kalbimden inciler

Beni seviyorsan,sevdanla...
Gölge gibi sır olma,benimle.
yapraklar yeşil,dalında kuşlar olmalı
Beni seviyorsan,
yüreğinde yüreğim olmalı.

Dağlarda sevda başkadır,
Zirvesinde hep kar var.
Denizinde mavilik dalgaları,
almışım sırtıma kavgalarımı.
Beni seviyorsan,
yüreğinde yüreğim olmalı.

Geceleri baykuş öter
Türküdür sanma.
bülbül ne diye durur.
yarım ay gecelerinde
buzayazı tenimi yalar,
Beni seviyorsan,
yüreğinde yüreğim olmalı.


Aşktan bahaneler olmasın,
dillerimiz susmuşsa.
Kurşunların hedefindeyiz
Gönüllerimiz birleşmişse.
Beni seviyorsan,
yüreğinde yüreğim olmalı

not:alıntıdır
 
Hiç korkmadım aşktan..
Acıya acıya bazen yürüdüm üstüne
Kanadı bazen her yanım
Korkmadım..
Neler tükettim..
Ya da kaç gece uykusuz kaldım
Kurudu bazen ağlamaktan gözlerim
Yine de değer aşka dedim..
Hataysa hata..
Yaptığıma pişman olmadım.
Keşkelerimin gölgesinde olmaktansa içim ferah arkamı döndüm..
Kazanmayı da kaybetmeyi de çoktan öğrendim…
Sevda masalları yazacak sözler biriktirdim.
Ve sana öyle büyük bir şey vaat ettim ki, göremedin.
Bunun adı sevmekse ben seni sevdim.
Geç kalınmış değildir çünkü hiçbir duygu eğer deyiyorsa içindeki bir yere
Sen benim sevda yerimdeydin..
Saatlerce kurulan cümlelerden anladıkların aslında anlayamadıklarının onda biri
Anlamaya şans vermedin.
Oysa ben seni anladığını sandığım yerden sevmiştim

not:alıntıdır
 
Ne güzel şey seni seviyorum demek
Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel...
Her baharda, gece gündüz, her saniye
SENİ SEVİYORUM
SENİ SEVİYORUM
SEVİYORUM SENİ
Diyebilmek ne güzel..

Çünküsü yok, nedeni yok sevmenin
Zamanı hiç yok,
Dakikalar zaman üstü...
Utangaç bir gecenin kucağında
Yağmurlar vuruyor pencereme,
Aşkın vuruyor kalbimin kıyılarına
Gecenin bu çıldırtan yalnızlığında
Aşkın ayak seslerini duyuyorum yüreğimde
Ve hasretini içimde,
SENİ SEVİYORUM

Sesini duymak istiyorum uyumadan önce
Sabahlara kadar konuşmak,
Hiç kapatmamak telefonu...
Aynı düşlere uyumak sonra
Ve uyanmak aynı güneşe
SENİ SEVİYORUM

Daha bir güzelleştim son günlerde
Gözlerimin içi parlıyor
Kabına sığdıramıyorum aşkı.
Gülmek geliyor içimden
Sokaklarda koşar adım yürümek
Tanıdık, tanımadık herkese selam vermek,
Merhaba ülkemin güzel insanları,
Hepinize, hepinize merhaba
sizi de SEVİYORUM

Yağmuru, denizi, kokusunu toprağımın
Gök mavisinde güvercinleri, martıları,
Dağ eteklerinde gelincikleri seviyorum ateş kırmızısı
Bindallılarıyla köy kızlarını,
Ve elleri hamur kokan anaları
Hepsini sende seviyorum
SENİ SEVİYORUM

Senin sevdiğin gibi topluyorum saçlarımı,
Siyah kazağımı daha çok yakıştırıyorum kendime
Ve daha çok seviyorum limonlu çayı
Senin sevdiğin her şeyi seviyorum
Türkülerini memleketin,
feneri, kara kartalı senin için,
Davamızı ve şiiri sende seviyorum.
SENİ SEVİYORUM

İyi ki doğdun iyi ki varsın.
Doğum günün kutlu olsun
SENİ ÇOK SEVİYORUM
SENİ ÇOK SEVİYORUM
Yaşamaksa seni sevmek,
Ben hiç ölmedim...
SENİ SEVİYORUM!



