- 21 Mayıs 2018
- 391
- 365
iyi geceler kızlar.
1 buçuk yıllık tanıdığım biriyle 5 aylık bir ilişkim var. bilmiyorum birçoğunuz belki erken diyeceksiniz ama ben sanki 5 yıldır hayatımdaymış gibi hissediyorum. ona güveniyorum seviyorum. ve ilişkimizde yaşadıklarımız hiç öyle 5 aylık çiçeği burnunda çiftlerin yaşadıkları gibi değil. ve ben her atlattığımız olayda ona bir kez daha güvendim onu bir kez daha sevdim. sanki hepsi birer sınavmış gibi ve benim sevdiğim hepsinden tam not almış gibi gözümde :)
neyse son zamanlarda evlilik hayalleri falan kuruyoruz malum. ilişkimiz ciddi ilerliyor ailelerimizle tanışmadık veya onları tanıştırmadık ama haberleri var. gönül eğlendirme ilişkisi değil. zaten ikimiz de belli olgunluğa erişmiş insanlarız. ikimiz de düğünden nefret ediyoruz. erkekleri anlarım ama ben de nefret ediyorum artık böğhk geldi saçma sapan gösteriş showlarından. o bunu duyunca baya sevinmişti hatta. “bu konuda öyle büyük konuştum ki düğünde her şeyin en şaşaalısını isteyen birine aşık olacağım diye çok korkmuştum” dedi hatta sevgilim bir evin tek çocuğu. şımarık değil mesela buna şaşırmıştım, hayatın ciddiyetinde birisi. varlık içerisinde okurken bile kendi ayakları üzerinde durma eğilimliymiş. biz kafamızda oluşturuyoruz. ben diyorum ki aile arasında söz-nişan bir arada yaparız. sonra kına ve nikah. nikahtan sonra bir de yemek. fazlasında gözüm yok ve o kadar masrafı da hiç tasvip etmiyorum. insanlar “aaaa x’lerin düğünü de efsaneydi ya” desin diye evlendikten sonra borç ödeyemem ya da yatırımımı bu cümleye harcayamam o da bu fikirde. ama gel gelelim annesi sürekli diyormuş ki “benim bir oğlum var her şeyi gönlümce yapacağım en güzelini yapacağım” vs vs. ben gerçekten istemiyorum bu kadar konuşulmak göz önünde olmak. bizi salsınlar ya :)
o da ben de iş hayatına adım attığımızdan bu yana yatırımdayız. o hep maaşlarının bir kısmını ayırmış biriktirmiş keza bende. benim 30.00₺ kadar onun da benden fazla var. tam ne kadar olduğunu bilmiyorum. ikimizin de ingilizcesi var ve yeni yerler keşfetme gezme olayına bayılıyoruz. o hiç izin kullanmamış, iş yeri de değiştirmemiş. bu yüzden yaklaşık 3 aylık izni var. ben diyorum ki biz bu paranın büyük kısmıyla istediğimiz ülkeleri gezelim. yani bu hayalde kalmasın gerçekleştirelim. ama bunun için bizim paralarımıza dokunulmaması gerekiyor. yani elbette masrafımız olacak ama ben bu paranın çoğu kalsın istiyorum. bu kadar lüks arzusu varken kayınvalideciğimin bu nasıl olacak? insanların göz hitabı mı bizim hayallerimiz mi daha önemli? annesine onu kırmadan bunu söylemesini istiyorum. ama kadının da tek çocuğu hevesi varmış nasıl söylettirmeliyim? ya da dillere destan bir düğün yapmak zorunda mıyım? bu olmayınca olmuyor mu yani? dayatılmış bir üstün görünme çabası gibi geliyor bana.
1 buçuk yıllık tanıdığım biriyle 5 aylık bir ilişkim var. bilmiyorum birçoğunuz belki erken diyeceksiniz ama ben sanki 5 yıldır hayatımdaymış gibi hissediyorum. ona güveniyorum seviyorum. ve ilişkimizde yaşadıklarımız hiç öyle 5 aylık çiçeği burnunda çiftlerin yaşadıkları gibi değil. ve ben her atlattığımız olayda ona bir kez daha güvendim onu bir kez daha sevdim. sanki hepsi birer sınavmış gibi ve benim sevdiğim hepsinden tam not almış gibi gözümde :)
neyse son zamanlarda evlilik hayalleri falan kuruyoruz malum. ilişkimiz ciddi ilerliyor ailelerimizle tanışmadık veya onları tanıştırmadık ama haberleri var. gönül eğlendirme ilişkisi değil. zaten ikimiz de belli olgunluğa erişmiş insanlarız. ikimiz de düğünden nefret ediyoruz. erkekleri anlarım ama ben de nefret ediyorum artık böğhk geldi saçma sapan gösteriş showlarından. o bunu duyunca baya sevinmişti hatta. “bu konuda öyle büyük konuştum ki düğünde her şeyin en şaşaalısını isteyen birine aşık olacağım diye çok korkmuştum” dedi hatta sevgilim bir evin tek çocuğu. şımarık değil mesela buna şaşırmıştım, hayatın ciddiyetinde birisi. varlık içerisinde okurken bile kendi ayakları üzerinde durma eğilimliymiş. biz kafamızda oluşturuyoruz. ben diyorum ki aile arasında söz-nişan bir arada yaparız. sonra kına ve nikah. nikahtan sonra bir de yemek. fazlasında gözüm yok ve o kadar masrafı da hiç tasvip etmiyorum. insanlar “aaaa x’lerin düğünü de efsaneydi ya” desin diye evlendikten sonra borç ödeyemem ya da yatırımımı bu cümleye harcayamam o da bu fikirde. ama gel gelelim annesi sürekli diyormuş ki “benim bir oğlum var her şeyi gönlümce yapacağım en güzelini yapacağım” vs vs. ben gerçekten istemiyorum bu kadar konuşulmak göz önünde olmak. bizi salsınlar ya :)
o da ben de iş hayatına adım attığımızdan bu yana yatırımdayız. o hep maaşlarının bir kısmını ayırmış biriktirmiş keza bende. benim 30.00₺ kadar onun da benden fazla var. tam ne kadar olduğunu bilmiyorum. ikimizin de ingilizcesi var ve yeni yerler keşfetme gezme olayına bayılıyoruz. o hiç izin kullanmamış, iş yeri de değiştirmemiş. bu yüzden yaklaşık 3 aylık izni var. ben diyorum ki biz bu paranın büyük kısmıyla istediğimiz ülkeleri gezelim. yani bu hayalde kalmasın gerçekleştirelim. ama bunun için bizim paralarımıza dokunulmaması gerekiyor. yani elbette masrafımız olacak ama ben bu paranın çoğu kalsın istiyorum. bu kadar lüks arzusu varken kayınvalideciğimin bu nasıl olacak? insanların göz hitabı mı bizim hayallerimiz mi daha önemli? annesine onu kırmadan bunu söylemesini istiyorum. ama kadının da tek çocuğu hevesi varmış nasıl söylettirmeliyim? ya da dillere destan bir düğün yapmak zorunda mıyım? bu olmayınca olmuyor mu yani? dayatılmış bir üstün görünme çabası gibi geliyor bana.