"Kimlik arayışlarım,sahip olduğum hayallerim..."Buyrun bakalım..

ManzaramDeniz

Guru
Kayıtlı Üye
25 Eylül 2011
7.406
11.086
"Hayal kurmak" toplumumuzda bazen olumsuz karşılanır ,"gerçeğe dön,yok artık uçma...denilip hayallerimiz nasılda bölünür değil mi?

Hayal kurmak belkide biz zaman sonra içinde bulunacağımız,yaşayacağıımız olaylar bütünü.Başlamak bitirmenin yarısı denir hep.Ben yeni birşeye başlamak istediğim anda
önce "hayal"kurarım.Kurduğum anda bana katacağı değerleri düşünürüm.O hayali kurduğum anda içimde bi kıpırtı hissettiğim an şunu düşünürüm."Hayal kurarken bu kadar gülümsüyorsam,o hayali gerçekleştirdiğim an ne kadar mutlu olurum"diye güzelde bir motivasyon katarım kendime ve işe başlarım.

Başladığım andan itibaren içimi bir huzur kaplar,kendime verdiğim bir söz vardır, "hayalimi başarıcağım!"
Ve bu sözü tutuyor olmanın içimde verdiği bir huzur,güven vardır.Zaten hayatımda yer alan insanlarıda çoğu kez böyle değerlendirir ve seçerim..İnsanlar kendilerine verdikleri söze sadık kalmıyorsa,onu gerçekleştirmek için çalışıp didinmiyorsa,başkalarına verdikleri sözde pamuk ipliğine bağlıdır o zaman.Hayalime kavuşabilmek için attığım her adım, kendime olan güven yapıma hergün bir tuğla atıp dahada sağlamlaştırmama yararken,diğer yandan upuzun bir yolu her gün attığım adımlarla giderek kısaltmamı sağlıyor.

Bir merdiven basamağı gibi.Hergün bir basamak çıkabilmek....Zirveye çıkmak çok uzaktır,insanları yıldıracak kadar,seni yoracak kadar basamaklar yüksektir ama o zirvede olabilmek ,hayal ettiğin yerde olabilmek hiçbirzaman imkansız halde değildir.İmkansızlığı hayallerimizi sınırlayarak,inanacımızı azaltarak bizler yaratıyoruz aslında.Çocukken hayalini kurduğumu mesleğe kaçımız kavuşabildik mesela?

Ve bizim zamanında olmak istediğimiz yerde ,yani hayalimize bir başkasının sahip olduğunu gördüğümüz anda kopar bişeyler içimizden
Bizim "imkansız" sandığımız aslında "imkansız" olmadığı biraz geç farkederiz.Ve tamda bu zamanlarda "keşkelerimiz" devreye girer.Ve o "keşkeler"susmaz uzun bi süre...Ve kendimizce bir dizi nedenler sıralamaya başlarız.Ararsak vicdanımızı rahatlatacak birçok sepepte buluruz.Hiç olmadı herkesin yaptığı,suçu "kadere" e atarız.Ve artık "keşkelerimiz" susumuştur.Başardık!

Sene 2001 ve lisye yazıldım.Bilinçsiz bir şekilde işaretlediğim o bölümü kazanabilceğimi hiç düşünemedim.Kız meslek lisesi ve "hazır giyim" bölümü.Ama ben istemiyordum.
Yazıldığım gün akşama kadar ağladığım,duygu patlaması yaşadığım anlar....Aslında tamda o anlar da kişiliğim,ne istediklerim şekilleniyor.Ben "hazır giyimci"olmak istemiyordum!!
Ama yapacak hiçbirşeyimde yoktu.Gittim okudum tam 4 yılım geçti sanayi makinaları,ütü sesleri,beyaz önlükler içinde,dikiş makinasında patiskadan etek diken,küçük teypten tamda konfeksyon atölyelerinde çalan "arebesk müzkler.."
Olmak istediğim yer orası değildi.Peki ya ben ne olacaktım!!
Kimlik kargaşası yaşadığım dönemlerde kimseyi model almadım.Ben bana sorulan "kim olmak isterdin?" soruların hep "kendim olmak isterdim" cevabını verenlerden oldum.
Meslek lisesiydim ve o zamanlarda meslek lisesi mezunlarının önü kapalı.Bölüm dışı tercih verebilmek için derece yapmak gerekiyor nerdeyse.Özel okula gitmek içinde para...
Tercih formunu inceliyorum,meslekler kitaplarını okuyup dahada detaylı bilgi sahibi olmaya çalışıyorum ama yok....

