Onkoloji - Kanser ve Türevleri Kanser ve Hipertermi

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.974
605.065
43


Vücut kendi içinde ürettiği ısıyı kendini virüslerden bakterilerden ve diğer zararlı organizmalardan korumak için kullanır. Ateş, vücudun zararlı organizmalara karşı savaşmasının ve terle ciltten atmasının sonucudur. Ateş hastalığı iyileştirmenin ve sağlığı korumanun doğal sürecinin bir parçasıdır. Isı terapisi veya hipertermi ateş yaratarak vücudun bu doğal sürecini tetiklemeyi amaçlar. Doğal hipertermi, vücudun normal ısısı olan 37’nin üstüne çıkmasıyla olur. Vücut ısısındaki artış birçok fizyolojik tepkiyi başlatır. Antikor ve interferon üretimini artırarak bağışıklık sistemini uyarır. Alternatif terapi uygulayıcıları uzun zamandır hipertermiyi detoksun etkili bir parçası olarak kullanmaktadır çünkü böcek öldürücü, PCB ve ilaç kalıntısı gibi yağ dokularında depolanan toksinlerin atılmasını sağlar.
Hiperterminin arkasındaki gerçek basittir: kanser hücrelerini ısıtıp daha kolay öldürmek. Kanseröz doku 40 - 41 derece arasına geldiğinde kanser hücreleri doğrudan öldürülür. Sadece küçük bir sıcaklık artışı çok büyük farklılık yaratabilir. Vücut kendi ısısını düzenleyebildiği için süreç karmaşık olabilir. Vücut ancak belli bir yere kadar ısı artışına katlanır. Daha sonra bunu dengelemek için kan akışı artar. Vücudun bu çabasını tetiklememek için belirli bir tümörü hedef alarak bölgesel ısıtma yapılabilir. Bu da mikrodalga, radyo dalgası ve ultrason kullanarak yapılır. Normal dokuya oranla tümörde kan akışı azdır ve ısı artışını dengeleyerek azaltamaz. Bu yüzden etkilerine daha açıktır.


Duke Üniversitesi Tıp Merkezi’nde hiperterminin yumuşak tümörlü sarkomalarda ve tekrarlayan meme kanserlerinde başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Işın terapisinin etkinliğini %30 artırmaktadır. Genellikle yüzeye yakın tümörlerde hipertermi daha başarılı olur. Hipertermi kullanılırsa gereken ışın tedavisi azalabilir, bu da hastaların bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasını sağlar.
Araştırmalar göstermiştir ki hipertermi sağlıklı hücreleri koruyacak, kanserli hücreleri ise kemoterapi ve ışın tedavisine daha açık hale getirecek şekilde hücre zarını modifiye etmektedir. Bu yüzden destekleyici bir yöntem olarak hipertermi kullanılabilir. Dr. Frederich Douwes kızılötesi ışınla sistemik hipertermiyi, düşük dozlu kemoterapi, galvanoterapi ve detoks ile beraber kullanarak çeşitli metastazlı kanserlerde çok iyi sonuçlar almaktadır. Hiperterminin bağışıklık sistemini uyardığı, uygulandıktan hemen sonra beyaz kan hücre sayısının azalması ve birkaç saat içinde artmasından görülmektedir. Sayıları arttığı gibi hedef hücreleri öldürme yetenekleri de artar. Güncel bir araştırma tüm vücut hipertermisinin bağışıklık sistemini uyaran bir madde olan interleukin-1 üretimini artırdığını göstermiştir. Artan vücut sıcaklığı iyileşme süreçlerinde pozitif rol oynamaktadır. 36 dereceden 40 dereceye yükselmesi metabolizmayı %30 hızlandırır.
Isı regülasyon sorunları olanlar, çok genç ve çok yaşlı hastalar hipertermiyi kullanmamalıdır. Mikrodalga ısı tedavisi göz etrafındaki dokuları yakabilir ve kalp atış hızını ayarlayan aygıtlar kullananlar tarafından asla kullanılmamalıdır. Bacak ve ayaklarına kan akışı zayıf olan ve his eksikliği olanlar hipertermi kullanmamalıdır çünkü yanık riski artar. Kalp damar hastalığı olanların da dikkatli kullanması gerekmektedir.

Kaynaklar:aiternatif terapi-Onkoklinik
 
Lokal Hipertermi Nedir?



Lokal hipertermi; elektromanyetik etkiye sahip güvenli radyofrekans dalgaları kullanılarak sadece tümör dokusunun yaklaşık 60 dakika; 40-44 0C ısıtılmasıdır. Tümör dokusunda oluşturulan hipertermiyle, yani ısı artışıyla kanserli dokudaki kan akımı yoğunlaştırılarak kemoterapi ve radyoterapinin etkinliği arttırılır.
Onkoklinik'te CELSIUS TCS sistemi kullanılmaktadır. Sistem sadece tümör dokusunda hipertermi etkisi oluşturur. Tümörlü bölgenin 39 - 42.5 °C arasında ısıtılması sağlanarak; uygulanan kemoterapi ve radyoterapinin etkinliği arttırılır. Bu yöntemdeki en önemli nokta; uygulanan kemoterapinin etkisinin sadece ısıtılan bölgede yani tümör dokusunda arttırılmasıdır. Hipertermi; kemoterapi ilaçlarının etkinliklerini 2-5 kat arasında arttırmaktadır.
 
Tüm Vücut Hipertermi Nedir?

