Kocamın metresi bana aşık oldu, ne yapayım?

Ablalarım merhaba,

Benim çok büyük bir sorunum var ve ne yapacağımı bilemiyorum. Kimseye bir şey diyemiyorum.

Aileme açılamıyorum, arkadaşlarıma açılamıyorum, o yüzden kendimi buraya attım, doğrudan size sormak, sizden destek almak, sizden tavsiyeler almak, akıl sormak, yüksek deneyimlerinizle bana yol göstermenizi rica etmek istedim.

Şimdi benim bir kocam var. Kendisiyle iki sene önce çok severek evlendik. Evlenene kadar her şey çok güzeldi. ben 22 yaşındaydım, kocam da 29 yaşındaydı. Kocam, çok yakışıklı, yüksek eğitimli, varlıklı bir ailenin başarılı, çok kazanan, karizmatik, nazik, duygulu, şefkatli, sevgi dolu ama aynı zamanda yatakta da beni çok iyi tatmin eden, kısacası tam anlamıyla aygır gibi bir adamdı.

Ne olduysa, evlendikten iki ay sonra hamile kalmamla oldu. Kocam, bebeğimize zarar vermemek için benimle sevişmemeye başladı. Sonra cep telefonu mesajlarını gizlice okuyunca, bunun gizlice bir metres tuttuğunu ve her sabah işe gitmeden, evimizin yakınında açtığı garsoniyere uğrayıp kadını saatlerce pompaladığını öğrendim. Midem kalktı, kustum, kendimi çok aptal gibi hissettim ama karnımdaki çocuğun hatırına sustum. Hem erkektir, azmıştır, karısını ve çocuğunu düşünüp bize zarar gelmesin diye nefsini bi .rospunun koynunda söndürüp akşamları evine geliyor, diye kendimi avutuyordum.

Ama çocuk doğduktan sonra da kadınla görüşmeye devam ettiler. Merakımı yenemeyip bu kadını buldum. Karşıma bir kadın değil, 19 yaşında, alev alev, kıvır kıvır, çıtır çıtır, manken gibi uzun bacaklı, fındık götlü bir kız çıktı. Ne yapacağımı bilemedim, kıskançlıktan kafamı duvarlara vurasım geldi. Kızla konuşup kocamın peşini bırakmasını istedim ama ne oldu biliyor musunuz?

Kız biseksüel çıktı ve kocamla yatakta başka kızları düdüklediklerini anlattılar. Bunlar sabah akşam yatağa başka güzel kızlar alıp, evire çevire, utanmasızca, arlanmazca, hayasızca, ahlaksızca... analtmaya dilim varmıyor. Yemin ederim, çok kötüyüm. Yazarken bile ağlıyorum şu anda.

Ama sonra bu kız beni aramaya başladı. Beni çok beğendiğini, kocama konu hakkında hiçbir şey söylemememi çok asil bir hareket olarak gördüğünü, acımı yüreğime gömmemi çok takdir ettiğini, beni çok güçlü, iradeli, cefakar ve kocasına bağlı bulduğunu, çok kıskandığını ve zaman içinde de bana karşı duygularının aşka dönüştüğünü anlattı.

Şimdi bana her akşam aşk şiirleri yazıyor. İşin garibi, yazdığı şiirler beni derinden etkiliyor. Kocamdan ayrılıp onunla evlenmemi istiyor. Hollanda'ya veya Kaliforniya'ya gidip evlenebileceğimizi, çocuğumu da beraber büyütebileceğimizi söylüyor.

Ve ben bunu ciddi ciddi düşünmeye başladım. Kocam beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı, aklı fikri uçkurunda ve ne evini, ne çocuğunu düşünüyor. Sadece para vererek bile aile ayakta tutulmaz. Bana aşk, şefkat, ilgi göstermiyor. Ama onun göstermediği ilginin en güzelini metresi gösteriyor. Kız her gün eve bir tane kırmızı gül gönderiyor ve içine de seni seviyorum yazıyor, telefonumda silmeye kıyamadıığım şiirleri var. Kocam evde yokken hatırımı sormaya ve benimle sohbet etmeye geliyor. İlk başlarda bunu çok garipsiyordurm ama şimdi artık onun gelmesini dört gözle bekliyorum. Dün geldiğinde de beni ilk defa öptü ve sanki dudaklarımdan aşağı bütün vücuduma alev alev bir tutam aşk düşüverdi, kasıklarıma kadar titreyip, kızın adını sayıklamamak için kendimi zor tuttum.

Ablalarım,

Siz ne dersiniz?

Kocamı terk edip, metresiyle Kaliforniya'da evleneyim mi?
kalifornia yı boş ver. zimbabweye gidin. orası tam size göre.
 
Ablalarım, korkutuyorsunuz beni.
Kocam var, ailem var, anam var, babam var, çoluğum çocuğum var, size dert yandım diye beni linç mi edeceksiniz?

Vay ben nerelere düştüm. Keranelere düşsem daha iyiymiş. Vay başıma gelenler.
Kerane mi yok artık :KK57:
 
Şimdi ablalarım,

İnsan ruhu ezildikçe büyür. İnsanın özü, acıdıkça parlar.

Yaralar bir ruhun olgunlaşmasına giden yolun kapısıdır ama o kapıdan geçmeye cesareti olan insanların yürekleri ızdırapla yanar, bedenleri yorgunluktan çöker. Yolun sonunda vardığınızda bulduğunuz hazine dünyayı ve kendinizi anladığınız yeni bir bilinç seviyesidir ama ödediğiniz bedel bir ömürdür.

İşte bu acımasız denklemin çözümünü bulamayan insan, ki o benim, o denklemin çözümünü bulduğunu iddia eden insanlardan tabi ki medet umar, ki o insanlar da sizsiniz.

Ama bugün burada bulduğum tek cevap, ninemin bana tembihlediği o öğütten farklı olmadı:
"Paran varsa paylaşma, derdin varsa anlatma, aşkın varsa söyleme, dostun varsa güvenme."

Teşekkürler.
 
Şimdi ablalarım,

İnsan ruhu ezildikçe büyür. İnsanın özü, acıdıkça parlar.

Yaralar bir ruhun olgunlaşmasına giden yolun kapısıdır ama o kapıdan geçmeye cesareti olan insanların yürekleri ızdırapla yanar, bedenleri yorgunluktan çöker. Yolun sonunda vardığınızda bulduğunuz hazine dünyayı ve kendinizi anladığınız yeni bir bilinç seviyesidir ama ödediğiniz bedel bir ömürdür.

İşte bu acımasız denklemin çözümünü bulamayan insan, ki o benim, o denklemin çözümünü bulduğunu iddia eden insanlardan tabi ki medet umar, ki o insanlar da sizsiniz.

Ama bugün burada bulduğum tek cevap, ninemin bana tembihlediği o öğütten farklı olmadı:
"Paran varsa paylaşma, derdin varsa anlatma, aşkın varsa söyleme, dostun varsa güvenme."

Teşekkürler.
Hayatı çok zorlaştıran bir öğütmüş o ;
Vay be
 
X