KAYINVALİDE İLE YAKINLIK

Mevanisa

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
16 Mayıs 2024
16
10
30
Merhaba arkadaşlar, kısaca anlatmaya çalışıp tecrübelerinize ve fikirlerinize ihtiyacım var🥴 Henüz 9 aylık evliyim başka şehre gelin gittim ve kendi ailem çevrem yok. Sadece eşimin ailesi ve akrabaları. Evliliğimin ilk 6,7 ayı hayatımın en kötü dönemleri bana göre cicim ayı nedir inanın bilmiyorum. Vajinusmus belası ile uğraşırken bir yandanda eşimin ailesi ile uğraştım. Zaten yeni bi şehre, yeni bi kültüre, evliliğe alışmaya adapte olmaya çalışıyordum. Ama ne yazık ki buna izin vermediler. Kayınvalidem oğlunu benden kıskanmaya başladı ne hikmetse ilk aylar her akşam ararlardı. Her hafta sonu arayıp beklerlerdi sürekli davet ederlerdi, bize gelmek isterlerdi. Eşimle geçirebildiğim ne bi özel alanım oldu aylarca ne de anım varsa yoksa ailesi. Artık eşimle kavgalar etmeye başlamıştım biz ne zaman vakit geçireceğiz sorunlarımızı böyle nasıl çözeceğiz sürekli ailene gitmekten yoruldum, sıkıldım, bunaldım diye diye. Kaldı ki ailesine asla yetmiyordu gelmiyorsunuz, aramıyorsunuz hep bi yetersiz hissettirme çabası hep memnuniyetsizlik. Kayınvalidem her gün görüntülü arardı beni artık o kadar bunalmıştım ki sesini dahi duymak istemiyordum. Çünkü sürekli hesap sorar gibi her gün naptık nettik şu kadar gün aramadınız vs vs. Mecburiyet hissettiyordu bana. Başlarda sevdiğim kadından 6 ayda deli gibi soğudum, bunaldım, sıkıldım. Artık hiç bir şey yapmak gelmiyor içimden eşimin hatrına yapıyorum çoğu şeyi. Zaten eşimde her şeyin farkına vardı sonradan bana hak verdi. Kayınvalidemin kızı yok hep anne kız olmak istemiş ama bana sürekli laf sokması sanki oğlunu çalmışım gibi davranması beni kıskanması sürekli kontrol çabası beni ondan soğuttu. Artık istesemde anne kız gibi olamam. Kötü olma pahasına sınırlarımı iyi kötü çizdim onlarda anladı. Çünkü kayınvalidem evime sürekli çat kapı gelmek istediğini söylüyordu ararsa haber verirse aramızda mesafe hissediyormuş. Güzelce anlattım çat kapı istemediğimi ama bu baskı hala var. Gelmiyorlar ama öyle gelmek istiyorlarmış. Çocuk olunca çat kapı geliriz artık diyorlar düşünün. Zaten düğünde takılan takıları, paraları bize vermediler bana takılan takılarda dahil ordan dolayı kırgınım ama bunu aştım. Asıl mesele ben ne derece yakın olmalıyım sizin tecrübeleriniz nelerdir. Kayınvalidem beni hem oğlundan hemde genel olarak kıskanıyor. Evime ne aldıysam düğün sonrası aynılarını aldı güya borcun içindelerdi. 500 binlik ev eşyası aldı bende beğenmediği alma dediği her şeyi almış evlerimiz aynı gibi oldu düşünün. Anne kız gibi olunabilir mi? Burdan dem vuruyor hep kızım olmadı diye. Üstümde sorumluluk hissediyorum kızı olmam gerekiyormuş gibi. Ve ne derece yakın olmalıyız sizce. Genelde haftads bir kesin görüşürüz. Ortamına göre düğün, misafirlik vs bu bazen iki, üç bile olur ama gel gör ki hala gelmiyorsunuz görüşemiyoruz der. Tavsiyelerinize aşırı ihtiyacım var 🥴
 
Evli olmadığım için çok mantıklı olmayabilir yorumum ama kadın sanırım sizi bahane ederek zamanında yaşayamadığı şeyleri yaşıyor.. zamanında evlenirken kendisine hiçbir sey yapılmamistir ve sizi bahane edip bu isteğini gerçekleştirmiştir. Genel olarak bir takıntı var sanırım eğer eşiniz tek çocuk ise bu daha çok tetiklemis olabilir. Ek olarak sorun bakalım laf arasında kendi kızı olsaydı kaynanasinin her şeye burnunu sokması hoşuna gider mıymış anne olarak ?
 
Kötü olma pahasına sınırlarımı iyi kötü çizdim onlarda anladı.
Sınırlarını korumaya devam edeceksin hepsi bu…
Israrcılarsa bu kocandan cesaret alıyorlar anlamına gelir…
Kocana sınırlarından isteklerinden istemediklerinden bahset, kendisiyle ters düşeceğini söyle kendisi senin çizdiğin sınırları savunup ailesiyle konuşsun.
 