Yazan : Şebnem KISAPARMAK
 
Şimdi git..
Say ki, seninle içinden sevda geçen bir türkü söylemedik.. Say ki, gece mektuplarını, en güzel aşk şiirlerini beraber ezberlemedik..
Say ki, sevda trenini kaçırdığım durakta bir süre beraber beklemedik..
Sen git..
Ben gelemem bu yürekle..
Ya da kal..
Eylül yağmurlarını bekle..

Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Saçlarıma ak düşmemiş halimle..
Sen yaşlardayken..
Onsekizimde, yirmimde..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Kaldırımların ıslak ve temiz haliyle..
Yaşlı yüzüm delikanlı yüreğimle..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Aşksız geçen onca yılı yakacağım..
Sevda alevinde kendi ellerimle...

Şimdi git..
Say ki, seninle sahildeki çardakta hiç dondurma yemedik..
Say ki, oturup konuştuğun yaşlı ve yabancı bir adamdı..
Ve sevdadan hiç söz etmedik..
Say ki, hiç gülmedik..
Aynı şeyleri sevmedik..
Ve yağmurdan sonra beraber yürümedik..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Kimse bilmeyecek, herkesten gizleyeceğim..
Yağmurdan sonraki toprak kokusu olacak havada..
Seninle gökkuşağının altından geçeceğim..
Seni yağmurdan sonra seveceğim..
Ve seni sevdiğimi kimseye söylemeyeceğim..
Belki bu dünya gözüyle gördüğüm son yağmur olacak..
Islak kaldırımlarda sırılsıklam yürüyeceğim..
Ben seni yağmurdan sonra seveceğim..
Ve bir gün ölürsem yeşil gözlerinde öleceğim.....



Yazan : Uğur ARSLAN

(bu şiire bayılıyorum)
 
Gönlüme diktigin dikenli sevda gülleri
cok acitti canimi ama dayandim, sen hemen solarmi sandin?
sana asikken, elveda dedin,
yerin hemen dolarmi sandin?

Bu dört duvar üstüme yürüyor sanki yoklugunda
sen, sicak yatagimda rahat uyurummu sandin?
canim yaniyor, sessizlikler, sensiz günler benden hesap soruyor
yoksa sen egleniyorummu sandin?

Kalbim yük tasiyor, doldurmussun hasret taslarini
agir geldi, sen beni buna dayanirmi sandin?
gözümden yas yerine kan akarken, icim gitti
sen onlari pinardan akan sular mi sandin?

Sanki terk etmek icin sevmissin beni
ben seni severken gönlüme aldim, kovulacaginimi sandin?
ben seni ömürlük geldin sanmistim
meger günlükmüs ziyaretin,
ben seni "O" sandim....cok yanilmisim





not:alıntıdır
 
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma

Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.

Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!

Seni sevdim ben.

Yanarak, yıkılarak

Aklıma her geldiğinde ağlayarak....

not:alıntıdır
 
Hayat Yaşandiği Kadar Vardir. Gerisi Ya Hafizalardaki Hatira
Ya Hayallerdeki ümittir.:)))
 
Sevmek ölümüne, delice... Bendim uğrunda herşeyimi feda edebilicek olan... Gözlerimi kör etmişti bu aşk, senin kalbimi ne kadar hor kullandığını göz göre göre farkedememişim ne yazık ki...!

Belkide aptallıktı benim ki... Birine kısa sürede bu derece güvenip sırtını dayayabilmek ve ondan hiç şüphe etmemek...!!! Hep benimsin sanmıştım, hep o pamuk eller benim, bu hayat sadece ikimizin...!!!

O kadar uzun sürmedi yanılmışlığımı anlamam... Yalanlarına ibadet etmeye devam ettim ta ki seni ellerle görene kadar... herşeyimdin benim, hatırlar mısın sana 'KALP ATIŞIM' derdim...

