• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kızıma iyi bir anne olamadım

violetto

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
18 Nisan 2008
1.213
846
158
Evet ben kızıma iyi bir anne olamadım ve bunun için her gün ölüyorum. Burada her gün benim hayatıma benzer hikayeler okuyorum, herkes çocuğu için eşine katlandığını söylüyor ve ben de bu yollardan geçeli 20 küsür sene olmuş olan bir anne olarak olayın bu yüzünü paylaşmak istiyorum.

Üniversite bitti ve devlete atanır atanmaz evlendim. Eşim evlenmeden önce çok iyi bir insandı ya da çok iyi rol yaptı bilmiyorum. Nişanlılık dönemimiz çok güzeldi. Aslında her şey kendi annemin nikahtan önce eşimle beni karşısına alıp 'Kızım, evlilikte ayrı gayrı olmaz. Maaş kartın eşinde dursun. Zaten bizde evlilik bir defa yapılır, boşanma olmaz.' dedi. Benim yaşımın da küçüklüğüyle o an bunun kötü bir şey olacağını düşünemedim ve evlendikten sonra maaş kartımı eşime verdim. Zaten düğünü kendimiz yaptığımız için çok borcumuz vardı elimize para kalmıyordu. Yani en azından ben öyle biliyordum ama evlenmeden önce eşimin senede bir görüyorum dediği ailesi bir anda kıymete bindi ve cebinde sürekli ailesine para yolladığına dair makbuzlar gördüm. O zaman kavgalarımız başladı. Eşim inatla bana nerelere ödeme yaptığını söylemiyordu, maaş kartımı da vermiyordu. Birinci hatam bu dönemde hamile kalmam oldu. Eşimin de benim de yaşımız küçüktü ve maddi manevi hazır değildik. Tabii sonra kızım doğdu ve eşim gelen altınları istedi. Vermek istemedim, çok kavga ettim ama zorla aldı. Hepsini milli piyango biletine yatırmış, sinir krizi geçirdim ama hiçbir şey değişmedi. Benim çocuğumun altınları sanane dedi bana eşim. Kızım 3 yaşına geldiğinde canıma tak etti ve boşanmaya karar verdim, aileme döndüm. Babam hep olumlu bir insandı benim sana harcatacak kızım yok, o üzülsün diye evlendirmedim dedi eşime. Yine ne yaptı etti yalvarmalar yakarmalar babamı ikna etti, babam dedi kızım çocuğun var bir şans daha ver, ben de dinledim ve eve geri döndüm.

Her şey daha kötü oldu. Eşim farklı bir şehirde görevlendirmeye gitti, maddi sıkıntıyı ciddi anlamda o zaman çekmeye başladım. Bize doğru düzgün para göndermiyordu ve maaş kartımı da vermiyordu. Sürekli bir borçlar silsilesi, içinden çıkamayınca kredi çekip bütün borçları kapatıyordu, sonra tekrar açılıyor kredi ödeyemiyor tekrar borcu borçla kapatmaya falan çalışıyordu. Beni de hep 'bizim için, ailemiz için bu sıkıntıları çekiyoruz. Kendime bir şey almıyorum harcamıyorum, sen neyin nereye ödendiğini ne yapacaksın ben hallediyorum işte' diyordu ve hiç açıklama yapmıyordu. Benim de gözüm öyle körmüş ki, hiç sorgulamıyordum. Gerçekten paramız yok sanıyordum. Benim ve çocuğun masrafları fazla sanıyordum.

