Kocam yüklük olarak kullandığım odada oturuyor.

Yardımlık bir şey kalmadı. Çok soğudum ondan. Zaten işe yarayacağını düşünmüyorum. Annesinden geldi ve yüklüğe kapandı yeniden.
Ne yüklükmüş arkadaş.. İnsan sürekli aynı yerde üstelik kapalı kapı ardında oturmaktan sıkılmaz mı yaa. Ben olsam daral gelirdi afakanlar basardı.:KK48:
Sonunuz ne olacak çok merak ediyorum. Takipteyim.
Ama yürekten diliyorum, inşallah en kısa zamanda çok mutlu olursunuz ablacım :KK68:
 
Ne yüklükmüş arkadaş.. İnsan sürekli aynı yerde üstelik kapalı kapı ardında oturmaktan sıkılmaz mı yaa. Ben olsam daral gelirdi afakanlar basardı.:KK48:
Sonunuz ne olacak çok merak ediyorum. Takipteyim.
Ama yürekten diliyorum, inşallah en kısa zamanda çok mutlu olursunuz ablacım :KK68:
Sağol canım...inşallah.
 
Ben bayıldım size. Çok, çok tatlı, hayat dolu ve özgüvenli bir kadınsınız ama evlilikte piyango size vurmuş, ruhsal olarak ulaşılmaz bir dallamaya denk gelmişsiniz.

Eşiniz, ruhsal olarak ulaşılmaz olduğum yetmedi, bu kadın bunu kaldırıyor, bari fiziksel olarak da ulaşılmaz olayım demiş olabilir.

Huylar yaş geçtikçe kemikleştiği için, artık kendini iyice çekmiş olabilir. Bir arkadaşım aynı sizinki gibi olan eşinin yıllar geçtikçe daha da abarttığını söylüyordu ama onların evinde yüklük olmadığı için, kendini bir tek herkesle aynı odada, telefon ekranına kitleyebiliyor adam :)

Bir de ilkel çocuk tepkisi gibi, hani annenin olmadığı yerde ağlarsın ama ona sesini de duyurur ve gelsin diye beklersin ya, öyle bir şey olabilir. Sizi böyle üzmekten mutlu oluyordur.

Küçüklüğünde bu anları çok yaşadıysa, rahatlamak için gerilim çıkarır, tekrar tekrar prova eder o zamanları yaşamayı. Rahat batar yani adama, rahatlamak için gerilir.

Annesiyle ilişkisi nasıl eşinizin? Geçmişte kopuk bir şey var mı? Anneden ayrı kalınan dönem, başkasına bırakıldığı, özellikle ilk bebeklik yıllarında.

Benim bu arkadaşın kocası sinir hastası bir babanın,ve adamın sinir hastasına çevirdiği annesinin ürünü mesela. Adamın anne babası hala evli ve aynı evde yaşıyorlar ve sanırım rahat 20 senedir birbirleriyle konuşmuyorlar. İletişimi beraber oturdukları diğer oğlunun ailesi kuruyor ki, zaten konuşmuyorlar.

Bir de aynı durumda kemdi kardeşim var, o 30 yaşında. Ben de onunla ilgili konu açacağım burada. O evli değil ama kendini odasına kapatıyor. İşten geliyor ve kapatıyor. Misafir ya da biz gelmişiz, hiç bir ses seda yok. Bugün annemdeydşm mesela, hiç görmedim onu. Yemek için uyandırmaya gittim. Kendim seslendim, olmadı oğlumu getirdim onu sever, kalkar diye ama hiç ses çıkmadı, duvara dönük sırtını gördüm yalnızca, oda krmakarışık. Temizlikçi kadınlrın girip kendi düzensizliğini düzenlemesine izin vermiyor. Ben toplasam bulamadığı en küçük şey için avazı çıktığı kadar bağırıyor. Ona iyilik olsun diye topluyorum ama ben babamlara cici kız gibi görünmek isteyen bir yalaka olduğum için yapıyprmuşum bunları. Ondan sonra da hiç dokunmadım odasına.

Evde yemek olsa da, dışarıdan yemek söylüyor. Aynı sofraya karnı acıktığı bir ana denk gelmişse oturuyor. Abla müsaitsen sana geleceğim diyor, gelince hemen sofra kuruyorum, çayı demliyorum içeri geçecek zamanı olmasın diye. Ama yiyip hemen içeri odaya geçiyor, telefonda devamlı video, ya da çizgi film açılı. Yarı uyur, yarı uyanık vaziyette uzanıyor ve uyandığında kalkıp eve gidiyor.