Şu hayattaki en zor dönem olsa gerek,kendini aramak,ne olmak istediğini bilmek....
Sınava girdim öss'ye...Okulumuzdan dolayı 2 yıllık direk geçiş haklarımız vardı.Sağolsun okuldan 100 üzerinden 91 puan gelmiş ve 2 yıllık çok rahat tüm okullara girebiliyordum.Ailemde öyle yapmamı istedi.Tercih formunuda sırf yerleşememek ve bunun tamamen şanssızlık olduğunu onlara ıspatlamak için,alakasız bölümleri işaretlediğimi çookkk sonra öğrendiler tabi=)

Balikesir'in hayatımda çok önemli bir yeri vardır.Kimlik oluşturmaya başlamaya ilk orada adım attım.Yıllarca ne olmak istediğimi düşünüp duruken,düşünmeyi bıraktığım anda ordayken bi işaret geldi elime.Basit bir gazede,reklam ilanarında gözüme çarpan "güzel sanatlar fakültesine hazırlık kursu" ve fitursuzca yırtıp,çantama attığım bir ilan.

İstanbul'a evimize döndüğümüzde aklıma gelmişti,yazı boş geçirmemk için yazılmak istiyordum resim kursuna.Ve kursa yazılmak,adres almak için ilk aradığım,hayatıma yön veren hocamla tanıştığım andan sonra babam ve abimle kadıköy bahariye yollarını tutuyoruz.Kurs tarihi eski ahşap bir bina.Kapıyı açıyorum,anlatırken bile içime yer etmiş o "tarih" kokusunu yine anımsıyorum.Garip olmuştu içim ve adım adım kimliğime yaklaştığımı bilmeden "sadece hobi amaçlı" yazıldım o kursa...

Oysa hiçbirşey çizmedim ben,çizmeyede çalışmadım.Yeteneğimin olup olmadığını bilmiyordum,ve kursun ilk günü garip bi tedirginlik sarmıştı içimi.Yeteneğimde yok,ne diye yazıldım,ah durumaya başına iş aldın serzenişleri...=)Kursa erken gittim,sınıfa girdim kimse yoktu.Duvarda asılı olan öğrencilerin yapmış oldukları resimleri inceliyordum.O kadar güzellerdeki...Bende bu aşamaya gelebilcekmiydim sorusunu bile sormadım hala.Amacım belli,can sıkıntısından yazılmıştım o kursa.

Sonra hocam geldi ve tanıştık.Öğrencilerde geldi yavaş.Yıllardır içinde bulunduğum ve hiç memnun olmadığım,sevmediğim,arebesk müziklerden tiksindiğim halde 4 yıl dinlemek zorunda kaldığım konfeksyon tarzı sınıflardan çok farklıydı.Atmosferde bambaşka.

Bir amaçları,hayalleri var olan ve onun için çabalayanları izledim uzun süre;radyoda çalan modern müzikler eşliğinde...
Ve önüme eski bir çömlek kondu.Hocam onu olduğu gibi çizmemi istedi.Çizimi bitirdikten sonra,hoca şöyle bir baktı ve şu cümleyi kurdu "detayları görüyorsun,senden iyi şeyler çıkar,"dedi.Ve o an düşündüm resim öğretmeni olmayı.Evet içim kıpır kıpır oldu ve binbür türlü hayale kapıldım.Kurstan çıktım,öyle mutlu öyle huzurluydumki,kimliğimi,ne olmak istediğimi bulmuş olmanın vermiş olduğu sevinçle eve geldim."Ben resim öğretmeni olacağım."dedim.Abim başladı ilk hevesimi kırmaya,sonra arkadaşlarım güldüler,sonra akrabalarım...