Acının hasını yaşattın sen bana... belki bi bakımada ii oldu biliyor musun?

Büyüttü senin aşkının acısı beni... bu kadar güveniyorken sana sırtımdan vurman bidaha kimseye güvenemememe neden oldu! Şimdi daha bi dirençliyim acıya... Gamsız diyorlar artık bana, ağlamıyorum gözlerinin önünde gözyaşı akıtmıyorum diye... bilmiyorlar, anlamıyorlar... anlamıyacaklarda... ben yoruldum, utandım artık senin iki kuruşluk aşkın için milletin bana acımasından... benim ağrımda, acımda İÇİMDE bundan böle...

Hani derdim ya sana 'KALP ATIŞIM' diye... İşte bir zamanlar kalp atışımdın ama artık 'KALP AĞRIMDAN' başka hiçbirşeyim değilsin...!!!
not:alıntı
 
Gittim işte gittim
Ne elini tutabildim ne sarılabildim gözlerine bakıp seviyorum diyemedim
Yüreğimdeki seni de alıp gittim
Ben ise bensizdim
Başımı alıp sadece kendim gitmek istedim
Ama olmadı ne seni atabildim içimden ne kendimi alabildim senden
Olmadı kadere karşı koyamadım kader git dedi
Gittim
Ama ben giderken de sadece seni sevdim
Umarsızca gittim nereye nasıl bilmeden
Saatlerce ağladım yağmur yağdı ben ağladım
Ben ağladım yağmur yağdı
Üzülme diyor du üzülme böyle olmak zorundaydı
Hayır olmayacaktı zorlu sevdamdın sen benim
İmkansızımdın
Ben seni bekledim yıllarca
Sana aşıktım senin olacaktım
Olmadı kadere karşı koyamadım kader git dedi
Gittim
İçimde senle beni bırakarak gittim
Seni severek son nefesimde seni diyerek not:alıntı
 
ALdıqım Nefessin. . .





. . .Tek istediğim ; Ilık meltem olup bahar kokan saçlarına düşmek, yüreginde yanmış bir soluk olup dudaklarından toprağa süzülmek. . .

" Bir tebessüm kadar güzel,
Nefesim kadar değerlisin. . . "

Karanlıkların içinden yüreğine sesleniyorum yine..Bir avuçlarımda yıldızlar, bir yanımda münzevi çığlıklar. Hasretin yanıyor kirpiklerimde.Sensizlikte yüreğim, bir yanı tutturulmuş aşk mektupları gibi kırgın, acıya diz çökmüş yıllar gibi hayata kırgın..Oysa bir tutsan ellerimi, bir öpsen yüregimi, tüm düşlerimi baharlara kanatlanacak..Boşver aldırma bana, herşeye inat seni " sensizlikte bile seviyorum. . . "

Biliyorum gözyaşlarımla sönecek yoklugunun alazları..Gözyaşlarını bulutlarla serme kirpiklerime, bırak hasretinle kavrulsun sensizligin tüm hücrelerini...Gece bitip perdelerin arasında gözlerine doğan gün ışığı gibi düşmek istiyorum yüreğine...Senin sırtın biliyorum sert duvarları..Sıvası dökülmüş duvarlara yaslanıyorum sana yaslanır gibi. Ve titrak yüreğimle kurduğum tüm cümleler duvardan dönüyor .Ve karsımda senin icin topraga verdiğim cicegim...Gecenin karanlıgına inat seninle konusur gibi cicekle konusuyorum..Biliyorum sessiz ve derinden dinliyor beni...Senin gibi suskun ama gülümsedigini hissediyorum...Bazen babamdan kalan sigara paketlerine uzaniyor ellerim...Oysa ben sigara icmiyorum ki !....Anlıyorum ki; sensizligi tütün sarar gibi cigerlerimde yakmak istiyor yüregim. Zulasında sakladığım ölümü soluyorum yoklugunun sindigi ayazlarda...Bir olsaydın yanımda, yıldızlarla Ay senin saçlarına dolardı...Susardım, senin gülüşlerin yüzümün cografyasına düştügünde. . .