O da benim sinir hastası annemin sonucu. Çocukluğumuzda az çektirmedi bize ama kardeşim zeki ve yaramaz vüb,r çocuk olduğu için en çok ona tesir etti. Ki onu hiç istememiş, aldırmak için doktora gitmiş, babam dışarıda ağlıyor, doktor annemi ikna etmiş aldırmamaya, günah olduğuna. Ben daha en baştan istenmemenin de etkili olduğunu düşünüyorum.

Ve anne, bebekle iletişim kurmazsa bebek küsebiliyormuş hayata. Kardeşim de böyle olabilir diye düşünüyorum, çünkü biz annem için karınları doyurulması gereken ve onun eğitimne engel olan jüçük belalardık. biz paçayı kurtardık, okul bitince direk evlenerek ama o hep onu en çok etkileyen annemden hiç kopmamayı tercih etti.

ailesinin çok iyi olduğunu söylüyorsunuz, şaşırdım doğrusu ben buna.

Siz de bir şekilde başka sıkıntılarınıza paravan olarak kullanıyorsunuz muhtemelen evliliği ama istemediğiniz bazı durumları ve kişileri sizden uzak tutuyor ama ne kadar devam edebilirsiniz bilemeyeceğim buna. Çünkü maşalllah hayat dolu bir kadınsınız. Sanırım eşiniz, yıllar içinde iletişimi iyice koparacaktır.
 
Balık baştan kokar be annem yolun yarisindasin ben 3.5 senelik evliyim ben bunaldim ama ıletisimsizlik ten bu kaprisli olsa geri teperdi bende
 
Ben bayıldım size. Çok, çok tatlı, hayat dolu ve özgüvenli bir kadınsınız ama evlilikte piyango size vurmuş, ruhsal olarak ulaşılmaz bir dallamaya denk gelmişsiniz.

Eşiniz, ruhsal olarak ulaşılmaz olduğum yetmedi, bu kadın bunu kaldırıyor, bari fiziksel olarak da ulaşılmaz olayım demiş olabilir.

Huylar yaş geçtikçe kemikleştiği için, artık kendini iyice çekmiş olabilir. Bir arkadaşım aynı sizinki gibi olan eşinin yıllar geçtikçe daha da abarttığını söylüyordu ama onların evinde yüklük olmadığı için, kendini bir tek herkesle aynı odada, telefon ekranına kitleyebiliyor adam :)

Bir de ilkel çocuk tepkisi gibi, hani annenin olmadığı yerde ağlarsın ama ona sesini de duyurur ve gelsin diye beklersin ya, öyle bir şey olabilir. Sizi böyle üzmekten mutlu oluyordur.

Küçüklüğünde bu anları çok yaşadıysa, rahatlamak için gerilim çıkarır, tekrar tekrar prova eder o zamanları yaşamayı. Rahat batar yani adama, rahatlamak için gerilir.

Annesiyle ilişkisi nasıl eşinizin? Geçmişte kopuk bir şey var mı? Anneden ayrı kalınan dönem, başkasına bırakıldığı, özellikle ilk bebeklik yıllarında.

Benim bu arkadaşın kocası sinir hastası bir babanın,ve adamın sinir hastasına çevirdiği annesinin ürünü mesela. Adamın anne babası hala evli ve aynı evde yaşıyorlar ve sanırım rahat 20 senedir birbirleriyle konuşmuyorlar. İletişimi beraber oturdukları diğer oğlunun ailesi kuruyor ki, zaten konuşmuyorlar.

Bir de aynı durumda kemdi kardeşim var, o 30 yaşında. Ben de onunla ilgili konu açacağım burada. O evli değil ama kendini odasına kapatıyor. İşten geliyor ve kapatıyor. Misafir ya da biz gelmişiz, hiç bir ses seda yok. Bugün annemdeydşm mesela, hiç görmedim onu. Yemek için uyandırmaya gittim. Kendim seslendim, olmadı oğlumu getirdim onu sever, kalkar diye ama hiç ses çıkmadı, duvara dönük sırtını gördüm yalnızca, oda krmakarışık. Temizlikçi kadınlrın girip kendi düzensizliğini düzenlemesine izin vermiyor. Ben toplasam bulamadığı en küçük şey için avazı çıktığı kadar bağırıyor. Ona iyilik olsun diye topluyorum ama ben babamlara cici kız gibi görünmek isteyen bir yalaka olduğum için yapıyprmuşum bunları. Ondan sonra da hiç dokunmadım odasına.