Bu senelerce böyle sürdü. Ben atmden para çekmeyi bile 3 sene evvel öğrendim öyle diyeyim ne maaşımı ne kartımı hiç görmedim. Tabii bu arada hep ayrı değildik, yanımıza geldi ama ne zaman alışverişe gitsek suradı düşer, dönüşte de kavga çıkarırdı para yok bilmiyor musunuz ben sizin için çalışıyorum diye. Ailece hiç tatile gitmedik, 5 sene önce bir defa gitmiştik onda da kızımla bizi her gün ağlattı yok para yok tatile getirdiniz diye. Kaç defa beş kuruş para olmadan işe gittim, alınan 30 tl çay parasını bile çıkaramadığım günler oldu. Defalarca bak alışverişe gideceğim kredi kartını ver dediğimde verir ama ben o kadar şey alıp kasaya geldiğimde 'yetersiz bakiye' rezilliğini yaşardım. Sorduğumda da senin ne ihtiyacın olacak neden para harcayayım sana borçlar var derdi. Çalışan bir kadın olmama rağmen kişisel ihtiyaçlarım olacağını hiç düşünmezdi, ped istediğimde bile yine mi derdi. Ben hala ses çıkarmıyorum tabii, boşanma fikrini falan aklımdan silmişim tamamen. Beni o kadar sindirmiş ki, kızım, kurtarıcı meleğim olmasa hala devam edebilirdim böyle yaşamaya. Kızım 19 yaşına geldi, 3 sene evveldi, bir gün aldı beni karşısına sanki o anne ben çocuğum her şeyi anlattı. Maaş kartımın babasında durmasının doğru olmadığını, bu yaşadığımın adının ekonomik ve psikolojik şiddet olduğunu kabul ettirmeye çalıştı. Sonra bütün çocukluğu boyunca içinde kalanları anlattı, kasada yetersiz bakiyeyi duyduğunda ne kadar etkileniyormuş meğer biz paramız yok diye bir kış ona pantolon alamamışız o da babası kızar diye isteyememiş, kotla geçirmiş bütün kışı ben hatırlamıyordum ama duyunca gerçekten öldüm. 'Anne senede bir kalem bir rimel ile makyaj yapıyorsun, makyaj temizleyici almadığı için suyla çıkarıyorsun bu normal mi sence?' dedi. Bir gün boyunca karşılıklı ağladık, benim için dönüm noktası oldu. Çıldıracak gibi oldum ben kızıma ne yapmışım diye. Nasıl bir çocukluk yaşatmışım nasıl görememişim. Babası başındaydı ama çok mu iyi olmuş diye kendimi yedim.

Eşimle konuştum, boşanma aşamasına geldik, asla hatalı olduğunu kabul etmedi. Kızım hayatında ilk defa babasına sert çıktı, bunca sene annemi ezdin, artık ezdirmem dedi. Zorla maaş kartımı aldı elinden. Eşim hala kızımla pazarlık yapıyor aylık para vereyim ama maaş kartı bende kalsın. Neden? Çünkü ben erkeğim, evin reisiyim. İlk defa güçlü davrandım, ya kabul edersin ya boşanırız dedim. Eşim geri adım attı, aile terapisine gittik. Oturduk bütçemizi planladık. Terapi gerçekten işe yaradı eşim 3 senedir çok iyi, daha önce olmadığı kadar iyi aramız. Şu an sorum kızım. Kabullenemiyor. En ufak bir durumda eskiye döneceğimizi düşünüyor. En ufak bir eskisi gibi bir olay yaşayacağımızı düşünse sinirleniyor. 'Anne kendini o kadar ezdirdin ki ben sindiremiyorum, sen 20 sene nasıl dayandın' diyor. Paramı kendim harcıyorum artık, kızıma harcıyorum doya doya geziyoruz, eğleniyoruz. Yine de yetmiyor farkındayım. Gözlerinde hep o korkuyu görüyorum. Artık üniversiteyi de bitirdi, işe girdi ama olmuyor, bir şeyler eksik hep farkındayım. Annecim artık eskisi gibi değilim, baban da değil, inan bana desem de inanmıyor farkındayım. En ufak bir yanlışında babasına karşı aslan kesiliyor, beni koruyor. Ve malesef babasını sevemiyor, bu konuda onu suçlayamıyorum.

Çok uzun yazdım ama 23 seneyi daha ne kadar aza sığdırabileceğimi bilmiyorum. Ben 20 senemi harcadım, belki birilerine umut ışığı olur yazdıklarım. Kızıma iyi bir anne olamadım, ona varlık içinde yokluk çektirdim, güçlü bir kadın modeli olamadım ya en çok beni bu kahrediyor. Kızımın gözlerindeki korkuyu gördükçe her gün ölüyorum.
 
Çok uzun ya bir yerden sonra bıraktım başlık içinse sen kızına iyi anne olamamışsın değil annen sana iyi anne olamamış maaş kartını niye eşine verdirip seni ezdiriyor çok güzel akıl maşallah bir başka aklı da hemen evine bağlan diye evlenir evlenmez hamile kal olurmuş ama akıl veremeden sen hamile kalmışsın...
 
