selam günlük.
sabahın beş buçuğu ben sana yazıyorum..
bugünü kısaca anlatayım ruh halim de çıkar ortaya..
sevgiliyle geceden konuşmuştuk sinemaya gidecektik,
öğlen uyanıp kuaföre gittim,
maşa yaptırdım ama özellikle dedim düğün saçı gibi olmasın, sinemaya gidicem diye..
tabii düğün saçı gibi oldu.
mecbur eve geldim bozdum biraz, yarım topladım.. sonra direkt sinemaya,
21 dakika kadar geç kalmışım randevumuza,
aşkım da gergindir biraz günlük,asabidir programlıdır..
kızacaktım ama çok güzel olmuşsun affettim dedi:)
sevgilimle çok tatlıydık, böyle çok konuşmadık ama dokunuşlarımız bile sevgiyi hissettirdi,
hatta gülümsediğim oldu o bana sarılınca.. öyle sevgiyle dokunuyordu ki..
şaşırıyorum bazen günlük,herkesin o kadar özendiği bir insan nasıl benim sevgilim oldu diye,
ki ben çok sıradan bir kızım, buradaki halimden farksızım ki günlük.
neyse işte filmden sonra eve geldim.
gece görüşemedik tekrar.. belki erken yatmıştır..
kız kardeşinin arkadaşı evdeydi, nete o yüzden gelmedi diye düşünüyorum.
iyi geceler demeden yattık ilk kez,
sonrası her zamanki gibi bir gece işte...
princess'ın ikinci yüzü..
nefes alamayan boğulan bi prenses,
"sen kocaman bir adamla oyun oynamayı seven güzel küçük bir kızsın" lafını işitmiş bi prenses..
ben oyun oynamayı sevmiyorum günlük.
bu bataktan nasıl çıkacağım?
yapmam dediğim ne kadar şey varsa yapıyorum ben günlük..
tekrar tekrar kendi yazımı okudum günlük, yazdım yazdım sildim bi çok şeyi.
kuşa çevirdim yazıyı kırpıp kırpıp.
yarın uyandığımda bir karar vereceğim,
tüm günümü buna ayırırım olmazsa,..
kararım belli aslında ama aylardır uygulayamadım , yarın yapacağım..
bi yerinden başlamam lazım,
ben bu değilim, bu karaktersiz insan değilim..
benim dışımdaki diğer üç insan da saygı değer insanlar..
dilerim yeterince güçlü olurum da kendimden iyice tiksinmem..