- 14 Eylül 2017
- 106
- 79
- 28
- Konu Sahibi sonsuzgeceli
- #1
Çok mutsuzum. 16 yaşındayım. Hayatımda düzgün giden hiçbir şey yok. Annemi çok özlüyorum. Her aklıma geldiğinde ağlayacak gibi oluyorum sonra da utanıyorum toplum içinde olduğum için. Hiç bir zaman tam mutlu olduğumu hatırlamıyorum zaten, ama yine de her zaman ümitliydim ve hayatın bana güzel şeyler getireceğine inanıyordum. Ama artık tüm umudum kesildi, bir gün gerçekten mutlu olacağım günü göreceğim diyemiyorum.Sorun şu, ben kendimi, hareketlerimi, yaşadıklarımı sevmiyorum.. Hatta nefret ediyorum. Kendimi mesela çok çocuksu buluyorum, 16 yaşındayım ama bazen hareketlerim 10 yaşındaki çocuk gibi.. Yazarken çok olgunca yazarım, ama konuşurken kendimi ifade etmekte çok zorluk çekiyorum, akıcı konuşamıyorum çok düşündüğüm için, çok düşünürüm ben çok..Aklım hep başka yerlerde.
Konsentrasyonum zaten hiç yok, bu yüzden okulda da başarılı değilimdir pek.
Kendimi aptal gibi hissediyorum. Çok da sakarım, elimden bazen hiç bir şey gelmiyor. Kendimle de alay ederim rezil olunca başkalarını güldürmek için ama aslında çok zoruma gidiyor.
Derdimi en fazla bir buraya yazıyorum,bir de yakın bir arkadaşıma anlatabiliyorum. İnsanlardan iyice ilgi bekler hale geldim,ben sadece sevgi istiyorum para mal mülk değil sadece bana hayat tavsiyeleri verecek annemi istiyorum. Babamla her şeyi rahat konuşamam ki. Eskiden birisinden hoşlandığımda anneme anlatırdım, beni dinlerdi anlatırkenki heyecanıma gülerdi ben hem paylaşıp rahatlamış hem de tavsiye almış olurdum. Şimdi yaşadığım hiçbir olayı mutlulukla anlatabileceğim birisi yok. Bir öğretmenim var benimle dertleşebilirsin demişti bana (erkek bir öğretmen), ona güvenip anlatmıştım annemin öldüğünü tüm hocalara söylemiş. Zaten ona hiç güvenim yok artık.
Geçen gün Rehberlik dersinde bir kağıt verdi (sınıf hocamız aynı zamanda) Birkaç cümle var ve öyle düşünüyorsan işaretliyorsun.
Ben "Hayattan zevk almıyorum.", "Hiç arkadaşım yok ve yapmaktan korkuyorum.", "Kendimi fiziksel olarak güzel bulmuyorum.", "Herhangi bir alanda yetenekli olduğumu düşünmüyorum." ve "Birkaç hastalık atlattım/geçirdim." şeylerini işaretledim. Ve bu öğretmenim beni yanına çağırıp "Hastalıklarını geçirdin mi yoksa hala devam ediyor mu?" diye sordu.
TEŞEKKÜR EDERİM YARDIMINIZ İÇİN.
Daha yeni ağlıyordum,kuzenim geldi bizim eve (aynı apartmandayız) bir şey vermeye geldi ağladığımı gordü sonra kendi evlerine çıkınca bana mesaj atmış "Bizim eve gelsene çay demledik içelim değişiklik olur" falan diye. Zaten ben ne zaman ağlasam, üzülsem kıymete biniyorum. Ama onların beni iyi hissetirmeleri için benim illa gözleri önünde ağlamam mı gerek? Zaten her gün içim kan ağlıyor.
Babannem var ve onunla hiiç anlaşamıyoruz,sürekli çok sert konuşuyor. Annemi de az üzmedi zamanında, şimdi beni de çok üzüyor. Ders çalışıyorum gelip gidip laf sokuyor, neden ona yardım etmiyormuşum, artık o yaşlandığı için ondan hiçbir şey beklemeyecekmişim falan.
Çok ümitsizim.. Yaşamak için bir neden bulamıyorum son zamanlarda, kendimi böyle hissetmekten bıktım. Bazen ölüm kulağıma çok hoş geliyor.. Ama ben korkağım intiharı bile beceremem. Bunları neden yazdığımı bilmiyorum. Okuduğunuz için sağolun
Konsentrasyonum zaten hiç yok, bu yüzden okulda da başarılı değilimdir pek.
Kendimi aptal gibi hissediyorum. Çok da sakarım, elimden bazen hiç bir şey gelmiyor. Kendimle de alay ederim rezil olunca başkalarını güldürmek için ama aslında çok zoruma gidiyor.
Derdimi en fazla bir buraya yazıyorum,bir de yakın bir arkadaşıma anlatabiliyorum. İnsanlardan iyice ilgi bekler hale geldim,ben sadece sevgi istiyorum para mal mülk değil sadece bana hayat tavsiyeleri verecek annemi istiyorum. Babamla her şeyi rahat konuşamam ki. Eskiden birisinden hoşlandığımda anneme anlatırdım, beni dinlerdi anlatırkenki heyecanıma gülerdi ben hem paylaşıp rahatlamış hem de tavsiye almış olurdum. Şimdi yaşadığım hiçbir olayı mutlulukla anlatabileceğim birisi yok. Bir öğretmenim var benimle dertleşebilirsin demişti bana (erkek bir öğretmen), ona güvenip anlatmıştım annemin öldüğünü tüm hocalara söylemiş. Zaten ona hiç güvenim yok artık.
Geçen gün Rehberlik dersinde bir kağıt verdi (sınıf hocamız aynı zamanda) Birkaç cümle var ve öyle düşünüyorsan işaretliyorsun.
Ben "Hayattan zevk almıyorum.", "Hiç arkadaşım yok ve yapmaktan korkuyorum.", "Kendimi fiziksel olarak güzel bulmuyorum.", "Herhangi bir alanda yetenekli olduğumu düşünmüyorum." ve "Birkaç hastalık atlattım/geçirdim." şeylerini işaretledim. Ve bu öğretmenim beni yanına çağırıp "Hastalıklarını geçirdin mi yoksa hala devam ediyor mu?" diye sordu.
TEŞEKKÜR EDERİM YARDIMINIZ İÇİN.
Daha yeni ağlıyordum,kuzenim geldi bizim eve (aynı apartmandayız) bir şey vermeye geldi ağladığımı gordü sonra kendi evlerine çıkınca bana mesaj atmış "Bizim eve gelsene çay demledik içelim değişiklik olur" falan diye. Zaten ben ne zaman ağlasam, üzülsem kıymete biniyorum. Ama onların beni iyi hissetirmeleri için benim illa gözleri önünde ağlamam mı gerek? Zaten her gün içim kan ağlıyor.
Babannem var ve onunla hiiç anlaşamıyoruz,sürekli çok sert konuşuyor. Annemi de az üzmedi zamanında, şimdi beni de çok üzüyor. Ders çalışıyorum gelip gidip laf sokuyor, neden ona yardım etmiyormuşum, artık o yaşlandığı için ondan hiçbir şey beklemeyecekmişim falan.
Çok ümitsizim.. Yaşamak için bir neden bulamıyorum son zamanlarda, kendimi böyle hissetmekten bıktım. Bazen ölüm kulağıma çok hoş geliyor.. Ama ben korkağım intiharı bile beceremem. Bunları neden yazdığımı bilmiyorum. Okuduğunuz için sağolun