- 21 Nisan 2018
- 8.103
- 30.076
- 36
- Konu Sahibi Less-is-More
- #1
Buraya yazacaklarimi daha önce açtığım konularda da çok anlattım ama yine paylaşmak iyi geleceğinden ve sizlerin fikirlerini almak istediğimden yine yazıyorum.
Bebeğim dunyaya geldiği 21. günden itibaren hiç susmadan ağladı. Bazı günler 24 saat, aralarda yarım saatlik uykularla ağladığı günler oldu. O kadar yiprandim ki belki ömrümden yirmi yıl gitmiştir. Defalarca ağlama krizlerine girdim. Her sabah kendimi motive edip mutluymus gibi güne başlayıp sinir krizleriyle bitiriyordum. Gazi çıksın diye denemediğim yöntem, damla, bitki, baharat kalmadı. Hiçbir şey ise yaramadi. O bebek o saatleri morarana kadar ağlayarak geçirdi. Elektrik süpürgesi, fön makinesi, aspiratör, telefonuma indirdiğim beyaz ses uygulamaları vs. Bebeğimin büyüdüğünü görmek, onun gülücükleriyle mutlu olmak yerine elim sürekli takvimde gün sayiyordum. Kırkı çıksın geçer, üç ayı dolsun geçer, sünnet olsun geçer, dört ayı bitsin geçer... Evet gazı gecti ama ya ağlamaları?
Geçmeyen aglamalar, huysuzluklar, memnuniyetsizlikler beni artık delirme noktasına getirdi. Ne kimseye gidebiliyorum ne evime misafir çağırabiliyorum. Birkaç kez arkadaşlarım geldi ama onlar da gördüler çaresizliğimi. İnsanları salonda bir başına bırakıp odada bebek sakinleştirmeye çalıştığım için rahatsızlık verdiklerini düşündüler sanırım.
Dışarı çıkar, parka götür diyenler olacaktır. Her gün inatla çıkarıyorum. O ne kadar ağlasa da en azından kendim için markete kadar bile olsa çıkıyorum. Benim için daha yorucu olsa da. Çünkü arabasında ağlamaya başlıyor. Ben bir elimle arabayı bir elimle bebeği taşıyarak eve zor atıyorum kendimi. Salincaga binmekten de sıkıldı. Artık o da mutlu etmiyor.
Dün bayram ziyareti için eşimin dayısına gittik. Küçük çocuklar da vardı. Beş dk oynadı ve yine başladı ağlamaya. Sebebi yok! Karnı tok, altı temiz, suyunu içmiş ama canı ağlamak ve kucağa gelmek istiyor. İnanın denedim. Bıraktım ağlasın diye. Öksürüğe boğulana kadar devam etti. Ben artık sabredemedigim için aldım kucağıma. Çay bile içmeden eve döndük.
Uykusu asla düzene girmedi. Bana verdiğiniz tavsiyelerin hepsini denedim. Ayağımda sallamayi bıraktım ama yine geceleri ağlayarak uyanıyor. Dün gece beş kez uyandı. Hepsinde de ağlayarak. Sakinlestirene kadar göbeğim catladi. Yatak aynı, oda aynı, ben yanındayım ama bu bebek yine ağlıyor.
Yakında bir yaşında olacak. Lütfen bana birkaç tavsiye verin. Çünkü benim psikolojim artık kaldırmıyor. Siz nasıl başa çıktınız? Psikolojik yardım almak istiyorum ama ona bile zamanım yok. Eşim çok yoğun calisiyor. Dün 24 saatlik nöbetten çıkıp eve geldi, sabah birkaç saat uyudu ve bugün yine 24 saat yok.
Çok yoruldum, çok bunaldım, derdim gezmek tozmak değil, bebeğim artık aglamasin, ben butun gün evde oturayım. Öyle size yazmak istedim. Malum bir arkadaşıma gitsem koşa koşa eve dönmem gerekecek. İki çift sohbet etmek benim neyime? Sağolun okuyup yorum yaptığınız için şimdiden.
Bebeğim dunyaya geldiği 21. günden itibaren hiç susmadan ağladı. Bazı günler 24 saat, aralarda yarım saatlik uykularla ağladığı günler oldu. O kadar yiprandim ki belki ömrümden yirmi yıl gitmiştir. Defalarca ağlama krizlerine girdim. Her sabah kendimi motive edip mutluymus gibi güne başlayıp sinir krizleriyle bitiriyordum. Gazi çıksın diye denemediğim yöntem, damla, bitki, baharat kalmadı. Hiçbir şey ise yaramadi. O bebek o saatleri morarana kadar ağlayarak geçirdi. Elektrik süpürgesi, fön makinesi, aspiratör, telefonuma indirdiğim beyaz ses uygulamaları vs. Bebeğimin büyüdüğünü görmek, onun gülücükleriyle mutlu olmak yerine elim sürekli takvimde gün sayiyordum. Kırkı çıksın geçer, üç ayı dolsun geçer, sünnet olsun geçer, dört ayı bitsin geçer... Evet gazı gecti ama ya ağlamaları?
Geçmeyen aglamalar, huysuzluklar, memnuniyetsizlikler beni artık delirme noktasına getirdi. Ne kimseye gidebiliyorum ne evime misafir çağırabiliyorum. Birkaç kez arkadaşlarım geldi ama onlar da gördüler çaresizliğimi. İnsanları salonda bir başına bırakıp odada bebek sakinleştirmeye çalıştığım için rahatsızlık verdiklerini düşündüler sanırım.
Dışarı çıkar, parka götür diyenler olacaktır. Her gün inatla çıkarıyorum. O ne kadar ağlasa da en azından kendim için markete kadar bile olsa çıkıyorum. Benim için daha yorucu olsa da. Çünkü arabasında ağlamaya başlıyor. Ben bir elimle arabayı bir elimle bebeği taşıyarak eve zor atıyorum kendimi. Salincaga binmekten de sıkıldı. Artık o da mutlu etmiyor.
Dün bayram ziyareti için eşimin dayısına gittik. Küçük çocuklar da vardı. Beş dk oynadı ve yine başladı ağlamaya. Sebebi yok! Karnı tok, altı temiz, suyunu içmiş ama canı ağlamak ve kucağa gelmek istiyor. İnanın denedim. Bıraktım ağlasın diye. Öksürüğe boğulana kadar devam etti. Ben artık sabredemedigim için aldım kucağıma. Çay bile içmeden eve döndük.
Uykusu asla düzene girmedi. Bana verdiğiniz tavsiyelerin hepsini denedim. Ayağımda sallamayi bıraktım ama yine geceleri ağlayarak uyanıyor. Dün gece beş kez uyandı. Hepsinde de ağlayarak. Sakinlestirene kadar göbeğim catladi. Yatak aynı, oda aynı, ben yanındayım ama bu bebek yine ağlıyor.
Yakında bir yaşında olacak. Lütfen bana birkaç tavsiye verin. Çünkü benim psikolojim artık kaldırmıyor. Siz nasıl başa çıktınız? Psikolojik yardım almak istiyorum ama ona bile zamanım yok. Eşim çok yoğun calisiyor. Dün 24 saatlik nöbetten çıkıp eve geldi, sabah birkaç saat uyudu ve bugün yine 24 saat yok.
Çok yoruldum, çok bunaldım, derdim gezmek tozmak değil, bebeğim artık aglamasin, ben butun gün evde oturayım. Öyle size yazmak istedim. Malum bir arkadaşıma gitsem koşa koşa eve dönmem gerekecek. İki çift sohbet etmek benim neyime? Sağolun okuyup yorum yaptığınız için şimdiden.