"Sen meslek lisesinde dikiş okumuyormuydun? O kadar güzel sanatlar lisesi okuyanlar varken sen mi kazanacaksın?"lafları..

Evet haklılardı...Kontenjanlarda çok düşüktü o dönemlerde...Tüm arkadaşlarım bir bir 2 yıllık bölümlere yerleştiler.Sınıfta tek "üniversiteye yerleşemeyen" kişi olmuştum.Lise arkadaşlarım ballandıra ballandıra üniversite anılarını bana anlatırlarken,benim çok salak olduğumu,yetenek sınavlarının zor olduğunu,torpil olduğunu söyleyip hevesimi inancımı kırmayıda ihmal etmiyorlardı=)

Ama bilmiyorlardiki olmak istediğim mesleği bulmuştum.Bir hayalim vardı,kendime sözüm vardı ve bunu gerçekleştirmem için adım adım ilerliyordum.Herkesin "imkansız" gördüğünü ben benimsemiştim.Bu iş olacaktı,biliyordum.
Kursa gittikten 3 ay sonra,sınıfın en iyi çizeni oldum.Hocanın tabiriyle onun sağ koluydum,ve yeni gelen öğrencilere yardımcı öğretmenlikte yapıyordum aynı zamanda.Kursa ilk geldiğimde bakıp bakıp iç geçirdiğim duvarda asılı olan resimlerin bir kısmı artık bana ait resimlerdi.Yeni yazılan öğrenciler benim resimleri inceliyor,kursun internetteki sayfasının ana temasında benim imgesel çizimlerim bulunuyordu=)

Ve o yıl kazandım "resim iş öğretmenliği" bölümünü.4 yıla çok şey sığdırdım.Başarı belgeleri,onur belgeleri,ödüller,resim sergileri...vs.
Duvarımda bana ait yağlıboyalarım,şovalem,resim boyalarım......Evet ben şanslıydım,resim öğretmeni olduğum için değil,"olmak istediğim olduğu için,kendime verdiğim sözü gerçekleştirdiğim için,hayalimi artık yaşadığım için,kimliğimi bulduğum için..."

Resim sergilerim ve çalışmallarım nedeniyle,onlara çok vakit ayırmaktan dolayı Kpss hayatımda hep ikinci plandaydı bugüne dek.Mezun olur olmaz ücretli olarak başladım mesleğime ve 2 yılımı bitirdim.Ve bu yıl resim çalışmalarıma ara verdim,sistemin bize dayamış olduğu kadro olayı!:)

Şimdiki hayalim ve kendime verdiğim söz;kpssyi kazanıp atanabilmek.Ve akabinde güzel bir sanat atölyesi açıp çalışmalarıma sınavlara yeni hazırlayacağım öğrencilerimi hazırlayabilmek...Bu yıl hayatımda sevdiğim birçok şeyi eksik yaptım.Ve çekmecemde kokuları birbirleriyle bütünleşmiş bitki çaylarım ve çıkolatalarımla,en önemli unsur ders kitaplarım,çalışma notlarımla geçirdiğim koca bir 7 ay..Sıcaklarda dolayı biraz gücüm,sabrım sonlara gelsede yinede yılmadım,kendime söz verdim ve kurduğum hayali tam olarak gerçekleştireceğim artık.

Bu yüzden sonraki hayallerimde hep "yeni bir hayale sahip olabilmek"olacak...
Bir işe önce hayal kurmakla başlayın.Kendinizi iyi hissedeceksiniz.Ve orda olursanız size vereceği mutluluğu düşünün ve tüm imkansızları yerli bir edin,işe başlayın.Hayallerinizi gerçekleştirin,planlarınızı değil..Sizin sizden başka ilacınız yok...