Evde yemek olsa da, dışarıdan yemek söylüyor. Aynı sofraya karnı acıktığı bir ana denk gelmişse oturuyor. Abla müsaitsen sana geleceğim diyor, gelince hemen sofra kuruyorum, çayı demliyorum içeri geçecek zamanı olmasın diye. Ama yiyip hemen içeri odaya geçiyor, telefonda devamlı video, ya da çizgi film açılı. Yarı uyur, yarı uyanık vaziyette uzanıyor ve uyandığında kalkıp eve gidiyor.

O da benim sinir hastası annemin sonucu. Çocukluğumuzda az çektirmedi bize ama kardeşim zeki ve yaramaz vüb,r çocuk olduğu için en çok ona tesir etti. Ki onu hiç istememiş, aldırmak için doktora gitmiş, babam dışarıda ağlıyor, doktor annemi ikna etmiş aldırmamaya, günah olduğuna. Ben daha en baştan istenmemenin de etkili olduğunu düşünüyorum.

Ve anne, bebekle iletişim kurmazsa bebek küsebiliyormuş hayata. Kardeşim de böyle olabilir diye düşünüyorum, çünkü biz annem için karınları doyurulması gereken ve onun eğitimne engel olan jüçük belalardık. biz paçayı kurtardık, okul bitince direk evlenerek ama o hep onu en çok etkileyen annemden hiç kopmamayı tercih etti.

ailesinin çok iyi olduğunu söylüyorsunuz, şaşırdım doğrusu ben buna.

Siz de bir şekilde başka sıkıntılarınıza paravan olarak kullanıyorsunuz muhtemelen evliliği ama istemediğiniz bazı durumları ve kişileri sizden uzak tutuyor ama ne kadar devam edebilirsiniz bilemeyeceğim buna. Çünkü maşalllah hayat dolu bir kadınsınız. Sanırım eşiniz, yıllar içinde iletişimi iyice koparacaktır.
Size çok teşekkür ederim. Yorumunuzu büyük bir ilgiyle okudum. Samimiyetinizi hissettim. Ve de çok yerinde güzel tespitler, analizler yapmışsınız. Sorunu tereyağından kıl çeker gibi bulmuşsunuz.

Eşimi kayınvalidem. Eşimin kardeşlerini ise babane büyüttü. Babane kadın gibi kadındı. İlgi, şefkat, temizlik, bakım mükemmel. Onun büyüttüğü kardeşler özgüvenli, sosyal, bakımlı oldular. Kayınvalidemin büyüttüğü ise pis, özgüvensiz, bakımsız, kaprisli, innatcı bir kişilik oldu. Kayınvalidem göğsüm tahriş oldu acıdı diyerekten eşimi emzirmemiş. Benim kızkardeşimin bebeğini emzirmekten göğüs ucu parça pincik olmuştu, yinede emzirmekten vazgeçmemişti.

Kayınvalidem eşime hiç birşey öğretmemiş. Eşim evcil hayvan sanki, hep aynı tabaktan yemek yedirmiş. İçine ekmek doğrayarak getirir koyarmış önüne. Gittiğimizde de eşim açsa yine o tabağı çıkartıyor. Evlendiğimizdeveşim sigonu bile öekmiyorfu. Kişisel hijyeninede dikkat etmiyor. Zaten bu sebepten çok soğudum ondan. Kesinlikle öğrenmiyor ve de pis olmaktan rahatsızlık duymuyor.

Eşimin bebekken hiç ağlamadığını, onu hiç uğraştırmadığını söyler hep. Bence altınıda akşamdan akşama değiştirmiştir. Sonra ona örgü örmek, sarma sarmak gibi kadınca şeyler de öğretti. tehlikelerden koruduğunu da çok sanmıyorum. En kötüsüde bir keresinde, eşime, benim oğlum kadın doğacaktı da erkek oldu işte demişti. bir annenin oğluna böyle söylemesi de ayrı garip.

Kardeşinizde inşallah düzelir. Fazla içe kapanmış eşim gibi. En tedavi edici şey flört etmek. Gençliğinde karşı cinsle arkadaşlık kuranlar çocukluktan gelen travmaları geride bırakıyor. Bir psikologtan duymuştum. Karşı cinsle iletişim atlandıysa çocukluk dönemine ait travmalar ilerki yaşlara taşınıyor, ve kemikleşiyor. Özellikle bir erkek için bir kızla seviyeli iletişim içinde olması çok yararlı onun kişiliğinin doğru oturması bakımından.

Yazımı toparlayamayacağım gözlerim kaymaya başladı, uykum geldi çok fena....
 
Tam ben yazacaktim. Daha sebebini detayini anlamadan hemen" ayrilin ". Cunku herkes ilk kavgada ayriliyor! Mus gibi.
KK da asiri saygili, asiri degerlerine bagli, ilk yanlisinda ailesini dahi aninda silen, asiri bakimli ve guzel, kocasina mukemmel davranan ve ilk hatasinda kocasini bosayip birde hic uzulmeyen hayatina bakan bir grup var. Yaziklar olsun ben olamadim.
 
Ben bayıldım size. Çok, çok tatlı, hayat dolu ve özgüvenli bir kadınsınız ama evlilikte piyango size vurmuş, ruhsal olarak ulaşılmaz bir dallamaya denk gelmişsiniz.

Eşiniz, ruhsal olarak ulaşılmaz olduğum yetmedi, bu kadın bunu kaldırıyor, bari fiziksel olarak da ulaşılmaz olayım demiş olabilir.

Huylar yaş geçtikçe kemikleştiği için, artık kendini iyice çekmiş olabilir. Bir arkadaşım aynı sizinki gibi olan eşinin yıllar geçtikçe daha da abarttığını söylüyordu ama onların evinde yüklük olmadığı için, kendini bir tek herkesle aynı odada, telefon ekranına kitleyebiliyor adam :)

Bir de ilkel çocuk tepkisi gibi, hani annenin olmadığı yerde ağlarsın ama ona sesini de duyurur ve gelsin diye beklersin ya, öyle bir şey olabilir. Sizi böyle üzmekten mutlu oluyordur.

Küçüklüğünde bu anları çok yaşadıysa, rahatlamak için gerilim çıkarır, tekrar tekrar prova eder o zamanları yaşamayı. Rahat batar yani adama, rahatlamak için gerilir.

Annesiyle ilişkisi nasıl eşinizin? Geçmişte kopuk bir şey var mı? Anneden ayrı kalınan dönem, başkasına bırakıldığı, özellikle ilk bebeklik yıllarında.

Benim bu arkadaşın kocası sinir hastası bir babanın,ve adamın sinir hastasına çevirdiği annesinin ürünü mesela. Adamın anne babası hala evli ve aynı evde yaşıyorlar ve sanırım rahat 20 senedir birbirleriyle konuşmuyorlar. İletişimi beraber oturdukları diğer oğlunun ailesi kuruyor ki, zaten konuşmuyorlar.

Bir de aynı durumda kemdi kardeşim var, o 30 yaşında. Ben de onunla ilgili konu açacağım burada. O evli değil ama kendini odasına kapatıyor. İşten geliyor ve kapatıyor. Misafir ya da biz gelmişiz, hiç bir ses seda yok. Bugün annemdeydşm mesela, hiç görmedim onu. Yemek için uyandırmaya gittim. Kendim seslendim, olmadı oğlumu getirdim onu sever, kalkar diye ama hiç ses çıkmadı, duvara dönük sırtını gördüm yalnızca, oda krmakarışık. Temizlikçi kadınlrın girip kendi düzensizliğini düzenlemesine izin vermiyor. Ben toplasam bulamadığı en küçük şey için avazı çıktığı kadar bağırıyor. Ona iyilik olsun diye topluyorum ama ben babamlara cici kız gibi görünmek isteyen bir yalaka olduğum için yapıyprmuşum bunları. Ondan sonra da hiç dokunmadım odasına.

Evde yemek olsa da, dışarıdan yemek söylüyor. Aynı sofraya karnı acıktığı bir ana denk gelmişse oturuyor. Abla müsaitsen sana geleceğim diyor, gelince hemen sofra kuruyorum, çayı demliyorum içeri geçecek zamanı olmasın diye. Ama yiyip hemen içeri odaya geçiyor, telefonda devamlı video, ya da çizgi film açılı. Yarı uyur, yarı uyanık vaziyette uzanıyor ve uyandığında kalkıp eve gidiyor.

