Kıbrıs tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ile tüp bebek hakkında herşey

Kısırlık (infertilite) nedir ?

En az 1 yıl herhangi bir korunma yöntemi kullanmadan haftada 2-3 kere girilen cinsel ilişkiye rağmen gebeliğin oluşmamasına “infertilite” yani ''kısırlık'' denir. Bu sorunu yaşayan çiftlere de infertil/kısır denir.


Kısırlık (infertilite) türleri nelerdir ?

Kısırlığı birinci ve ikinci derece kısırlık olarak ayırabiliriz.
Primer infertilite (birincil kısırlık): En az bir yıl süreyle korunmamaya rağmen gebelik oluşmaması halidir.
Sekonder infertilite (ikincil kısılık): Önceden gebelik oluşmasna rağmen sonrasında tekrar çocuk isteme durumunda, en az bir yıl korunmamaya rağmen yeni bir gebelik olamaması halidir.

İnfertilite görülme sıklığı toplumlar arasında çok fazla farklılık göstermez. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık %15’i infertilite nedeniyle yardımla üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır. Bu infertil (kısır) çiftlerin büyük bir kısmında gebe kalamamanın nedenini açıklayacak sebepler bulunabilirken, yaklaşık %10-12’sinde ise herhangi bir patoloji tespit edilemez. Bu çiftlerdeki problem “açıklanamayan infertilite (unexplained infertility)” olarak adlandırılırlar.

Hiç bir sağlık problemi olmayan tamamen normal bir çift kadının tek bir adet döneminde, her gün ilişkide bulunsalar bile, gebe kalma olasılığı sadece %25’dir. Çiftin fertilite potansiyelini gösteren bu durum “fekundite” olarak adlandırılır.

Görüldüğü gibi gebelik (fertilite) aslında olasılık işidir. Hangi çiftin gebe kalabileceğini ya da hangisinin gebe kalamayacağını önceden tahmin etmek mümkün değildir.
Tek bir aydaki %25 olan gebelik elde etme şansı (fertilite) bir yılın sonunda %85’e ulaşır. Yani bir yıl sonunda her 100 çiftten 85’inde gebelik elde edilecek ;geri kalan 15 çift ise infertilite ile karşı karşıya kalacaktır.

İnfertilite sebebiyle yapılan araştırmalarda, %40 oranında erkeğe bağlı, %40 oranında kadına bağlı ve %20 oranında ise her iki eşe bağlı nedenler saptanır.

 
Yumurtalık Kisti Nedir?

Kısaca tanımlamak gerekirse kist, içi sıvı dolu keseciklerdir. Kistler, çevre dokulardan sahip oldukları ve “kist duvarı” denilen bir zar ile ayrılırlar. Kistler iyi huylu ve kanseröz kistler olarak basitçe ikiye ayrılabilir. Çoğu kadın hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist problemi ile karşı karşıya gelebilir.

Yumurtalıklardaki kistler genellikle belirti vermeyip, çoğu zaman rutin jinekolojik kontroller sırasında fark edilir. Yumurtalıkların önemli özelliklerinden biri; hormonal etkilere cevap verici olmalarıdır. Değişik hormonlara cevap olarak yumurtalıklar büyüyebilir veya kistleşebilir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
GEBELİKTE ADET KANAMASI OLUR MU?

Bazen hastalar hamile kaldıktan sonra bir veya birkaç kere adet gördüklerini ifade ederler. Gebeyken adet görülmez ancak gebeyken kanama olabilir. Adet görmek yani menstruasyon hamile olmayan kadınlarda hormonal değişikliklere bağlı oluşan vajinal kanamadır. Her vajinal kanamaya adet görme denilmez.