Bu hikayemi buraya kazandıktan sonra yazmak isterdim ama bugüne kısmetmiş.Sıkılmadan okuyan herkese teşekkür ederim
DURUMAYA
 
başlığı görünce hemen okumaya başladım. çünkü şuan hiç istemediğim bi bölümde okuyorum. benim resim yeteneğim var hep güzel sanatlar lisesi okumak istedim izin vermediler ünversiteyi seçeyim dedim sınavlarda torpil var dediler. sınavları denememe bile izin vermediler. üniversiteyi seçerken resim öğretmenliği dedim öğretmen alınmıyo dediler. hep sanatçı olursan aç kalırsın dediler. şuan yazarken bile gözlerim doluyo. evet belki şuan okuduğum bölümde baya para kazanabilirim ama sonuç ne? hiç bişi kendime katamıyorum mutsuzluktan sürekli ağlıyorum. şuan yaşımda baya geçti zaten yeterince yıl kaybettim. hala hayal kurarım ilerde başarılı olacağımı hatta iş sahibi olduğumda gizliden bölümü okumayı düşünüyorum. seni tebrik ederim. yanında duran bi hocan olmuş en azından benim kimse yok kendimden başka. istanbula gelirsem uğramak isterim atölyeye:)
 

Mesleiğin insanları biryerlere getirdiğine değilde,insanların mesleği biyerlere taşıdığına inanıyorum.Aslında herkes kendi ilgisi olan meslekle iç içe olursa,verim artar,daha başarılı performanslar olacağından meslekte daha prestijli bir görünüm alır diye düşünüyorum.
Bende çok mücadele verdim,aielmın sırf "2 yıllık yaz"baskılarından kurtulmak için,tercih listesine alakasız bölümler yazdım,bakın şanssızlık işte giremedim demdiştim=)Tabi bunu sonradan anlattım onlara.Banad çok "aç kalırsın,torpil var"dediler ama inan bana hakkınla girdiğin sürece kazanıyorsun.Yani gerçekten çiziyorsan kesinlikle alınıyorsun seni kaçırmak istemiyor okul.Birde üniversiteyi kazandığımdan beri para kazanıyorum.Yani hiç aç kalmadım=)İiyide paralar kazandım.Özel dersler verdim,resim yapıp sattım,sipariş aldım vs..
Atandıktan sonrada inibi sanat atölyesi açtıktan sonra çok daha iyi bir gelire erişebilirm.Kademe kademe.Yani şöyle,gerçekten sevdiğin,severek yaptığın bir meslekten hakkını kazanabiliyorsun.Ama sırf para kazanabilmek için seçtiğin meslekte ne kadar başarabilirsinki,verimin ne kadar olabilirki? Şöyle söyliyim,kötü sç kesen bi kuaföre sırf ün yapmış biri diye gidip saçını kestirirmisin? Ben hep böyle düşünüyorum.
Yaşım ilerledi diye düşünme.Ben öyle insanlar tanıdımki hukuk fakültesini bırakıp,yetenek sınavlarına hazırlanıp iç mimamr olanlarıda biliyorum.İst üniversitesi psikoloji bölümünü bitirip mesleğini yapmayıp,tekrar sınavlara girip resim öğretmenliğini kazanıp şuan türkiyenin en iyi resim kursu kuruculuğunda ve sanat dalında ün yapmışlarıda...Bunun gibi olaylar işte...Gerçekten istiyorsan hangi yaşta olursan ol başarırsın.Bizim sınıfta mesela bir bayan vardı.31 yasında kazandı.Kendisi devlete bağlı hastahanede hemşirelik yapıyor aynı zamanda.Gündüz hemşirelik yapıyor,akşam okula geliyordu.Eli ve çocuklarıda vardı.Bölümü birincilikle bitirdi.Azim istek ve gerçekten istemek...
Bi arkadaşımda tam 6 yıl sınavlara girde sırf resim öğretmeni olabilmek için.23 yasında kazanabildi.Şimdi mezun,kolejde öğretmenlik yapıyor ve çok mutlu.
Eeğer gerçekten istiyorsan hiçbirşey için geç değil canım.Yada bu işi gizli yapmak yerine hem okuduğun bölümü okuyup,aynı anda bu mesleğide okuyabilirsin.Böyle imkanında var.istanbula geldiğinde atölyeme beklerim=)
 
