- 8 Ağustos 2017
- 437
- 315
-
- Konu Sahibi oncebidinle
- #21
Yani ,çünkü genel olarak onu anladım memur olana saygı duyuyorlar. Ama o kadının hayatının içine etmisler belli ki, sizinkine izin vermeyin iyi niyetli davransalar bile.
Ben sizin yerinizde olsam sevinirdim kurtuldum diye. Hiç gerek yok barışmaya falan. Çünkü barışırsaniz kv yine herseyi en başa alacak. Gitmeyin siz eşiniz gitsin görsün ailesini. Takmayın bu kadar.
Hepsini okudum
Bence sen aynen böyle devam
Ama ne zaman nişan,düğün bişeye gitsek ; gitmeden stresine giriyorum. Bana orda yapacaklarını düşündükçe
Olmasın diye dua eder olduk resmen. 2 hafta sonra eşimin teyzesinin oğlu nişanlanacak yine :/ Bu insanlar hiç mi düzelmez? Ailesi varken yokmuş gibi davranmak? Ne bileyim en azından bi bayramda seyranda 10 dakika da olsa gitmek gerekmez mi? Hiç görüşmeden mutlu olabilen var mı? gibi sorular sürekli kafamda. Konuyu açma sebebim de biraz oydu aslında..
Evet fakat eltimin de çıkar ilişkisi var. 2 tane çocuğunu bakıp, büyüttürdü çalışırken, evinin işini yapıyor, yemekleri beraber yiyorlar, suyuna kadar önüne getirir kayınvalidem. Eltimin durumu çok da kötü değil, artık yavaş yavaş kabuğundan çıkıp isteklerini de yaptırmaya başlamış duyuyorum .
Niye masalarina oturuyosun ? Oturma. Kendini uzme. Karsida ki az sa olsa oz elestri yapmiyoraa kacarak uzaklas. Hani esyani yuklerken el gibi bakmislar ya heh canim tam oyle bakicamsin onlara.
Çok haklısınız, bende kendime böyle telkin ediyorum ama takmayacak kadar rahat bir insan olmayı nasıl becerebilirim acaba :)
Eltin elini vermiş kolunu kaptırmış bence, neden dersen ben öyle her gün maaile cümbür cemaat yaşayamam ayağıma su da getirseler. Huzurum daha önemli olurdu, gerçi eltinin başka şansı yok gibi çünkü böyle alışmışlar. Aman sana sarmasınlar da kim pasif agresif devam ediyorsa etsin hayatına :)
Çekirge bir sıçramış
İki sıçramış
Üçüncüde boşanırsın kardeşim neden dertsiz başına dert arıyorsun. Bırak görüşme evine gelir bir laf söyler o laf bin laf olur kocanla aran açılır kendini yer bitirirsin. Bayramdan bayrama git çok bile! Eşinin sana sevgisi olmasaydı şuan boşanmıştınız! Hemde 3. Kişiler yüzünden.. evleri uzak hatta baska memleketlerde olup kv derdi ceken milyon tane gelin var..
Zaten bütun sülaleye senin dedikodunu yapmıslardir. Bırak eşin gitsin . Senin dügüne neden gelmedigini hepsi anlar zaten. Sen çoktan kötü gelin ilan edilmişsindir. Asıl senin onlarla aynı masaya oturmaman gerekiyordu. Biraz uzak dur bak daha kıymetli olursun. Ben hep resmi durdum şimdi beni kırcak hiç bir şey yapamazlar.Ben her anlatışımda aynı duyguları hissedip,yaşıyorum. Daha çok taze belki. İlerde eşimin de benden barışmak gibi bir talebi olsa da ben küs değilim ki. Onlar bana tavırlı. Yoksa çok zor zamanlarımda bana 1 defa sahip çıkmış olsaydı ailesi, ayrılmamıza çanak tutmuş olmasalardı, kendi annem yerine koyardım.
2 hafta sonra tekrar eşimin kuzenlerinden birinin düğünü var. Eşim gitmek istiyor, bense en son bayram ziyaretinde bulunmadığımız için ve geçen seferki düğünde bana terbiyesizlik yapıp masa değiştirildiği için ve kursum da olduğu için ekip gitmek istemiyorum. Ama çok zor durumdayım çünkü eşim gitmek istiyor...
Elton öğretmen olup böyle bir yaşantıyı nasıl kabul ediyor?Sana gelince kurtulmuşsun daha ne istiyorsunHerkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.
Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.
Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.
Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.
Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.
Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".
Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.
Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...
Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.
Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.
Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.
Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...
Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?
Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
Niye masalarina oturuyosun ? Oturma. Kendini uzme. Karsida ki az sa olsa oz elestri yapmiyoraa kacarak uzaklas. Hani esyani yuklerken el gibi bakmislar ya heh canim tam oyle bakicamsin onlara.
Sız hala yapıcı olma yonundesınız ama anladıgım kadarıyla karsı taraf bunu hak etmıyor sız yıne o sekıldr davranmaya devam edın ama kendınızıde bunu dusunmekle ve suclu bulmakla harcamayın elınızden gelenı yapmıssınıznyapıyorsunuz da sız bosansanız aılesı mutlu olucak bu tamamen kotu kalplılık ...kalbınızı bozmamanız cok hosuma gıttı ınsallah cok mutlu olursunuzHerkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.
Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.
Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.
Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.
Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.
Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".
Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.
Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...
Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.
Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.
Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.
Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...
Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?
Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
Oluruna bırakmak en güzeli bence o yaşta, tarif ettiğiniz karakterde bir insanın hatasını anlamak gibi bir durumunun olacagını sanmıyorum , ayrıca sırf yasınız küçük diye doğru yaptıgınız bir şey için, hayatınıza sahip çıktıgınız için de kimseden özür dilemeniz gerekmez diye düşünüyorum. Güzel niyetlerinizi bozmayın hiçbir şey için de zorlamayın şartları derim. Sevgiler.