- 23 Ekim 2007
- 510
- 4
- 43
KADINDA AİLE HAYATI
Aile, her insanın yetiştiği ve bağlar kurduğu en temel toplumsal birim olarak kabul edilir. Aile yapıları çeşitlilik göstermekle birlikte, günümüzde en sık karşılaştığımız aile yapısı anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile modelidir. Böyle bir yapıda ailenin tüm bireylerinin ayrı ayrı rolleri ve sorumlulukları söz konusudur.
Kadınların aile içerisindeki rol ve sorumluluklarına baktığımız zaman, ön plana çıkan iki başlıktan bahsetmek yerinde olabilir. Bunlardan biri eş olma rolü diğeri ise anne olma rolüdür. Bu rollerin ve sorumlulukların aile içerisinde netlik kazanması ve aynı zamanda esnekliğe sahip olması, aile içi ilişkileri sağlıklı ve işlevsel hale getirecektir.
Günümüzde kadınların en çok zorlandıkları konuların başında, aile içerisindeki anne ve eş rollerinin birbirine karışması, üstelik buna bir de çalışan kadın olma zorluğunun eklenmesidir. Kadınlar zaman zaman, eşleriyle istedikleri gibi bir ilişki kuramadıklarından ya da çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarından veya akılları hep evde kaldığı için işlerine yeterince konsantre olamadıklarından şikayet edebiliyorlar. Hayatın bunca hızla akıp gittiği ve yetişilmesi gereken çok fazla meşgalenin söz konusu olduğu günümüzde kadınların bu sıkıntılarını anlamak çok zor değil elbette. Tüm modernleşme süreçlerine karşın, kadından beklenen geleneksel roller itibariyle evin genel işleyişi ve sorumlulukları halen kadının görevi olarak görülmektedir. Çalışma hayatında da kendine ciddi bir yer edinmekte olan kadın için tüm bu sorumlulukları bir arada yerine getirmeye çalışmak elbette ki kolay bir iş değildir.
Bu kadar koşturmacanın arasında aile hayatı içerisindeki kadına yardımcı olabilecek neler vardır? İşi en çok kolaylaştıracak şey aile içerisinde rol dağılımı ve iş bölümü yapmaktır. Periyodik aile toplantıları, bu rol ve iş dağılımını düzenlemek ve takip etmek için oldukça yararlı olmakla birlikte; aynı zamanda aile içi iletişime ve ilişkilerin yakınlaşıp gelişmesine de önemli bir fırsat ve kaynak sağlar. Bu toplantılarda etkin iletişim becerileri kullanılarak, her aile bireyinin beklentileri, yaşadığı zorluklar paylaşılabilir. Bu paylaşımlarla birlikte bireylerin almak istedikleri ve aldıklarında zorlanmadan yerine getirebilecekleri roller belirlenmiş olur. Bu toplantılar aynı zamanda; aile bireylerinin gündelik sohbetlerini yapabilmeleri, sevinç, üzüntü, heyecan gibi duygularını paylaşabilmeleri, birbirleriyle daha rahat ve açık iletişim kurabilmeleri için de önemli bir olanak yaratır.
Eş ve anne sorumluluklarının birbirinden ayrılması oldukça önemlidir. Çocuklarına ayırdıkları zaman sebebiyle eşlerinden bazı serzenişler işiten kadınların sayısı az değildir. Çocukların bakımı, okulu, dersleri, gündelik ihtiyaçları ile ilgilenirken eşlerinin ihtiyaçlarına cevap veremeyen kadınlar kendilerini sıkıntıda hissedebilmektedirler. Eşleri ise, ihmal edildiklerini, önemsenmediklerini düşünüp mutsuz olabilmekteler. Şüphesiz, eşler arasında paylaşılanlar ile çocuklarla paylaşılanlar birbirinden çok farklıdır. Çocuklar, yaşlarına ve gelişimlerin bağlı olarak anneden ve aileden destek alma ihtiyacındadır. Ancak beraber bir hayat kurmak ve paylaşmak adına bir araya gelmiş bir kadın ve erkek de birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Eşlerden birinin ihtiyaçlarının karşılanmıyor olması, aile içerisinde çeşitli sıkıntılara yol açabilmektedir. Bu durumda, eşlerin ihtiyaçlarının ne olduğu, hangilerinin karşılandığı ve hangilerinin karşılanmadığı, karşılanması için neler yapılabileceği konularında bir araya gelerek konuşmaları ve kendilerine çözüm yolları belirlemeleri işleri oldukça kolaylaştıracaktır. Aile içerisinde yolunda giden şeyler için ve bireylerin karşılanan ihtiyaçları için de bir araya gelip konuşabilmeleri ve birbirlerine olumlu geri bildirimler verebilmeleri yine çok önemli bir noktadır. Unutulmamalıdır ki, olumlulukların paylaşılıp konuşulması aile içerisinde yapıcı bir ortam oluşturduğu gibi aynı zamanda da yolunda giden şeylerin artarak devam etmesini, pekişmesini sağlamaktadır.