Hamileyken görülen vajinal kanamalar da adet değildir. Gebeliğin başlangıcında oluşan implantasyon kanaması şeklinde lekelenmeleri anne adayı adet sanabilir, bu kanama embriyonun rahime yerleşmesine bağlıdır. Bunun dışında hamileliğin ilerleyen haftalarında düşük ile ilgili kanamalar olabilir, bunlar da adet değildir. Hamilelikte olan herhangi bir kanama durumunda hemen doktora başvurulması gerekir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Kadınlarda İdrar Kaçırma Sorunu & Nedenleri

Kadınların en büyük problemlerinden birisi de idrar kaçırma sorunudur. İdrar kaçırma sorunu yaşayan kadınlar bu durumdan utanç duydukları için çoğu zaman saklama ihtiyacı hissederler. Bu durumu sakladıkları için tedavi yönteminden kaçınırlar. Ancak idrar kaçırmak sosyal ve fiziksel olarak birçok zarara neden olabilmektedir.

İdrar kaçırma sorunu olan kadınların sosyal hayatları ciddi şekilde zarar görmektedir. Çünkü idrar kaçırmak her an meydana gelebilecek bir durumdur. Bu nedenle idrar kaçırma sorunu olan kadınların sosyal aktivite içinde bulunması çoğu zaman mümkün olamaz. Hatta ilerleyen idrar kaçırma olaylarında evden çıkamama durumları bile meydana gelebilecektir. Yani mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.


İdrar Kaçırma Nedenleri:

Kadınların büyük bir bölümünde idrar kaçırma sorunu görülmektedir. Bu durumun birçok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler şunlardır;

*İlerleyen yaşlarda idrar kaçırma daha sıklıkla görülmektedir. Ancak erken yaşlarda da idrar kaçırma sorunu olabilmektedir.

*Aşırı kilolu olmak idrar kaçıran kadınların genel problemleri arasındadır.

*Bazen kalıtımsal olarak da idrar kaçırma olabilmektedir.

*Sık ve kronik kabızlık

*Vajina da meydana gelen enfeksiyonlar

*Sık ve çok doğum yapmak

*Menopoz dönemi sonrasında meydana gelen hormonsal değişikliler

*İlerlemiş şeker hastalığı

*Alkol ve sigara kullanımı

*Bazı ilaçların kullanımı

*Beynin kullanılmasını engelleyen hastalıklar

*İdrar torbasının sarkması

Bunlar gibi nedenler idrar kaçırma ile sonuçlanacaktır. İdrar kaçırmak son derece ciddi ve sosyal bir kısmı da olan bir problemdir. Kısa süre içinde tedavi edilmesi bu sorunu çözmeye yardımcı olacaktır. Kızlık zarı dikimi idrar kaçırmak için bir neden değildir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Hamilelikte Kanama Problemi ve Nedenleri

Gebelik boyunca gözlenen kanamalar normal değildir. Bu yüzden sürekli doktor kontrolüne gitmenizi öneriyoruz. Gebeliğin ilk aylarında olan kanamalar dış gebelik, mol gebelik, bozulmuş gebelik, anembriyonik gibi nedenlerle olabildiği gibi gebeliğin son aylarında gerçekleşen kanamalar ise plasentayla ilgilidir. Plasenta yani bebeğin eşi normal şartlarda rahim duvarının üst kısımlarına yerleşir. Rahim duvarının alt bölgelerine yerleştiği zaman o olaya plasenta previa adı verilmektedir.

Plasenta previa gebelikte oldukça tehlikeli bir durumdur. Plasentanın aşağı yerleşmesi dışında plasentanın erkek ayrılması da yine oldukça tehlikeli bir vajina kanaması sebebidir. Gebeliklerin son ayında ani başlayan sancıyla birlikte vajinal kanama mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir. Çünkü bu durumlarda en olası şüphe normalde doğumdan sonra ayrılması gereken plasentanın bebek doğmadan ayrılmaya başlaması olabilir.




Gebeliğin her döneminde vajinal kanama olabilir. Ancak çoğu uzmanın görüşüne göre kanamalar normal kabul edilemez. Gebeliğin herhangi bir döneminde kanamanız olduysa mutlaka doktor kontrolüne gitmelisiniz. Gebeliğin üçüncü ayında oluşan vajinal kanamaların çoğunlukla iyi huylu olanların sebeplerine gelince bunlardan ilki implantasyon kanaması dediğimiz embriyonun rahimin içerisine yerleşirken olan kanamadır.