Evli olmadığım için çok mantıklı olmayabilir yorumum ama kadın sanırım sizi bahane ederek zamanında yaşayamadığı şeyleri yaşıyor.. zamanında evlenirken kendisine hiçbir sey yapılmamistir ve sizi bahane edip bu isteğini gerçekleştirmiştir. Genel olarak bir takıntı var sanırım eğer eşiniz tek çocuk ise bu daha çok tetiklemis olabilir. Ek olarak sorun bakalım laf arasında kendi kızı olsaydı kaynanasinin her şeye burnunu sokması hoşuna gider mıymış anne olarak ?
Evet zamanında hiç bir şey yapılmamış ona durumları yokmuş hep idare etmiş. Kendi kayınvalidesinden çektiğini söylüyor ben onun gibi olmayacağım demiş hep ama farkında değil. Kendi kayınvalidesine anne bile demiyor yakınında yaşıyor kayınvalidesi. Bikaç kez kayınvalidesini terslediğine de şahit oldum ama yakınında olduğu için senelerdir tahammülü yok diye düşünüyorum.
 
Sınırlarını korumaya devam edeceksin hepsi bu…
Israrcılarsa bu kocandan cesaret alıyorlar anlamına gelir…
Kocana sınırlarından isteklerinden istemediklerinden bahset, kendisiyle ters düşeceğini söyle kendisi senin çizdiğin sınırları savunup ailesiyle konuşsun.
Vallahi asıl mesele şu ki bu laf sokmaları sistemleri daha çok ben duyuyorum oğlu varken çok yapmıyordu bana genelde telefonda konuşurken yapardı. Bende artık haftada 2 kez konuşuyorum o da mecburiyetten içimden gelmiyor. O bana eşimin yanında laf sokarsa eşim daha çok bana yakınlık gösteriyor. Kırmadan beni bi şekilde savunuyor annesine karşı Allah razı olsun ama tabi bunun için aylarca uğraştım
 
Evet zamanında hiç bir şey yapılmamış ona durumları yokmuş hep idare etmiş. Kendi kayınvalidesinden çektiğini söylüyor ben onun gibi olmayacağım demiş hep ama farkında değil. Kendi kayınvalidesine anne bile demiyor yakınında yaşıyor kayınvalidesi. Bikaç kez kayınvalidesini terslediğine de şahit oldum ama yakınında olduğu için senelerdir tahammülü yok diye düşünüyorum.
Laf arasında siz kv den çektiniz diye çektirmek zorunda değilsiniz deyin arada ufak ufak laf sokarsaniz anlar belki yaptığının yanlış olduğunu.. ya da eşinizle konuşup o izah etsin yeni evli olduğunuzu özel alaninizin olması gerektiğini vs vs
 
Vallahi asıl mesele şu ki bu laf sokmaları sistemleri daha çok ben duyuyorum oğlu varken çok yapmıyordu bana genelde telefonda konuşurken yapardı. Bende artık haftada 2 kez konuşuyorum o da mecburiyetten içimden gelmiyor. O bana eşimin yanında laf sokarsa eşim daha çok bana yakınlık gösteriyor. Kırmadan beni bi şekilde savunuyor annesine karşı Allah razı olsun ama tabi bunun için aylarca uğraştım
Çatır çutur cevap vermediğin sürece böyle gider…
Saygı çerçevesinde cevabını eksik etme.
 
Çatır çutur cevap vermediğin sürece böyle gider…
Saygı çerçevesinde cevabını eksik etme.
Haklısın başlarda yapamadım onu kırmak istemedim büyüğüm dedim ve daha tam analiz edememiştim aileyi ve kayınvalidemi. Ama tanıdıkça gördüm ki ailenin sınır kavramı yok her gün görüşsek hayır demezler. Özel alan vs gibi düşünceleri yok nitekim yatak odası konusuna kadar girdi kayınvalidem aylarca peşimizi bırakmadı. Ona sorsan bizim iyiliğimiz için sanki çocuğuz cinselliği hiç bilmiyoruz.
 
Laf arasında siz kv den çektiniz diye çektirmek zorunda değilsiniz deyin arada ufak ufak laf sokarsaniz anlar belki yaptığının yanlış olduğunu.. ya da eşinizle konuşup o izah etsin yeni evli olduğunuzu özel alaninizin olması gerektiğini vs vs
Bunu hep ben yaptım genelde. Eşim aylarca anlamadı maalesef 7 ay anlamadı son 2 aydır anlıyor beni. Ben aylarca baş başa kalamıyoruz diye diye söyleye söyleye en azından biraz olsun anlamışlardı. Yoksa onlara kalsa her hafta sonu onların evinde yatılı kalmalıyız 🙄 nitekim başlarda kaldıkta düşündükçe saçmalığa çıldırıyorum sinirlerim bozuluyor 😬
 
Ben de eşimin şehrinde yaşadım ilk evlendiğimde, kayınvalidemin beklentisi benim yapıma göre çok yüksekti. Hep beraber olalım, geniş bir aile olarak yaşayalım vs. Sürekli gelmek isterdi ama davetsiz gelmezdi o konuda hakkını yiyemem. Ama laf arasında davet edilmediğini yüze vururdu. Biz de sürekli onlara gidelim isterdi. Bir hafta gitmememiz problem olurdu. Yani hayatlarındaki tek muhabbet gelme gitme üzerineydi. Şok olmuştum. İstemiyorum diyemezsin tabi muhakkak geçerli bir bahane lazım. Hastayım, başım ağrıyo, gözüm ağrıyo diye diye idare ediyordum bir şekilde ama gitmesen, yapmasan bile üzerindeki o baskı o kadar huzursuz edici bir şey ki sizi çok iyi anlıyorum.

