K
kraker kız
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi kraker kız
- #1
Ev sahipleri, Türk Borçlar Kanunu Tasarısının mevcut haliyle yasalaşması halinde “Dedem, torunum, evlatlığım oturacak” diyerek, kira sözleşmelerini dava yoluyla sona erdirme olanağına kavuşacak.
TBMM Adalet Komisyonunun 212 maddesini kabul ettiği 649 maddelik Türk Borçlar Kanunu Tasarısı, kiracı-ev sahibi ilişkisi konusunda da önemli yenilikler içeriyor.
Tasarının hazırlanması için Adalet Bakanlığında oluşturulan komisyona başkanlık eden ve Adalet Komisyonundaki çalışmalara da katılan İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevzat Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ev sahipleri lehine tasarıda yer alan yenilikler hakkında bilgi verdi.
“Kiracının korunması” ilkesi doğrultusunda hazırlanan tasarıda, konut ve iş yerini kiraya verenlerin menfaatlerinin de gözetildiği düzenlemelere yer verildiğini ifade eden Koç, tasarının yasalaşması durumunda, Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanununun da yürürlükten kaldırılacağını ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, kira sözleşmesinin de temel kanun olan Borçlar Kanununda düzenlenmiş olacağını belirtti.
“ADİL DENGE KURULMAYA ÇALIŞILDI”
“Tasarıda, kiracının korunması ilkesinden vazgeçilmeksizin, kiraya veren ve kiracının karşılıklı menfaatleri arasında, adil denge kurulmaya çalışılmıştır” diyen Koç, şunları kaydetti:
“İsviçre borçlar hukukunda kiracıları koruyan düzenlemeler vardır. Türkiye'de de bu korumanın, günümüz koşullarında da sürdürülmesi gerekir. Ancak, bu durum, kiraya verenlerin menfaatlerinin de görmezlikten gelinmesini gerektirmez. Tasarıda, tarafların karşılıklı menfaatleri arasında adil bir denge kurulması amaçlanıyor. Kira sözleşmeleri bakımından da sözleşme özgürlüğü ilkesine daha uygun düşen bir düzenleme yapılmış olmakla birlikte, kiracıların korunması amacıyla, emredici nitelikte hükümlere de yer verilmiştir.”
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da malik ile kiracı arasındaki çıkar çatışmasında adalet terazisini dengelemenin, komisyonun temel görevi olacağını söyledi. İyimaya, “Ancak bunun nasıl olacağını şimdiden kestiremeyiz” dedi. İyimaya, hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ettiği tasarıyı da “muhteşem bir eser” diye niteledi.
“OĞLUM EVLENECEK, ÇIK” DÖNEMİNDEN, “EVLATLIĞIM OTURACAK” DÖNEMİNE
Tasarıya göre, ev ve iş yerini boşalttırmak isteyen kiraya verenlerle kiracılar arasında en sık karşılaşılan sorunlardan biri olan kira sözleşmesinin dava yoluyla sona erdirilmesinde yeni bir döneme girilecek.
Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunda, kiraya verenin, kendisinin, eşinin ve çocuklarının konut ve iş yeri ihtiyacı ileri sürülerek tahliye davası açabileceği öngörüldüğü halde, tasarıda, “kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin gereksinimi sebebiyle, kira sözleşmesini dava yoluyla sona erdirebilmeye” olanak sağlanıyor. Böylece, kiraya verenler, üstsoyunun (örneğin, babasının veya büyük babasının) ve altsoyunun (torunlar) konut veya iş yeri gereksinimini ileri sürerek tahliye davası açabilecekler.
Bugünkü düzenlemeye göre, “Oğlum evlenecek. Kızım gelin olacak” şeklindeki gereksinimlerle tahliye davası açabilen kiraya verenler, tasarıdaki düzenlemenin yasalaşmasından sonra, “Babam, dedem, torunum veya evlatlığım oturacak” gibi gerekçelerle de kira sözleşmelerini dava yoluyla sona erdirebilecekler.
EV SAHİPLERİNE HAPİS CEZASI KALKIYOR
Gereksinim ileri sürülerek boşaltılan konut ve iş yerlerinin, 3 yıl süreyle eski kiracıdan başkasına kiralanamayacağına ilişkin mevcut düzenleme, tasarıda da korunmakla birlikte, “yeniden kiralama yasağına” aykırı hareket eden kiraya verenler için öngörülen 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 3 yıllık kira bedeli tutarınca ağır para cezası kaldırılacak. Bunun yerine, kiraya veren, söz konusu yasağa aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına, son kira yılında ödemiş olduğu bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü olacak.
UYGUN KİRA BEDELİ ELDE ETME
Kira sözleşmesinin kurulmasından sonra, başlangıçta belirlenen kira bedeli, özellikle kanun gereği sözleşmenin süresinin uzatıldığı durumlarda, ekonomik koşullara bağlı olarak değiştirilebilecek. Böylece kiraya verenin, konut veya iş yerinin durumuna göre uygun bir kira bedeli elde etmesine olanak sağlanacak.
ELEKTRİK VE SU BORCU
Kiraya verenler, konut ve çatılı iş yerlerinde, sadece kira bedelini değil, elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt sebebiyle tahliye davası açabilecekler.
SÖZLEŞMEYİ TEK TARAFLI SONA ERDİRME HAKKI
Tasarıya göre, konut ve iş yeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış sayılacak. Ancak kiraya veren, 15 yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilecek. Düzenlemeyle, kiraya verene, tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın, sözleşmeyi tek taraflı sona erdirme hakkı tanınmış olacak.
