- 5 Mayıs 2009
- 894
- 147
Erkek çocuğa gösterilen ilgi kız çocuğa gösterilenden fazladır hep.. Nedense çok önemsenir erkek evlat...
Soyunu sürdürecek düşüncesiyle babanın, el üstünde tutulur hep...
Onların dışarıda ,parkta,mahalle köşelerinde oynama hakları varken biz kızlar evde kapalı, sınırlı oda alanları içerisinde oynardık hep.. halen bu böyledir çok acıdır ki böylede gidecektir. Hep bir parmak fazladır seviye erkeklerin kızlarınkinden...
Devir değişti de zihniyet aynıdır hep,pek de değişeceğe benzemez zaten...
Ne zaman geçlik çağı gelir ,erkek askere gidecek diye her istediği olur... hatta askerden çıkmaya yakın işi bile hazırdır... gel gelelim ki değerini bilende azdır bu durumun. Erkek , hazır olan herşeyi yıkar, bozar, baştan inşaa eder... aile bişey demez tabi.. erkek ya evlatları...ya bunu yapan kızsa??? otursun evde mentalitesi vardır. Eski kafalardaki gibi,nasıl olsa iş tutturamaz diye düşünürler ...falan filan işte...
Kızlar dışarı çıkmak isterlerse örneğin cafe veya arkadaşlarıyala konsere ...ne mümkünür aileyi ikna etmek..baba hemen olmaz öyle şey der hemen..bak sen bizim kız nelerde ister... bu kız kötü yola düşecek vallahi diye söylenir her seferinde.....
E zaten bizim kızın arkadaşları evden çıkmaz... ne işi var onun dışarıda diye düşünürler. Ama aynı durum bu kez erkek çocuk için geçerli değildir ...nedense erkek çocuk istediği an istediği yere yanlız giderbir ve hatta ve hatta sabah ezanında dahi eve dönse ;anne ‘ oğlum gece geç geldi ,zavallı çocuğum’ geldi diye böbürlenir hep...aile çocuklarının sanki marifet yapıyormuş gibi görür....
Erkek çocuğa harçlık fazla verilir, tabi kıza daha az. Oğlanın ihtiyaçları çoktur diye düşünürlür, ama nedense unutulur kızların ihtiyaçlarının daha fazla olduğunu...
Araba kullanmak, oğlanın yaş sınırları için 13-14 de başalar..kızlara araba kullanmayı bille öğretmeye gerek yoktur... Ne işi var kızın arabayla ?otursun evde...’dir dar görüşlü kafalar...
Anne baba kızlarını bir yere yolladıklarında 40 kez ararlar ‘nerde kaldın kızım’ diye; erkekleri ise arama gereği duymazlar nasıl olsa erkektir istediği saat gelir diye düşünürler...
İşte bu düşünceler hayattaki kadınlara bir darbedir.. hayatı bir adım geriden takip etmeleri için zorla geride bıraktırılırlar...
Gel gelelim kız erkek ilişkilerine.. Kız erkek arkadaş edinse ‘ne ayıp’ diye yadırganır ...oğlan ise kız arkadaşı olmazsa eğer yadırganır.. ne biçim iştir bu anlayamadım halen...
Kız erkek arkadaşıyla ne yaparsa (gezme,sinema,cafe v.s) kötü yola düşmüş bakılır ; erkekse ( en kötüsü bile olsa..) ne yaparsa yeridir lafını hak etmiş gibi pohpohlanır...
Olay bunlarlada bitmez tabi.. Kız evlenmek istemez.. aile ısrar eder . Her seferinde..oğlan ise gezer ,tozar, yaşar ve istediği zaman kendi istediği kızıla evlenir...
Evliliklerde kadın alttan almak zorundadır hep ..Erkek ne yaprsa yapsın anlayışlı olmak kadına kalır ne hikmetse... Erkek çapkınlık yapar, kadın baş eğer.. erkek dışarda zaman geçirir ,kadın eve kapanıp kalır.. erkek özel zevklerini (spor,av,bar..v.s) yapacak vakit bulur, kadına vakit yok diye iş çıkartılır...
Yani bu hep böylemidir??.. tabiki değildir... ama genelleme yaptığımızda ortaya böyle bir sonuç çıkıyor...
Kadın ev temizler, çamaşır yıkar, ütü yapar,yemek pişirir,9 ay karnında çocuk taşır, çocuklarını büyütür, çocukların sorumluluklarıyla ilgilenir, derslerini çalıştırır, kocasına iyi davranır...
bitmez tabi bunlada... kadının görevi dışarıda da vardır...
İş hayatında kadın daha az bilgili diye düşünülüp 2.ci sınıf kalır çoğu çalışma ortamlarında ...nedense kadın gücü küçümsenir...
Başarı için sizce erkek olmak yeterli mi? İllaki fark gözetmek gerekiyormu erkek daha üstün diye??
Günümüzde erkekleri gölgede bırakan birçok başarılı ve zeki kadın vardır.. Oldukları mevkiye ne zorlukla ,nasıl geliler en iyi kendileri biliyorlardır tabiki...
Öncelikle eğer siz kendinize var olduğunuzu ıspatlamak istiyorsanız ‘Kendinizi asla ezdirmeyceksiniz , bilgi çağındayız ve kendinizi geliştirmek için hergün yeni birşeyler öğrenmeye çaba göstereceksiniz ki, siz kadınların erkeklerden daha iyi olduğunu , tüm dünyaya bunu gözle görülecek bir şekilde gösterebilene kadar uğraşacaksınız’...
Kendinize bunu fısıldasanız bile yeterlidir ...
Deniz Gürgöze - Köşe yazısı
Soyunu sürdürecek düşüncesiyle babanın, el üstünde tutulur hep...
Onların dışarıda ,parkta,mahalle köşelerinde oynama hakları varken biz kızlar evde kapalı, sınırlı oda alanları içerisinde oynardık hep.. halen bu böyledir çok acıdır ki böylede gidecektir. Hep bir parmak fazladır seviye erkeklerin kızlarınkinden...
Devir değişti de zihniyet aynıdır hep,pek de değişeceğe benzemez zaten...
Ne zaman geçlik çağı gelir ,erkek askere gidecek diye her istediği olur... hatta askerden çıkmaya yakın işi bile hazırdır... gel gelelim ki değerini bilende azdır bu durumun. Erkek , hazır olan herşeyi yıkar, bozar, baştan inşaa eder... aile bişey demez tabi.. erkek ya evlatları...ya bunu yapan kızsa??? otursun evde mentalitesi vardır. Eski kafalardaki gibi,nasıl olsa iş tutturamaz diye düşünürler ...falan filan işte...
Kızlar dışarı çıkmak isterlerse örneğin cafe veya arkadaşlarıyala konsere ...ne mümkünür aileyi ikna etmek..baba hemen olmaz öyle şey der hemen..bak sen bizim kız nelerde ister... bu kız kötü yola düşecek vallahi diye söylenir her seferinde.....
E zaten bizim kızın arkadaşları evden çıkmaz... ne işi var onun dışarıda diye düşünürler. Ama aynı durum bu kez erkek çocuk için geçerli değildir ...nedense erkek çocuk istediği an istediği yere yanlız giderbir ve hatta ve hatta sabah ezanında dahi eve dönse ;anne ‘ oğlum gece geç geldi ,zavallı çocuğum’ geldi diye böbürlenir hep...aile çocuklarının sanki marifet yapıyormuş gibi görür....
Erkek çocuğa harçlık fazla verilir, tabi kıza daha az. Oğlanın ihtiyaçları çoktur diye düşünürlür, ama nedense unutulur kızların ihtiyaçlarının daha fazla olduğunu...
Araba kullanmak, oğlanın yaş sınırları için 13-14 de başalar..kızlara araba kullanmayı bille öğretmeye gerek yoktur... Ne işi var kızın arabayla ?otursun evde...’dir dar görüşlü kafalar...
Anne baba kızlarını bir yere yolladıklarında 40 kez ararlar ‘nerde kaldın kızım’ diye; erkekleri ise arama gereği duymazlar nasıl olsa erkektir istediği saat gelir diye düşünürler...
İşte bu düşünceler hayattaki kadınlara bir darbedir.. hayatı bir adım geriden takip etmeleri için zorla geride bıraktırılırlar...
Gel gelelim kız erkek ilişkilerine.. Kız erkek arkadaş edinse ‘ne ayıp’ diye yadırganır ...oğlan ise kız arkadaşı olmazsa eğer yadırganır.. ne biçim iştir bu anlayamadım halen...
Kız erkek arkadaşıyla ne yaparsa (gezme,sinema,cafe v.s) kötü yola düşmüş bakılır ; erkekse ( en kötüsü bile olsa..) ne yaparsa yeridir lafını hak etmiş gibi pohpohlanır...
Olay bunlarlada bitmez tabi.. Kız evlenmek istemez.. aile ısrar eder . Her seferinde..oğlan ise gezer ,tozar, yaşar ve istediği zaman kendi istediği kızıla evlenir...
Evliliklerde kadın alttan almak zorundadır hep ..Erkek ne yaprsa yapsın anlayışlı olmak kadına kalır ne hikmetse... Erkek çapkınlık yapar, kadın baş eğer.. erkek dışarda zaman geçirir ,kadın eve kapanıp kalır.. erkek özel zevklerini (spor,av,bar..v.s) yapacak vakit bulur, kadına vakit yok diye iş çıkartılır...
Yani bu hep böylemidir??.. tabiki değildir... ama genelleme yaptığımızda ortaya böyle bir sonuç çıkıyor...
Kadın ev temizler, çamaşır yıkar, ütü yapar,yemek pişirir,9 ay karnında çocuk taşır, çocuklarını büyütür, çocukların sorumluluklarıyla ilgilenir, derslerini çalıştırır, kocasına iyi davranır...
bitmez tabi bunlada... kadının görevi dışarıda da vardır...
İş hayatında kadın daha az bilgili diye düşünülüp 2.ci sınıf kalır çoğu çalışma ortamlarında ...nedense kadın gücü küçümsenir...
Başarı için sizce erkek olmak yeterli mi? İllaki fark gözetmek gerekiyormu erkek daha üstün diye??
Günümüzde erkekleri gölgede bırakan birçok başarılı ve zeki kadın vardır.. Oldukları mevkiye ne zorlukla ,nasıl geliler en iyi kendileri biliyorlardır tabiki...
Öncelikle eğer siz kendinize var olduğunuzu ıspatlamak istiyorsanız ‘Kendinizi asla ezdirmeyceksiniz , bilgi çağındayız ve kendinizi geliştirmek için hergün yeni birşeyler öğrenmeye çaba göstereceksiniz ki, siz kadınların erkeklerden daha iyi olduğunu , tüm dünyaya bunu gözle görülecek bir şekilde gösterebilene kadar uğraşacaksınız’...
Kendinize bunu fısıldasanız bile yeterlidir ...
Deniz Gürgöze - Köşe yazısı