Söylenecek hiçbir şeyin yoksa, susmaya ne dersin?
Söyleyecek sözü olanları dinlemeye, anlamaya ne dersin?
Kitap sayfalarının arasında dolaşmaya
Kâinatı okumaya
Suratını okşayan rüzgârı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini
hissetmeye
Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi
izlemeye
Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkûmları, kabristandaki mezar taşlarını görmeye
Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmaya ne dersin?
Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmeye
Sorular sormaya, hayata, kendine, dünyaya dair
Kafa yormaya, hep ertelediğin konularda
Bir cevap bulmaya, bir cevap veren bulmaya; içinden çıkamadığın problemlere dair
Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmeye ne
dersin?
Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmaya; kiminin altını kırmızı, kiminin mavi,
kiminin siyah kalemle çizmeye; kiminin üstünü çizmeye, kimine bir harf, bir kelime, bir
ünlem eklemeye ne dersin?
Yeni bir şey söylemeyeceksen, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu
kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylememeye ne dersin?
Kendini biraz hesaba çekmeye, cevaplarının doğruluğunu kontrol etmeye, hatalarını kabul
etmeye
Biraz bozmaya ezberlerini
Biraz değiştirmeye kurduğun cümleleri
Teslim bayrağını çekmeye
Yeni şeyler öğrenmeye
Yeni şeyler söylemek için susmaya
Ama susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmaya
Bir şey biliyormuş gibi değil
Kâle almıyormuş gibi değil
Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil
Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil
Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir
şeyi yokmuş gibi susmaya
Bir “Konuşursam yer yerinden oynar havasında” değil
“Fırtına öncesi sessizlik” gibi de değil
Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil
Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi
Susmaya ne dersin?fisfisfis