Gecenin avuçlarında güller yolluyorum vakitli vakitsiz sana..Bazen ağlışıyoruz İkindi yağmurlarıyla...Ben onlara senin gülüşlerini anlatıyorum, onlar ise bu imkansız sevdaya ağlıyorlar..Gözyaşlarımızı toplayıp kurak iklimlerde koşuyor gözbebeklerimiz...Bir kalem olsam, yetim çocukların yürekleriyle resmedilmiş utangaç yanaklarını bırakırdım cemrelerin kirpiklerine...Bazen de gülüşlerini seriyorum kelebeklerin gözbebeklerine..Ve sen yaşarken uzaklarda, ben seni yaşıyorum suskunlugumda...Tek istediğim ; Ilık meltem olup bahar kokan saçlarına düşmek, yüreginde yanmış bir soluk olup dudaklarından toprağa süzülmek. . .

Gülümsediğinde, sulardan nice kuğular kanatlanır başka iklimlere..Soluk aldıgında nice ceylanlar ovalarıma iner..Gülistan yüreginde yaşarken, her kelimen bir ezgi olur dudaklarımda..Su diye düşlerini icerim sebillerden..Utanırım bazen, gözlerindeki nemli kirpikleri kurutamadigim icin...Üzülürüm inceden inceye, kapılarına bir gül tomurcugunda düsemedigim icin...Gelemesem de gözlerine, bir cemre olup ıslatamasam da ellerini; ben senile yaşıyorum...Her soluk aldıgımda adına bir cicek ekiyorum gönül toprağıma. . .

Gül yüreklim, her nefesinle ben hayata tutunurum.Her gülüşünde ise acılarımı sararım rüzgarınların avuçlarında..Yüreğime iyi bak ne olur..Aldığın her nefeste yeniden sana doğuyorum!!!

not:alıntıdır
 
Ben günah işlemedim,
Sadece seni sevdim!


Yazılmış bütün günahlarımın yükünü atıp sırtımdan, "sevmek günahsa senden olsun günahın en büyüğü" diye dillenip gelmiştim ömrümün hazan baharından kurtularak, kollarına..Acılara göğüs germeye hevesli sinemi çatlatmıştım seni beklerken dualarda, seni dilemiştim sevgiyi gören bütün gözler uykudayken, ben senlilik uykularında..

Ben günah işlemedim,
Kadere boyun eğdim!

Yazılmış olanı yaşamaktı tek beklediğim, ötesini istesem de beceremezdim, ki zaten izin vermezdi buna Güzele olan teslimiyetim..Dilediğim gözlerinde dirilmek, ellerini ellerime uzanmış görmekti..Dokunmak nefse çoğalış, aksi ise aşka artıştı Aşk Sözlüğümde..Uzanmış bir çift eldi arzuladığım, tutunmak için çabaya gerek yoktu..Nasipse sarmalanmış ellerimiz, zaten yakındı..Yakınlık nasipten önce uzaklıktı..Uzaklıkları külfet etmektense yüreğe..senli uykularda dilemenin tadına varmak daha bir keyifli tutsaklıktı..

Hiç sevmedim, bu kadar sevgilim..
Ne gecem var, ne gündüzüm!
Şarkılarda matemi var,
Yarım kalan öykümüzün!

Sevmek dokunmaktı çoğuna göre, dokunmamıştı ellerim seviyorum dediğim kimsenin ellerine..Dokunmak aşka düşmanlıktı bana göre!Ama anladım ki gözlerimle bir çift gözde dirilmeden yaşanmıyordu aşk hiç bir mekan üzerinde..ve ben yaşamadım kendi dilimdeki aşkı sana gelene kadar hiç kimseyle! "Seviyorum" dedim belki birkaç kez..Ama Aşk seviyorum diyememekti kesinlikle..Sarf edemedim sana duygularımı hiç bu iki kelimeyle..Belki de bu yüzden bu kadar güzel, özel ve sıcaktı beslenip büyütülenler..Çünkü hala saklıydı,sıcaktı özünde..Zamanı aşmaktı Aşk..Eskide kalmış Romanları gün yüzüne çıkarmaktı..Her anı Mecnunlu ama bir o kadar Mecnunundan uzaklıktı..Yanındayken bile özlem duymak ona, görmediği her bir anı zulüm diye adlandırmaktı..Mutluluk şarkılarında bile matemi bulmak, doya doya yaşansa da her anıyla romanı Azrail’in kapıya gelmesine kadar yarım bırakmaktı..Yani ayakta durmaya hali olmayan bir Leyla iken her sabaha koşmaya dolu bir güçle uyanmaktı.


