- 17 Mart 2017
- 228
- 89
- 18
- 30
- Konu Sahibi Bugunneselibirgun
-
- #61
Bence sen iyi niyetli olmaya devam et...
Birbirinizin cinsi ihtiyaclarinida karşikarşilayin canim benim.
Niye biliyor musun. O adam senin ailen artık...
Babanda onların ailesi de artık ikinci dereceden oluyor..
Sen o adamı memnun etmeye çalış..
Bakalım bu sefer yine aynı mi olacak..
En azından elimden geleni yaptım dersin vicdanin rahat olur..
Bizim ki de bu aralar iyi ışte.
Benden kaynaklı da olabilir. Kendisinden kaynaklı da. Umarım böyle devam ederiz
Bugün hastaneye gittik rapor verdiler ama aile işi olduğu için tekrar ise gidicek
Selam busosce, seni çok iyi anlıyorum. Sürekli ben ben ben diyen biriyle yaşamak çok zordur eminim. Benim eşim de öyleydi, ne yapsam yaranamiyormus gibi hissederdim. Üstüne bir de ilgisiz sevgisiz davranırdı. Kapana kısılmış gibiydim. Depresyon ilacı bile kullandım. Yanlış kişiyle evlendigimi düşünüyordum. Şimdi ise çok mutluyum! Çünkü dünyada degistirebilecegim tek insanı değiştirdim: kendimi..Ya o evin erkeği olarak hissedecek kendini onun dediği olacak hep onun istediği el pençe durmak işte e bende ona tahammül edemem ki zaten bu kadar yaptığım fedakarlığı görüp onunda biraz bana iyi davranması gerekiyor. Reddediyorum onu çünkü bana dokunmasını istemiyorum beni o kadar üzecek annemler hakkında ileri geri konuşacak sonrada gelip sırnaşacak olmuyor işte. Ya ben ona insan gibi yarın annemlere gidebilir miyim yardıma diye sordum git bende akşam gelirim işim bitince dedi. Vay efendim evde oturucaz demişim ben ona ama tadilatlı evdeymişiz diğer damadı gelmez bana iş yaptırır iş dediğide avize sökmek. Valla mutlu bi evlilik bence hayal bana ya düzeleceğini hiç sanmıyorum.
Bence de aamaaaa merak etme her konuda benimki de öyle sayılır bazen o kadar ihtiyaç duyuyorum ki ilgi ve şevkate kendimi çok savunmasız hissediyorum güçsüz ve korumasız hissediyorum.
Selam busosce, seni çok iyi anlıyorum. Sürekli ben ben ben diyen biriyle yaşamak çok zordur eminim. Benim eşim de öyleydi, ne yapsam yaranamiyormus gibi hissederdim. Üstüne bir de ilgisiz sevgisiz davranırdı. Kapana kısılmış gibiydim. Depresyon ilacı bile kullandım. Yanlış kişiyle evlendigimi düşünüyordum. Şimdi ise çok mutluyum! Çünkü dünyada degistirebilecegim tek insanı değiştirdim: kendimi..
Önce eşime sağlıklı olmak için ne yemesi/içmesi gerektiğini söylemeyi bıraktım. Hatta değişim kararını aldıktan sonraki ilk markete gittiğimizde sepete 3 paket cips doldurduğunda bana attığı bakışı ve şaşkınlığını unutamıyorum.
Onun yerine doktoru aramayı, hastaneye götürüldü demeyi falan biraktım. O kocaman bir adam ve kendi sağlığını düşünecek kapasiteye sahip.
Günde 1-2 bira içer. İçtiğinde soylenmeyi, kotu kokuyorsun diyerek bile bile sırf cezalandırmak için rencide etmeyi bıraktım. Şu an haftada bir ya içiyor ya içmiyor biliyor musun?
Çok kilo aldın spor yap demeyi bıraktım. Bana niye sarilmiyorsun demeyi bıraktım.
Tabi bunları bırakınca boşluğa düştüm :) o boşluğu da kendimi mutlu edecek şeylerle doldurdum. Yürüyüş yapmak, resim yapmak, arkadaşımla bulusmak, internette oyun oynamak gibi..
Senin kendinle ilgili degistirebilecegin neler var?
