Ya benimde ellerim, bileklerim hep tırmık izi. Biri geçince diğeri oluyor. Ama benimki oynarken. Bazan çok coşunca patiliyor elime sarılıp. Çok tatlı ama yaa... bayılıyorum. Hiç acımıyor.denemek lazım. ama sanırım önce ellerimde ki ve kollarımdaki tırnak izlerinin geçmesini bekleyeceğim
Mutlaka eeh yeter deyip o enerjiyi içinizde hissedeceğiniz bi gün gelecek hatta gelmiş ama siz kulak vermemişsiniz ki yıllarca sürmüş. Kendiniz için doğru neyin doğru olduğunu biliyorsunuz. Ya şimdi yapacaksınız ya sonra ya da hiç yapmayacaksınız. En iyi seçenek ne sizce? Bir de hayatta hiçbir şey kendiliğinden olmuyor, bazen ellerimizi kirletmekten çekinmememiz lazım, gerekeni yapmak için.Kesinlikle haklısınız. Ben bazı şeyleri kabullenmiştim, ama hepten evin içinde birbirimizi görmüyoruz. İki hafta oldu. Böyle devam etmemizin bir anlamı kalmadı zaten.
dişi sallanan, ama korkup çektiremeyen çocuk gibiyim. o dişin kendiliğinden düşmesini bekliyorum. Nasıl olacaksa?
Evliliği basitleştirmiş gibime geldi fazla rahat ve umursamaz. Dikkatimi çekti de kitapçı çocukla konuşmanıza bile bir tepkisi olmamış yani benim sevgilim iş yerinde erkeklerle muhabbetime bile karışır bugün bile uyardı. Sizde onun davrandığı gibi ona fark ettirecek şekilde rahat olsanız akşam sormayın kenara çekilseniz sizce acaba ne yapıyor diye sıkılıp bakmaya gelir mi yanınıza.O şekilde konuşunca da tersliyor. Ona iyi bir şey söyleyemiyorum. sarılamıyorum. sarılınca itiyor, yada kollarımı ondan çekene kadar bekliyor, yani o bana sarılmıyor. Beraber bir şey yapamıyoruz. Geçenlerde sinemaya gittik. Nasıl olduysa kandırmayı başardım. Aşk filmiydi. Beni sinemanın önünde bekledi filmi izlemedi. Hep çiftler vardı salonda. Elele tutuşmuş öyle çıktılar filmden. Ben de asıklı gibi tek başıma. Hiç bir şey paylaşmıyor benimle. Oraya kadar gelipte salona girmemesi sinir bozucu gerçekten.
Bir defasında roman almak için bir kitapcıya girdik. Satış görevlisi çocuk geldi yardımcı olmak için. Eşime döndüm alacağım kitabı göstermek için bir baktım eşim yanımda yok. Baktım, kitapcının içinde herhangi bir yerde değil. Kitap almayı bırakıp çıktım dışarda onu arıyorum. Baktım köşe başunda bir yerde bekliyor. Yanına gidip şaşırmış halde ne yapıyorsun dedim , çocukla konuşuyordun, rahatsız etmek istemedim dedi. Sonra öylece yürümeye devam ettik. Saçmalığın ötesi durumlar.
Eşimde zaten kitapçı çocukla konuşmama rahatsız olduğu için çıktı dükkandan. Ufacık bir mücadele bile korkutucu geliyor ona. Kaçıvermek en iyisi. Hesap sormak yerine iç çekip kendini paralıyor. Dışarıya duygularını yansıtmıyor. Sorsam cevap vermiyor. Kitapcı örneği çok basit. Yarı yaşındaki delikanlıya. biz hallederiz, aradığımuz kitabı bulduk diyemiyor, onun yerine küsüp gidiyor.Evliliği basitleştirmiş gibime geldi fazla rahat ve umursamaz. Dikkatimi çekti de kitapçı çocukla konuşmanıza bile bir tepkisi olmamış yani benim sevgilim iş yerinde erkeklerle muhabbetime bile karışır bugün bile uyardı. Sizde onun davrandığı gibi ona fark ettirecek şekilde rahat olsanız akşam sormayın kenara çekilseniz sizce acaba ne yapıyor diye sıkılıp bakmaya gelir mi yanınıza.