Tabi ben de sizin gibi çok zorlandım. Bambaşka bir hayat, sevdiğim kimsem yok, evliliğe, yeni düzene, yeni şehre adaptasyon derken bir de bu baskıyla bunalıma girdim. (Hala da üzerimdeki o isteksizliği, ölü toprağını atabilmiş değilim.) Eşim de iyi olmadığımın farkındaydı. En sonunda açıkça konuştum, benim büyütüldüğüm hayat görüşü, sosyal alışkanlıklarım her akşam kv, görümce, elti ile zorla tv karşısında çay içmeye müsait değil. Bu hayatı kabul edersem gençliğim, ruhum çürüyecek. Ya ben tek giderim bu şehirden ya sen de benimle gelirsin dedim. Tehdit değildi gerçekten dayanamıyordum. Velhasıl 1 senenin sonunda benim şehrime taşındık. Başka bir aile olduğumuzu, evimizin, yaşamımızın bize ait olduğunu yerimi yurdumu ayırarak anlatabildim onlara.

Eğer şehir değiştirme şansınız varsa zorlayın derim çünkü böyle aileler değişmez, oturmuş düzen budur onların hayatında. Siz yapmasanız bile istemekten, laf söylemekten vazgeçmeyecekler ve eşinizle huzurunuz bozulacak. Neşenizi, hayata karşı motivasyonunuzu, ruh sağlığınızı kaybedince geri dönüşü zor oluyor. Evin içinde mutsuz bir kadın varsa o evlilik bitmeye mahkum. Eşinize bunu kesin bir dille anlatın
 
En başından sınır çizmediğin sürece sonuçlarına katlanmak zorundasın. Mecburiyetten evliliğimin ilk 4 yılı aynı apartmanda oturdum. Aynı apartmanda 1 hafta 10 gün birbirimizi görmediğimiz oluyordu. İlk aylar sizin gibiydi. Oğlunu kıskandığını hissediyordum. Akşam olunca x (oğlu) işten gelince gelin burda yemek yiyip gidin diyordu. Yemeğimi ben zaten yapıp evime yetişiyordum. 1oldu 2 oldu 3 4 5 derken huzursuz hissettim ve ben zaten yemeğimi yapıyorum kendi karnımızı doyuramayacaksak neden evlendim ki.
Herkes evinde yesin arada birbirimizi davet ederiz tabi ki dedim. Art niyetli değildi belki bu konuda ama yetersiz hissettiriyordu. Sonradan alıştı bu duruma. Kapımıza ya da apartmanın dışından ışığımıza bakıp evde olup olmadığımızı anlamaya çalışırdı. Biz de yeni evliydik haliyle gezip dışarı çıkıyorduk. Her çıktığımızda haber mi verecektik. Bu şekilde söyledim. Dışarı çıktığımızda bazen şehir dışına çıktığımızda uyumaz bizi beklerdi. Şu saatte geldiniz vs derdi. Giderken nasıl haber vermiyorsak gelirken de gerek yok dedim.
Bebeğimiz oldu onlar apartmandan taşındı. Şimdi de bebek yüzünden inanılmaz bunaltıyorlar. Karışmıyor falan ama yapma dediğim şeyi ısrarla yapmaya devam ediyor. Çocuk doğdu eve geldik tutturdu hergün yıkayacağız diye. bir kadın çağırdı yıkamak için. İlk ve son bu dedim artık darlamasın sussun diye. Kadın geldi tecrübeli olduğu için yıkadı. Yanımda kadın giderken ısrarla tekrar soruyor ne zaman yıkarsın bir daha diye.
Kadına kaş göz attım mecburen. Başka gerek yok gerisini ben hallederim kimse dokunmasın ben yıkarım çocuğumu dedim. Utanıp sustu.
Yani baştan sert sınırlar koymazsanız ileride uğraşırsınız.
Şimdi ne alo müsait misiniz demeden gelebiliyor ne de bu konularda ısrar edebiliyor. İlk zamanlarda idrak sorunu yaşıyorlar sanırım oğullarının evlendiklerine dair. Sanki gelin olan çevresini memleketini değiştiren ben değilmişim de eşimmiş gibi davranıyordu. Oğlum bunu sevmez bunu yapmaz vs 😂😂
 
Son düzenleme:
Ben de eşimin şehrinde yaşadım ilk evlendiğimde, kayınvalidemin beklentisi benim yapıma göre çok yüksekti. Hep beraber olalım, geniş bir aile olarak yaşayalım vs. Sürekli gelmek isterdi ama davetsiz gelmezdi o konuda hakkını yiyemem. Ama laf arasında davet edilmediğini yüze vururdu. Biz de sürekli onlara gidelim isterdi. Bir hafta gitmememiz problem olurdu. Yani hayatlarındaki tek muhabbet gelme gitme üzerineydi. Şok olmuştum. İstemiyorum diyemezsin tabi muhakkak geçerli bir bahane lazım. Hastayım, başım ağrıyo, gözüm ağrıyo diye diye idare ediyordum bir şekilde ama gitmesen, yapmasan bile üzerindeki o baskı o kadar huzursuz edici bir şey ki sizi çok iyi anlıyorum.