Çok güzel bir yazı olmuş:) Hayata bakış açını çok sevdim, çabanın sorgulamalarının ödüllerini hep alırsın dilerim :) Ben de hayal kurmayı çok severim çünkü hayatın kendisi hayal gibi zaten bir gözümü açıyorum anılarla dolu 5 yıl birden geçmiş oluyor sanki
 

Teşekkür ederim canım.:)Amin hepimiz öyle inşallah.Daha çok yazacaklarım var aslında şu sınavımı atlatayım hayırlısıyla=)
 

elbette düşüncelerine katılıyorum. ya bi şekilde istediğim mesleği yapmam lazım zaten. yoksa böle nereye kadar olabilirki şuan son sınıftayım ama hala bilgileri kitaplardan bakıp sölüyorum çünkü amacım kendime bişi katmak değil. bu da bana sadece mutsuzluk verdi. en azından bu yıl dişimi sıkıp kendi başıma halletmem lazım bunu okadar istiyorum ki yıllar sonra istediğim şeyi başarıp alın işte başarabiliyomuşum beni yıllarca boşuna zorladınız başka bölümlere diyebilmeyi. ama kaybettiğim yıllara hep üzüldüm üzülücem de. eğer beni kısıtlamasalardı belki şuan çook yol katetmiştim.
 

Bencede bu söylediklerin birgün olacak canım.Sana tek önerim "seni mjutlu edeceğini bildiğin hayallerinden vazgeçme,şuan mutsuzssan,hayallerini arka plana ittiğin için,olmak istediğini olamadığın için."
Güzel haberlerini duymak isterim canım.
 
Çok güzel anlatmışsın her şeyi, kendimi buldum diyebilirim.
Bende hep olmak istediğim yeri hayal ederdim. Şuan olmak istediğim yerden çok farklı bir konumdayım.
2 yıllık bir myo, dgs ile tamamlanmaya çalışılan işletme fakültesi...
Ben bu mesleği yapmayı istemiyorum.
Şuan için amacım kpss kazanmak, sonra hayallerimin peşinden koşmak.
Ekim ayından beri zamanımın çoğu yılmadan ders çalışmak oldu, tek umudum atanabilmek :)
Öğretmen olmayı çok ama çok istiyorum, ilkokuldan beri.
Hani öğretmenlerimiz sorardı ya küçükken o zaman bile tereddüt etmeden, kendimden emin öğretmenlik derdim.
Kpss kazanırsam ya 1. sınıftan başlarım fakülteye yada yüksek lisans yapar okulda kalmaya çalışırım yeter ki o mesleğe kavuşayım.
Biz hayatı sevelim ki, o da bize gülebilsin :)
Başarılar diliyorum...
 
