Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Sevgili DELIRUZGARIM,Tabiki kismet isidir Ama Allah bizlere akil fikir vermistir,mizan vermistir.Evlenme ihtimalin olmayan Bir erkege veya kadina 8 yil heba edilmez.8 senelik elinde avucunda kalan gunahlarla simdi ne olacak???Bu kadar uzun nisan olmaz.Nisan nicin vardir?Birbirlerini evlilik evveli tanimak icindir yoksa ver elini gezelim tozalim,her seyi yasayalim, evlilige bir sey kalmasin diye degil...Bir- iki yil icinde evlenmelilerdi.Niyetleri evlenmek olmaliydi yoksa bekle bekle bekle.Adamin ya da kadinin duygularini DONDURAMAYIZ ki...Evlilige adim atmayan her nisanlilik bitmeye mahkumdur.isin dogasi evlenmektir.Helalide budur,insan psikolojisine uyanida budur, normalide budur,dogalida budur guzel kardesim.
Nerden başlayacağımı bilemiyorum ama anlatmazsam, içimi dökmezsem patlarım…
Benim küçük ablamın 8 yıldır taa liseden beri çıktığı bir erkek arkadaşı var, ablam için sadece o oldu, onun için de sadece ablam. Hatta bu yazın sonunda nişanlanacaklardı, gelecek yaza da eveneceklerdi, planlar yapılıyordu, o derece…
8 yılın getirdiği ufak yıpranmalar oluyor tabii ki ama ablam hep: “Ben onsuz yaşayamam, iyi ki var o.” derdi. Hatta çocuk onlar evlendikten sonra askere gidecekti, ablam o askere gitmeden önce spermlerini dondurtmayı düşünüyordu ailelerden izin alıp, askerde bir şey olursa yine de ondan çocuk sahibi olabilmek için sırf. O derece yani, biraz uçuk ve de belki komik bir örnek oldu ama ne kadar yoğun duygular yaşandığını anlatmak adına söylüyorum… Ve çocuk da hepimizin kardeşi gibidir, çok severiz, çok iyi anlaşırız.
Gelgelelim asıl hikayeye, ablamla erkek arkadaşı yakın zamanda aynı işyerinde çalışmaya başladılar. Erkek arkadaşının ailesinin başka bir şehirde kendi işleri var ve erkek arkadaşı da aslında başka bir bölüm okumuş olmasına rağmen ticareti çok seviyor ama babasının çok batıp çıkmasından mütevellit çekiniyor… Yaklaşık 1 ay önce ablamla erkek arkadaşı arasında bir kıskançlık muhabbeti oldu (erkek arkadaşı çok kıskançtır) ve ablama pat diye ben memlekete gidiyorum oradaki işleri devralmaya, sana da 1 hafta süre, kararını ver, gelirsen gelirsin, gelmezsen iptal ederiz nişanı dedi. Bunu duyunca hepimiz şok olduk nerden çıktı bu mesele diye. Tabii annemle babam ayaklandı, ablam için asla vermeyiz demeye başladılar falan filan ve ilk kopuş burada oldu. O meseleden kısa bir süre sonra bu ikisinin arasında yine bir şey geçmiş ve erkek arkadaşı ablama ona olan hislerinin azaldığını söylemiş ve işte burada her şey kopmuş. Ablam bana bunları anlattı ve dedi ki: “Aslında X bana iki meselede de blöf yaptığını söyledi sonrasında ama benim içimde bir şeyler geri dönülmez şekilde koptu, bana hislerinin azaldığını ilk kez söyledi ve bu bana çok dokundu. Son 2-3 haftadır ben bu insanı yanımda civarımda görmek istemiyorum, ona bakınca ben bu insana nasıl aşık olmuşum diyorum. Sevdiğin insana nefsin kabarır ya ben X’in bana dokunmasından bile korkuyorum, hiçbir şekilde görmek istemiyorum.” dedi. Bunları ilk duyduğumda bu duyguların geçici olabileceğini düşündüm ama ablam: “Ben bu insanla 15 ay ayrı kaldığımda bile (bir kere ayrılmışlar ve 15 ay birleşmemişlerdi) ona olan hislerim hiç böyle olmamıştı, hep onu sevdim ben. Ben X’e karşı ilk defa böyle hissediyorum ve bunlar kalıcı duygular.” dedi. Buna bir kanıt daha var, söylerken bile utanıyorum ama ablam işyerindeki bir arkadaşından hoşlanıyor, hatta hoşlanmaktan da ileri bir şeyler hissediyor, nasılını niyesini geçiyorum, ama olan bu ve bunu bir Allah, bir o, bir de ben biliyorum, bu sırrın ağır yükü sırtımda yani… 1-2 gün önce erkek arkadaşının dedesine araba çarptığı haberi geldi, bugün de vefat etmiş, yarın cenazesiyle memlekete gideceklerdi. Ablama söyleme, kötü bir zamanlama dedik ama bu akşam erkek arkadaşı bizim eve geldi (babam da annem de şehir dışında) ve bir şeylerin ters gittiğini fark etmiş sanırım ve sıkıştırmış ablamı ablam inkar etmesine rağmen, o da en sonunda söylemiş. Ben o sırada öbür odadaydım, çünkü çocuğun gözünün içine baka baka hiçbir şey yokmuş gibi davranmak… Yapamadım… Çocuk da en son ablamla tartışarak gitti.
Ablam 3 haftadır zaten olanları anlamaya çalışıyor, şoka girdi, çünkü 8 yıldır nefesim dediği vazgeçemediği adama karşı bir sabah uyandığında artık hiçbir şey hissetmemeye başlamıştı. Çok düşündü onun günahına girmek istemiyorum ama buradan ileriye götürürsem daha çok günahına gireceğim dedi.
Böylece bitti her şey ve biliyorum ki dönüşü olmayan bir bitiş bu… Şu son 4-5 saattir içim o kadar acıyor ki anlatamam, gözyaşlarıma engel olamıyorum bir türlü. Kendi kendime soruyorum kim çekecek bu çocuğun günahını? Bizim yakamıza nasıl yapışmaz bu çocuğun ahı? Bu çocuk nasıl yaşayacak, nasıl birisine bir daha güvenip sevecek, nasıl? 8 yıl bu, tam 8 yıl… Hiç de az bir zaman değil… En son çocukcağız ablama: “Lanet olsun, hayatımı mahvettin.” deyip gitti. Haklı da, hayatı mahvoldu resmen… Bilmiyorum bu günahı nasıl ödeyeceğiz, çok korkuyorum… Allah önce ona, sonra da bize yardımcı olsun…
Diğer meseleye gelirsek, içimin bu kadar acımasının başka bir sebebi daha var. Bu akşam itibariyle aşka ve insanlara olan güvenimi kaybettim sanırım. Çünkü daha 2 ay önce ve bu 8 yıl boyunca aşkından ölen ablam, o çok saygı duyduğum ablam birini böyle yarı yolda bırakıyorsa, elin erkeği de pekala beni yarı yolda bırakır çok rahat…
Olan biten bu, uzun oldu kusura bakmayın, okuyan ve her türlü yorum yapan arkadaşlara teşekkürler, elinize sağlık…
konu sahibinin yeni açıklamasını okumadınız galiba..ablası daha önceden blöf olsun diye soğudum tarzında erkek arkadaşına söylediğini yazdı..erkek daha sonradan söylemiş..