Gurur aşkı ziyan eder..
Sözümü tutacağım, seni unutacağım!

Gurur denilen, aşkı ziyan eden en klişe duygudan uzaklıktı bu hayatta en iyi başarabildiğim..ve anlatılmaz bir çelişkiye bu başarımla düşmekti senlilikte en büyük sevincim..Aşkta gurur yapmamak en gurur verici hazdı aşk sözlüğüme göre..ve ben Gururluydum gurursuz aşkımla işte buydu çelişkim!Söz vermiştim, eğer ellerin ellerime uzanmazsa seni unutacağıma..unuttum derken bile hatırlayacak kadar çok unutacaktım seni..Öyle ki en büyük unutulan sen olacaktın yeryüzünün bu yılına kadar ve en büyük unutan ben..Tarih olacaktık belki de geçmişte..bir tozlu sayfada geçecekti adlarımız belki de..ve insanlar adını okuduklarında en büyük unutulan diyeceklerdi ardından ve adım zikredilirken dillerde, unutmak böylesine güzel olur diyeceklerdi soluklanmadan..

Aşk Romandı Eskiden,
Seven Kızın romanı,

Asırlar sonrası dillerde dolanan hoş tınılı bir mısra olacaktı yaşananlar..Dedim ya hep yarım kalacaktı romanımız Azrail kapıyı çalana kadar..Dokunmak şöyle dursun dillendirmek bile hayal kalacaktı belki de, yıllarca aynı yastığa baş koyulsa bile..Aşkı bir buse, gözlerde kilitli bir saat olarak görenler asla anlamayacaktı romanımızı..ve bizim sevinç naraları atarak yarım bıraktığımız romanımızın sonundaki mutluluğu acı diye adlandıracaktı bu talihsiz insanlar..

Şimdi Veda Zamanı!

"Her anıyla seninle yaşanacaktı bu ömür ..Sen olmasan bile" demiştim seni ilk gördüğümde..Yanındayken konuşamamak, sana dokunamamak ızdırapken talihsizlere göre..bu ateş-i aşktı benim dilimdeki aşkın özüne göre..Ateş bile güzeldi yanına sana dair aşk kıvılcımı yanaşıverince..ve anlamsızdı ateş, aşk kıvılcımıyla tutuşmadan beni yakarak kül etse de..Bir ömürdü seninle yaşanan..hep yarım kalan bir romandı düşlerimde gerçek kalan..Azrail utanacaktı hüznü sen olan melekliğimi görünce melekliğinden..
Ve Veda zamanı Azrail’in canıma talip olmasıyla senin ızdırabının başladığı zaman olacaktı.Düşlerimde bu veda anı; Şahadetimden önce bütün bir romanda ilk ve son kez söylediğim Seni Seviyorumla anlamını kazanacaktı..Yarım kalan roman son bulacaktı..Ama mahşerde gözlerimin aradığı yine suretin olacaktı...

bu andan sonra her insanın dilinde

Aşk: Seven Kızın Romanı olarak adlandırılacaktı..
 
Seni,
Sen olmayınca anlıyormuşum ben,
Bir an yokmuşsun gibi düşünüyorum,
Olmuyor...
Yokluğunu, yarın geleceğini bilsemde kabullenemiyorum.
Ve sen,
Ben yokken,
Neler düşünüyorsun acaba?