O da benim sinir hastası annemin sonucu. Çocukluğumuzda az çektirmedi bize ama kardeşim zeki ve yaramaz vüb,r çocuk olduğu için en çok ona tesir etti. Ki onu hiç istememiş, aldırmak için doktora gitmiş, babam dışarıda ağlıyor, doktor annemi ikna etmiş aldırmamaya, günah olduğuna. Ben daha en baştan istenmemenin de etkili olduğunu düşünüyorum.

Ve anne, bebekle iletişim kurmazsa bebek küsebiliyormuş hayata. Kardeşim de böyle olabilir diye düşünüyorum, çünkü biz annem için karınları doyurulması gereken ve onun eğitimne engel olan jüçük belalardık. biz paçayı kurtardık, okul bitince direk evlenerek ama o hep onu en çok etkileyen annemden hiç kopmamayı tercih etti.

ailesinin çok iyi olduğunu söylüyorsunuz, şaşırdım doğrusu ben buna.

Siz de bir şekilde başka sıkıntılarınıza paravan olarak kullanıyorsunuz muhtemelen evliliği ama istemediğiniz bazı durumları ve kişileri sizden uzak tutuyor ama ne kadar devam edebilirsiniz bilemeyeceğim buna. Çünkü maşalllah hayat dolu bir kadınsınız. Sanırım eşiniz, yıllar içinde iletişimi iyice koparacaktır.
Bunu daha fazla kişi okumalı burada bence. Yazık çok üzüldüm :KK43: erken yaşta annelikte bu risk var özellikle, insanlar istemeden çocuk sahibi olmamalı.. Ben böyle bir anne olabileceğimi düşündüğüm için çocuk isteyemedin bu yaşa kadar ..
 
Bunu daha fazla kişi okumalı burada bence. Yazık çok üzüldüm :KK43: erken yaşta annelikte bu risk var özellikle, insanlar istemeden çocuk sahibi olmamalı.. Ben böyle bir anne olabileceğimi düşündüğüm için çocuk isteyemedin bu yaşa kadar ..
Öyle annelerin sizin gibi endişeleri olmuyor, siz kesinlikle öyle olmazsınız, korkmayın. Çok iyi anne olacağınızı düşünüyorum.
 
Öyle annelerin sizin gibi endişeleri olmuyor, siz kesinlikle öyle olmazsınız, korkmayın. Çok iyi anne olacağınızı düşünüyorum.
Umarım, bir gün çocuğum olursa, iyi bir anne olabilirim. Ümit veren yorumunuz için teşekkürler :KK36:
Sizin için de herşey daha güzel olur inşallah, daha iyi bir hayatı hakediyorsunuz..
 
Yardımlık bir şey kalmadı. Çok soğudum ondan. Zaten işe yarayacağını düşünmüyorum. Annesinden geldi ve yüklüğe kapandı yeniden.
Yazık ya size üzüldüm ama adama ayrı üzüldüm, ne kötü yetiştirmiş annesi. Keşke psikolojik yardım alsa. Hani Amerika'da filan sessiz sessiz oturup sonra okulda arkadaşlarını öldüren tipler varya onları hatırlattı bana, tepkisini gösteremediği için en sonunda böyle büyük tepki verirlermiş, Allah korusun
Ben bayıldım size. Çok, çok tatlı, hayat dolu ve özgüvenli bir kadınsınız ama evlilikte piyango size vurmuş, ruhsal olarak ulaşılmaz bir dallamaya denk gelmişsiniz.

Eşiniz, ruhsal olarak ulaşılmaz olduğum yetmedi, bu kadın bunu kaldırıyor, bari fiziksel olarak da ulaşılmaz olayım demiş olabilir.

Huylar yaş geçtikçe kemikleştiği için, artık kendini iyice çekmiş olabilir. Bir arkadaşım aynı sizinki gibi olan eşinin yıllar geçtikçe daha da abarttığını söylüyordu ama onların evinde yüklük olmadığı için, kendini bir tek herkesle aynı odada, telefon ekranına kitleyebiliyor adam :)

Bir de ilkel çocuk tepkisi gibi, hani annenin olmadığı yerde ağlarsın ama ona sesini de duyurur ve gelsin diye beklersin ya, öyle bir şey olabilir. Sizi böyle üzmekten mutlu oluyordur.