Tüm vücut hipertermisi genellikle vücuda yayılmış, yaygın metastaz durumlarında kullanılır. Vücut ısısını yaklaşık 41 dereceye çıkaran teknikler tercih edilmektedir. Onkoklinikte termal oda teknolojisi olan Whole Body Hypertemia Sistemi kullanılmaktadır. Vücut ısısı 43,8 0C’ye çıkana kadar normal dokuların çoğu hasar görmez. Ancak doku özelliklerine bağlı olarak bazı noktalarda ısı daha yüksek olabilir. Bu yanığa, rahatsızlığa ya da ağrıya neden olabilir. Perfüzyon teknikleri doku şişmesini, kan pıhtılaşmasına, kanamaya da neden olabilir. Görülen yan etkiler genellikle geçicidir. Tüm vücut hipertermisi, kalp ve damar sorunlarını içeren daha fazla ciddi yan etkiye sebep olabilir, ancak bunlar çok nadirdir. Diyare, bulantı ve kusma tüm vücut hipertermisi sonrası görülebilir.
 
Hipertermi Nasıl Uygulanır?

Teknolojik araştırmalara parelel olarak hipertermi tekniklerinde de belirgin gelişmeler sağlanmıştır. Günümüz teknolojisi ile sadece kanserli dokularda hipertermi oluşturulabilmektedir.
Kliniğimizde lokal eksternal hipertermi ve tüm vücut hipertermi yöntemleri uygulanmaktadır.
Lokal eksternal hipertermi Alman üretimi olan Celsius TCS ve tüm vücut hipertermi yine Alman üretimi olan Heckel-HT3000 cihazı ile yapılmaktadır.
Hiperterminin kemoterapi ve radyoterapiye eklenmesiyle kanser tedavisinde belirgin başarılar elde edilmiştir. Elde edilen başarılı sonuçlardan sonra Avrupa, Amerika ve Japonya da bir çok üniversite, ısı tedavisi üzerine yoğun olarak çalışmalar başlatılmış, kürsüler kurulmuştur.
Hiperterminin tek başına uygulanması önerilmez. Kemoterapi ve/veya radyoterapiyle birlikte uygulandığında tüm tedavilerin etkinliği artar.
Hipertermi radyoterapinin etkinliğini %500’e kadar arttırır.
Kemoterapi ilaçlarının farklı etki mekanizmaları olduğu için kemoterapinin etkiniğinde de 2 ila 10 kat arasında artış sağlar.
Hiperterminin yan etkisi yoktur.
Hipertermi kemoterapinin ve radyoterapinin yan etkilerinde artışa neden olmaz. Çünkü hipertermi kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini sadece tümör dokusunda arttırır.
Kemoterapi ve radyoterapi uygulamanın mümkün olmadığı durumlarda hipertermi yan etkisi olmaması ve sadece tümör dokusunda etkili olması nedeniyle uygulanabilir.
 
Hipertermi ve Kanser Türleri

Radyofrekans yöntemlerin gelişmesi ve tümör dokularının seçici olarak ısıtılabilmesi, kanser tedavisinde yeni bir dönem başlatmıştır. Radyofrekans yöntemle tümöre spesifik oluşturulan hipertermi kanser hastalarının ömürlerinde belirgin uzama sağlamıştır. Sarkom hastalarında radyoterapiye hiperterminin eklenmesiyle 2. yıldaki tümör kontrol oranı %12 den % 37 ye yükseltilmiştir. Bu 100 hastadan 25 inin hayatına tümörsüz olarak devam etmesi demektir.
Melanoma da %28 den %46 ya, meme kanserinde tam cevap oranlarında %38 den %60 a, beyin tümörlü (Glioblastome multiforme) hastalarda 2 yıllık yaşam oranı %15 ten %31’ e, rahim ağzı kanserlerinde tümörün tamamen kaybolma oranı %57 den %83 e çıkmıştır.
Hiperterminin radyoterapi ve kemoterapiye eklenmesi tedavi başarısını 2 kat düzeyinde arttırmıştır.
Lokal hipertermi yüzeyel veya derin yerleşimli tüm kanser türlerinde uygulanabilir. Bu noktada temel olan hastanın kanser tedavisinde, kemoterapi veya radyoterapinin hangi amaçla kullanıldığıdır.
Lokal hiperterminin kullanıldığı hastalıklar;
Pankreas kanseri
Beyin kanserleri (Glioblastome multiforme)
Yumşak doku sarkomları
Cilt kanserleri
Mesane kanseri
Testis kanserleri
Akciğer kanseri
Baş-Boyun bölgesi tümörleri
Meme kanseri
Lenfomalar
Kolon kanseri
Malign melanom
Yumurtalık kanseri
Yemek borusu kanseri
Rahim ağzı kanseri
Mesotelioma
Karaciğer kanserleri
Prostat kanseri
 
Dünyada Hipertermi

Avrupa ve Amerika da bir çok üniversite ısı tedavisi üzerine çalışmakta ve standart kanser tedavilerine hipertermi tedavilerini de eklemektedir. Bu üniversiteler arasında University of Texas, Harvard Medical School, University of Minesota, University Hospital of Verona, University of Witten-Herdecke-Bochum, Kansai Medical University Osaka, Duke University Medical Center, Amsterdam Medical Center, Erasmus MC, ve daha bir çok üniversite bulunmaktadır.
2004 yılında Kadota konsensus toplantısında hipertermi yöntemleri belirlenmiştir. Superficial yani yüzeyel yöntemler ve deep yani derin hipertermi yapan yöntemler tanımlanmıştır. 4 cm derinliğe kadar etkinlik yüzeyel yöntem olarak, daha derinlere inebilen yöntemler ise derin hipertermi yöntemi olarak belirlenmiştir. Konsensusta tüm dünyadan önemli üniversiteler temsiledilerek ortak bir görüş oluşturulmuştur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…