öyle davranmıyorum, öyle hissediyorum maalesef. sürekli babamdan, etrafımdan bir beklentim var. kendi başıma bir şeyler halletmek istemiyorum sanki. ne özgüvenim kaldı, ne hayata karşı duruşumdan bir eser. ayıpladığım insanlar gibi oldum. hayattan elini ayağını ne çabuk çekiyor insanlar derdim. inanır mısınız morali bozuk olan, hayata, insanlara küsen bir arkadaşıma yol göstermiştim, yardım etmiştim. o ışığı görmüştü bende çünkü, bana izin vermediği sürece nasıl yardım edeyim çünkü. ama iş kendime gelince tam bir gerizekalı oluyorum. yahu annen seni seviyor, anneannen, teyzen, deden, arkadaşların. çevrendeki herkes seni seviyor ama bu hale düşüyorsun. hayret edilecek şey gerçekten. inan elimden bir şey gelmiyor işte. bazen yakın arkadaşımın bana acıdığını, benim için tedirgin olduğunu hissediyorum. spor yap, boşver yurt dışını burada bir şeyler yap, onu yap bunu yap. kendine, yeteneklerine yazık etme der bazen. ben de istemem yazık etmek. dediklernin hepsini yapabilmek isterim ama kendimde o gücü bulamıyorum ki. bu zamana kadar ne yapmak istesem hep yarıda kesildi. ya kendi salaklığımdan ya da dış imkanlardan dolayı oldu ama yarım kaldı işte. kendinin farkına varabilmiş, idealleri peşinden giden güçlü bir insan olmak istedim hep. başaramıyorum