Bazilarina ne yaparsan yap ise yaramiyo gecinmeye gonulleri olmuyo demek ki..Ben 3 aylık evliyken evide terkettim... Ağlaya ağlaya geldi aldı beni. Artık öylede değil işte soğudum senden gözümde yoksun boşanıcaz bu gidişle diyip duruyor. Umrumda da değil yani boşanırsn boşan sana mı yalvarcam asıl ben soğudum diyorum. Ailem oğlu gibi görüyo herşeyini sineye çektiler ya ona iyi davranan yaranmıyor. Dün annelerine gitmedim yemeğe bana gelmiş bundan sonra o eve adımını atmayacaksın diyor. Atmam meraklı değilim zaten dedim.
Eve geldi ben konuşmadım kendi konuştu. Ya gerçekten ben hep böyle mutlu mesut olalım istiyorum o illa huzursuzluk çıkartıyor
Selam busosce, seni çok iyi anlıyorum. Sürekli ben ben ben diyen biriyle yaşamak çok zordur eminim. Benim eşim de öyleydi, ne yapsam yaranamiyormus gibi hissederdim. Üstüne bir de ilgisiz sevgisiz davranırdı. Kapana kısılmış gibiydim. Depresyon ilacı bile kullandım. Yanlış kişiyle evlendigimi düşünüyordum. Şimdi ise çok mutluyum! Çünkü dünyada degistirebilecegim tek insanı değiştirdim: kendimi..
Önce eşime sağlıklı olmak için ne yemesi/içmesi gerektiğini söylemeyi bıraktım. Hatta değişim kararını aldıktan sonraki ilk markete gittiğimizde sepete 3 paket cips doldurduğunda bana attığı bakışı ve şaşkınlığını unutamıyorum.
Onun yerine doktoru aramayı, hastaneye götürüldü demeyi falan biraktım. O kocaman bir adam ve kendi sağlığını düşünecek kapasiteye sahip.
Günde 1-2 bira içer. İçtiğinde soylenmeyi, kotu kokuyorsun diyerek bile bile sırf cezalandırmak için rencide etmeyi bıraktım. Şu an haftada bir ya içiyor ya içmiyor biliyor musun?
Çok kilo aldın spor yap demeyi bıraktım. Bana niye sarilmiyorsun demeyi bıraktım.
Tabi bunları bırakınca boşluğa düştüm :) o boşluğu da kendimi mutlu edecek şeylerle doldurdum. Yürüyüş yapmak, resim yapmak, arkadaşımla bulusmak, internette oyun oynamak gibi..
Senin kendinle ilgili degistirebilecegin neler var?
Bende sarılmasıni bile özlüyorum
Surekli telefonla oynaması, seninle ilgilenmemesi çok acı verici bir durum. Ama düzelmemesi, ilk tanıştığınız zamandaki gibi birlikte yürümek istememesi, seni el üstünde tutmaması için hiçbir sebep yok. Sen yeter ki kendi tutumunu değiştir.Dün telefonla oynuyor diye çok söyledim geliyor direk yatıp telefonla oynuyo. Hatta mutfağı toplayıp oturdugumda saat 21.30 du sadece kendine ve bana dondurma koydu onu yedi 21.45de evden işe gitmek için çıktı. Normalde mutfagı toplamaz onunla oturayım o gittikten sonra toplardım ama öyle yapmadım. Artık üstüne düşmicem ne yapmak istiyorsa yapsın kendisi. Ama benim istediğim de böyle bir evlilik değil ki evde zaten birlikte 2 3 saat görüşme konuşma olanağımız bulunuyor. Telefonla uğraşmasa yada küslük çıkarmasa keşke. Dün yürüyüşe çıkalım mı dedim onu bile istemedi. Evlenmeden önce yada kışın yaz gelsinde yürüyelim diye hep kendisi söylerdi.
Değiştirebilceğim bence ona telefonla oynama dişlerini fırçala sigara kokuyosun bunları dememek ve sürekli onunla konuşmak birlikte vakit geçirmeyi istememek olur herhalde.