Çok uzun ya bir yerden sonra bıraktım başlık içinse sen kızına iyi anne olamamışsın değil annen sana iyi anne olamamış maaş kartını niye eşine verdirip seni ezdiriyor çok güzel akıl maşallah bir başka aklı da hemen evine bağlan diye evlenir evlenmez hamile kal olurmuş ama akıl veremeden sen hamile kalmışsın...

Evet, annem hala aynı şeyi savunur. Kardeşlerime de hep bu aklı verdi ama benden başka kimse uymadı tabii
 
Sorunun kökü annenizin sizin işinize karışıp aklı olmayan adama fazla akıl vermiş olması bence. Kendinizi suçlamayın olan olmuş bitmiş.

Ben kızım olanlardan etkilenmedi, onun her ihtiyacını karşılamaya çalıştım diye düşünürken küçük ama travma yaratan o kadar olay yaşamış ki küçücük bedeniyle. O beni sarstı, korudu babasına karşı ama ben onu koruyamamışım
 
Bence sen kizina degil, annen sana iyi bir anne olamamis. Kusura bakma biraz agir oldu ama ben boyle dusundum yazdiklarini okuyunca. Simdiye kadar guclu duramamissin ama bundan sonra kizin icin guclu durma zamani geldi. Kizina babasini savuanmak ya da iyi gostermek icin "ama o senin baban" lafini sakin kullanma. Bana oyle diye diye iyice nefretimi arttordilar babama karsi. Senin kocan hala kizinla maddi pazarlik yapan insan, inan kizin ona inanip guvenirse korkulari gercek olacak. Cunku 20 yil degismeyen insan inan ki son 3 senede degismez. Kizinin uzerine gitme birak ne dusunurse dusunsun ne hissederse hissetsin
 
Kiz çocuklari babalari gibi es istermis ins sizde bu durum olmaz.
Size de 'neden'demek istiyorum sadece.Çok mu asiktiniz çok mu caresizdiniz?.Neden basiretiniz baglandI da kurtulmaya calismadiniz?
 
Bence sen kizina degil, annen sana iyi bir anne olamamis. Kusura bakma biraz agir oldu ama ben boyle dusundum yazdiklarini okuyunca. Simdiye kadar guclu duramamissin ama bundan sonra kizin icin guclu durma zamani geldi. Kizina babasini savuanmak ya da iyi gostermek icin "ama o senin baban" lafini sakin kullanma. Bana oyle diye diye iyice nefretimi arttordilar babama karsi. Senin kocan hala kizinla maddi pazarlik yapan insan, inan kizin ona inanip guvenirse korkulari gercek olacak. Cunku 20 yil degismeyen insan inan ki son 3 senede degismez. Kizinin uzerine gitme birak ne dusunurse dusunsun ne hissederse hissetsin

Çok haklısınız. Ben önceden hep kızımı babası üzdüğünde 'Ama baban seni çok seviyor' derdim, bireysel terapi sürecimde terapistim kesinlikle bunu yapmamamı ilişkilerine karışmamamı söyledi. Artık hiç karışmıyorum. Eşim değişmemiş olabilir ama ben 3 sene önceki ben değilim, tek bir yanlışında geri dönüşü olmayacağının farkında.
 
Göze perde inme diye buna diyorlar sanırım.
Çok üzüldüm ne söylenir bilemedim.
Annene gelince elin adamına kartını verdirdiği için pişmanlık duydu mu?
 
Kiz çocuklari babalari gibi es istermis ins sizde bu durum olmaz.
Size de 'neden'demek istiyorum sadece.Çok mu asiktiniz çok mu caresizdiniz?.Neden basiretiniz baglandI da kurtulmaya calismadiniz?

İnanır mısınız ben aile terapisi yanında 3 senedir bireysel terapi görüyorum ve hala bu konuyu terapide zaman zaman masaya yatırıyoruz. Korkuyordum sanırım, annem boşanmayı dünyanın sonu olarak görürdü. Babam da ölünce bana destek kimse kalmadı. Bir de normalleştirmiştim, terapistim Stockholm sendromu yaşadığımı düşünüyor. Herkesin böyle olduğunu sanıyordum ve eşime karşı hastalıklı bir bağlılığım vardı.
 
Göze perde inme diye buna diyorlar sanırım.
Çok üzüldüm ne söylenir bilemedim.
Annene gelince elin adamına kartını verdirdiği için pişmanlık duydu mu?