Küçüklüğünde bu anları çok yaşadıysa, rahatlamak için gerilim çıkarır, tekrar tekrar prova eder o zamanları yaşamayı. Rahat batar yani adama, rahatlamak için gerilir.

Annesiyle ilişkisi nasıl eşinizin? Geçmişte kopuk bir şey var mı? Anneden ayrı kalınan dönem, başkasına bırakıldığı, özellikle ilk bebeklik yıllarında.

Benim bu arkadaşın kocası sinir hastası bir babanın,ve adamın sinir hastasına çevirdiği annesinin ürünü mesela. Adamın anne babası hala evli ve aynı evde yaşıyorlar ve sanırım rahat 20 senedir birbirleriyle konuşmuyorlar. İletişimi beraber oturdukları diğer oğlunun ailesi kuruyor ki, zaten konuşmuyorlar.

Bir de aynı durumda kemdi kardeşim var, o 30 yaşında. Ben de onunla ilgili konu açacağım burada. O evli değil ama kendini odasına kapatıyor. İşten geliyor ve kapatıyor. Misafir ya da biz gelmişiz, hiç bir ses seda yok. Bugün annemdeydşm mesela, hiç görmedim onu. Yemek için uyandırmaya gittim. Kendim seslendim, olmadı oğlumu getirdim onu sever, kalkar diye ama hiç ses çıkmadı, duvara dönük sırtını gördüm yalnızca, oda krmakarışık. Temizlikçi kadınlrın girip kendi düzensizliğini düzenlemesine izin vermiyor. Ben toplasam bulamadığı en küçük şey için avazı çıktığı kadar bağırıyor. Ona iyilik olsun diye topluyorum ama ben babamlara cici kız gibi görünmek isteyen bir yalaka olduğum için yapıyprmuşum bunları. Ondan sonra da hiç dokunmadım odasına.

Evde yemek olsa da, dışarıdan yemek söylüyor. Aynı sofraya karnı acıktığı bir ana denk gelmişse oturuyor. Abla müsaitsen sana geleceğim diyor, gelince hemen sofra kuruyorum, çayı demliyorum içeri geçecek zamanı olmasın diye. Ama yiyip hemen içeri odaya geçiyor, telefonda devamlı video, ya da çizgi film açılı. Yarı uyur, yarı uyanık vaziyette uzanıyor ve uyandığında kalkıp eve gidiyor.

O da benim sinir hastası annemin sonucu. Çocukluğumuzda az çektirmedi bize ama kardeşim zeki ve yaramaz vüb,r çocuk olduğu için en çok ona tesir etti. Ki onu hiç istememiş, aldırmak için doktora gitmiş, babam dışarıda ağlıyor, doktor annemi ikna etmiş aldırmamaya, günah olduğuna. Ben daha en baştan istenmemenin de etkili olduğunu düşünüyorum.

Ve anne, bebekle iletişim kurmazsa bebek küsebiliyormuş hayata. Kardeşim de böyle olabilir diye düşünüyorum, çünkü biz annem için karınları doyurulması gereken ve onun eğitimne engel olan jüçük belalardık. biz paçayı kurtardık, okul bitince direk evlenerek ama o hep onu en çok etkileyen annemden hiç kopmamayı tercih etti.

ailesinin çok iyi olduğunu söylüyorsunuz, şaşırdım doğrusu ben buna.

Siz de bir şekilde başka sıkıntılarınıza paravan olarak kullanıyorsunuz muhtemelen evliliği ama istemediğiniz bazı durumları ve kişileri sizden uzak tutuyor ama ne kadar devam edebilirsiniz bilemeyeceğim buna. Çünkü maşalllah hayat dolu bir kadınsınız. Sanırım eşiniz, yıllar içinde iletişimi iyice koparacaktır.
Allah yardımcınız olsun sizinde , çok üzülüyorum böyle anneleri okudukça
KK da asiri saygili, asiri degerlerine bagli, ilk yanlisinda ailesini dahi aninda silen, asiri bakimli ve guzel, kocasina mukemmel davranan ve ilk hatasinda kocasini bosayip birde hic uzulmeyen hayatina bakan bir grup var. Yaziklar olsun ben olamadim.
Evet evet bende.
Böyle çok sevilen değer verilen, zırt kocasını aradı açmadı mı hemen boşayan tiplerden olamadık
aklıma candan erçetinin kedi şarkısı geldi evin içinde açında dinletin bari :KK12:
Bende aynısını düşünmüştüm :super:
 
Bunu daha fazla kişi okumalı burada bence. Yazık çok üzüldüm :KK43: erken yaşta annelikte bu risk var özellikle, insanlar istemeden çocuk sahibi olmamalı.. Ben böyle bir anne olabileceğimi düşündüğüm için çocuk isteyemedin bu yaşa kadar ..
Canım, inan yaşla alakası yok. Ben annemden daha genç anne oldum, ben de çalışamadım çocuk sebebiyle. Maddi sıkıntı olarak kat kat daha fazla zorluklar yaşadım.

