- 2 Eylül 2014
- 1.362
- 1.592
-
- Konu Sahibi yercekimli karanfil
- #761
ben kimseye hakaret etmedimGörüşünüzün ters veya düz olması değil. Bir söz vardır: Elinizdeki tek alet çekiç olursa bütün sorunları çivi gibi görmeye başlarsınız. Elimizdeki tek alet çekiç olmamalı. Herkes diyor ki benim doğrum mutlak doğrudur. Herşeyin en doğrusunu ben bilirim. Bu hatayı bütün 3 harfliler (AKP MHP CHP HDP...) ve onların destekcileri yapıyor.
Bu olaylar yıllardır gerçekleşirken bir kısım insan cebini doldururken, oyunu artırırken; bir kısım insan cehennem içinde yaşıyorlar. Bu olayların mağduru Saymayın Öcalan değildir. Mağdur köylü çiftçi insanlardır.
Bu olaylarda yıların hatası var. Öğrenimin gitmememesi, yanlış toprak reformları en büyük etkendir. Olayların ekonomik, siyasi sosyolojik psikolojik, birçok faktörleri vardır.
Burada birbirimize kızarak hakaret ederek bir yere varamayız.
Çok özür dilerim ben size hakaret ettiniz demedim. Birbirimize kırıcı bazen hakaret boyutlarına varan polimiklere giriyoruz. Bazen günde 8-10 kişi banlanıyor. Ceza bitince daha çok birbirimize saldırıyoruz. Veya bu iş kan davasına dönüyor. Arkadaşım ban yedi diye ben o kişiye saldırıyorum.ben kimseye hakaret etmedim
karşı taraf nasıl konuşursa bende o tarzda konuşurum , neyse yani sonuç olarak sana göre bana göre değişiyr
arkadaş dedi ben makale okuyorum ben biliyorum diye , bende burada yaşıyorum bende gözlem yapıyorum dedim o paralel de konuşuyorum dedim neyse iyi geceler
est özür dilemenize gerek yokÇok özür dilerim ben size hakaret ettiniz demedim. Birbirimize kırıcı bazen hakaret boyutlarına varan polimiklere giriyoruz. Bazen günde 8-10 kişi banlanıyor. Ceza bitince daha çok birbirimize saldırıyoruz. Veya bu iş kan davasına dönüyor. Arkadaşım ban yedi diye ben o kişiye saldırıyorum.
Ülkemiz kaynıyo Bunu sevgiyle çözecez. Fikrini benimsemesem de ben seni sevmek zorundayım
makale okuyorsunuz da anlıyor musunuz ondan şüphe ettim şimdi
ben doğuda ki bir olaydan bahsettim ve doğuda yaşıyorum dedim , siz ise ortadoğu diyorsunuz , ortadoğudan bahsetmedim o yorumumda bizim ülkenin doğusundan bahsettim , ortadğuyu nerden çıkardınız acaba ?
walla güzel makale okuyormuşunuz helal olsun :)
evet anlıyorum.
mesele şu ki doğuda yaşayan biri orda ortadoğu'da yaşananların sonucunu görür. nerde yaşarsak yaşayalım orda biz sonuç görürüz, nedenleri görmeyiz.
nedenleri anlamak için de topluma sunulan medya kanalının dışında okumak ve incelemek gerek.
örnek, balkanlarda yaşananlara bakmak bile yeterli.
para ve petrol neredeyse emperyalist güçler orada olacaktır. bu emperyalist güçler de ülkeler ve devletler bile değil, o ülkelerde yaşayan ekonomiye yön veren güçler.
dünyaya bakınız, en çok biatçı, okumayan, sorgulamayan bölge neresiyse oralarda hep savaş vardır.
sonuç olarak, sizin o yaşadığınız yerde sokaklarda gördükleriniz bu politikaların sonucudur.
est özür dilemenize gerek yok
doğrudur inanırım , olabiliyor , siyaset böyle işte yıllardırda böyleydi babamdan duyardım kahvede siyaset konuştuk birbirimize girdik diye şimdi sanal da giriyoruzevet kin nefret ateşi körüklüyor burda kin nefret duymamız önemli değil herkes sanal bir alemde olduğunun farkında gerçek hayatta sevgi ve saygıyı elden bırakmayalım asıl önemli olan o
sevindim çok sevindim buna .Burada herkes birbirini çok seviyor. Buna inanın. Aslında burası bir aile gibi oldu.
evet anlıyorum.
mesele şu ki doğuda yaşayan biri orda ortadoğu'da yaşananların sonucunu görür. nerde yaşarsak yaşayalım orda biz sonuç görürüz, nedenleri görmeyiz.
nedenleri anlamak için de topluma sunulan medya kanalının dışında okumak ve incelemek gerek.
