merhaba arkadaşlar... cumartesi akşamından beri uykularım kaçıyor bu işin içinden nasıl çıkıcam diye... 6yıllık bi ilişki sonrasında 16 ay önce evlendim çok şükür iyi giden bi evliliğim beni çok seven anlayışlı bi kocam var. ama başından beri eşimin ailesi nedenini bilmediğimiz bi şekilde beni istemedi. annem ve babam yok benim 9 gün arayla her ikisini de kaybettim ve o zaman henüz evli değildim ve o zorlu günlerde de en büyük destekçim hep eşimdi. düğünümüzü kendimiz yaptık eşyalarımızı kendimiz aldık çok şükür herşeyimiz tastamam. eşimin ailesi düğünümüze bi yabancı gibi geldi kapı komşum gibi bi çeyrek altın taktı gitti. bu benim hiç umrumda değil fakat tabiki eşim bu duruma çok üzüldü. daha sonra annesinin benim hakkımda sağda solda ileri geri konuşmalarıda kulağına gelmiş ve onlarla görüşmeme kararı aldı. ben her zaman yapıcı olmaya çalıştım. annendir babandır beni istemeselerde sen onların evlatlarısın git görüş dedim ama kendi tercihi görüşmek istemedi. zaten anne-baba- oğull olarak çok iyi ilişkileri yoktu. çocukluktan gelen bi kopukluk vardı aralarında olaylar tuzu biberi oldu tamamen koptular.bundan bi kaç ay önce eşim kız kardeşini aramış 1 yıl kadardır görüşmüyorlardı doğum yaptığını duyduk ara diye çok ısrar ettim hatta hediyeler aldım git diye teşvik ettim oda hayırlı olsun demek için aramış. aradığında 5 yaşında bi yeğeni var göz kaslarında tembellik olduğu için görme kaybı yaşamak üzere olduğunu öğrenmiş. yeğenine çok düşkündür beni aradı sesini hiç o kadar kötü duymamıştım "dedi yeğenim kör oluyomuş" içim cız etti çocuk sonuçta dedi "sen bulursun bi bakınsana iyi bi göz doktoru götürelim çocuğu" dayanamadım kocamın o haline tamam dedim. bi doktor buldum haber verdik falan ama düğün günü beni tehdit eden yüzsüz görümcem gel abi bizi al sizden gidelim hastaneye demiş. biz anadolu yakasında oturuyoruz onlar küçükçekmecede ve hastane benim evime yakın. kocamda hiç bana sormadan tamam demiş bana dedi bize gelecekler. keşke benimde fikrimi sorsaydın dedim ama baktım boşuna tartışacağız evimin huzuru kaçmasın diye ses çıkarmadım. geldi doktora gitti falan filan. sonra anladım ki sadece çıkarı olduğunda yaklaşıyor abisine. kandil geçer aramaz bayram geçer aramaz ama evine alacağı televizyon için arayıp abisinden kredi kartı ister. daha sonra ramazan ayıydı kocam dedi iftara çağıralım. içim çok istemesede en azından kardeşiyle arası iyi olsun diye ses etmedim çağırdı geldiler. fakat ne olduysa o gün oldu. namaz kılmak için eşi namazlık istedi kocamda yatak odasına sermiş. kocası namaz kılmak için odaya girince oda peşinden odaya girip kapıyı kapattı. önce anlam veremedim neden girdiğine. yediler içtiler evlerine gittiler . hatta kocam kardeşini ağırladım diye bana teşekkür etti o akşamn sonunda. sabah kalktım kocamla bi arkadaşımıza iftara gitmek için hazırlanıyordum komidinin üzerinde duran yüzüklerim aklıma geldi. baktım orda yoklar ama orda olduğundan emindim. belki yanılıyorumdur diye çekmecemdeki takı kutuma baktım gene yok. çantama çekmecelere heryere baktım yok yok yok... kocam geldi ne arıyosun diye sordu yüzüklerimi arıyorum dün burdaydı şimdi yok dedim. bi boyda onunla aradık ama yok. hatta kardeşime sordum yüzüğümü gördünmü diye komidinin üzderindeydi dün sabah abla diyince kocama dönüp acaba çocuklar mı alıp attı biyere dedim direk kardeşini şuçlamak istemedim. oturdum sinirimden ağladım tamam boşver canın sağolsun dediysede eşim içim içimi yiyordu. belki biyere koymuştursun unutmuştursun falan diyip beni sakinleştirmeye çalışıyordu. bi tektaşım bide kocamın annne olmamama rağmen bana anneler gününde aldığı 7 taşlı yüzüğüm kuş olup uçmuştu. direk kimseyide suçlamak istemiyordum ama evime o gün giren çıkan belliydi. neyse gel zaman git zaman bu günden sonra sanki aramızda bi olay geçmiş gibi görümcem abisini bidaha hiç aramadı çocuğu doktora bensiz götürmezken kendi kendine götürmeye başladı falan. yani tamamen suçluluk psikolojisiyle davranıyordu. ki biz kimseye yüzüklerin kaybolduğundan bahsetmedik. demedik ki onlar geldi yüzük kayboldu öyle olsa dicem kulağına gitti öyle davrandı.1 ay önce hipofiz tümörü ameliyatı oldum ben alıp onun çocuğunu doktor doktor dolandığım halde bırakın gelmeyi bi telefon bile açmadı geçmiş olsun diye. neyse cumartesi akşamı kocamın amcasının düğünü vardı haliyle onlarda ordaydı orda karşılaştık ve ne olduysa orda oldu. bizim oturduğumuz masaya geldi abisi bebeğini istedi sevmek için çocuğu verdi üstündeki montun fermuarını çekerken bi baktım benim tektaşım onun parmağında. başımdan aşşağı kaynar sular boşaldı... hiç bişey yapamadım ama sinirden tam boğazıma resmen bişey oturdu. şimdi belki diceksiniz ki yüzük yüzüğe benzer evet benzer fakat insan malını tanır. ayrıca onun tektaş yüzüğü hatta alyansı sahte hani şu bir milyoncularda satılan tamturlar var ya ondan alyansı tektaşıda kare taşlıydı ama benim ki beyaz altın ve yüksek taşlıydı. hemde tam taşının altındaki boşlukta siyah bi leke vardı yani tanıdım yüzüğümü. rengim falan sapsarı oldu o an eşim dedi ne oldu sana bişey söylicem sana ama sakin ol kaybolan yüzüğüm kardeşinin parmağında dedim. eminmisin dedi eminim dedim. tamam dedi sen üzülme ben halletcem dedi aman dedim şimdi amcanın düğününde olay çıkmasın şimdi bişey deme dedim çirkefler çünkü analı kızlı olay çıkarırlardı milletinde keyfi kaçardı. orda kocama engel oldum. ama gel gelelim o geceden beri içim içimi yiyor. resmen içime oturdu bu durum. kimseylede paylaşamıyorum bunu eşimi tanıyan çünkü onun için hiç kolay bişey değil kardeşinin hırsız damgası yemesi... kızlar şimdi bana biraz akıl verin ne yapayım ben bu durumda. kafam allak bullak. kocamıda üzmek istemiyorum adam ne yapsın kardeşi hırsızsa ama ben kendimi nasıl rahatlatmalıyım bilemedim. fikirlerinişze ihtiyacım var.