Kalbimde anlaşılması tuhaf sızılar oluyor bazen,
Neden?
Seni sevmekten korktuğumda,
Korktuğumun başıma geldiğini anlıyorum.
Ne olacak?
Sonunu hayal edemiyorum.
Ve sen,
Ben yokken,
Neler düşünüyorsun acaba?

Özlemin, alışmışlık olduğunu düşünüyorum bazen,
Özlemem için,
Ne kadar alışmışım ki sana?
En çok neyine alışmışım merak ediyorum.
Ve sen,
Ben yokken,
Neler düşünüyorsun acaba?

Yağmur yağsa da bu aralar çok fena yağmursuyorum.
Hava soğuk ama,
Ben aslında seni üşüyorum nefes alışlarımda.
Sesim bir tuhaf çıkıyor, ismini hecelerken,
Ve sen,
Ben yokken,
Neler düşünüyorsun acaba?

Elini tutabilmenin kıymetini,
Parmaklarımla oynarken anlıyorum.
İsminin dilimden düşmesini diliyorum.
Gecenin en sessiz saatinde....
Şimdiye kadar hiç duymamışım gibi tuhaf geliyor bana..
Ve sen,
Ben yokken,
Neler düşünüyorsun acaba?

Düşlerimde bir değişti son zamanlarda,
Garibime gidiyor,
Her karesinde sen varsın yaşanacaklarımın,
Olmayacak hayallerimde bile sen çıkıyorsun karşıma.
Ve sen,
Ben yokken,
Neler düşünüyorsun acaba?

Bu bir kanun mudur acaba? Sevilenin kıymetini kaybedince anlamak !
Onsuzluğun ağırlığı bir hamal yükü gibi çöktüğünde omzumuza ve
yarım kalmışlığın kokusu dolaştığında tenimizin her bucağını..
başımızı yalnız koyduğumuzda yastığa.. bizi sarıp sarmalayan kollarının
sıcaklığı yerine yorganları çektiğimizde üzerimize, hiç alakasız
bir zamanda ,hiç alakasız biri onun yaptığı bir hareketi yaptığında,
yolda haldurhuldur giderken burnumuza yabancı bir tenden onun
kokusu çarptığında..

yüzlerce insanın olduğu kalabalık sokaklarda her bir insan yüzünde
ondan bişeyler aradığımızda.. hep soran, hep bekleyen, hep uman gözlerle
her köşe başında , her yol sapağında belki karşılaşırız diye gümgüm
çarpan kalp atışlarımız arasında kaybolduğumuzda..

Sıradan bir manavın önünden geçerken gözümüze ilişen kıpkırmızı,
kütür kütür taptaze bir elmaya gözlerimiz takıldığında ve bir elmanın
yarısı gibi bizi tamamlayan sevdalıdan ayrı yarım bir elma gibi
ortalarda dolaştığınızda, sol yanınızdaki sızı bir kurşun yarası
gibi sızladığında hayıflanmanın ya da keşkelerin durağını çoktan
kaçırdığınızı farkedersiniz...

Ve sonra nedenler niçinler takılmış bir plak gibi dönüp durur
beyninizin içinde... içten içten kemirir yüreciğinizi..
ve asli gerçek bir yumru gibi takılır boğazınıza.... soluğunuz kesilir..
ve anlarsınız ki.. sizin için onsuz bir hayat düşünülemez...

sonra elleriniz cebinizde, dilinizde bir şarkı kendinize itiraf ettiğiniz
gerçeğin olanca sarhoşluğuyla haykırırsınız...

" SEN BENDE, BEN ÖLÜNCE ÖLÜRSÜN...
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜMMMMMMMMMM !..... "
 
Fırtınasız sade bir hayatım vardı senden önce. Yaşıyormuydum, bilemem. Sıradanlığın griliği içinde kaybolmuş insanlar arasında yaşamaya çalışıyordum. Ölmeye hakkım yoktu, biliyordum.