Busosce, işte demek istediğim tam olarak da bu. Nasıl söylediğinin bir önemi yok aslında. İster yumuşak sesle tatlı tatlı söyle, istersen sert şekilde söyle. Ona dişlerini fircalatmak için herhangi birşey söylediğin zaman eleştirmiş oluyorsun tatlım. "Hadi bak birlikte dislerimizi fircalayalim" bu tam da bir annenin ogluna/kızına söyleyeceği türden birşey. Evlenmeden önce böyle şeyler söyler mıydın? Sana o zamanlardaki gibi davranmasını istiyorsan, o zamanlardaki haline donmelisin canım benim.
Yorumların tuttum zeki kadınsın vesselamSurekli telefonla oynaması, seninle ilgilenmemesi çok acı verici bir durum. Ama düzelmemesi, ilk tanıştığınız zamandaki gibi birlikte yürümek istememesi, seni el üstünde tutmaması için hiçbir sebep yok. Sen yeter ki kendi tutumunu değiştir.
Biraz empati kuralım mesela; sana "dişlerini fircala, kötü kokuyorsun" gibi şeyler söyleyen biriyle vakit geçirmek ister mısın? Gerçekten kötü kokuya tahammül edemiyor olabilirsin. Ben de öyleyim, bira kokusu, ağız kokusu hiç sevmem. Ama ne yapıyorum biliyor musun? Normal bir sohbet içinde mesela "ağzı nane kokan insanları çok seviyorum" diyorum, ya da dişini fircaladiginda ne kadar güzel kokmussun diyip gülümseyerek ufak bir öpücük veriyorumböylece hem eşimi rencide etmiş olmuyorum, hem de ona kendini bana beğendirmesi için bir ipucu vermiş oluyorum çünkü inan ki erkekler hep eşleri tarafından beğenilmek, takdir görmek isterler. Eleştirildiklerinde, "git banyo yap, üstünü değiştir, telefonu bırak" gibi şeyler söylendiğinde kendilerini geri çekerler. Sonuçta biz kadınız onlar erkek, aynı dili konuşmuyoruz :)
Ve unutmamak gereken birşey var ki, anne gibi davranmak bütün seksapelini alıp goturur insanın.
Herşey gönlünce olsun :)
Çok teşekkürler onur duydum :) zekadan çok daha ilk seneden boşanma noktasına gelince bu konuda kadınlara özel yazılmış olan en az 7-8 kitap okumaktan kaynaklanıyor olabilirYorumların tuttum zeki kadınsın vesselamdenemek lazım.gerçekten sigara ağız kokusuna tahammül edemiyorum.ben hergün dus alirim mesela esim de oyle olsun cok isterim.
Bizde geldik o noktalara kac kere esyalarimi alip gottimÇok teşekkürler onur duydum :) zekadan çok daha ilk seneden boşanma noktasına gelince bu konuda kadınlara özel yazılmış olan en az 7-8 kitap okumaktan kaynaklanıyor olabilir
Kendi haline bırakıcaz üstüne düşmicez yani... Bir de öyle deneyelim napalımmBusosce, işte demek istediğim tam olarak da bu. Nasıl söylediğinin bir önemi yok aslında. İster yumuşak sesle tatlı tatlı söyle, istersen sert şekilde söyle. Ona dişlerini fircalatmak için herhangi birşey söylediğin zaman eleştirmiş oluyorsun tatlım. "Hadi bak birlikte dislerimizi fircalayalim" bu tam da bir annenin ogluna/kızına söyleyeceği türden birşey. Evlenmeden önce böyle şeyler söyler mıydın? Sana o zamanlardaki gibi davranmasını istiyorsan, o zamanlardaki haline donmelisin canım benim.
Dişlerini fircalamasi mı daha önemli yoksa sana sarılması mı? İkinciyi çok daha fazla istediğinden eminim. Eşimizle yakın olmak, sevgili gibi olmak istiyorsak kontrolü müdahaleyi bırakmaktır zorundayız. Çünkü evlilik aşkı öldürmez ama kontrolculuk mudahalecilik öldürür.