İmplantasyon kanamaları zararsız olmakla birlikte geçicidir. Bunun yanında plasentanın ürettiği progesteronun daha önce ovaller tarafından üretilen progesteronla yer değiştirme döneminde de hafif lekelenme şeklinde de kanamalar oluşabilir.

Ancak gebeliğin ilk üç ayında kanamanın birkaç takım sebebi olabilir. Bu sebeplerin başında dış gebelik, bozulmuş gebelik, anembriyonik gebelik ve mol gebelik dediğimiz değişik gebelik türleri olabilir. Hamilelikte Kanama varsa bu gebeliklerden biri olup olmadığı konusunda bir doktora başvurulmalıdır.

Gebeliğin ilerleyen son haftalarına doğru oluşan kanamalarda ise genellikle plasentadan kaynaklanan kanamalardan oluşmaktadır. Genellikle bu tür olaylar önceden doktor tarafından tahmin edilmekte ve hasta uyarılmaktadır.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Kadınların üremesini etkileyen faktörler nelerdir?

En önemli faktör, yaştır. Kadının yaşı arttıkça doğurganlık özelliği azalır. 44 yaşından sonra pratik olarak gebelik şansı çok azdır. Daha önce geçirilmiş cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, yumurtalık ve tüpleri etkileyen enfeksiyonlar da gebelik şansını olumsuz etkiler.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen

 
Kıbrıs Donasyon İmkanları

Son dönemlerde uygulaması gerçekleştirilen ve çiftler tarafından son derece büyük ilgi gören tüp bebek yöntemleriyle çocuk sahibi olma hususu on binlerce ailenin umut kaynağı olmaya devam ediyor. Doğal yollarla oluşturulamayan gebeliklerde çiftlerin alternatif tedavi yöntemlerine yöneldikleri ve bunlar aracılığıyla bebek sahibi olmaya çalıştıkları dikkat çekiyor. Günden güne gelişen ve değişen dünyamızda birçok alternatif yöntemin bulunduğunu söylemek mümkün.

Tüp bebek yönteminde başarı oranları son derece yüksek seviyelerde. Defalarca deneme yapılmasına rağmen bu yöntem ile de çocuk sahibi olunamaması halinde o çiftin çocuk sahibi olamayacağı düşüncesi günümüzde altı boş bilimsel olmayan bir düşünce olacaktır. Kıbrıs Yumurta Donasyonu imkanları ile kadın adayların yumurta üretimi bulunmaması durumunda bu konuda son derece sağlıklı donörlerden alınan yumurta hücrelerinin değerlendirilmesi ve çiftlerin bu vesile ile çocuk sahibi olması planlanmakta.

Erkek kaynaklı sperm problemlerinde de yapılabileceklerin bulunduğunu unutmamalısınız. Menisinde hiç sperm hücresi bulunmayan ya da bebek sahibi olabilme noktasında spermleri yeterli yeteneklere sahip olmayan erkeğin sperminin kullanılması yerine sağlıklı donörlerden elde edilmiş sperm hücrelerinin değerlendirilmesi mantığı ile hareket edilen yönteminde yüz güldürücü sonuçlarla karşılaştırdığını söylemek mümkün. Günümüz şart ve olanaklarında bebek sahibi olmayan kalmayacak! Teknolojik ve tıbbi bakımdan yeterli merkezlerde yapılacak işlemlerle gerçekten hoş sonuçlarla karşılaşacaksınız. Bu yönde gerekli titizliğe sahip olmalı ve hassas bir şekilde hareket etmelisiniz. Gelişmiş merkezlerde tedavilerinizi yürütmelisiniz. Sperm donasyonu yöntemini de unutmayınız...

www.tupbebekmerkezlerikibris.com

 
Yumurta Donasyonu/Nakli Neden Gerekli?