Sonra sen geldin. Normal değildi gelişin. Yakıp yıkarak, dünyamı altüst ederek geldin. Davetsiz, ama özlenen bir misafir gibi. Kasırgalar koptu yaprak kıpırdamayan dünyamda. Oradan oraya savrulmaya başladım. İçtiğim su gibi, yediğim ekmek gibi oldun. Nefesim olup içime doldun. Sesini duymadığım gün, boğulduğumu hissettim; artık can olmuştun. Sonra delice aktın damarlarımda; kan oldun bana. Ölüme eşdeğerdi sensizlik.

Ama, baştan ayağa yasaktın, imkansızdın; yıkamadığım, aşamayacağım engellerin ardında. Ölüm bir madalyon gibi boynumdaydı artık. Sensiz ölüyordum; ama seninle de ölümdü hayat. Uzak durmak istedim, yaklaşmamak. Akıllı hiçbir insan, yanacağını bile bile yaklaşmazdı ateşe. Oysa ben, ateşle oynuyordum. Anladım ki, sevgim deliliğimdi. Sen gelirken aklım firar etmişti. Düşünmeden, delice sevdim; hesapsız, karşılıksız.

Ya sen?..

Önce aklımı aldın; başka bir şey düşünemez oldum. Sonra sözlerimi. Senden gayrısını konuşamaz, yazamaz oldum. Gözlerimi istedin sonra, aldın. Göremiyordum artık başkasını. Yüreğimin sende olduğunu fark ettiğimdeyse, çok geçti. Ben, bende değildim artık. Beni almıştın; çalmıştın belki de.

İnatçı, hırçın, alabildiğine güçlüydüm herkese karşı. Sana ise, sadece aşık. Sana hırçınlığım, ölesiye kıskançlığımdı. Baktığın, konuştuğun herkesten kıskandım seni; annenden bile.

Sonra, çağırdın bir gün; "gel" dedin. Gelmemem lazımdı. Ama, sana kullandığım lügatte "hayır" yoktu. Oysa imkansızdı, yasaktı, zordu. Dağların kucaklaşmasıydı sana gelmek.

Garip bir teslim oluştu; geldim ay dünya'ya değdi; dünya güneş'e. Kıyamet koptu. Aşkta imkansız yoktu. Dağlar delinmiş çöller aşılmıştı. Vuslat başlangıçtı ayrılığa; ölüm demekti. Geldim yine de.

Her gelen giderdi, gitmeliydi. Bende öyle yaptım. Gelmek kadar zordu gitmek, ardıma bakmadan. Çağlayanlarımı içime akıtıp, sevgiliyi yakmadan. Aslında bir enkazken, dimdik gözükmeli, ayakta kalmalıydım. Dayanmalıydım. Bedendi sadece, ardına bakmayan. Gözleri, sözleri, hiç söylemediklerim ve yüreğim sende kalmıştı.

Gitmektende zordu belki, gidenin ardından bakmak. Giden mi sürgündü, kalan mı? Giderken geride bırakmışsa yüreğini, gidendi sürgün. Gidene vermişse yüreğini, kalan hem sürgün, hem sılada gurbeti yaşayandı. Gidenden de, kalandan da, bir yığın soru işareti kalırdı geriye.

Vuslat mı daha zordu, ayrılık mı? Gitmek mi zordu, yoksa kalmak mı? Ayrılık mı zordu, yoksa ölüm mü? Aşık için, ayrılık ölümden zordu. Çünkü, ölümden öte köy yoktu. Hayat, sevgilin yanında başlar, son bulurdu.

Ve ben, sevgili; seni ölümüne sevdim; sana ölümüne geldim; senden ölümüne ayrıldım.

Ya sen?..
 
İki İnsanın;
Hayallerinin,Umutlarının,Beklentilerinin Aynı Noktada Buluşması İçin Sadece Bir Yol Vardır Oda Sevgi Yoludur Bu Yolda Beraber Yürümek İçin Bana Evet Dermisin B E N İ M L E & E V L E N İ R M İ S İ N ...

(09.05.2007 TARİHİNDE AŞKIMDAN ALDIĞIM EVLENME TEKLİFİ)

GÜLŞAH & RECEP


SENİ ÇOK SEVİYORUM AŞKIM


VAZGEÇİLMEZİMSİN NEFESİM DÜNYAMSIN
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…