Merhaba Durumaya,
inan soluksuz okudum yazdıklarını, azmine maşallah diyorum
yazını okurken, lise yıllarındaki halimi hatırladım, çocukluktan beri hep dr olcam dedim, hayat beni hastaneye hasta olarak yolladı, ama hep ben dr olcam dedim, sonra baktım kilo alıyorum, diyet sayfalarını karıştıryorum ne kaç kalori, dedim ben diyetisyenliğe dr olmaktan daha yakınım ama hep tıbbi bir dal okumak istedim deli gibi çalıştım çabaladım, ama işte...
hayat öyle farklı yerlere sürüklüyor ki... hocalarım sayısalda yapamazsın dediler ailem de... dil sınıfına zorla da olsa kayıt oldum, tüm hedeflerim değişmiş ve ben artık ing. öğretmeni olmak için çaba gösteriyordum ama bunu yaparken hiç mutlu değildim
tercihlerde, ben 2. tercihleri bekleyemeden aöf yazdım, istemedim aslında... etrafımdaki insanlar... illa yaz evden oku vs vs...
hala devam ediyor sıkıldım off yeter diyorum
diyetisyen olma hayalini, liseden 4 sene sonra gerçekleştirme yoluna gittim, dil mezunu olunca iki yıllık gıda okuyabildim maalesef, ama bir nokta var ki, şehir sınırlaması kondu ve bnm bölümden diyetisyenliğe geçiş yok
yine de hala bu konuda çalışmalarım var, yurtdışı gibi... tabii önce iş bulmak lazım bakalım atanırsak inşallah, ben de düşünüyorum hatta bu konudaki hayallerim ve planlarım son 3-5 aydır daha da yoğun...
bu yıl ilk defa, kendime 2012 yılı planları yaptım, bu hayallerin içinde kitap yazmak da var...
ben biliyorum ki, hayal kurmak, düşünmek, tasarlamak, o işe başlamak için ilk ateş, birçok insan var yapamazsın edemezsin diyen...
onlara rağmen ben yapacağım diyorum hatta kızıyorum neden bu kadar olumsuzsunuz diye...
insanlar bardağın boş tarafını görmeye o kadar odaklanmışlar ki... bir yudumun bile o bardağı doldurabileceğini düşünemiyorlar
bu arada, ben henüz diyetisyen olmadım belki, ama hedeflerime birer birer yaklaşmaktayım zira, yaklaşık bir yıldır bu siteye üyeyim bugune kadar okuduklarımı burada paylaşıyorum ve şu an diyet ve beslenme bölümünde editörüm...
yani ben kendimce bunu bile bir adım olarak nitelendiriyorum
hayat sürprizlerle dolu, önemli olan istemek ve başarmak...
benim de yaşım 26 ama ben yaşımın geçtiğini düşünmüyorum sonuçta gencim ve inşallah Allah nasip ederse uzun bir ömür var önümüzde...
bir de ben bu konuda birçok insan gördüm yıllar sonra okuyup kariyer sahibi olan, bir ablam var, 40ından sonra dıştan liseyi bitirip açıktan uni bitirdi ve şimdi 50li yaşlarında olduğu halde, kendi işini kurdu ve görseniz çok da genç durur maşallah
tek diyebileceğim şey... istemek... emek vermek ve hayali bırakmamak....
hepinize sevgiler...
 
Son düzenleme:

Kesinlikle öyle canım,bi insanın isteyipte başaramayacağı hiçbirşeyin olmadığını düşünüyorum.Kesinlikle gerçekten istiyorsan öğretmen olursun,azmini sezdim mesajında
 