Tabi ben de sizin gibi çok zorlandım. Bambaşka bir hayat, sevdiğim kimsem yok, evliliğe, yeni düzene, yeni şehre adaptasyon derken bir de bu baskıyla bunalıma girdim. (Hala da üzerimdeki o isteksizliği, ölü toprağını atabilmiş değilim.) Eşim de iyi olmadığımın farkındaydı. En sonunda açıkça konuştum, benim büyütüldüğüm hayat görüşü, sosyal alışkanlıklarım her akşam kv, görümce, elti ile zorla tv karşısında çay içmeye müsait değil. Bu hayatı kabul edersem gençliğim, ruhum çürüyecek. Ya ben tek giderim bu şehirden ya sen de benimle gelirsin dedim. Tehdit değildi gerçekten dayanamıyordum. Velhasıl 1 senenin sonunda benim şehrime taşındık. Başka bir aile olduğumuzu, evimizin, yaşamımızın bize ait olduğunu yerimi yurdumu ayırarak anlatabildim onlara.

Eğer şehir değiştirme şansınız varsa zorlayın derim çünkü böyle aileler değişmez, oturmuş düzen budur onların hayatında. Siz yapmasanız bile istemekten, laf söylemekten vazgeçmeyecekler ve eşinizle huzurunuz bozulacak. Neşenizi, hayata karşı motivasyonunuzu, ruh sağlığınızı kaybedince geri dönüşü zor oluyor. Evin içinde mutsuz bir kadın varsa o evlilik bitmeye mahkum. Eşinize bunu kesin bir dille anlatın
Yazdığınız her şey o kadar hislerime tercüman oldu ki anlatamam... Hele şu cümleniz bahane bulsam bile üzerimdeki o huzursuz edici baskı. Aylarca o baskıyı üzerimde hissettim psikolojik bi baskıydı. İçimde onların beklentilerini karşılayamadığım için hep bi suçluluk olurdu ve yetersiz hissederdim. Çünkü kayınvalidemin de benden ve bizden beklentileri çok yüksekti bana göre. Her akşam beraber yemek yiyelim her hafta sonu beraber kahvaltı yapalım. Ee biz nasıl karı koca olup birbirimize alışacağız. Keza bütün misafirliklere beraber gitmek gibi. Evime birini çağırdığımda onları da çağırmak çağırmadığımızda bize tavır almaları. Ben bi zaman sonra bunların normal olmadığını anladım bencilce olduğunu anladım . Zira her gün aradığımda çok sık gittiğimde bile karşımdaki insanlar hala memnuniyetsizdi ve o gün dedim ki. Artık çabalama çünkü naparsan yap yetmeyecek sorun sen değilsin onlar memnuniyetsiz. Özellikle eşim ve kayınvalidem sürekli anne kız olmamı istedi üzerime böyle bi sorumluluk yüklendi. Kızı olmadığı için yıllarca hasret çekmiş. İnanır mısınız bunun için bile çabaladım başka bi kadının kızı olmak için artık nasıl baskı hissettiysem eşim ve kayınvalidemden. Sonra bi gün dedim ki ben neden birinin kızı olayım ki ben neden bu beklentileri karşılamak zorundayım bu sorumluluklar ağır geldi ve bi noktada zaten tükendim evliliğim de kötü gidiyordu sürekli kavga gürültü aşırı mutsuzdum. Depresyonu bende yaşadım. Artık kayınvalidemi sevmiyorum sadece idare ediyorum Allah rızası için. Ama istemediğim şeyleride artık kesinlikle yapmıyorum istediklerini düşünsünler yaptımda noldu yine düşündüler. Bunu yönetemeyeceğimi anladığımda pes ettim. Şimdi hala laf sokuyor ama anlamıyor gibi yapıyorum. Maalesef taşınma imkanımız şimdilik yok ilerde inşallah 🤲 ama bizde şu son 2 aydır evlendiğimizi anlamaya başladık aile olduğumuzu o da benim kötü olma pahasına çizdiğim sınırlar sayesinde. Tepkilerim sayesinde. 9 aylık evliliğimin 7 ayı çöp hatırlamak bile istemiyorum.
 
