Amin inşallah. Ben eşimin ailesiyle iyi anlaşırım ama bizimkilerde de hep bir biz çok üstünüz, çok iyiyiz ve ben kendi işime bakarım havası vardır. Notunu verirsin ya bir insanın. Geçen sene, oğlumun kursu var ve o gün ben tüp bek tedavisine gidiyorum. Görğmcem oğlu da aynı kursa gidiyor. Kendi çocuğunu zaten götürüyor, abla oğlumu da yanında götürür müsün dedim, 7 yaşında, uslu çocuklar. Ve kurs bitene kadar ben dönmüş olacağım. Yok valla, ben yoruluyorum, götüremem dedi. Aldım oğlumu kendinle beraber hastaneye götürdüm, o süreçleri hiç görmesini istemediğim halde. Ki iki sokak var aramızda.
Biliyor ki, aynı şeyi benden istese, hiç düşünmeden yaparım. Yaptım da. Bunun tercümesi, çok yorulduğum için götürmüyorum değil, benden çok lüzumu olmadıkça bir şey isteme demek. Ben de öyle yapıyorum mümkün oldukça.
Ve bu sene, oğlumu eşime bırakıp, bir haftalığına yurt dışına çıktım. Çıkarken de 40 defa tembihledim eşimi. Bırakma, işe götür diye. Ama eşim 3 gün bırakmış. Evde benim oğlum için olan ekstra bir şey yok çok fazla. Normal düzen. 8 yaşında bir çocuk ve zaten çoğunluk kuzenleriyle oynayarak geçiyor. Eşime bir şey demiyorlar tabi. Tabi ki getir diyorlar. Ama ben döndükten sonra, görümcelerimden kırk kere, kendi çocuğu gibi baktı, başkası yapmaz gibi sözler duydum.
Evet, çok güzel bir şey yaptığın ama sen söylemeden önce, bırak ben teşekkür edeYım. Bir de yaptığını özellikle söyleyince, daha kıymetli olmuyor, kıymeti azalıyor yaptığın iyiliğin.
Yine de iyi midir, evet iyidir. Halasıdır ve bırakmak istemesem bile, biüliyorum ki seviyor oğlumu gönülden. Ayrıca sırf bana değil, kendi ailesine de tutumu budur genelde.
Yani bu iyi bir aile ve 8 yaşında uslu bir çocuk. Sen bu kadar dertliysen, bir bebeğin sorumluluğu çok daha sıkıntıyarsokacak ilişkinizi. Hiç bir şey bulamazsam, çaloşmazdım ben yerinde olsam. Ama dediğim gibi zamanın var iyi bir bakıcı bulmak için.