Böyle anlatınca da üzüldüm eşinize yaEşimde zaten kitapçı çocukla konuşmama rahatsız olduğu için çıktı dükkandan. Ufacık bir mücadele bile korkutucu geliyor ona. Kaçıvermek en iyisi. Hesap sormak yerine iç çekip kendini paralıyor. Dışarıya duygularını yansıtmıyor. Sorsam cevap vermiyor. Kitapcı örneği çok basit. Yarı yaşındaki delikanlıya. biz hallederiz, aradığımuz kitabı bulduk diyemiyor, onun yerine küsüp gidiyor.
Herşeyi içinde yaşıyor. Mesela gülerken ses çıkarmaz. Sadece titreşir cep telefonu gibi. Hiç kahkaha atmadı. Traş olurken şarkı falan söylemesini. Kızınca küfretmesini, gözümün içine bakıp benimle bir iki muhabbet etmesini isterdim. Şöyle biraz hayat belirtisi olsaydı. Canlı cenaze gibi adam.
Yok! beni annesi yerine koyduğunu sanmıyorum.Ablacım aklıma ne geldi. Geçende biri konu açmıştı. Eşiyle yıllardır birliktelik yaşamamışlar. Eşide sizinkine yakın bişeyler yaşıyomuş. Eve gelince uyumalar iletişim eksikligi filan.boşanmayı düşünüyodu ve aradada eşine diyomuş oda düzelicem demiş. Kadın en son boşanalım demiş tekrar. Bi daha adamla doktora gidiyolar ve adam eşini annesi yerine koydugu için cinsel birliktelik yaşamıyo denmiş. Hastalıgında bi adı vardı ama unuttum. Sizinde eşiniz sanırım öyşe bişe. Ama sizinki doktora gitmez zannımca. Doktoru ona getirmek lazım. Yüklükle bütünleşen bi adam ararsınız artık odada. Sünden beri aklıma geldikçe gülüyorum yaa. Ablam inş kurtulursunuz.
İşte bende üzülüyorum. Acınacak haldeyiz, ikimizde.Böyle anlatınca da üzüldüm eşinize ya
Keşke psikologa gitmeyi kabul etse.
Evliliği basitleştirmiş gibime geldi fazla rahat ve umursamaz. Dikkatimi çekti de kitapçı çocukla konuşmanıza bile bir tepkisi olmamış yani benim sevgilim iş yerinde erkeklerle muhabbetime bile karışır bugün bile uyardı. Sizde onun davrandığı gibi ona fark ettirecek şekilde rahat olsanız akşam sormayın kenara çekilseniz sizce acaba ne yapıyor diye sıkılıp bakmaya gelir mi yanınıza.
Empati kurmaya çalışıyorum.. Benim eşim böyle bir insan olsaydı..İşte bende üzülüyorum. Acınacak haldeyiz, ikimizde.
Üzücü tabi ki sizde bir süre sonra dışarı vurursunuz dülüncelerinizi eşinize anlatmıyosunuz çünkü size kızar ya da susar bunu bildiğiniz için soluğu burda alıyorsunuz eminim ki kıskansın gülsün her yüz ifadesini eşinizde görmek istiyosunuz en büyük hakkınız yardım alsanız eşiniz olaya nasıl tepki verir?Eşimde zaten kitapçı çocukla konuşmama rahatsız olduğu için çıktı dükkandan. Ufacık bir mücadele bile korkutucu geliyor ona. Kaçıvermek en iyisi. Hesap sormak yerine iç çekip kendini paralıyor. Dışarıya duygularını yansıtmıyor. Sorsam cevap vermiyor. Kitapcı örneği çok basit. Yarı yaşındaki delikanlıya. biz hallederiz, aradığımuz kitabı bulduk diyemiyor, onun yerine küsüp gidiyor.