örnek, balkanlarda yaşananlara bakmak bile yeterli.
para ve petrol neredeyse emperyalist güçler orada olacaktır. bu emperyalist güçler de ülkeler ve devletler bile değil, o ülkelerde yaşayan ekonomiye yön veren güçler.
dünyaya bakınız, en çok biatçı, okumayan, sorgulamayan bölge neresiyse oralarda hep savaş vardır.
sonuç olarak, sizin o yaşadığınız yerde sokaklarda gördükleriniz bu politikaların sonucudur.
Hakkari'de bir İngilizce öğretmeni çocuklara ders anlatıyor.
''Çocuklar orange portakal demek'' diyor.
Çocuk saygılı bir şekilde parmak kaldırıyor ve soruyor: ''Hocam orange portakal demek de portakal ne demek?''
çok hoşsun Gülay..Sana katılıyorum. Okumamız gerekir. Gerçi toplumumuz pek birşey okumuyor.
Ama bankız arkadaşımız diyor ki: Ben yaşadım. Ne yaşamış ne yaşamamış. Belki köyünü PKK bastı saatlerce korucularla çatışma çıktı. Yaşayan bilir.
Hani bir hikaye vardır: Adamın biri damdan düşmüş. Herkes toplanmış başına. Doktor getirin diye bağırıyorarmış. Adam zar zor konuşmuş: ''Bana doktor getirmeyin, damdan düşen birini getirin.''
Konunun seviye korunarak tartışılmasına sevindim ve aslında bir önceki sayfada gulay_gulay'ın yazdığı bir nokta var ki hepimiz o noktayı başlangıç sayarsak siyaset üzerine tartışmalar bir yere varacaktır.
Tüm partilerin ortak yanlışına parmak basmış gulay, işte başlangıç burası.
Şöyle bir hata var dendiğinde ama falanca partide şunu yaptı diye savunmak sonu hep aynı biten bir tartışmadan öteye gidemiyor, oysa sorun tüm partilerin tutumunda.
Herkesin düşüncesini bilemem ama ben dahil bir kısım insanların tüm partilerden hoşnut olmadığını biliyorum, artık tv de seslerini dahi duymak istemiyorum, siyaset maalesef kara mizaha döndü.
Sürekli birbirine parmak sallayan suçlayan insanlar topluluğuna siyasi deniyor.
Attıkları her adım yalnızca halka zarar veriyor, bizde burda boşu boşuna birbirimizi yiyoruz.
artık insanlarımız anlasın polisimizin ne halde olduğunu önceki olaylarda da polisimizin üzerine çok vardılarpolis gaz sıkıyormuş bık bık ötüryorlar yahu !!
burası savaş alanı gibi canımız tehlikede , tabi ki gaz atsınlar , tabi ki su sıksınlar
her tarafı korumalı tv kanalında kameranın karşısına geçip ötüyorlar
olaylar çığrından çıkmış birilerinin derdi polisle uğraşmak tövbe yarabbim ya sinirlerimiz bozuldu kaç gündür zaten birde bunları dinle
takviye polis geldi yemin ediyorum yerlerde yatıyorlar uyku yok mesai yok sabaha kadar nöbet tutan adam bir gram uyumadan olaya koşuyor , birileri de polis gazından rahatsız oluyor , güzelim lüks evleri gazla dolmuştur da ondan ötüyorlar sen sabır ver allahım diyorum , bu kadar olmaz ya
Hah işte benim söylemek istediğim de buydu,biz seviyoruz,halk olarak daha iyi yaşam hakederken kendimizi kaos topluluğu içinde buluyoruz.10 kere beğenebilsem beğenirdim gerçekten de.
Hep diyorum bu ülkedeki siyaset hangi parti liderinin daha iyi konuştuğuna bakıyor.Adam ''Allah'' diyor bizimkiler başlıyor ''Adam Müslüman buna verelim.''.Yahu bir durun adam nedir,necidir,oraya nasıl gelmiş,hakkında suçlamalar vs. var mı ama yok.Televizyonda izliyoruz bir konuşmalarını büyüleniyoruz sanki halk olarak.