Normal şartlar altında çiftlerin birleşimi neticesinde kanaldan ilerleyerek rahime tutunan sperm hücrelerinin herhangi bir problem yaşamaması halinde dölleme sağlayarak gebeliği ortaya çıkardığı bilinmekte. Fakat; anne adayının yumurta hücrelerinde bir problemin olması durumunda problem çözülemiyor ise; yumurta donasyonu akıllara gelir. Yumurta hücresi üretimi bulunmayan kadınlarda tercih edilecek bir yöntem olduğunun altını çizelim.

Yaş faktörünü dahi devre dışı bırakacak kadar etkili bir yöntem olan donasyonun ileri yaşta bile anne olabilmeyi vaat ettiğini söylemek mümkün. Nakil denince ilk akla gelen sorunlardan biri genetik ya da bulaşıcı hastalıkların bulunup bulunmadığıdır. Bu tarz hastalıkların yumurta hücrelerine bulaşmıyor oluşu da işin en güzel yanlarından birtanesi. Yani; bağışçı olarak yumurta bağışı yapacak kişinin taşımış olduğu birtakım geçişsel hastalıkların bebeğinizde yer almayacak olması sağlıklı bir bebek sahibi olma yolunda önemli bir adım olacaktır. Yumurta bağışında bulunmak isteyen kadınlar ince elenip sık dokunuyor. 20-27 yaş aralığında olması, genetik bir hastalığa sahip olmaması, psikolojik bir soruna sahip olmaması, kan grubunun bilinmesi, uyuşturucu kullanmaması gibi birçok kriter bakımından incelenerek donör olarak kabul ediliyor. Bunlardan birinde ya da birkaçında problem olması halinde donörlüğü reddediliyor. Böylelikle sağlıklı gebelikler neticesinde sağlıklı bebekler dünyaya getiriliyor.
www.tupbebekmerkezlerikibris.com

 
Sperm Donasyonu Sayesinde Bebek Sahibi Olun!

Sperm donasyonu yöntemi sayesinde son yıllarda bebek sahibi olmayı başarmış çiftlerin aile olarak eskiye nazaran çok daha mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürdükleri bir gerçek.

Hiç şüphe yok ki bebekler evliliklerin en güzel yanı ve zamanında gelmedikleri takdirde evlilikte birtakım problemlere neden olabilmekte. İki insanın aynı evde yaşamaya başlaması ile birlikte birçok problem görülebiliyor. Bunun üzerine bir de defalarca denenmesine rağmen bebek sahibi olamama problemi eklendiğinde çiftlerin birbirlerini tolere etme düzeyleri yaşadıkları zor sürece bağlı olarak ciddi manada düşüş gösteriyor. Bebek sahibi olmayı başarmış çiftlerin birbirlerinin hatalarını mazur görme oranları çok daha yüksek çünkü; birbirlerine bir şeyler vermeyi başarmışlar. Aynı şekilde doğal yollarla yıllardır denemesine rağmen bebek sahibi olmayı başaramamış çiftlerin gerek psikolojik gerekse çevresel olarak uğradığı baskı günlük yaşamdan tat almamasına dolayısıyla psikolojik birtakım problemlerle karşılaşmasına neden olmakta. Üremeye yardımcı modern tekniklerle birçok anlamda başarıya ulaşmış olan çiftlerin günden güne yaygınlaştığı ve sayılarının artış gösterdiğini söylemek mümkün. Gerek süreç içerisinde gerekse süreç sonrasında genelde yüz güldürücü sonuçlarla karşılaşmaları gerçekten görülmeye değer!

Kıbrıs, Sperm Donasyonu konusunda da son derece başarılı işlemlerin yapıldığı noktalardan. Dünya ülkelerinin birçoğuna bu ve diğer alanlarda kafa tutan ve rekabet etmeyi başaran Kıbrıs’ın Avrupa ülkeleri gibi güçlü rakiplerini pasifize etmesi bu konuda durmaksızın yapılan çalışmalar ve edinilen deneyimler sağlamakta. Gerçekten başarılı doktorları da bünyesinde barındıran bir ada olması bu konuda öncü niteliğe sahip olmasına neden olmuş durumda.

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…