Gidecek yerim yok, mesleğim yok diyen birine ama kendini sevmen lazım derseniz ne olur bi hayal edebilir misiniz :) Bazen mesela boşanma aşamasında olan kadınlara yorum yapıyoruz ayrı eve çık iş bul çalış diye kuru kuru. Sonra hemen arkasından üniversite mezunu olup bilmem kaç yıldır iş bulamayan bunalıma giren bir kadının konusu oluyor. Teori olarak çok güzel fikirler yani kendine bi hayat kur, yeniden okul oku demek. Ama pratikte zor maalesef. O nedenle bizim ülkemiz standartında ülkelerde bu kendini sevme mevzusu sonraki mesele. İlk olarak kadınların kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor diye düşünüyorum. Ve maalesef hayat çiçek böcekten ibaret değil. Daha yüksek standarta sahip eğitimli kadınlara verecek tavsiye bu kendini sevme olayı. Basit bi deyişle ekmek yoksa pasta yesinler demeye benziyor. Bence
Kadınların bozulan hayatları için çabalaması, düzeltmek için emek vermesi, değersizliği kabul etmeyip harekete geçmesi vs vs bunca şeyden bahsettim oysa ki, ama siz sadece "kendini sevme" sözüne takılmışsınız. Kendini sevmenin altında onlarca şey var.
Değersizliği kabullenmemek,
Yanlış gidenleri değiştirebilecek güce sahip olduğunu bilmek,
Özgüven,
Takdir edilmenin verdiği güzel his vs vs.
Tüm bunların eğitimli yada eğitimsiz olmakla ne ilgisi var. Amfi tozu yutmamış kadın, hayatın için çabala sözünü anlayamaz mı? Yada ne üniversite mezunları bilirim boynunda görünmez yularla gezen... İnanın o kadar tezat başarı hikayeleri ile karşılaştım ki...
Burada yaptığımız yorumlardan bahsetmişsiniz, boşanma aşamasında olan bir kadına dediğiniz gibi kuru sıkı yorumlarda oluyor, ama şartlarına uygun bir şekilde hayatını nasıl düzene sokabileceği yönünde aklı selim öğütlerde veriliyor. Herkes bilinci kadar yardımcı olmaya çalışıyor. Kötü muamele gören elinde mesleği, imkanları olan kadına bir an önce harekete geç diyoruz. Tam tersi kucağında iki çocuğu olan ev hanımına bir an önce para biriktir, işe gir bir kaç sene içinde harekete geç diyoruz. Ekmek yoksa pasta ye demiyoruz yani. Hayal dünyasında yaşamıyoruz, klavye kahramanlığı yapmıyoruz emin olun.
Ve ayrıca dünyaya bir çocuk getirip, onu bir yetişkin olana kadar eğiten, bir ömür tüm evini çekip çeviren bir kadının kendisi içinde harikalar yaratacağına inanırım ben. Bir insanın yapabilecekleri isteği ile sınırlıdır emin olun, yeter ki hayal kurarkende olanlı olalım.
ne yazık ki kadınlarımız çoğu daha küçücük bir kizken bu degersizlik hissiyle yetişiyor. Gerek rol model aldıkları anneleri, gerekse toplumsal kadın rolü onların bilincaltlarina kodlaniyor. Sonuçlari yanlış evlilikler, bu evliliklerde yetişen mutsuz cocuklar
( KADIN değişirse tüm toplum değişir, buna kalpten inanıyorum.