Öncelikle çok teşekkür ederim lily86:)Bende senin yazını bi solukta okudum,bazı aksılikler olmuş istediğin bölümde olmamana rağmen burda bile edtör olman senin için bence büyük bir adım.Kesinlikle okumanın yaşla hiçbir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.Asla kabul edemem böyle birşeyi,31 nden sonra hemşirelik mesleğini bırakıp,üniverste sınavına girip,okulu 1.likle bitirip(üstelik 2 çocukla) şuan öğretmenlik yapan birine şahit olduktan sonra,ve onun mutluluğunu gördükten sonra insanın herşeyi yapabilceğine inanıyorum.Daha bunun gibi birçok örnek var çevremde.Sakın ama sakın yaşım ilerliyo diye istediğini yapmaktan vazgeçme.Bizim asıl yaşama biçimimiz,mesleğimizde mutlu olursak bu eşimizede,aile hayatımızda yansıyacak.İstemediğimiz bir mesleği yapmak bize sürekli mutsuzluk verecek,hayat boyu mutsuz olmamızın nedeni olacak...Yazdıklarından ben senin ileride çok başarılı bir diyetisyen olacağını seziyorum.Hayallerine sahip çık,engelleri birer birer yok edecek olan yine sensin...Ki bunada gerçekten inanıyorum...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
yazınızı ağlayarak okudum ben de hep resim üzerine okumak istedim. ilk okulda 5. sınıfta resim öğretmenim vardı nagihan hoca. bana yeteneğimin olduğunu söyleyip hiç bir ücret almadan özel ders vermişti. babama da mutlaka zeki müren güzel sanatlara gitsin demişti. sonra 7.sınıfta başka bir okuldaydım. resim öğretmenimiz o kadar gıcık bir kadındı ki.. resimden soğudum yıllarca resimden uzak kaldım. şu an lise son snıfa geçtim. sağlık meslek de okuyorum. staja başladım ilk günümdü. kendi kendime dedim ki allahım bu ne ben boyalar resimler içinde olmak isterdim hep ama şu an vücut materyalleri içerisindeyim. daha sonra tekrar çizmeye başladım kara kalem çalışıyorum genelde. ben bu yazıyı yazdığınız için çok teşekkür ederim bu sene de stajım var staj maaşım çok bir şey olmasa da resim dersi alıp sınavlara hazırlanmak istiyorum. ama kafam çok karışık. 4 yıl boyunca sağlık okudum zor şartlarda okudum. eğer üniversite de direk başka bölüme gidersem lise diplomamla işe giremeyeceğim sağlık sektöründe çalışamayacağım. ama sağlığı da bir yandan heba etmek istemiyorum. ama önce önlisansımı okuyup sonra güzel sanatlara inşallah allahın izniyle girsem bi 3 yıl daha hayalim için beklemem gerekicek. bu konu da kafam o kadar karışık ki. sadece içimi dökmek istedim. ne yapacağımı bilmiyorum
 

Çok teşekkür ederim,birilerine ışık tutubildiysem mutlu olurum:)
Yazımdada belirttiğim gibi bende lisede 4 yıl giyim okudum,son sene staj yaptım tekstil firmasında,sabah akşam,çizim dikiş..vs..
Ve benimde 2 yıl istanbul dahil olmak üzere heryere geçiş hakkım vardı yani okul puanıyla giriyorduk o zamanlar ve tüm arkadaşlarım girmiş,sınıfta bi ben giremedim o yıl,yani tercih yapmadım.Ailem dahil çevremde biçok kişinin baskısına maruz kaldım,neden tercih vermedin? Aptallık yaptın,2 yıl okur keyfine bakardın iş hayatına atılırdın...vs Kimse benim ne istediğimle ilgilenmıyordu.Zamanla ailme benimsettim ve yanımda olmaya başladılar.Yazımda belirtmemiş olabilirm,ailem özel okula bile yollamak istediler ek tercih klavuzundan.Onu bile kabul etmedim,kafama koymustum.Hayata basarılı olabilmek için bazende risk almak gerekiyordu.Ve çok şükür o resim kursuna gittikten sonra o yıl yoğun çalışmadan sonra kazanabildim.

Emeklerin kesinlikle boşa çıkmıyor bundan emin ol.Birdaha dünyaya gelsem yine bu mesleği seçerim diyorum.Bence sende gerçekten bu mesleği okumak istiyorsan daha fazla bekletme hayallerini.Resmede yabancı değilsin bak,ben kursa başladığımda cin ali bile çizmezdim evde=)Hiç alakam yoktu,zamanla,geç farkedilmiş bir yetenek.Bence hayatta herkesin bişeylere yeteneği var,kimi buluyorikimi geç buluyor,kimide hiç bulamıyor..Ben şanslıydım bu konuda.Çokta geç olmadan buldum.