Merhaba arkadaşlar, kısaca anlatmaya çalışıp tecrübelerinize ve fikirlerinize ihtiyacım var🥴 Henüz 9 aylık evliyim başka şehre gelin gittim ve kendi ailem çevrem yok. Sadece eşimin ailesi ve akrabaları. Evliliğimin ilk 6,7 ayı hayatımın en kötü dönemleri bana göre cicim ayı nedir inanın bilmiyorum. Vajinusmus belası ile uğraşırken bir yandanda eşimin ailesi ile uğraştım. Zaten yeni bi şehre, yeni bi kültüre, evliliğe alışmaya adapte olmaya çalışıyordum. Ama ne yazık ki buna izin vermediler. Kayınvalidem oğlunu benden kıskanmaya başladı ne hikmetse ilk aylar her akşam ararlardı. Her hafta sonu arayıp beklerlerdi sürekli davet ederlerdi, bize gelmek isterlerdi. Eşimle geçirebildiğim ne bi özel alanım oldu aylarca ne de anım varsa yoksa ailesi. Artık eşimle kavgalar etmeye başlamıştım biz ne zaman vakit geçireceğiz sorunlarımızı böyle nasıl çözeceğiz sürekli ailene gitmekten yoruldum, sıkıldım, bunaldım diye diye. Kaldı ki ailesine asla yetmiyordu gelmiyorsunuz, aramıyorsunuz hep bi yetersiz hissettirme çabası hep memnuniyetsizlik. Kayınvalidem her gün görüntülü arardı beni artık o kadar bunalmıştım ki sesini dahi duymak istemiyordum. Çünkü sürekli hesap sorar gibi her gün naptık nettik şu kadar gün aramadınız vs vs. Mecburiyet hissettiyordu bana. Başlarda sevdiğim kadından 6 ayda deli gibi soğudum, bunaldım, sıkıldım. Artık hiç bir şey yapmak gelmiyor içimden eşimin hatrına yapıyorum çoğu şeyi. Zaten eşimde her şeyin farkına vardı sonradan bana hak verdi. Kayınvalidemin kızı yok hep anne kız olmak istemiş ama bana sürekli laf sokması sanki oğlunu çalmışım gibi davranması beni kıskanması sürekli kontrol çabası beni ondan soğuttu. Artık istesemde anne kız gibi olamam. Kötü olma pahasına sınırlarımı iyi kötü çizdim onlarda anladı. Çünkü kayınvalidem evime sürekli çat kapı gelmek istediğini söylüyordu ararsa haber verirse aramızda mesafe hissediyormuş. Güzelce anlattım çat kapı istemediğimi ama bu baskı hala var. Gelmiyorlar ama öyle gelmek istiyorlarmış. Çocuk olunca çat kapı geliriz artık diyorlar düşünün. Zaten düğünde takılan takıları, paraları bize vermediler bana takılan takılarda dahil ordan dolayı kırgınım ama bunu aştım. Asıl mesele ben ne derece yakın olmalıyım sizin tecrübeleriniz nelerdir. Kayınvalidem beni hem oğlundan hemde genel olarak kıskanıyor. Evime ne aldıysam düğün sonrası aynılarını aldı güya borcun içindelerdi. 500 binlik ev eşyası aldı bende beğenmediği alma dediği her şeyi almış evlerimiz aynı gibi oldu düşünün. Anne kız gibi olunabilir mi? Burdan dem vuruyor hep kızım olmadı diye. Üstümde sorumluluk hissediyorum kızı olmam gerekiyormuş gibi. Ve ne derece yakın olmalıyız sizce. Genelde haftads bir kesin görüşürüz. Ortamına göre düğün, misafirlik vs bu bazen iki, üç bile olur ama gel gör ki hala gelmiyorsunuz görüşemiyoruz der. Tavsiyelerinize aşırı ihtiyacım var 🥴
Asla anne kız olamazsınız bir kere bunu unutun, eş aileniz tıpkı benim eşimin ailesi gibi , ben bu yüzden eşimle baya sorunlar yaşadım yeni evliyken , sürekli bana gelme istekleri, asla özel bir hayatımızın olamaması, bıktıracak seviyede sesli ve görüntülü aramalar, ulaşamayınca hesap sormaları hepsi vardı, eşime ya aileni durdur ya da bu evlilik biter dedim ve kesinlikle bebek yapmadım, dershaneye yazılıp atandım, hiçbir şekilde onlara boyun eğmedim, eşim de beni seçmek zorunda kaldı çünkü evliliğimiz bitme noktasına geldi , size tavsiyem susmayın, sinmeyin , gereken cevapları verin ve mesafe koyun , utanmayın, çekinmeyin, eşinizle de oturup kesin bir şekilde konuşun ve sakın şu durumda çocuk yapmayın, çok şükür ben kurtuldum ayda yılda bir araşır çok sık gidip gelmeyiz, kafam aşırı rahat , size de tavsiye ederim...
 
