Otobüs durağında beklerken arkamda bir köpek vardı. Ne olduğunu anlamadan koşarak yanıma geldi ve arka bacağıma doğru yapıştı orayı defalarca ısırdı. Hayvanı itmedim kendimi geri çekmeye çalıştım ama ben kendimi geri çektikçe yanıma geliyordu. İzleyenlerden biri sağ olsun köpeği benden uzaklaştırdı. Bir keresinde de arabaların olmadığı tenha bir yerde dört köpek dizimin önüne kadar geldiler. Koşsam yakalayacaklar ne yapacağımı bilemedim dondum kaldım. Şansa bir araç geçti köpekler de o sesi duyunca etraftan uzaklaştılar. Ben de korka korka yavaş adımlarla yürüdüm.
Bu iki olayı yaşamış biri olarak köpeklerden eskiden korkmayan ben artık yolda görünce şerit değiştiriyorum, göz göze bakmamaya çalışıyorum.
Ama yine de yolda ne zaman aç veya susuz olduğunu anladığım kedi ya da köpek görsem yakınlarda bir dönerci varsa önlerine tavuk koyarım, onlara marketten yiyecek almaya çalışırım. Sen yolda gördün yemek vermedin, o yolda gördü vermedi... Kim onları besleyecek ki açlıktan ölürler.
Evde tavuk ya da et yenir, artıklarını gider kedi köpeklerin geçtiği sokağa dökeriz biz böyle gördük.