Sen bu endişeleri hissediyorsan, zaten öyle olmazsın.

Bu bambaşka bir kopukluk hali, bir ruh hali. Şimdi 53 yaşında hala aynı. bizi hiç dövmezdi annem mesela, istediğimiz yere istediğimiz saatte giderdik. Fiziksel şiddet yok ama ilginç bir psikolojik bir şiddet. Sonsuz bir umursamazlık ve mesafe. Bu çocukların bir uyku saati vardır, yemek beklerler, gece 12 oldu neredeler, dersleri nasıl diye bir kaygı hiç yok. Sevip sevmediği muamma, seviyor tabi ama kendi şeklince.

Hatırladığım bir sofra hiç yok mesela. Ya da ben oğlumun yaşında 8 yaşında, kardeşim 7 yaşında oruç tutardık. Ama hiçbir zaman vaktinde olmadı o iftar sofraları. Ezan 7 de okunuyorsa, biz suyla orucumuzu açar, 11 e kadar sofrayı beklerdik. Sabah 7 de uyanır,öğlen 1 de annemi biz uyandırır, o saate kadar kendi kendimizi doyurur, sonra da mutfağı dağıttık diye azar işitirdik. Ya da o sorunlu olan erkek kardeşimi terbiye etmek için ellerini kalın çamaşır ipiyle bağlar, şimdi yaptıklarını düşün ve ellerin bağlıyken kendine hakim olmayı öğren diyordu. aynı yaştaydı oğlumla, 8 yaşlarında. Ben oğluma bunun yapıldığını düşünemiyorum bile.
"


Ben yine hep yanındayım, her hafta giderim, her şeyine bakarım ama mesela kızdığı bir şey olursa beni evden kovar rahat rahat. En çok kendi çocuğum bunları görüyor ve o da anne çocuk ilişkisini böyle algılayacak diye kaygılanıyorum, onunla ilgili de konu açacağım bir ara :) konular birikti ama oturunca anlatacak o kadar şey var ki yazmaya üşeniyorum :)
 
Canım, inan yaşla alakası yok. Ben annemden daha genç anne oldum, ben de çalışamadım çocuk sebebiyle. Maddi sıkıntı olarak kat kat daha fazla zorluklar yaşadım.

Sen bu endişeleri hissediyorsan, zaten öyle olmazsın.

Bu bambaşka bir kopukluk hali, bir ruh hali. Şimdi 53 yaşında hala aynı. bizi hiç dövmezdi annem mesela, istediğimiz yere istediğimiz saatte giderdik. Fiziksel şiddet yok ama ilginç bir psikolojik bir şiddet. Sonsuz bir umursamazlık ve mesafe. Bu çocukların bir uyku saati vardır, yemek beklerler, gece 12 oldu neredeler, dersleri nasıl diye bir kaygı hiç yok. Sevip sevmediği muamma, seviyor tabi ama kendi şeklince.

Hatırladığım bir sofra hiç yok mesela. Ya da ben oğlumun yaşında 8 yaşında, kardeşim 7 yaşında oruç tutardık. Ama hiçbir zaman vaktinde olmadı o iftar sofraları. Ezan 7 de okunuyorsa, biz suyla orucumuzu açar, 11 e kadar sofrayı beklerdik. Sabah 7 de uyanır,öğlen 1 de annemi biz uyandırır, o saate kadar kendi kendimizi doyurur, sonra da mutfağı dağıttık diye azar işitirdik. Ya da o sorunlu olan erkek kardeşimi terbiye etmek için ellerini kalın çamaşır ipiyle bağlar, şimdi yaptıklarını düşün ve ellerin bağlıyken kendine hakim olmayı öğren diyordu. aynı yaştaydı oğlumla, 8 yaşlarında. Ben oğluma bunun yapıldığını düşünemiyorum bile.
"