Yazdığınız her şey o kadar hislerime tercüman oldu ki anlatamam... Hele şu cümleniz bahane bulsam bile üzerimdeki o huzursuz edici baskı. Aylarca o baskıyı üzerimde hissettim psikolojik bi baskıydı. İçimde onların beklentilerini karşılayamadığım için hep bi suçluluk olurdu ve yetersiz hissederdim. Çünkü kayınvalidemin de benden ve bizden beklentileri çok yüksekti bana göre. Her akşam beraber yemek yiyelim her hafta sonu beraber kahvaltı yapalım. Ee biz nasıl karı koca olup birbirimize alışacağız. Keza bütün misafirliklere beraber gitmek gibi. Evime birini çağırdığımda onları da çağırmak çağırmadığımızda bize tavır almaları. Ben bi zaman sonra bunların normal olmadığını anladım bencilce olduğunu anladım . Zira her gün aradığımda çok sık gittiğimde bile karşımdaki insanlar hala memnuniyetsizdi ve o gün dedim ki. Artık çabalama çünkü naparsan yap yetmeyecek sorun sen değilsin onlar memnuniyetsiz. Özellikle eşim ve kayınvalidem sürekli anne kız olmamı istedi üzerime böyle bi sorumluluk yüklendi. Kızı olmadığı için yıllarca hasret çekmiş. İnanır mısınız bunun için bile çabaladım başka bi kadının kızı olmak için artık nasıl baskı hissettiysem eşim ve kayınvalidemden. Sonra bi gün dedim ki ben neden birinin kızı olayım ki ben neden bu beklentileri karşılamak zorundayım bu sorumluluklar ağır geldi ve bi noktada zaten tükendim evliliğim de kötü gidiyordu sürekli kavga gürültü aşırı mutsuzdum. Depresyonu bende yaşadım. Artık kayınvalidemi sevmiyorum sadece idare ediyorum Allah rızası için. Ama istemediğim şeyleride artık kesinlikle yapmıyorum istediklerini düşünsünler yaptımda noldu yine düşündüler. Bunu yönetemeyeceğimi anladığımda pes ettim. Şimdi hala laf sokuyor ama anlamıyor gibi yapıyorum. Maalesef taşınma imkanımız şimdilik yok ilerde inşallah 🤲 ama bizde şu son 2 aydır evlendiğimizi anlamaya başladık aile olduğumuzu o da benim kötü olma pahasına çizdiğim sınırlar sayesinde. Tepkilerim sayesinde. 9 aylık evliliğimin 7 ayı çöp hatırlamak bile istemiyorum.
Sizin kimseye kız evlat olma gibi bir sorumluluğunuz yok, tek sorumluluğunuz eşinize iyi bir eş olmak. Erken dönemde bir şeylerin yanlış gittiğini fark edip nispeten çözebilmenize çok sevindim. En baştan bu tavrı koymasaydınız kim bilir ne zor olurdu. Maalesef anneler, özellikle erkek anneleri sırf kendi tatminleri için yeni kurulmuş bir yuvayı abluka altına almaya çalışıyorlar. Zararı kendi oğullarına veriyorlar haberleri yok. Umarım çok mutlu bir çekirdek aile olursunuz🌸
 
Vallahi asıl mesele şu ki bu laf sokmaları sistemleri daha çok ben duyuyorum oğlu varken çok yapmıyordu bana genelde telefonda konuşurken yapardı. Bende artık haftada 2 kez konuşuyorum o da mecburiyetten içimden gelmiyor. O bana eşimin yanında laf sokarsa eşim daha çok bana yakınlık gösteriyor. Kırmadan beni bi şekilde savunuyor annesine karşı Allah razı olsun ama tabi bunun için aylarca uğraştım
Bu arada eşin olmadan es ailesine sakın ha tek gitme , eşinle git eşinle kalk bu şekilde ayaklarını denk almayı öğrenirler
 
  • Beğen
Reactions: Gao
9 aylık evliliğimin 7 ayı çöp hatırlamak bile istemiyorum.
Eşinize çöp olmadı mı, sizin rahatsız olduğunuz şeylerden eşiniz de rahatsız olmadı mı? Eş ailesi - kayınvalide problemi yoktur, eş problemi vardır. Sizin anneniz bunları yapabilir miydi, yaptı diyelim siz durdurmaz mıydınız ya da eşiniz anında "konuş annenle yapmasın etmesin" demez miydi? Kadına boşuna bilenmeyin, yüz bulduğu, oğlunun karşı çıkmayacağını bildiği için kafasına göre takılmış. Bunların olmaması için eşinizin bir kaç cümlesi yeterdi. Evimize habersiz gelme, eşimi devamlı çağırma, isterse gelir istemezse gelmez, beni her gün arayabilirsin ama eşimi arama, benim artık kendi evim var ve mahremime saygı göster...
Bunları yapmayan, ailesine sınır çizmeyen adamlar için boşuna mücadele etmeyin. Kavga huzursuzluk sonucu da olsa anlaşılmış olmanıza sevindim. Umarım eşinizin tavrı geçici değildir. Yerinizde olsam en az 2-3 sene hamile kalmam.

Niye çevreniz yok, çalışmıyor musunuz, iş ortamınız arkadaşlarınız yok mu? Sakın bana eşim çalışmama izin vermiyor demeyin. Maddiyat için de maneviyat için de çalışmak faydalı. Kayınvalide tehlikesi hep orada duracak bitmiş değil. Acındırma taktiklerine geçecektir yakında. Oğlunu öyle çekemiyorsa bir de böyle çekmeyi deneyecektir. Bu evlilikte birikiminiz olması şart gibi görünüyor.
 
Ben de eşimin şehrinde yaşadım ilk evlendiğimde, kayınvalidemin beklentisi benim yapıma göre çok yüksekti. Hep beraber olalım, geniş bir aile olarak yaşayalım vs. Sürekli gelmek isterdi ama davetsiz gelmezdi o konuda hakkını yiyemem. Ama laf arasında davet edilmediğini yüze vururdu. Biz de sürekli onlara gidelim isterdi. Bir hafta gitmememiz problem olurdu. Yani hayatlarındaki tek muhabbet gelme gitme üzerineydi. Şok olmuştum. İstemiyorum diyemezsin tabi muhakkak geçerli bir bahane lazım. Hastayım, başım ağrıyo, gözüm ağrıyo diye diye idare ediyordum bir şekilde ama gitmesen, yapmasan bile üzerindeki o baskı o kadar huzursuz edici bir şey ki sizi çok iyi anlıyorum.