Ben hiç gitmedim, gidecek yerim yok açıkçası ailem başka şehirde yaşıyor :) ama evin içinde soğuk savaş yaşadığımız, yatağın iki ucunda yattigimiz çok oldu. Şimdi her gece sarılıp yatıyoruz. Şuraya bir renkli koltuk ne güzel olurdu diyorum, koltuk bakmaya gitmiş mesela bugün. Bagacimdan ameliyat oldum günlerce önüme yemeğimi taşıdı, sürekli öpüp sarilip beni sevdiğini söyledi. O huysuz ilgisiz adam gitti yerine bambaşka biri geldi.Bizde geldik o noktalara kac kere esyalarimi alip gottim
şu okuduğunuz kitaplardan ayda yaptiklarinizdan biraz tüyo verseniz lutfeenBen hiç gitmedim, gidecek yerim yok açıkçası ailem başka şehirde yaşıyor :) ama evin içinde soğuk savaş yaşadığımız, yatağın iki ucunda yattigimiz çok oldu. Şimdi her gece sarılıp yatıyoruz. Şuraya bir renkli koltuk ne güzel olurdu diyorum, koltuk bakmaya gitmiş mesela bugün. Bagacimdan ameliyat oldum günlerce önüme yemeğimi taşıdı, sürekli öpüp sarilip beni sevdiğini söyledi. O huysuz ilgisiz adam gitti yerine bambaşka biri geldi.
Çocuk hiç istemiyordu mesela hem de hiç. Fben illa yapicaz beni cocuksuz mu birakicaksin dedikce aramız buz gibi oluyordu. Şimdi ara sıra "bir çocuğum olmasını çok isterdim, bayılıyorum çocuklara" diyorum sadece. Bana gülümsüyor, arkadaşlarımıza " biz de çocuk yapicaz galiba" demeye başladı.
İnanılmaz bir değişim. Erkekler gerçekten bizi mutlu etmek istiyor. Hayattaki amaçları bu. Onları motive eden şey bizim mutluluğumuz. Ama olay talep etmemekte. Talep etmeyeceksin, sadece dileklerini sesli biçimde gülümseyerek ifade edeceksin. "İstanbul dışında yaşamayı çok isterdim" gibi. Bil bakalım şu an ne yapıyor? İstanbul dışında iş arıyor!
Yavrum senin koca aynı benim ki bende ameliyat oldum gittim kendim yattım ameliyatta tek girdim ameliyattan çıktıktan kaç saat sonra gelmistiValla senin eşin mesajları çok iyi anlıyor bence... Bende ameliyat oldum üst bacağımın içi kısmından hastaneye gelmedi kayınvalidemle taksiye binip eve döndük. Tartışmıştık işten izin almadığı için pansumanımı bile kendim aynadan bakarak yaptım onu bile yapmadı. Ki gidip düzgüne pansumanımı yapar mısın diye sordum yani. Ama onun bi yeri acısın krem sürer misin dediğinde kavgalı olsakta sürerim ben. İlaçlarımı da eczaneden almadı gidip kendim aldım o halde yürüyüp yani. Ağlaya ağlaya o pansumanı yaptım ya ben unutamıyorum işte ona o yüzden iyi davranasım gelmiyor.
Offf çok üzüldüm. Tabii bu durumda gülümsemek iyi davranmak çok zor. Ama inan ki ameliyatı aramizin bozuk olduğu zamanlarda gecirseydim, benim eşim de aynı şekilde davranırdı. Bu değişim öyle bir anda olmadi, evimizdeki bu hoşgörü sevgi saygı ortamının oluşması 5-6 ay sürdü en az. Çünkü ben de sizin gibiydim, acemiydim, ne yapacagimi bilmiyordum. Şimdiyse eski davranislarima bakıp adam hakliymis diyorum.Valla senin eşin mesajları çok iyi anlıyor bence... Bende ameliyat oldum üst bacağımın içi kısmından hastaneye gelmedi kayınvalidemle taksiye binip eve döndük. Tartışmıştık işten izin almadığı için pansumanımı bile kendim aynadan bakarak yaptım onu bile yapmadı. Ki gidip düzgüne pansumanımı yapar mısın diye sordum yani. Ama onun bi yeri acısın krem sürer misin dediğinde kavgalı olsakta sürerim ben. İlaçlarımı da eczaneden almadı gidip kendim aldım o halde yürüyüp yani. Ağlaya ağlaya o pansumanı yaptım ya ben unutamıyorum işte ona o yüzden iyi davranasım gelmiyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?