Muhalefetteki bir çok kesim de böyle kimse kusura bakmasın.Ne muhalefet,ne hükümet hiç biri samimi değil.Hepsi aldığı paraya ve makamına bakıyor.Biz de çok komik ama bunlardan birini seçiyoruz sonra adam bizim milyonlarca sene çalışıp alamayacağımız zenginliğe bir günde ulaşıyor.Zaten bu da bence bu ülkenin ne kadar ironik bir ülke haline geldiğinin en net kanıtı.Sen seçiyorsun onu ama o senden daha iyi yaşıyor çünkü sen onu,senden daha iyi yaşaması için seçtin !
polis gaz sıkıyormuş bık bık ötüryorlar yahu !!
burası savaş alanı gibi canımız tehlikede , tabi ki gaz atsınlar , tabi ki su sıksınlar
her tarafı korumalı tv kanalında kameranın karşısına geçip ötüyorlar
olaylar çığrından çıkmış birilerinin derdi polisle uğraşmak tövbe yarabbim ya sinirlerimiz bozuldu kaç gündür zaten birde bunları dinle
takviye polis geldi yemin ediyorum yerlerde yatıyorlar uyku yok mesai yok sabaha kadar nöbet tutan adam bir gram uyumadan olaya koşuyor , birileri de polis gazından rahatsız oluyor , güzelim lüks evleri gazla dolmuştur da ondan ötüyorlar sen sabır ver allahım diyorum , bu kadar olmaz ya
birkaç kötü örnek yüzünden tüm polisleri aynı kefeye koyamazsın kesinlikle..kötü örneklerdende insanlar çok çekiyor..gezi de bir genç kıza taciz etmeye çalışan gibi..o kadar güzel söylemişsiniz ki...
kimse olaya polisin gözünden polisin yakınlarının gözünden bakmıyor...
herkesin dışarı çıkıp çıkmama lüksü var... ama polisin yok !
gitme canım, yapma canım deme lüksüne sahip değiliz... evladının kocanın dışarısı tehlikeli der gitmesine razı gelmezsin... ama polisse eğer ona gitme yapma diyemiyorsun...
gecenin 5 inde sıcak yatağından kalkıp gitti Mardin'e göreve sevgilim..gitme diyebilme lüksüm asla yoktu....
nereye bu saatte ya diye ağlasam da faydasız... kalkıp gitti...
hiç bir Allahın kulu bunları düşünüyor mu mesela? o polislerin arkalarında ne kadar gözü yaşlı insanlar bıraktıklarını ?
ve bir polis varsa hayatında güçlü olmak gerektiğini biliyor mu insanlar? hep göz yaşlarının içine akması gerektiğini... gözü arkada kalmasın diye hep çok güçlü görünmek zorunda olması gerektiğini...
günlerdir kendimde değilim... ağlıyorum deli gibi, haber sitelerini okuyorum yüreğim ağzımda bir şekilde...
ama belli etmemek zorundayım...konuştuğumuzda ağlayan bir insan olmamak sevdiğim adama moral vermek güç vermek zorundayım....
dakika başı mesajlaştığım konuştuğum gördüğüm insan yok şimdi... saatlerce mesajıma bir cevap versin, beni bir arasın diye bekliyorum... aramadığı, mesajlarımın cevaplanmadığı her saatte insanın aklına gelen o kötü şeyleri tahmin edebiliyorlar mı ?
inanın yüreğim hep ağzımda...
nerede nasıl? bir iyiyim demesi yetiyor... yazdığım mesajların kendisine iletildiğini görmem bile ohh çok şükür dememe sebep oluyor, bunu bu insanlar hayal edebiliyor mu ?
herkesin ki can da polisinkinin de can olduğunu biliyorlar mı ? onların da insan olduklarını yorulduklarını bunaldıklarını anlıyorlar mı? hepsinin bir hayatı olduğunun, kimisinin evli kimisinin nişanlı olduğunu bir çok derde hayale sahip olduğunu falan düşünüyorlar mı?
polis yapmasın.. herkes her şeyi yapsın ama polis yapmasın....
ben bu düşünceyi hiçbir zaman anlamadım anlamayacağım da...
onlar da insan.. onlarda birilerinin canı... onların da bekleyenleri sevenleri var... onların da canı yanıyor.. onlar da kendilerini savunmak durumunda... onlar da emir altında... onlar sağlamak zorunda bir şekilde ortamda ki güvenliği...
