fotolar cok güzel ama pislik diz boyu su yok mu sabun yok mu köy cocugu diye ne kadar fotoya baktıysam netten filan hepsi pasaklı....
fotolar cok güzel ama pislik diz boyu su yok mu sabun yok mu köy cocugu diye ne kadar fotoya baktıysam netten filan hepsi pasaklı....
egenin büyük bir köyünde büyüdüm sartlarımız biraz daha farklıydı
ama bir gerçek vardı biz çok mutluyduk
bu anlatılacak birşey degil her zaman şükrettim bunu için ve birgün cocugum olursa isterim köyde büyümesini
-hazır oyuncaklarımız yoktu ama yaglı camurdan her türlü evcilik malzemesini hazırlar, kurutur ve kullanırdık
-sabah bir çıkardık evden öğlen eve gelir bir kosu yaglı recelli ekmeklerimizi alır, yolda yiye yiye kaldıgımız yerden oyuna devam ederdik...annemiz sofraya otutamazdı bizi cünkü oyun beklemezdi..bir dilim ekmek yeterdi doymamıza
-köydeki herkes birbirini tanır, lakabını bilir...10 dakikalık yolu sohbet etmekten 1 saatte gidersin...
cünkü köydür orası ayaküstü sohbetlerin tadına doyum olmazdı
yokluk degildir köydeki mutluluktur. bir kırık araba mutlu eder seni...
ögrencilerime bakıyorum hepsi boynu anahtarlı cocuklar...aileler maddi gücle onlara herseyi alıyorlar ama cocuklar bu ne biçim oyuncak deyip atıyorlar....maddi varlık var ama manevi yoksunlukta var...
topraga ayagı degmeyen,beton gören,mahalle oyunlarının tadından mahrum mekanik bir nesil yetişiyor...ama bir yerlerde hala keyifle oyun oynayan çocuklar var...
onlar köy çocukları....yırtık pantalonlu, kırık arabalı ama mutlu....
Meryemce paylaştığın bu harika fotoğraflar için çok teşekkürlera.s.Köyde çocuk olmak çocukluğunu doya doya yaşamaktır belki.Ama yaşadığın yere göre çok da zorlukları olduğu açık.O çocukların da şehirde ki yaşıtlarıyla aynı olanaklara sahip olduğu bir dünya diliyorum:Saruboceq:
Şu hınzır bakışa bakın bi ya
hem köy hem şehir çocuğuyum. Kışın şehirde okulumuzu okur (babam şehirde görev yapardı), yazın tatil olmasını dört gözle beklerdik. Köye babaannemin yanına giderdik. yaz tatili bitene kadar ne annemizi ne babamızı arardık. O kadar mutluyduk ki köyde. Koyun, inek sağar, çobanlık yapardık. Tavuk beslerdik. Çeşmeden su taşırdık. taşlardan kına yapıp elimize yakardık. gaz lambasıyla aydınlatırdık gece 2 göz evi. o iki göz köy evinde bütün kuzenler (tam 7 kuzeniz) kalırdık babaannem ve dedemle birlikte. Yayık yayar, yoğurt mayalardık. Hamur yoğurur, sobada pişirirdik. Kahvaltımızda sadece peynir çay ve ekmek olurdu. Ama hepimiz o kadar mutluydukki. Oyuncaklarımız yoktu. Bizim oyuncağımız işte bütün bu saydıklarımdı. Keşke o günlere geri dönebilsem, keşke yeniden yaşabilsem, O kadar özledim ki o günleri.:1no2:
Şimdi ise 2 çocuğumla kendi çocukluğumu kıyaslıyorum ister istemez. Parka bile kendi başlarına bırakamıyorum. Peşlerindeyim. Yığınla oyuncakları var, ama ilgilenmiyorlar bile. kendi başlarına birşey yapmıyorlar. Yemek yemek onlar için işkence sanki. hayvanat bahçesinde gördükleri koyunlara "ısırmaz dimi anne" diyorlar. Onlara dokunmak istemiyorlar. Topraktan çamur yapmıyorlar.Yüzlerine gözlerine bulaştırmıyorlar.Yedikleri önünde yemedikleri ardında. Ama onlar için üzlüyorum. keşke benim yaşadığım çocukluğu onlarda yaşayabilselerdi.mafoldumben
a.s.Bu bölümü açarken köydeki çocuklara acıyacağınızı düşünmüştüm :uhm:
ama maalesef hepiniz neredeyse bu çocuklara özendiniz :1shok:sebep çocuklarımızı modern hapishanelerde(apartman) yetiştirmenin zorlukları ve son zamanlarda artan çocuklarla ilgili kötü haberlerde hepimizin son derece huzursuz olmamızlmaz: evet
bu çocuklar belki yokluk içindeler ama bir nevi güvendeler :1hug:huzurlular vereliniortak
şehirde ise binbir türlü tehlike çocukları bekliyor :1ninca:trafik,dilenci mafyası,organ mafyası vb. vb.Allah hepimizin yavrularını kötülüklerden korusun(amin)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?