Herşeyi içinde yaşıyor. Mesela gülerken ses çıkarmaz. Sadece titreşir cep telefonu gibi. Hiç kahkaha atmadı. Traş olurken şarkı falan söylemesini. Kızınca küfretmesini, gözümün içine bakıp benimle bir iki muhabbet etmesini isterdim. Şöyle biraz hayat belirtisi olsaydı. Canlı cenaze gibi adam.
Ablacım benzetmenize güldüm hakkınızı helal edinEşimde zaten kitapçı çocukla konuşmama rahatsız olduğu için çıktı dükkandan. Ufacık bir mücadele bile korkutucu geliyor ona. Kaçıvermek en iyisi. Hesap sormak yerine iç çekip kendini paralıyor. Dışarıya duygularını yansıtmıyor. Sorsam cevap vermiyor. Kitapcı örneği çok basit. Yarı yaşındaki delikanlıya. biz hallederiz, aradığımuz kitabı bulduk diyemiyor, onun yerine küsüp gidiyor.
Herşeyi içinde yaşıyor. Mesela gülerken ses çıkarmaz. Sadece titreşir cep telefonu gibi. Hiç kahkaha atmadı. Traş olurken şarkı falan söylemesini. Kızınca küfretmesini, gözümün içine bakıp benimle bir iki muhabbet etmesini isterdim. Şöyle biraz hayat belirtisi olsaydı. Canlı cenaze gibi adam.
Eve almamak mı? Öyle bir şey yapnamda, onu yüklüğe kilitleyebilirim.Ablacım benzetmenize güldüm hakkınızı helal edin
Konuyu açtığınızdan beri yazdıklarınızı okuyorum. Ne kadar güzel ifadeleriniz, naif düşünceli ve esprili birisiniz. Aslında yapılcak fikirler var ama her karşınızdaki duvar, hemde artık sizde yorgun sonuç alamamaktan bıkmış gibisiniz.
Eşinize de üzülüyorum, sanki içinde fırtına kopuyo gibi korkutucu sakinliği var. Tabi pc de yaptıkları kabuledilebilir değil kısmen ama; sanki büyük bi problemi var gibi çok enteresan.
Kendinizi heba etmeyin bence. Eve almasanız napar acaba denediniz mi?
Birisi yok görüştüğü. İnternettekileri saymıyorum tabi. Arada ekran var.Sanki ayrılmaya zemin hazırlıyor gibi geldi bana. Başka biri olabilirmi acaba? Hani şimdiden böyle yapıp ilerde zaten biz boyleydik vs bahaneleri için zemin hazırlıyor gibi .. çocuk yoksa duzelmeyecek gibiyse niye hala berabersinizki kendine bu eziyeti yapma. Niye böyle bir hayat yasayasinki. .
Tabiki göstermemeli. Kitapcı çocuk görevini yapıyor. Eşim için söylüyorum. Madem kıskanıyor, bırakıp gideceğine tepki versin. İyi kötü. Tabiki onu kıskanması abes bir durum. Üstelik yarı yaşımda.Konudan bağımsız da kitapçı çocukla konuşunca eşler tepki mi göstermeli ya da tezgahtar kızla
Sonuçta kitapçıda, kitapçı çocukla konuşmak çok olağan değil mi
Eşim neden kitapçı ile o kitap Hakkı'nda konuştun diyemez ki ne var bunda Adamla konuşmuşum sadece hem de özel bir konuda değil işi ile ilgili bir konuda neden sevişmişim gibi muamele etsin ki
Yardımlık bir şey kalmadı. Çok soğudum ondan. Zaten işe yarayacağını düşünmüyorum. Annesinden geldi ve yüklüğe kapandı yeniden.Üzücü tabi ki sizde bir süre sonra dışarı vurursunuz dülüncelerinizi eşinize anlatmıyosunuz çünkü size kızar ya da susar bunu bildiğiniz için soluğu burda alıyorsunuz eminim ki kıskansın gülsün her yüz ifadesini eşinizde görmek istiyosunuz en büyük hakkınız yardım alsanız eşiniz olaya nasıl tepki verir?