Tabi ben de sizin gibi çok zorlandım. Bambaşka bir hayat, sevdiğim kimsem yok, evliliğe, yeni düzene, yeni şehre adaptasyon derken bir de bu baskıyla bunalıma girdim. (Hala da üzerimdeki o isteksizliği, ölü toprağını atabilmiş değilim.) Eşim de iyi olmadığımın farkındaydı. En sonunda açıkça konuştum, benim büyütüldüğüm hayat görüşü, sosyal alışkanlıklarım her akşam kv, görümce, elti ile zorla tv karşısında çay içmeye müsait değil. Bu hayatı kabul edersem gençliğim, ruhum çürüyecek. Ya ben tek giderim bu şehirden ya sen de benimle gelirsin dedim. Tehdit değildi gerçekten dayanamıyordum. Velhasıl 1 senenin sonunda benim şehrime taşındık. Başka bir aile olduğumuzu, evimizin, yaşamımızın bize ait olduğunu yerimi yurdumu ayırarak anlatabildim onlara.

Eğer şehir değiştirme şansınız varsa zorlayın derim çünkü böyle aileler değişmez, oturmuş düzen budur onların hayatında. Siz yapmasanız bile istemekten, laf söylemekten vazgeçmeyecekler ve eşinizle huzurunuz bozulacak. Neşenizi, hayata karşı motivasyonunuzu, ruh sağlığınızı kaybedince geri dönüşü zor oluyor. Evin içinde mutsuz bir kadın varsa o evlilik bitmeye mahkum. Eşinize bunu kesin bir dille anlatın
Deneyiminizi çok güzel anlatmış ve paylaşmışsınız. Ben de bir soru sormak istiyorum. Siz şehir değiştirdikten sonra o gelme gitme olayları yatıya kalma şekline evrilmedi mi?
 
Eşinize çöp olmadı mı, sizin rahatsız olduğunuz şeylerden eşiniz de rahatsız olmadı mı? Eş ailesi - kayınvalide problemi yoktur, eş problemi vardır. Sizin anneniz bunları yapabilir miydi, yaptı diyelim siz durdurmaz mıydınız ya da eşiniz anında "konuş annenle yapmasın etmesin" demez miydi? Kadına boşuna bilenmeyin, yüz bulduğu, oğlunun karşı çıkmayacağını bildiği için kafasına göre takılmış. Bunların olmaması için eşinizin bir kaç cümlesi yeterdi. Evimize habersiz gelme, eşimi devamlı çağırma, isterse gelir istemezse gelmez, beni her gün arayabilirsin ama eşimi arama, benim artık kendi evim var ve mahremime saygı göster...
Bunları yapmayan, ailesine sınır çizmeyen adamlar için boşuna mücadele etmeyin. Kavga huzursuzluk sonucu da olsa anlaşılmış olmanıza sevindim. Umarım eşinizin tavrı geçici değildir. Yerinizde olsam en az 2-3 sene hamile kalmam.

Niye çevreniz yok, çalışmıyor musunuz, iş ortamınız arkadaşlarınız yok mu? Sakın bana eşim çalışmama izin vermiyor demeyin. Maddiyat için de maneviyat için de çalışmak faydalı. Kayınvalide tehlikesi hep orada duracak bitmiş değil. Acındırma taktiklerine geçecektir yakında. Oğlunu öyle çekemiyorsa bir de böyle çekmeyi deneyecektir. Bu evlilikte birikiminiz olması şart gibi görünüyor.
Biz başlarda durumu anlamlandıramadık çünkü bizde acemiydik keza eşimde öyle. Eşim başlarda beni anlamıyordu gitmek istiyordu her hafta sonu kırmamak için. Aylarca kavga ettim istemiyorum her hafta gitmek diye ama annesi cumartesi sabah dedi mi arardı. Eşimde iki arada bi derede kalırdı. Çünkü o da denge kurmayı o zamanlar bilmiyordu. Tabi ki ona da çöp oldu bu 7 ay çok kez boşanmak bile istedik o da mutsuzdu. Ama zamanla anladı olanları beni psikolojimin ne kadar bozulduğunu. Keza eşiminde bozuldu. Şimdi biz davet etmeden ne evimize geliyorlar ne de gelelim diyorlar. Bunları uygulamak kolay değil yeni evli bi çift için keskin sınırlar çizmek kolay olmuyor bizde eşimle zamanla öğrendik. Şimdi kayınvalidem cuma günü aramasam cuma mübarekleme için eşime dedi ki cuma günü aramadı eşimde anne her cuma aramak onun görevi değil dedi kayınvalidemde o onun görevi dedi eşimde değil dedi istersen cumaları sen eşimi ara anne dedi. Artık bunun gibi savunduğu yer çok beni. Şimdi istemediğim şeyleri yapmıyorum. Kendime yük etmemeye çalışıyorum. 8 yıldır aralıksız çalışıyorum iş hayatındayım başka şehre taşındığım için biraz evliliğe şehre adepte olmak için çalışmak istemedim biraz dinlenmekte istedim. Ama gel gör ki burnumdan geldi. Çalışmadığım için kendime kızdım o zaman böyle yapamazlardı çalıştığım için beklenti olmazdı dedim. Ama bi taraftanda iyi ki çalışmadım dedim yoksa bu aile yapısını asla çözemezdim. Şimdi çözdüm artık önlemimi alıyorum nasıl davranmam gerektiğini biliyorum acıda olsa tecrübe oldu. Çalışmaya gelince yavaştan başlamayı düşünüyorum. Çalışmadan üretmeden yapabilecek biri değilim
 