Ben yine hep yanındayım, her hafta giderim, her şeyine bakarım ama mesela kızdığı bir şey olursa beni evden kovar rahat rahat. En çok kendi çocuğum bunları görüyor ve o da anne çocuk ilişkisini böyle algılayacak diye kaygılanıyorum, onunla ilgili de konu açacağım bir ara :) konular birikti ama oturunca anlatacak o kadar şey var ki yazmaya üşeniyorum :)
Yokyaştan kastettiğim hazır hissetmek veçocuk istemek bazı insanlar için zaman alabiliyor onu demek istemiştim. Ama annenizin ruh hali zamanla kişiliğini meydana getirmiş ve gerçekten zor bir çocukluk olmuş sizinkisi. En azından siz güçlü çıkmış görünüyorsunuz maşallah..
 
M monalazo evden hiç uzaklaştın mi kararını net verebilmek için yaptıysan eşinin tepkisi ne oldu böyle nere kadar sürer diye dusundunuz mü
 
Canım, inan yaşla alakası yok. Ben annemden daha genç anne oldum, ben de çalışamadım çocuk sebebiyle. Maddi sıkıntı olarak kat kat daha fazla zorluklar yaşadım.

Sen bu endişeleri hissediyorsan, zaten öyle olmazsın.

Bu bambaşka bir kopukluk hali, bir ruh hali. Şimdi 53 yaşında hala aynı. bizi hiç dövmezdi annem mesela, istediğimiz yere istediğimiz saatte giderdik. Fiziksel şiddet yok ama ilginç bir psikolojik bir şiddet. Sonsuz bir umursamazlık ve mesafe. Bu çocukların bir uyku saati vardır, yemek beklerler, gece 12 oldu neredeler, dersleri nasıl diye bir kaygı hiç yok. Sevip sevmediği muamma, seviyor tabi ama kendi şeklince.

Hatırladığım bir sofra hiç yok mesela. Ya da ben oğlumun yaşında 8 yaşında, kardeşim 7 yaşında oruç tutardık. Ama hiçbir zaman vaktinde olmadı o iftar sofraları. Ezan 7 de okunuyorsa, biz suyla orucumuzu açar, 11 e kadar sofrayı beklerdik. Sabah 7 de uyanır,öğlen 1 de annemi biz uyandırır, o saate kadar kendi kendimizi doyurur, sonra da mutfağı dağıttık diye azar işitirdik. Ya da o sorunlu olan erkek kardeşimi terbiye etmek için ellerini kalın çamaşır ipiyle bağlar, şimdi yaptıklarını düşün ve ellerin bağlıyken kendine hakim olmayı öğren diyordu. aynı yaştaydı oğlumla, 8 yaşlarında. Ben oğluma bunun yapıldığını düşünemiyorum bile.
"


Ben yine hep yanındayım, her hafta giderim, her şeyine bakarım ama mesela kızdığı bir şey olursa beni evden kovar rahat rahat. En çok kendi çocuğum bunları görüyor ve o da anne çocuk ilişkisini böyle algılayacak diye kaygılanıyorum, onunla ilgili de konu açacağım bir ara :) konular birikti ama oturunca anlatacak o kadar şey var ki yazmaya üşeniyorum :)
Ne kadar zor bir hayatınız olmuş. Anne şefkati tadamamışsınız. Benimde babam problemliydi. Yiyecek almak istemezdi bize. iyi bir işi vardı. Parasızlıktan değil yani. Sadece küçük olduğumuz için yiyeceğe ihtiyacımız olmadığını düşünürdü. Hatta okula başladığımda ilk dönem defter kalem kitap vs olmadan gönderdi beni. Çantamda öğretmenin verdiği fişlerle, annemin ütüleyip katladığı mendiller vardı sadece. Kırıştırırmışım, yırtarmışım, üzerine resim yaparmışım diye defter, kalem almamayı uygun gördü. Nihayet birinci dönemin sonunda, öğretmenimin yoğun ısrarıyla aldı malzemelerimi. O zamana kadar sınıfta ezik ezik oturdum. Ondan sonrada ezikliğim geçmedi. öğretmen ve sınıftaki çocukların meraklı bakışları beni rahatsız etti ne yazdım ne de çizdim utandığım için. Psikolojim bozulmuş, hevesim kırılmıştı. Bizde böyle bir babayla büyüdük.
 
X