Aile, her insanın yetiştiği ve bağlar kurduğu en temel toplumsal birim olarak kabul edilir. Aile yapıları çeşitlilik göstermekle birlikte, günümüzde en sık karşılaştığımız aile yapısı anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile modelidir. Böyle bir yapıda ailenin tüm bireylerinin ayrı ayrı rolleri ve sorumlulukları söz konusudur.
Kadınların aile içerisindeki rol ve sorumluluklarına baktığımız zaman, ön plana çıkan iki başlıktan bahsetmek yerinde olabilir. Bunlardan biri eş olma rolü diğeri ise anne olma rolüdür. Bu rollerin ve sorumlulukların aile içerisinde netlik kazanması ve aynı zamanda esnekliğe sahip olması, aile içi ilişkileri sağlıklı ve işlevsel hale getirecektir.
Günümüzde kadınların en çok zorlandıkları konuların başında, aile içerisindeki anne ve eş rollerinin birbirine karışması, üstelik buna bir de çalışan kadın olma zorluğunun eklenmesidir. Kadınlar zaman zaman, eşleriyle istedikleri gibi bir ilişki kuramadıklarından ya da çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarından veya akılları hep evde kaldığı için işlerine yeterince konsantre olamadıklarından şikayet edebiliyorlar. Hayatın bunca hızla akıp gittiği ve yetişilmesi gereken çok fazla meşgalenin söz konusu olduğu günümüzde kadınların bu sıkıntılarını anlamak çok zor değil elbette. Tüm modernleşme süreçlerine karşın, kadından beklenen geleneksel roller itibariyle evin genel işleyişi ve sorumlulukları halen kadının görevi olarak görülmektedir. Çalışma hayatında da kendine ciddi bir yer edinmekte olan kadın için tüm bu sorumlulukları bir arada yerine getirmeye çalışmak elbette ki kolay bir iş değildir.
Bu kadar koşturmacanın arasında aile hayatı içerisindeki kadına yardımcı olabilecek neler vardır? İşi en çok kolaylaştıracak şey aile içerisinde rol dağılımı ve iş bölümü yapmaktır. Periyodik aile toplantıları, bu rol ve iş dağılımını düzenlemek ve takip etmek için oldukça yararlı olmakla birlikte; aynı zamanda aile içi iletişime ve ilişkilerin yakınlaşıp gelişmesine de önemli bir fırsat ve kaynak sağlar. Bu toplantılarda etkin iletişim becerileri kullanılarak, her aile bireyinin beklentileri, yaşadığı zorluklar paylaşılabilir. Bu paylaşımlarla birlikte bireylerin almak istedikleri ve aldıklarında zorlanmadan yerine getirebilecekleri roller belirlenmiş olur. Bu toplantılar aynı zamanda; aile bireylerinin gündelik sohbetlerini yapabilmeleri, sevinç, üzüntü, heyecan gibi duygularını paylaşabilmeleri, birbirleriyle daha rahat ve açık iletişim kurabilmeleri için de önemli bir olanak yaratır.
Eş ve anne sorumluluklarının birbirinden ayrılması oldukça önemlidir. Çocuklarına ayırdıkları zaman sebebiyle eşlerinden bazı serzenişler işiten kadınların sayısı az değildir. Çocukların bakımı, okulu, dersleri, gündelik ihtiyaçları ile ilgilenirken eşlerinin ihtiyaçlarına cevap veremeyen kadınlar kendilerini sıkıntıda hissedebilmektedirler. Eşleri ise, ihmal edildiklerini, önemsenmediklerini düşünüp mutsuz olabilmekteler. Şüphesiz, eşler arasında paylaşılanlar ile çocuklarla paylaşılanlar birbirinden çok farklıdır. Çocuklar, yaşlarına ve gelişimlerin bağlı olarak anneden ve aileden destek alma ihtiyacındadır. Ancak beraber bir hayat kurmak ve paylaşmak adına bir araya gelmiş bir kadın ve erkek de birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Eşlerden birinin ihtiyaçlarının karşılanmıyor olması, aile içerisinde çeşitli sıkıntılara yol açabilmektedir. Bu durumda, eşlerin ihtiyaçlarının ne olduğu, hangilerinin karşılandığı ve hangilerinin karşılanmadığı, karşılanması için neler yapılabileceği konularında bir araya gelerek konuşmaları ve kendilerine çözüm yolları belirlemeleri işleri oldukça kolaylaştıracaktır. Aile içerisinde yolunda giden şeyler için ve bireylerin karşılanan ihtiyaçları için de bir araya gelip konuşabilmeleri ve birbirlerine olumlu geri bildirimler verebilmeleri yine çok önemli bir noktadır. Unutulmamalıdır ki, olumlulukların paylaşılıp konuşulması aile içerisinde yapıcı bir ortam oluşturduğu gibi aynı zamanda da yolunda giden şeylerin artarak devam etmesini, pekişmesini sağlamaktadır.