- 17 Aralık 2015
- 26.442
- 48.141
Doğma büyüme Ankaralı, ilk senesi pandemiydi yine Ankaradaydı. İki yıldır izmirde, hemen izmirli olmuş mudur :))en son 2 hafta önce izmir den "oh be deprem korkusu olmadan 2 hafta gecirecegim" diyerek baska ile ailelerimizin yanina gittik.
izmir de yakalanmadigim depreme orada yalalandım anladım ki türkiye de maalesef kaçış yok.
yeni binaların bile nasil tuzla buz olduğunu gördük.
eşim de kardeşiniz gibi ankara ya tayin isteyecek orda evimiz var burada kiradayiz, ben deprem korkum yuzunden panik atak geciren bir insan olmam ragmen ankara ya dönmek istemiyorum
izmir in havasıni bir kez alan insan ondan gelecek her şeyede razı oluyor.
kardesiniz de izmir den sonra ankara da bocalar diye düşünüyorum çunkü hepimiz biliyoruz ki ankara gergin bir şehir burada ki rahatligi çok arar.
yanlış anlamayın kardeşinizi tanımıyorum ama inşaat mühendisliği zor bir bölüm diye biliyorum benim arkadaşım okurken kendi döneminde mezun 3 kişi vardı mesela. belki daha fazladır ve bu yüzden bırakmak istiyordur. Öyle zor bir bölümü son sene bırakmak çok mantıklı bir karar değil gibi. Ama dediği gibi 2 dersi varsa zaten oldukça başarılı biridir ve aytyi halledebilir sınava kadar. sene başında olsa belki mantıklı olurdu ama şuan sınava kalmış 3 ayBen de aynı şeyi söyledim. En kötü 2-3 ders verirsin fena mı olur dedim. Alttan 2 dersi var. Okul dondurması bence de mantıksız. Okulla sınavı beraber götürmesi gerek bana göre
Babamla çok geçinemiyor, daha çok benle kalmasını planladık. Benim evim çok odalı, geniş, rahat edip çalışabileceği bir ev. Eşimle beraber kardeşimin muhabbetini de çok seviyoruz, ikimiz de kalmaya geldiğinde çok mutlu oluyoruz. Yoğun olarak bende, ara sıra babamda kalarak çalışır diye düşündük. Sınava da bir şey kalmadı zaten. Bilmiyorum ya izmire göndermek bana çok kör göze parmak gibi geliyor ama buradaki yorumları okuyunca da tuhaf oldum. Kararsızlık berbatgüzel dilekleriniz inşallah sizler ve sevdikleriniz için de geçerli olur bu arada
Kardeşim asla bölümü bırakmak istemiyor, çok da severek okuyor, ankaraya geçerse de istediği burada inşaat okumak zatenyanlış anlamayın kardeşinizi tanımıyorum ama inşaat mühendisliği zor bir bölüm diye biliyorum benim arkadaşım okurken kendi döneminde mezun 3 kişi vardı mesela. belki daha fazladır ve bu yüzden bırakmak istiyordur. Öyle zor bir bölümü son sene bırakmak çok mantıklı bir karar değil gibi. Ama dediği gibi 2 dersi varsa zaten oldukça başarılı biridir ve aytyi halledebilir sınava kadar. sene başında olsa belki mantıklı olurdu ama şuan sınava kalmış 3 ay
Yurtla görüşmüş bu konuda maraş depremlerinden de önce. “Biz sağlamız koçum sen boşver bunları” tadında cevaplar almış. Böyle şeylerden de hiç hoşlanmaz. Görmek istemiştir o planları, etütleri vs ama göremedi.Ben çoğu kişinin deprem bölgelerinden uzaklaşacağını düşünüyorum. İzmir'de yaşamadığım için bilmiyorum oranın ortamını, ama istanbul'da deprem sonrası, işi gücü uygun olan göç etmeye başladı.
Yatay geçiş şartları gitmek istediği okula göre değişir. Her okulun kendi yönetmeliği var. İstanbul'da özel üniversiteler, böyle ara sınıfların yatay geçişinde baya indirim yapıyor, sizde kendi durumunuza göre, ankara'daki özellere bakabilirsiniz. Bu sefer de tüm parayı sizler üstlenmeyin, çalışıp ödesin part time bile olsa.
Ben yerinizde olsam kardeşimi yanımdan ayırmak istemezdim. İnsan ister istemez her kötü ihtimali düşünüyor.
Ama hemen kendisini de korkutmasın okuduğu yurttan deprem raporu, zemin etüdü gibi şeyler istesin. Bir durumuna baksın. Öyle değerlendirsin.
o zaman mevlana farabi gibi programlara baksın o şekilde 1-2 dönem ankarada okuyabilir yatay geçiş olmasa dahi. Yani zaten istediği bölüm oldukça güzel bir bölüm ve çok emek vermiştir buraya gelene kadar. sanki bana yazık olur gibi geliyorKardeşim asla bölümü bırakmak istemiyor, çok da severek okuyor, ankaraya geçerse de istediği burada inşaat okumak zaten
Yurtla görüşmüş bu konuda maraş depremlerinden de önce. “Biz sağlamız koçum sen boşver bunları” tadında cevaplar almış. Böyle şeylerden de hiç hoşlanmaz. Görmek istemiştir o planları, etütleri vs ama göremedi.
Ben de anlamıyorum yani sürekli “deprem hayatımızın gerçeği” deniyor ve binaların asla olması gerektiği gibi yapılmadığı çok çok net, imkanı olan neden göçmesin ki?
Eski ev olsa imkansızdı ama kendisine ait ayrı çalışma masalı vs. odası olabilecek. Yeni ev epey geniş. Şu koşullarda rahat edebilirBen olsam son bir yil kalmis 9 eylulu birakmam. Bir de sizin evde anneniz var bebeginiz var 2 kisi siz varsiniz. Kardesiniz rahat edebilecek mi?
Eğer okulu seneye bitirebilecekse, sıksın dişini bir yandan cidden psikolojik destek de alsın biraz sakinleşebilmek için.Kardeşim asla bölümü bırakmak istemiyor, çok da severek okuyor, ankaraya geçerse de istediği burada inşaat okumak zaten
Louder bence hiç yönlendirme yapmamalısın. Kararı ne olursa olsun ters giden bir şey oluverse (deprem olmasa da) kendini sorumlu hissedebilirsin. Avantajını dezavantajını konuşup önüne serip kararına hiç karışmamak en iyisi. Bir de depremden önce bile bu kadar ciddi kaygılar yaşıyorsa acaba terapi filan düşünür mü? Terapi perisiyim bugün yine...Ankara’ya geçiş planı tamamen macera mı gerçekten, böylesine korku yaşarkenmaraş depremlerinden önce de ciddi şekilde korkuyordu kardeşim. Onu gaza getiririm ve izmirde kötü bir deneyim yaşar diye çok geriliyorum, ablası olarak nasıl tavır almalıyım acaba
Güvenli yerde yaşasa bile dışarıda bir işi olur kötü bir yerde yakalanır, bunu bilemez. Benim için bu kısım gerçekten işin kader kısmı, nerede yakalanacağını bilememek. Belediye binaları, hastaneler, öğretmen evleri yıkıldı. Yaşadığı bina sağlam değildir mesela ama üniversitesi sağlamdır, okuldayken olur deprem belki, burnu bile kanamaz. İmkanınız varsa biraz psikolojik destek alsın. Hepimiz çok etkilendik bu dönemde ama Maraş depreminden önce de vardı endişesi demişsiniz. Sanırım okuduğu bölümden kaynaklı, ülkedeki binaların sağlam olmadığını fark etmesinden dolayı bu kadar paniklemiş gibi algıladım. 1 yılı kalmış sadece, bu dönem online saymıyorum. Tekrar başlayıp bir maceraya atılmaya değeceğini düşünmüyorum.Bulunduğu binalar pek güvenli binalar değilmiş, bu da rahatsız ediyor ne yazık ki. İnşallah en doğru kararı verir
Terapi perisi olunmayacak gibi değil ki canım benim.Louder bence hiç yönlendirme yapmamalısın. Kararı ne olursa olsun ters giden bir şey oluverse (deprem olmasa da) kendini sorumlu hissedebilirsin. Avantajını dezavantajını konuşup önüne serip kararına hiç karışmamak en iyisi. Bir de depremden önce bile bu kadar ciddi kaygılar yaşıyorsa acaba terapi filan düşünür mü? Terapi perisiyim bugün yine...
İyi de sadece bir sene kadar bile çocuğuna şimdi verdiğinden fazla para vermek istemeyen baba cocugunun üni masraflarını sıfırdan onca sene karsilar mi?Başta zaten izmirde sağlam bir binadan ev tutmak istedi. Arkadaşlarıyla beraber. Babamdan gerekli desteği göremedik ne yazık ki. O yüzden yer değiştirme sıkıntısı var. Bu ev tutma işi patlayınca, yks konuları kaldırılınca vs. konu buralara geldi.
Babamın sağlık sorunları nedeniyle şu an normalden çok daha sıkışık bir durumda. Bir de ev açmak başlangıç aşamasında sağlam bütçe gerektiriyor. Eşya alınması vs. Babam mecbur olduğunu bilse bir yol bulur ev tutulur ama asla öyle düşünmüyor. Buradaki gibi daha çok fikirleri. “Ya nolacak işte olacağı varsa olur kalsın yurdunda herkes gibi” kafasında.İyi de sadece bir sene kadar bile çocuğuna şimdi verdiğinden fazla para vermek istemeyen baba cocugunun üni masraflarını sıfırdan onca sene karsilar mi?
Ayrıca Ankara'yı kazanacağı da garanti değil ki. Belki bu anksiyiteler beynini fazlasıyla dolduracak, strese girip odaklanamayacak (ki anksiyite bozukluğu böyle şeyler yapar,bilen biri olarak söylüyorum). O zaman ne özele gönderecek baba kişisi, ne artı bir sene daha para yollayacak.
Yani baştan aşağı saçma bir plan..
1 seneligine fazla para vermeye bile niyeeti olmayan bir baba çocuğa 4 sene daha bakacak.
Hiç mantıklı değil
Yok sağlıklıdır mutlaka da, her gece enkaz altında kalırsam ne yaparım diye düşünmek çok yıpratır insanı. Belki kaygısını daha iyi yönetmeyi öğrenir hem karar verme süreçlerini de rahatlatır diye düşündüm. Depremden sonra hepimiz aynı duruma geldik gerçi.Terapi perisi olunmayacak gibi değil ki canım benim.
Kardeşim psikolojik olarak sağlıklı, aslında bundan eminim az çok bu işlerden anlayan biri olarak. Yapı olarak çok garantici biri, benim gibi. Dediğin gibi başlarda karışmadım, artı eksi listesi falan yaptık ve çekildim ama benden net şeyler duymak da istiyor. Görüşlerime güvenir genelde. Ben de orada 1 sene karın ağrısıyla yaşamasını saçma buluyorum. Sınava tekrar hazırlanırken ona “önümüzdeki 50 sene x üniversiteden mezun olacağına 49 sene y üniversiteden (iyi bir okul) mezun ol” demiştim. Şimdi de benzer bir şey söylüyorum aslında.
İzmir’de birkaç kez depreme yakalandı. Sonrasında iyice endişeli hal almaya başladı. Bir arkadaşın da dediği gibi işin içinde olması eğitimi gereği sanırım daha da hassas olmasına sebep oldu. Ay bilmiyorum, koca dünyada konuşlandığımız coğrafya, denk geldiğimiz dönem… ne diyeyim kiYok sağlıklıdır mutlaka da, her gece enkaz altında kalırsam ne yaparım diye düşünmek çok yıpratır insanı. Belki kaygısını daha iyi yönetmeyi öğrenir hem karar verme süreçlerini de rahatlatır diye düşündüm. Depremden sonra hepimiz aynı duruma geldik gerçi.
İzmir Buca'da öğrencilerin oturduğu bir sürü yeni bina var. Hem de tınaztepe gibi tam dağın tepesinde. Bornovadan çok daha iyi bir zemin, kaya. 2020'deki depremde yıkımlar hep Bayraklının eskiden tarla olan zeminlerinde oldu. Buca gibi kaya yerlerde binalar hasar bile almadı. O zaman da bucadaydım şimdi de Bucadayım. İzmir içinde taşınmak gibi bir seçenek varken neden şehir değiştiriyor ki? Bornova, Karşıyaka, bostanlı, mavişehir, Bayraklının son dönemlerde gelişmiş yerleri falan yani nerde dolgu, eski tarım arazisi zemin varsa hepsi risk altında. Sahil kenarları da öyle. En güvenli yerler kaya. Bina 99 sonrası kaya zeminde yapılmışsa bu kadar korkmaya gerek yok diye düşünüyorum. Bornovadaki kiraların bucadan daha ucuz olmadığını söylememe gerek bile yok benceBulunduğu binalar pek güvenli binalar değilmiş, bu da rahatsız ediyor ne yazık ki. İnşallah en doğru kararı verir