TBMM Adalet Komisyonunun 212 maddesini kabul ettiği 649 maddelik Türk Borçlar Kanunu Tasarısı, kiracı-ev sahibi ilişkisi konusunda da önemli yenilikler içeriyor.
Tasarının hazırlanması için Adalet Bakanlığında oluşturulan komisyona başkanlık eden ve Adalet Komisyonundaki çalışmalara da katılan İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevzat Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ev sahipleri lehine tasarıda yer alan yenilikler hakkında bilgi verdi.
“Kiracının korunması” ilkesi doğrultusunda hazırlanan tasarıda, konut ve iş yerini kiraya verenlerin menfaatlerinin de gözetildiği düzenlemelere yer verildiğini ifade eden Koç, tasarının yasalaşması durumunda, Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanununun da yürürlükten kaldırılacağını ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, kira sözleşmesinin de temel kanun olan Borçlar Kanununda düzenlenmiş olacağını belirtti.
“ADİL DENGE KURULMAYA ÇALIŞILDI”
“Tasarıda, kiracının korunması ilkesinden vazgeçilmeksizin, kiraya veren ve kiracının karşılıklı menfaatleri arasında, adil denge kurulmaya çalışılmıştır” diyen Koç, şunları kaydetti:
“İsviçre borçlar hukukunda kiracıları koruyan düzenlemeler vardır. Türkiye'de de bu korumanın, günümüz koşullarında da sürdürülmesi gerekir. Ancak, bu durum, kiraya verenlerin menfaatlerinin de görmezlikten gelinmesini gerektirmez. Tasarıda, tarafların karşılıklı menfaatleri arasında adil bir denge kurulması amaçlanıyor. Kira sözleşmeleri bakımından da sözleşme özgürlüğü ilkesine daha uygun düşen bir düzenleme yapılmış olmakla birlikte, kiracıların korunması amacıyla, emredici nitelikte hükümlere de yer verilmiştir.”
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da malik ile kiracı arasındaki çıkar çatışmasında adalet terazisini dengelemenin, komisyonun temel görevi olacağını söyledi. İyimaya, “Ancak bunun nasıl olacağını şimdiden kestiremeyiz” dedi. İyimaya, hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ettiği tasarıyı da “muhteşem bir eser” diye niteledi.
“OĞLUM EVLENECEK, ÇIK” DÖNEMİNDEN, “EVLATLIĞIM OTURACAK” DÖNEMİNE
Tasarıya göre, ev ve iş yerini boşalttırmak isteyen kiraya verenlerle kiracılar arasında en sık karşılaşılan sorunlardan biri olan kira sözleşmesinin dava yoluyla sona erdirilmesinde yeni bir döneme girilecek.
Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunda, kiraya verenin, kendisinin, eşinin ve çocuklarının konut ve iş yeri ihtiyacı ileri sürülerek tahliye davası açabileceği öngörüldüğü halde, tasarıda, “kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin gereksinimi sebebiyle, kira sözleşmesini dava yoluyla sona erdirebilmeye” olanak sağlanıyor. Böylece, kiraya verenler, üstsoyunun (örneğin, babasının veya büyük babasının) ve altsoyunun (torunlar) konut veya iş yeri gereksinimini ileri sürerek tahliye davası açabilecekler.
Bugünkü düzenlemeye göre, “Oğlum evlenecek. Kızım gelin olacak” şeklindeki gereksinimlerle tahliye davası açabilen kiraya verenler, tasarıdaki düzenlemenin yasalaşmasından sonra, “Babam, dedem, torunum veya evlatlığım oturacak” gibi gerekçelerle de kira sözleşmelerini dava yoluyla sona erdirebilecekler.
EV SAHİPLERİNE HAPİS CEZASI KALKIYOR
Gereksinim ileri sürülerek boşaltılan konut ve iş yerlerinin, 3 yıl süreyle eski kiracıdan başkasına kiralanamayacağına ilişkin mevcut düzenleme, tasarıda da korunmakla birlikte, “yeniden kiralama yasağına” aykırı hareket eden kiraya verenler için öngörülen 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 3 yıllık kira bedeli tutarınca ağır para cezası kaldırılacak. Bunun yerine, kiraya veren, söz konusu yasağa aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına, son kira yılında ödemiş olduğu bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü olacak.
UYGUN KİRA BEDELİ ELDE ETME
Kira sözleşmesinin kurulmasından sonra, başlangıçta belirlenen kira bedeli, özellikle kanun gereği sözleşmenin süresinin uzatıldığı durumlarda, ekonomik koşullara bağlı olarak değiştirilebilecek. Böylece kiraya verenin, konut veya iş yerinin durumuna göre uygun bir kira bedeli elde etmesine olanak sağlanacak.
ELEKTRİK VE SU BORCU
Kiraya verenler, konut ve çatılı iş yerlerinde, sadece kira bedelini değil, elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt sebebiyle tahliye davası açabilecekler.
SÖZLEŞMEYİ TEK TARAFLI SONA ERDİRME HAKKI
Tasarıya göre, konut ve iş yeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış sayılacak. Ancak kiraya veren, 15 yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilecek. Düzenlemeyle, kiraya verene, tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın, sözleşmeyi tek taraflı sona erdirme hakkı tanınmış olacak.