En azından senin artın resme ilginin oldğunun farkına varman ve resim çizebilmen.Sağlık sektörü görsel zekası gelişmiş olanlar için zorlayıcı bir meslek.Hayattan bile soğutabilir seni.Sana tek önerim olmak istediğin neyse o yola sap bian önce.2 yıl okuyup zaman kaybetme...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
haklısınız yapmak istediğim bir meslek zaten değil hastaneortamı bana göre değil ağır bir psikolojisi var. o zaman okul dönemi başlar başlamaz resim derslerine başlıyorum sonra sınavlara başvuruyorum. umarım kazanırım o kadar çok istiyorm kii bu arada sınavlar nasıl? nasıl başvuruluyor belki sistem falan değişmiştir belki de aynıdır cidden hiçbir bilgim yok cevaplarsanız minnettar kalacağıım
 

Tabikide cevaplarım,yardımcıda olurum,hatta hazırlandığın dönemde destekte olabilirm.Öncelikle bulunduğun ilde iyi bir güzel sanatlar fakültesine hazırlık kursu veren bi kuruma gitmeni,ordaki çalışmaları incelemeni,hocalardan sistemle ilgili detaylı bil almanı öneririm.Sistem o kadar sık değişiyorki keze yetişemiyoruz artık:)Ama benim bildiğim şöyle,össye girip,baraj puanı alıyorsun ,resim öğretmenliğini kazanmak için baraj puanı yeterli,daha iyi bir üniverste için barajın biraz üstünde puan alman sana avantaj sağlar.Yani össde alacağın puanda önem arz ediyor.öss sonuçlarından sonra nettede araştırabilirsin,resim kurslarınada sorabilrsin bunu,her üniverstenin farklı tarihlerde yetenek sınavları oluyor.Önce başvurunu yapıyorsun,başvuru tarihlerini iyi takip etmelisin.Başvurudan bikaç hafta sonra o üniverstede sınava giriyosun.Genelde 2 aşamalı olur sınavlar.Mesela İstanbulda girdiğim üniverstedelerde 50*70 kağıtlara,tek günde sabah/öğle oturumu olmak üzere 2 ayrı desen çizimi,imgsel çizim olmak üzere karakalem sınavı yapıldı.İstanbulda talep çok,kontenjanlar düşük oluncada (3000 kişiden fazla giriliyor mesela,kontenjan 120_200 civarı) bu yüzden şans azalabiliyor.

Selçuk'ta okudum ben.Benim zamanımda selçuk,2 ayrı gün olmak üzere 2 sınav yaptı.İki sınavda hikayeye yönelikti.Verilen bir metinde hissettiklerimizi çizmemizi istediler.ilki karakalem,ikinciside renkliydi,pastel veya suluboya..vs. benim zamanımda 900 küsür girmişti,kontenjan 80 kişiydi.
Yani kısacası her üniversitenin sınav tarihi,soru tekniği çok farklı.sınablar genlde ağustos sonu ve eylül başı oluyor.Dahada sorun olursa cevaplarım canım.Yardımcı olurum elimden geldiğince.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
çok teşekkür ederim çok heyecanlıyım umarım başarabilirim öncelikle yaşadığım şehirdeki resim kurslarını araştıracağım :)
 
çok teşekkür ederim çok heyecanlıyım umarım başarabilirim öncelikle yaşadığım şehirdeki resim kurslarını araştıracağım :)

Benim bu yazıyı yazmam,sizin okumanız bunların hepsi birer sebep olabilir.Küçücük bir gazete ilanıyla hayatım değişti benim.Sen iste yapamayacağın hiçbirşey yok.Zaten resim kursunun bir tadını alırsan,2 yıl sağlık okuyacağın günleri düşünür kendine kızarsın,niye lisede sağlık okudum diye çokk pişmanlık duyarsın.Yani bana öyle olmuştu o atmosferi gördükten sonra,heleki üniverste ortamı çok farklı oluyor bizim meslekte.Hocalar öğrenciler arkadş olabiliyor,samimiyet keza yine öyle.
Haberlerini bekliyorum,dilerim senin için hayırlsıı olur canım=)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…