Merak ettiğim insanların bazı şeyleri ne kadar normal ne kadar anormal karşıladığı.Acaba ben miyim anormal yoksa eşimle annesi mi?
Yaşadığım ilk şoku evlilik kararımızı k.valideme söyledikten sonra memleketinden İst.a geldiğinde yaşamıştım.Üçümüz yolda yürüyorduk.Ben henüz evlenmediğim eşimin elini tuttum.Eşim elimi bıraktırdı.Bunu kayınvalidem gördü mü görmedi mi bilmiyorum.Bİrkaç adım sonra baktım k.validem eşimin elini tutuyor. :1shok: ben önden, onlar arkadan yürürlerken, "oğlum yolda giderken benim elimi tutar, arabalar var ya bişey olacak diye korkar" şeklinmde bir açıklama yaptı sevgili kayınvalidem. Ben bu şoku günlerce atlatamaıdm. O günlerde zaten otururken eşimin elini tutmalar, başını eşimin omzuna koymalar, sarılmalar vs... Bütün bunları benim gözümün içine baka baka yapıyordu. Benim aldığım mesaj "oğlumla arama giremezsin" oldu. :uhm: Bu ve buna benzer bir sürü tavır.Koltuk takımı beğenmeye gideceğimizde k.validem ben de geliyim, ben de gleiyim diyince, eşim gel tabii dedi. Benim beğendiklerim zevksizlik, onların beğendikleri çok zevkliydi.Patlamamak için zor tutup, o zaman ayrı odalarda otururuz diye bir tepki göstermiştim. Sonuç: ben çok fevri, çok kırıcı biriydim. Eşim, sanki beni yeni tanıyormuş gibi davranmaya başladı. Çünkü beni annesinin gözünden görmeye başladı.Evliliği erteleyelim dedi bana. Kendime çeki düzen vermeliymişim.O sırada hem ev almaya, hem evlilik hazırlıkları yürütmeye çalışıyorduk.Ben bir yandan işe gidip geliyordum, bir yandan da yüksek lisansa devam ediyordum. Bütün bunların stresine dayanmanın kolay olmadığını görmedi ne yazık ki eşim...Sonuçta ayrıldık. 1 ay ayrı kaldık.Sonra yeniden biraraya geldik.Birkaç ay sonra da evlendik.Evlendiğimizde, ben zaten ortak aldığımız evde oturuyordum.Eşimin oturduğu evdeki eşyaları da taşıdık eve.K.validem her şeyi kendi istediği şekilde yerleştirmek, her şeyin düzenini kendi evindeki gibi kurmak istedi. Ben o sırada 3 yıldır yalnız yaşayan biriydim. Dolayısıyla bunlar bana inanılmaz rahatsız edici geldi.Benimle sürekli bir yarış halindeydi.Benim yaptığım yemekleri tabaklara bile koymadan, kendi yemeklerini ön plana çıkarırdı.Oğluyla yine şapur şupur yarabbi şükür halinde sürekli.Her şeye müdahale ediyor, her konuda yorum yapıyordu. Ne derse desin sesimi çıkarmıyordum.Hemen hamile kaldım.Esas unutamadığım şeyler doğum sonrası yaşadıklarımdı zaten... Annem gelemedi doğumuma. K.validem geldi. Doğum yapacağım ertesi gün, annemin gelmeyeceği kesin, bana diyor ki"aslında böyle zamanlarda kızın en yakınlarının olması lazım yanında" Bunu bana doğum yaptıktan sonra da diyor.Narkozun etkisinden kurtulamamışım, yok üstümü başımı düzeltmeliymişim, yok saçlarım dağınıkmış.Susuzluktan ölüyorum, en sıcak günde doğum yapmıştım, su ne zaman içebilirim diye soruyorum; aman aman içmesin su, tuvalete kalkması gerekir sonra diyor ve hemen ardından kalkıp karşımda kana kana su içiyor :1shok: Gece oğlum hep ağladı sütüm gelmediğinden. Bu arada ben eşim kalsın istedim yanımda ama eşimi gönderdi kendileri.Ben ameliyatlı ameliyatlı lazım olan şeyleri eğilip çantadan kendim aldım düşünün, k.valideden hizmet mi isteyeceğim?Sabah görümcem arıyor tel.la. Tek anlattığı kızım belim o kadar ağrıyor ki anlatamam... Başımın ağrısından da ölüorum.Sanki doğum yapan ben değilim...İlk işi eşime ben salonda yokken fısır fısır, salondaki kanepede yatmasını söylemek oldu.Uykusuz kalmamalıymış oğlu. Düşündükçe hala içim acır, bir gece oğlum hep ağlıyor.Ben kalkıyormuş az önce emzirdim diyip pışpışlayıp geri yatıyormuşum, meğersem uzun zmaandır emzirmmişim, yavrum da açlıktan ağlıyormuş.Yanımda kalsaydı eşim, böyle olmazdı ama.Eşim işten biraz geç gelse, nerde kaldı ki acaba? nerelere takıldı bu oğlan yine... aklıma kötü düşünceler sokmaya çalıştı.Eşime göreyse beni denemiş kafamçokkarıştı Çok iyi hatırlıyorum 18 günlük lohusaydım, kendi gittiği gezmeye eşimi de çağırdı ve piknik yaptılar. ben evde yapayalnız sinir krizi geçirdim. ağlaya ağlaya sütüm gitti. Oğlumu aldığım gibi kendimi sokağa attım.Benim o sıralardkai psikolojim umurlarında bile oılmadı.Hatta agresif davranıyorum diye eşimden fırça bile yedim....Çocuğumu emzirmem, kucağımda sevmem hep suç oldu. Gerginlik yarattılar. Eşim de annesini dinleyip rahat rahat oğlumu sevmeme bile izin vermediler.Eve ziyarete gelen arkadaşlarıma beni şikayet etti, oğlanı kucağa alıştırıyor diye... Doğumdan hemen sonra sırtta hamilelikten kalan bir kavis oluyor ya, kambur kalacaksın diye başımın etini yedi.... dik dur diyip duruyordu ben sırt ağrısından ölürken... 6 çocuk doğurdum diye övünüp duran sevgili k.validem, doğum sonrası hemen vücudun eski haline dönemyeceğini bilmiyordu!!!.... Göbeğim belimdeki yağlar çok çirkinmiş zaten...Hemen doğurur doğurmaz eskisi gibi olmalıydım tabii !!... Oğluma ben bakarım dedi, ve 6. ayından 15. ayına kadar baktı.... Ama ben de tedavilik oldum çıktım nihayetinde... Tartışmalar...Kavgalar...
Şu sıralar bakıcımız var.Ve k.validem memleketten geldi.Bize de uğruyor.Eşim işten geldiğinde mutlaka annesini de öpmek zorunda, gece yatarken de öpmek zorunda...sabah kalktığında ve evden çıakrken de öylee.... Yolda elele tutuşmaları da dünyanın en normal şeyiymiş... Öpüşüp durmaları da.... Bunlar ne kadar normal bir de sizin fikrinizi sormak istedim.... Geçen gün sabah eşim oğlumuzu öptüi annesini es geçti, "üüüü üüü oğlum bak baban beni sen olmadan önce öperdi, artık öpmüyor beni unuttu" dedi. eşim de onu öptü. garip mi bana mı gharip hgeliyor merak ettim :uhm: