Karatay Diyetiyle Sağlıklı Yaşıyoruz

@galatasaray-86 , A Anka hakli ben de soruyorum ama cevabi alinca da uyguluyorum istesem internette de bulabilirim ama buradaki arkadaslar ozunu anlatiyor ama sen sanki nispet yapar gibi cok yiyorum ama yine de zayifim benimki iddia meselesi diyorsun. 1. Sayfaya bak kimsenin oyle asiri kilosu yok zaten biz hem zayiflayalim hem de kaliteli beslenme ogrenelim diye buradayiz
 
@galatasaray-86 , A Anka hakli ben de soruyorum ama cevabi alinca da uyguluyorum istesem internette de bulabilirim ama buradaki arkadaslar ozunu anlatiyor ama sen sanki nispet yapar gibi cok yiyorum ama yine de zayifim benimki iddia meselesi diyorsun. 1. Sayfaya bak kimsenin oyle asiri kilosu yok zaten biz hem zayiflayalim hem de kaliteli beslenme ogrenelim diye buradayiz

Hepimiz soruyoruz canım illaki bilmediğimiz şeyler var. Ben Karatay'ın 4 kitabını okudum ama hala bilmediğim şeyler var. Face te falan Canan Karatay'ın hastaları var yazan onları da okumak lazım arada. tuanairem tuanairem daha bilgili daha çok araştırmış. Bize yardım etmek istiyor. Biz direk dünyaya 72 kilo geldik zaten :KK70:
 
Ben 3 doğum yaptım. Son doğumdan sonra 66 kiloydum zaten. Ama 3 ay oldu kanamam durmadı. Dr mecburen hormon ilacı ve adet düzenleyici verdi. 10 günde 6 kilo aldım.:KK43:
 
Ben kizima eti cicibebe veriyorum. Normalde cok saglikli seyler degil ama tuanairem tuanairem senin paylasimindan sonra baktim sukur bu markada yokmus palm yagi
Bebe buskivisi ilede iyi seyler soylenmiyor canim yaa.
Sanada hak veriyorum sonucta ne yiyecek diyebilirsin ama farkli tarifler vardir elbet ben bi bakim bulabilirsem atacam buraya
 
Dogal olan seyleri bulmak ne kadar zor. Adam normal yumurta biraz camura biraz samana bulayarak organik yumurta diye satiyor. Ama elimden geldigi kadar ambalajli urun almamaya dikkat edecegim.
Kesinlikle haklisin ben gecen migrostan keskinoglunun ozgur tavuk 30,lu yumurtasini aldim 23.75 tlydi.digerlerine gore daha guvenilir
 
Ben de keskinoğlu kullanıyorum ama aslında çok da özgür yumurta olduğunu sanmıyorum ..
Bizim bakanligin iyi tarim.uygulamalarini az cok biliyorum.ama disarda organik denilenden daha guvenilirdir. kumeste tikili kalana gore karataya daha uygun.havalar duzeldiginde koylre gidiyoruz ordan aliyorum zaten.
 
Bebe bisküvisiyle ilgili kitapta baya uzun yazı var. Baya geniş ele almış. Çekeyim bi ara.. Zaten çocuk 8. aydan sonra bizim yediklerimizden azar azar yer. Ben kızıma vermedim. Çok da mecbur değil.
 
200ip atladim 10 dk surmuyor ama 20dkdir kendime gelwmedim:))
Evet 10dk surmuyor.ama o nefes nefese kalmak guzel.insulin direncimizi bu sekilde basen ve bacak egZersizleriyle kiracaz.cunku trigliserit yani insulinin depoladigi yaglar buralara hucum ediyor.
 
Bebe bisküvisiyle ilgili kitapta baya uzun yazı var. Baya geniş ele almış. Çekeyim bi ara.. Zaten çocuk 8. aydan sonra bizim yediklerimizden azar azar yer. Ben kızıma vermedim. Çok da mecbur değil.
Ya bazen ole.oluyorsunki ne yedirecem derdine dusuyosun.benim.ilk kizimda sutum cekildi.6yil oncesinde.pirinc unu yapoyodum bebe buskivisi veriyodum.ama iste sistem bizi bu duruma dusuruyor maalesef.canan karatay diyoya teror sadece vurmayla bombayla olmiyo.en sinsi teror gida terorudur diyor.
 
FB_IMG_1484406364577.jpg
 
Ya bazen ole.oluyorsunki ne yedirecem derdine dusuyosun.benim.ilk kizimda sutum cekildi.6yil oncesinde.pirinc unu yapoyodum bebe buskivisi veriyodum.ama iste sistem bizi bu duruma dusuruyor maalesef.canan karatay diyoya teror sadece vurmayla bombayla olmiyo.en sinsi teror gida terorudur diyor.
Benim kızım da emmedi maalesef mama verdim mecbur 6 ay. Aslında keçi sütü verebilirmişim... Oğlumda da 5.5 aya kadar emzirdim sonra mecburen bırakmak zorunda kaldım yine mama verdim. Bebe bisküvisi de verdim pirinç unu da. Ama şimdi hem tatlıya düşkün hem göbeği var... Yanlıştan dönüyoruz artık çok şukur yine Karatay sayesinde öğreniyoruz. 3. çocuğumda inşallah daha az yanlış yapacağım...
 
BEBE BİSKÜVİSİ NEDEN ZARARLI?

Bu sorunun cevabını Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay Diyeti'yle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi kitabında sizler için yazmış. Biz de Sağlıklı Yaşıyoruz olarak paylaşıyoruz. Kendiniz ve çocuklarınız için kurulmuş o kadar çok tuzak var ki biz paylaşmakla bitiremeyiz. O nedenle en iyisi sizin bu kitabı alıp okumanız.

"Piyasada bulunan bisküvi paketlerinin içeriklerini okuduğumuzda, bu paketlerde tamamen işlem görmüş birçok katkı maddesi ve kimyasal bulunduğunu görmekteyiz. Besin maddesi içerdiği belirtilen ya da iddia edilen ‘sütlü bebe bisküvileri’nde dahi 5 temel sorun bulunmaktadır.

Bebe bisküvileri de zararlı demek mi istiyorsunuz?

Maalesef evet! Nedenlerini bilimsel veriler ve kanıtlarla açıklamak istiyorum...

1. Bisküvilerin tümünde aşırı miktarda şeker ve karbonhidrat bulunmaktadır. Büyümekte olan bir bebeğin temel gereksinimi olan protein ise, ‘sütlü bisküvi’ ifadesi kullanılmış olmasına rağmen yüzde 1 oranında süt içerdiğini görüyoruz. Ayrıca bu yüzde 1 oranında olduğu belirtilen sütün kaynağı açık şekilde belirtilmemektedir. Fabrikada üretilmiş ve paketlenmiş olan ürünlerin büyük çoğunluğunda ‘süt tozu’ kullanılmış olma ihtimali bulunmaktadır. Aynı zamanda proteinlerin içeriği olarak, gerek yumurtanın gerekse soya proteininin kaynak, miktar ve oranları da tam olarak verilmemektedir. Çeşitli şekerlerle yüklü olan fabrikasyon ürünlerin birçoğunda, sağlıklı bir bebek için şart olan ‘lif ’ miktarı da çok azdır. Piyasadaki ürünlerde ortalama yüzde 1 olarak verilmektedir, fakat çoğunlukla lifin de kaynağı belirtilmemektedir.

2. Soya lesitini (soya proteini) miktarı kesin olarak belirtilmemiştir ve bilinmemektedir. Genel olarak, soya proteini genetiği değiştirilmiş olan GDO’lu soya ürünlerinden elde edilmektedir. Yapılan araştırmalar, genetiği değiştirilmiş olan soya ürünlerinin gastro-intestinal sistem in amasyonuna ve tümörlerine neden olduğunu göstermiştir. (1)

3. Şeker miktarı çok yüksek olan (şeker, früktoz şurubu, glikoz şurubu vb içermektedir) bebek bisküvileri, bebeklerde ve çocuklarda mide asidi fazlalığı, hazımsızlık, gaz, ishal gibi değişik belirtilere neden olmaktadır. (2)

4. Ayrıca birçok bebe bisküvisinde temel yağlar bulunmamaktadır. Temel yağların yerine aşırı derecede işlem görmüş olan bitkisel yağlar (Omega-6 yağları) bulunmaktadır. İşlemden geçmiş, fabrikada üretilmiş çeşitli bitkisel yağ ve rafine un içeren ürünlerde, işlem ve üretim sırasında aşırı miktarda ‘trans yağ’ oluşmaktadır. Oysa paketin üzerinde ‘Trans yağ yoktur’ ifadesi yer almaktadır. Trans yağlar vücudumuza iki şekilde zarar verir. Öncelikle bir organizmaya girdikleri zaman, her türlü hücresel ve kimyasal (histobiyokimyasal) bozuklukları başlatan serbest oksijen radikallerinin artmasına neden olurlar. Sonra da hücre zarlarında gerekli olan sağlıklı Omega-3 ve Omega-6 yağlarının yerini işgal ederler. Bu nedenle de doğal olarak aldığımız Omega-3 ve Omega-6 yağlarının hücre zarlarına girmelerini engellerler. Hücre zarları ve hücrelerin normal işlevleri bu şekilde engellenmiş olur.

5. Bebe bisküvilerinin buğday unu, mısır nişastası, buğday glüteni ve yulaf glüteni gibi maddeler ihtiva ettiklerini de görüyoruz. Oysa yapılan birçok bilimsel araştırmada, buğday ve diğer tahıl glütenlerinin, özellikle çocuklarda ‘alerjik ve oto-immün hastalıklar’ olmak üzere, ileri yaşlarda alerjik astım, tiroidit, pankreatit gibi önemli birçok hastalığa neden olduğunu gösterilmiştir. (3) Modern buğday glüteninde 6 grup kromozomun bulunduğunu, bu kromozomların da eski buğdaylara oranla aşırı sayıda (23,788 adet kadar) buğday proteini ürettiği bildirilmektedir. Üretilen her bir protein, insanda bulunan hücrelere karşı alerjik reaksiyon geliştirmektedir, çocuklarda sıklıkla rastladığımız her türlü alerji, erken yaşlarda ortaya çıkan oto-immün hastalıkların ve ileri yaşlarda gördüğümüz kronik/dejeneratif hastalıkların temelinde de, artık modern buğdayın bulunduğu kabul edilmektedir. Bu hastalıkların hiçbiri genetik olmayıp, temelleri ana rahminden itibaren atılmaktadır ve bebeklerin bu alerjen yabancı proteinlere maruz kalmış olmalarına bağlanmaktadır. Biz tıp dilinde bu gibi olaylara ‘maruziyet’ diyoruz. İleri yaşlarda yavaş yavaş ortaya çıkmakta ve gelişmekte olan öldürücü hastalıkların temelinde, modern buğdayların içinde bulunan glüten oranının yüzde 50-60 kadar yüksek oranda olması neden olarak gösterilmiştir. (4), (5)"
 
Benim kızım da emmedi maalesef mama verdim mecbur 6 ay. Aslında keçi sütü verebilirmişim... Oğlumda da 5.5 aya kadar emzirdim sonra mecburen bırakmak zorunda kaldım yine mama verdim. Bebe bisküvisi de verdim pirinç unu da. Ama şimdi hem tatlıya düşkün hem göbeği var... Yanlıştan dönüyoruz artık çok şukur yine Karatay sayesinde öğreniyoruz. 3. çocuğumda inşallah daha az yanlış yapacağım...
Cok farkediyi.mesela onceden bi hasta olduklarinda 3gundennince ates bitmezdi simdi 1gun surdu sadece.buna sukur yani.beslenme gercekten cok onemliymia
 
BEBE BİSKÜVİSİ NEDEN ZARARLI?

Bu sorunun cevabını Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay Diyeti'yle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi kitabında sizler için yazmış. Biz de Sağlıklı Yaşıyoruz olarak paylaşıyoruz. Kendiniz ve çocuklarınız için kurulmuş o kadar çok tuzak var ki biz paylaşmakla bitiremeyiz. O nedenle en iyisi sizin bu kitabı alıp okumanız.

"Piyasada bulunan bisküvi paketlerinin içeriklerini okuduğumuzda, bu paketlerde tamamen işlem görmüş birçok katkı maddesi ve kimyasal bulunduğunu görmekteyiz. Besin maddesi içerdiği belirtilen ya da iddia edilen ‘sütlü bebe bisküvileri’nde dahi 5 temel sorun bulunmaktadır.

Bebe bisküvileri de zararlı demek mi istiyorsunuz?

Maalesef evet! Nedenlerini bilimsel veriler ve kanıtlarla açıklamak istiyorum...

1. Bisküvilerin tümünde aşırı miktarda şeker ve karbonhidrat bulunmaktadır. Büyümekte olan bir bebeğin temel gereksinimi olan protein ise, ‘sütlü bisküvi’ ifadesi kullanılmış olmasına rağmen yüzde 1 oranında süt içerdiğini görüyoruz. Ayrıca bu yüzde 1 oranında olduğu belirtilen sütün kaynağı açık şekilde belirtilmemektedir. Fabrikada üretilmiş ve paketlenmiş olan ürünlerin büyük çoğunluğunda ‘süt tozu’ kullanılmış olma ihtimali bulunmaktadır. Aynı zamanda proteinlerin içeriği olarak, gerek yumurtanın gerekse soya proteininin kaynak, miktar ve oranları da tam olarak verilmemektedir. Çeşitli şekerlerle yüklü olan fabrikasyon ürünlerin birçoğunda, sağlıklı bir bebek için şart olan ‘lif ’ miktarı da çok azdır. Piyasadaki ürünlerde ortalama yüzde 1 olarak verilmektedir, fakat çoğunlukla lifin de kaynağı belirtilmemektedir.

2. Soya lesitini (soya proteini) miktarı kesin olarak belirtilmemiştir ve bilinmemektedir. Genel olarak, soya proteini genetiği değiştirilmiş olan GDO’lu soya ürünlerinden elde edilmektedir. Yapılan araştırmalar, genetiği değiştirilmiş olan soya ürünlerinin gastro-intestinal sistem in amasyonuna ve tümörlerine neden olduğunu göstermiştir. (1)

3. Şeker miktarı çok yüksek olan (şeker, früktoz şurubu, glikoz şurubu vb içermektedir) bebek bisküvileri, bebeklerde ve çocuklarda mide asidi fazlalığı, hazımsızlık, gaz, ishal gibi değişik belirtilere neden olmaktadır. (2)

4. Ayrıca birçok bebe bisküvisinde temel yağlar bulunmamaktadır. Temel yağların yerine aşırı derecede işlem görmüş olan bitkisel yağlar (Omega-6 yağları) bulunmaktadır. İşlemden geçmiş, fabrikada üretilmiş çeşitli bitkisel yağ ve rafine un içeren ürünlerde, işlem ve üretim sırasında aşırı miktarda ‘trans yağ’ oluşmaktadır. Oysa paketin üzerinde ‘Trans yağ yoktur’ ifadesi yer almaktadır. Trans yağlar vücudumuza iki şekilde zarar verir. Öncelikle bir organizmaya girdikleri zaman, her türlü hücresel ve kimyasal (histobiyokimyasal) bozuklukları başlatan serbest oksijen radikallerinin artmasına neden olurlar. Sonra da hücre zarlarında gerekli olan sağlıklı Omega-3 ve Omega-6 yağlarının yerini işgal ederler. Bu nedenle de doğal olarak aldığımız Omega-3 ve Omega-6 yağlarının hücre zarlarına girmelerini engellerler. Hücre zarları ve hücrelerin normal işlevleri bu şekilde engellenmiş olur.

5. Bebe bisküvilerinin buğday unu, mısır nişastası, buğday glüteni ve yulaf glüteni gibi maddeler ihtiva ettiklerini de görüyoruz. Oysa yapılan birçok bilimsel araştırmada, buğday ve diğer tahıl glütenlerinin, özellikle çocuklarda ‘alerjik ve oto-immün hastalıklar’ olmak üzere, ileri yaşlarda alerjik astım, tiroidit, pankreatit gibi önemli birçok hastalığa neden olduğunu gösterilmiştir. (3) Modern buğday glüteninde 6 grup kromozomun bulunduğunu, bu kromozomların da eski buğdaylara oranla aşırı sayıda (23,788 adet kadar) buğday proteini ürettiği bildirilmektedir. Üretilen her bir protein, insanda bulunan hücrelere karşı alerjik reaksiyon geliştirmektedir, çocuklarda sıklıkla rastladığımız her türlü alerji, erken yaşlarda ortaya çıkan oto-immün hastalıkların ve ileri yaşlarda gördüğümüz kronik/dejeneratif hastalıkların temelinde de, artık modern buğdayın bulunduğu kabul edilmektedir. Bu hastalıkların hiçbiri genetik olmayıp, temelleri ana rahminden itibaren atılmaktadır ve bebeklerin bu alerjen yabancı proteinlere maruz kalmış olmalarına bağlanmaktadır. Biz tıp dilinde bu gibi olaylara ‘maruziyet’ diyoruz. İleri yaşlarda yavaş yavaş ortaya çıkmakta ve gelişmekte olan öldürücü hastalıkların temelinde, modern buğdayların içinde bulunan glüten oranının yüzde 50-60 kadar yüksek oranda olması neden olarak gösterilmiştir. (4), (5)"
Ben yerimden kalkıp çekene kadar sen eklemişsin... :KK9:
 
X