Hayır, hala doğrusunun bu olduğunu savunur. Her kardeşime de aynısını dedi, benden başka kimse uygulamadı. Zaten boşanmayayım diye hep eşimin tarafını tutar, babam öldükten sonra bana bu konuda hiç destek olmadı. Evliliğin bir kere olduğunu ve boşanırsam yüzünü eğmiş olacağımı söyler hala ve hala
 
Bence hayırli bir evladiniz olduguna öncelikle sükür edin ve herşey düzeldi ya ona odaklanin:) evet, bir anne için konu çoçuk olunca insanın içi gidiyor eminim daha cok detaylar vardir, ama siz kendinizi rahatlatmaj adına nasi olsa zamani geri getiremeyeceginizi ve varsin kot pantolonla gecirmis olsun saglikli hayirli bir evladim var diyin. kizinizn korkmasi normal aslinda, haberleri aciyoruz goruyoruz hepimiz kadina siddet olaylarini. esim trde yasiyordu evlendi yurtdisina cikti o bile dayanamiyor acma turk haberlerini oglumada izletme diyor. elbet her cocuk dunyada siddetin oldugunu zorbaligin oldugunu ogrenecek o ayri ama erkek egemenligi maalesef kulturumuzde daha agir. Bi tanidigimiz evlenip yurtdisina gitmisti mesela konu orasi burasi degil. kiza devlet para yolluyordu ve bebegi olunca onada yolluyordu. esinin ailesiyle yasiyordu kizcagizi cileden cikarttilar paradan ver masraflara gitsin. halbuki evdeki her birey kv olmak uzere calisiyordu ev kendilerinin yani o bebek yokken atiyorum 200€ veya dolar olmadanda gecinebilmisler. kiz direndi esine vermicem kusura bakmayin dedi ve zorda olsa aile kabul etti bide bu yandan dusunun ailesi size kendileri paragoz olmalarina ragmen sizi surekli suclayip paragoz muamelesi edebilirdi. herseyin tadini cikarin. babam sert agir bir adamdir doguluyuz biz birde. evlenmeden once bana dediki oyle bi kendinen emin ol ayaklarinin ustunde dur ki, kocan sana bi fiske dahi atsa sen degil o kapinin onunde kendini bulsun. tabii duyunca sok oldum babam kendi sert olmasina ragmen kizinin ezilmesini istemez. uzattim biraz ama bu acidan bakin:)
 
Evet ben kızıma iyi bir anne olamadım ve bunun için her gün ölüyorum. Burada her gün benim hayatıma benzer hikayeler okuyorum, herkes çocuğu için eşine katlandığını söylüyor ve ben de bu yollardan geçeli 20 küsür sene olmuş olan bir anne olarak olayın bu yüzünü paylaşmak istiyorum.

Üniversite bitti ve devlete atanır atanmaz evlendim. Eşim evlenmeden önce çok iyi bir insandı ya da çok iyi rol yaptı bilmiyorum. Nişanlılık dönemimiz çok güzeldi. Aslında her şey kendi annemin nikahtan önce eşimle beni karşısına alıp 'Kızım, evlilikte ayrı gayrı olmaz. Maaş kartın eşinde dursun. Zaten bizde evlilik bir defa yapılır, boşanma olmaz.' dedi. Benim yaşımın da küçüklüğüyle o an bunun kötü bir şey olacağını düşünemedim ve evlendikten sonra maaş kartımı eşime verdim. Zaten düğünü kendimiz yaptığımız için çok borcumuz vardı elimize para kalmıyordu. Yani en azından ben öyle biliyordum ama evlenmeden önce eşimin senede bir görüyorum dediği ailesi bir anda kıymete bindi ve cebinde sürekli ailesine para yolladığına dair makbuzlar gördüm. O zaman kavgalarımız başladı. Eşim inatla bana nerelere ödeme yaptığını söylemiyordu, maaş kartımı da vermiyordu. Birinci hatam bu dönemde hamile kalmam oldu. Eşimin de benim de yaşımız küçüktü ve maddi manevi hazır değildik. Tabii sonra kızım doğdu ve eşim gelen altınları istedi. Vermek istemedim, çok kavga ettim ama zorla aldı. Hepsini milli piyango biletine yatırmış, sinir krizi geçirdim ama hiçbir şey değişmedi. Benim çocuğumun altınları sanane dedi bana eşim. Kızım 3 yaşına geldiğinde canıma tak etti ve boşanmaya karar verdim, aileme döndüm. Babam hep olumlu bir insandı benim sana harcatacak kızım yok, o üzülsün diye evlendirmedim dedi eşime. Yine ne yaptı etti yalvarmalar yakarmalar babamı ikna etti, babam dedi kızım çocuğun var bir şans daha ver, ben de dinledim ve eve geri döndüm.