Merhaba arkadaşlar, kısaca anlatmaya çalışıp tecrübelerinize ve fikirlerinize ihtiyacım var🥴 Henüz 9 aylık evliyim başka şehre gelin gittim ve kendi ailem çevrem yok. Sadece eşimin ailesi ve akrabaları. Evliliğimin ilk 6,7 ayı hayatımın en kötü dönemleri bana göre cicim ayı nedir inanın bilmiyorum. Vajinusmus belası ile uğraşırken bir yandanda eşimin ailesi ile uğraştım. Zaten yeni bi şehre, yeni bi kültüre, evliliğe alışmaya adapte olmaya çalışıyordum. Ama ne yazık ki buna izin vermediler. Kayınvalidem oğlunu benden kıskanmaya başladı ne hikmetse ilk aylar her akşam ararlardı. Her hafta sonu arayıp beklerlerdi sürekli davet ederlerdi, bize gelmek isterlerdi. Eşimle geçirebildiğim ne bi özel alanım oldu aylarca ne de anım varsa yoksa ailesi. Artık eşimle kavgalar etmeye başlamıştım biz ne zaman vakit geçireceğiz sorunlarımızı böyle nasıl çözeceğiz sürekli ailene gitmekten yoruldum, sıkıldım, bunaldım diye diye. Kaldı ki ailesine asla yetmiyordu gelmiyorsunuz, aramıyorsunuz hep bi yetersiz hissettirme çabası hep memnuniyetsizlik. Kayınvalidem her gün görüntülü arardı beni artık o kadar bunalmıştım ki sesini dahi duymak istemiyordum. Çünkü sürekli hesap sorar gibi her gün naptık nettik şu kadar gün aramadınız vs vs. Mecburiyet hissettiyordu bana. Başlarda sevdiğim kadından 6 ayda deli gibi soğudum, bunaldım, sıkıldım. Artık hiç bir şey yapmak gelmiyor içimden eşimin hatrına yapıyorum çoğu şeyi. Zaten eşimde her şeyin farkına vardı sonradan bana hak verdi. Kayınvalidemin kızı yok hep anne kız olmak istemiş ama bana sürekli laf sokması sanki oğlunu çalmışım gibi davranması beni kıskanması sürekli kontrol çabası beni ondan soğuttu. Artık istesemde anne kız gibi olamam. Kötü olma pahasına sınırlarımı iyi kötü çizdim onlarda anladı. Çünkü kayınvalidem evime sürekli çat kapı gelmek istediğini söylüyordu ararsa haber verirse aramızda mesafe hissediyormuş. Güzelce anlattım çat kapı istemediğimi ama bu baskı hala var. Gelmiyorlar ama öyle gelmek istiyorlarmış. Çocuk olunca çat kapı geliriz artık diyorlar düşünün. Zaten düğünde takılan takıları, paraları bize vermediler bana takılan takılarda dahil ordan dolayı kırgınım ama bunu aştım. Asıl mesele ben ne derece yakın olmalıyım sizin tecrübeleriniz nelerdir. Kayınvalidem beni hem oğlundan hemde genel olarak kıskanıyor. Evime ne aldıysam düğün sonrası aynılarını aldı güya borcun içindelerdi. 500 binlik ev eşyası aldı bende beğenmediği alma dediği her şeyi almış evlerimiz aynı gibi oldu düşünün. Anne kız gibi olunabilir mi? Burdan dem vuruyor hep kızım olmadı diye. Üstümde sorumluluk hissediyorum kızı olmam gerekiyormuş gibi. Ve ne derece yakın olmalıyız sizce. Genelde haftads bir kesin görüşürüz. Ortamına göre düğün, misafirlik vs bu bazen iki, üç bile olur ama gel gör ki hala gelmiyorsunuz görüşemiyoruz der. Tavsiyelerinize aşırı ihtiyacım var 🥴
Sizin anne babanızın altınını bile mi aldılar? Buna nasıl izin verdiniz çok merak ettim. Neden böyle bir şeye sustunuz
 
Ahtapot gibi etraf sarılınca insan bunalir tabi.İnsanlar birbirini ozlemeli konuşacak birşey olmalı arada yaş farkida var her gün her gün ne konuşulacak.İnsan bazen kendinden sıkılıyor.Bazen canı yan gelip yatmak istiyor.Bazen sırf eşiyle başbaşa olmak istiyor tüm dünyadan uzak.İnsan insanı kadın kadını neden anlamıyor.İletde bir iş bulur bahane ederseniz yada biraz mesafe koyabilirseniz iyi olur.İnsanlar keşke cilki çıkıp biktirana kadar zorlamasa kimseyi nikah oğluyla annesiyle degilki
 
X