Her şey daha kötü oldu. Eşim farklı bir şehirde görevlendirmeye gitti, maddi sıkıntıyı ciddi anlamda o zaman çekmeye başladım. Bize doğru düzgün para göndermiyordu ve maaş kartımı da vermiyordu. Sürekli bir borçlar silsilesi, içinden çıkamayınca kredi çekip bütün borçları kapatıyordu, sonra tekrar açılıyor kredi ödeyemiyor tekrar borcu borçla kapatmaya falan çalışıyordu. Beni de hep 'bizim için, ailemiz için bu sıkıntıları çekiyoruz. Kendime bir şey almıyorum harcamıyorum, sen neyin nereye ödendiğini ne yapacaksın ben hallediyorum işte' diyordu ve hiç açıklama yapmıyordu. Benim de gözüm öyle körmüş ki, hiç sorgulamıyordum. Gerçekten paramız yok sanıyordum. Benim ve çocuğun masrafları fazla sanıyordum.

Bu senelerce böyle sürdü. Ben atmden para çekmeyi bile 3 sene evvel öğrendim öyle diyeyim ne maaşımı ne kartımı hiç görmedim. Tabii bu arada hep ayrı değildik, yanımıza geldi ama ne zaman alışverişe gitsek suradı düşer, dönüşte de kavga çıkarırdı para yok bilmiyor musunuz ben sizin için çalışıyorum diye. Ailece hiç tatile gitmedik, 5 sene önce bir defa gitmiştik onda da kızımla bizi her gün ağlattı yok para yok tatile getirdiniz diye. Kaç defa beş kuruş para olmadan işe gittim, alınan 30 tl çay parasını bile çıkaramadığım günler oldu. Defalarca bak alışverişe gideceğim kredi kartını ver dediğimde verir ama ben o kadar şey alıp kasaya geldiğimde 'yetersiz bakiye' rezilliğini yaşardım. Sorduğumda da senin ne ihtiyacın olacak neden para harcayayım sana borçlar var derdi. Çalışan bir kadın olmama rağmen kişisel ihtiyaçlarım olacağını hiç düşünmezdi, ped istediğimde bile yine mi derdi. Ben hala ses çıkarmıyorum tabii, boşanma fikrini falan aklımdan silmişim tamamen. Beni o kadar sindirmiş ki, kızım, kurtarıcı meleğim olmasa hala devam edebilirdim böyle yaşamaya. Kızım 19 yaşına geldi, 3 sene evveldi, bir gün aldı beni karşısına sanki o anne ben çocuğum her şeyi anlattı. Maaş kartımın babasında durmasının doğru olmadığını, bu yaşadığımın adının ekonomik ve psikolojik şiddet olduğunu kabul ettirmeye çalıştı. Sonra bütün çocukluğu boyunca içinde kalanları anlattı, kasada yetersiz bakiyeyi duyduğunda ne kadar etkileniyormuş meğer biz paramız yok diye bir kış ona pantolon alamamışız o da babası kızar diye isteyememiş, kotla geçirmiş bütün kışı ben hatırlamıyordum ama duyunca gerçekten öldüm. 'Anne senede bir kalem bir rimel ile makyaj yapıyorsun, makyaj temizleyici almadığı için suyla çıkarıyorsun bu normal mi sence?' dedi. Bir gün boyunca karşılıklı ağladık, benim için dönüm noktası oldu. Çıldıracak gibi oldum ben kızıma ne yapmışım diye. Nasıl bir çocukluk yaşatmışım nasıl görememişim. Babası başındaydı ama çok mu iyi olmuş diye kendimi yedim.

Eşimle konuştum, boşanma aşamasına geldik, asla hatalı olduğunu kabul etmedi. Kızım hayatında ilk defa babasına sert çıktı, bunca sene annemi ezdin, artık ezdirmem dedi. Zorla maaş kartımı aldı elinden. Eşim hala kızımla pazarlık yapıyor aylık para vereyim ama maaş kartı bende kalsın. Neden? Çünkü ben erkeğim, evin reisiyim. İlk defa güçlü davrandım, ya kabul edersin ya boşanırız dedim. Eşim geri adım attı, aile terapisine gittik. Oturduk bütçemizi planladık. Terapi gerçekten işe yaradı eşim 3 senedir çok iyi, daha önce olmadığı kadar iyi aramız. Şu an sorum kızım. Kabullenemiyor. En ufak bir durumda eskiye döneceğimizi düşünüyor. En ufak bir eskisi gibi bir olay yaşayacağımızı düşünse sinirleniyor. 'Anne kendini o kadar ezdirdin ki ben sindiremiyorum, sen 20 sene nasıl dayandın' diyor. Paramı kendim harcıyorum artık, kızıma harcıyorum doya doya geziyoruz, eğleniyoruz. Yine de yetmiyor farkındayım. Gözlerinde hep o korkuyu görüyorum. Artık üniversiteyi de bitirdi, işe girdi ama olmuyor, bir şeyler eksik hep farkındayım. Annecim artık eskisi gibi değilim, baban da değil, inan bana desem de inanmıyor farkındayım. En ufak bir yanlışında babasına karşı aslan kesiliyor, beni koruyor. Ve malesef babasını sevemiyor, bu konuda onu suçlayamıyorum.

Çok uzun yazdım ama 23 seneyi daha ne kadar aza sığdırabileceğimi bilmiyorum. Ben 20 senemi harcadım, belki birilerine umut ışığı olur yazdıklarım. Kızıma iyi bir anne olamadım, ona varlık içinde yokluk çektirdim, güçlü bir kadın modeli olamadım ya en çok beni bu kahrediyor. Kızımın gözlerindeki korkuyu gördükçe her gün ölüyorum.
Yaniliyorsin canim. Sen cok mukemmel bir annesin. Sakin kendini suclama ve yargilama. Okurken yasadim resmen. Ve senden cok kizini anladim, kizinla ayni yastayim nerdeyse, ve tamda olmasi gereken zaman kendini göstermis. Senin yaninda ve sana destek cikiyor. Baba icin soylick tek bi sozum bile yok. Cunku kendi babama bile soz bulamiyorum soylicek. Allah yardimcin olsun insallah..
 
Çok haklısınız. Ben önceden hep kızımı babası üzdüğünde 'Ama baban seni çok seviyor' derdim, bireysel terapi sürecimde terapistim kesinlikle bunu yapmamamı ilişkilerine karışmamamı söyledi. Artık hiç karışmıyorum. Eşim değişmemiş olabilir ama ben 3 sene önceki ben değilim, tek bir yanlışında geri dönüşü olmayacağının farkında.
Siz esinizi secebilir ya da degistirebilirsiniz ama cocuklar babalarini annelerini secemez degistiremez. Kiziniz da bir sure sonra atlatir uzulmeyin ama uzerine de gitmeyin. O babasi gibi biriyle buyudugu icin evlenecegi zaman da sizin yaptiginiz hatalari gozunun onune getirir. Umarim bundan sonra mutlu bir aile kurar, siz de mutlu olursunuz
 
Hayır, hala doğrusunun bu olduğunu savunur. Her kardeşime de aynısını dedi, benden başka kimse uygulamadı. Zaten boşanmayayım diye hep eşimin tarafını tutar, babam öldükten sonra bana bu konuda hiç destek olmadı. Evliliğin bir kere olduğunu ve boşanırsam yüzünü eğmiş olacağımı söyler hala ve hala
Çok yazık. Kul hakkı çok günahtı kötüydü değil mi? Annenizde sizin hakkınıza yıllarca girmiş
 
Suç sizde değil konu sahibi sizi yetiştiren annede.
Sizi kocanıza mahkum eden,dilinizi bağlayan,kızınıza bu kadar vicdan azabı duymanızı sağlayan anneniz.
Kızınız aklı başında bir gençmiş.
En azından sizin çektiklerinizi kızınız yaşamaz diye düşünüyorum.
Olmuşla ölmüşe çare yok.
Bence sizde artık bu kadar kendinizi yemeyin.
Kızınıza bakıp gurur duyun.
 
Back