çok mu zor anlamak? onların da insan olduğunu hesaba katmak ?
ama yok bunu kimse ne görüyor ne anlıyor.... herkes vuruyor polise.. herkes kızıyor polise...
uykusuz mu acıkmış mı, yorulmuş mu , evini yurdunu özlemiş mi, korkmuş üzülmüş mü... hiç biri umrunda değil bazı insanların...
biliyorum çok uzattım sözü.. ama o kadar çok içimi kanatan kısımlar var ki...
görevli yapılan işle keyfi olarak yapılan işi karşılaştırmalarından o kadar bunaldım ki...
polise hakaret edilmesinden o kadar sıkıldım ki...
ateş düştüğü yeri yakıyor... kim ne derse desin...
ama bizlerin bekleyen insanların yüreği her daim yangın yeri... her an korku dolu...
şu an biraz empati yapsalar insanlar... herkes kocasıyla oturmuş çaylarını içerken ne olacak bu ülkenin hali diye sohbet edip oturup üzülüyorlar di mi ülkenin haline...
peki ben ne yapıyorum? benim gibiler ne yapıyor?
telefona yapışık bir şekilde haber bekliyorum... bir sesi bir nefesi bir mesajı olsun diye bekliyorum... ne zaman bitecek bu görev, ne zaman dönecek diye merakla endişeyle karışık halde yaşıyorum... korkmamaya, kötü şeyler düşünmemeye çalışıyorum....
görev diye evinden kalkıp 1000 km öteye gitmiş bilmediği bir memlekette bilmediği sokaklarda bilmediği insanlarla olan bir adamdan ufacık bir nefes bekliyorum...
kimse hafife almasın polisi.. polis olmayı.... onların gözünden de hayata bakmak lazım...
sıcak yatağını bırakıp sevdiklerini bırakıp vatan diyerek bilmedikleri yerlere gitmelerini anlamak lazım...
bunları anlamak için de insan olmak lazım...
kusura bakmayın çok uzattım... helal edin hakkınızı ...
est helal olsuno kadar güzel söylemişsiniz ki...
kimse olaya polisin gözünden polisin yakınlarının gözünden bakmıyor...
herkesin dışarı çıkıp çıkmama lüksü var... ama polisin yok !
gitme canım, yapma canım deme lüksüne sahip değiliz... evladının kocanın dışarısı tehlikeli der gitmesine razı gelmezsin... ama polisse eğer ona gitme yapma diyemiyorsun...
gecenin 5 inde sıcak yatağından kalkıp gitti Mardin'e göreve sevgilim..gitme diyebilme lüksüm asla yoktu....
nereye bu saatte ya diye ağlasam da faydasız... kalkıp gitti...
hiç bir Allahın kulu bunları düşünüyor mu mesela? o polislerin arkalarında ne kadar gözü yaşlı insanlar bıraktıklarını ?
ve bir polis varsa hayatında güçlü olmak gerektiğini biliyor mu insanlar? hep göz yaşlarının içine akması gerektiğini... gözü arkada kalmasın diye hep çok güçlü görünmek zorunda olması gerektiğini...
günlerdir kendimde değilim... ağlıyorum deli gibi, haber sitelerini okuyorum yüreğim ağzımda bir şekilde...
ama belli etmemek zorundayım...konuştuğumuzda ağlayan bir insan olmamak sevdiğim adama moral vermek güç vermek zorundayım....
dakika başı mesajlaştığım konuştuğum gördüğüm insan yok şimdi... saatlerce mesajıma bir cevap versin, beni bir arasın diye bekliyorum... aramadığı, mesajlarımın cevaplanmadığı her saatte insanın aklına gelen o kötü şeyleri tahmin edebiliyorlar mı ?
inanın yüreğim hep ağzımda...
nerede nasıl? bir iyiyim demesi yetiyor... yazdığım mesajların kendisine iletildiğini görmem bile ohh çok şükür dememe sebep oluyor, bunu bu insanlar hayal edebiliyor mu ?
herkesin ki can da polisinkinin de can olduğunu biliyorlar mı ? onların da insan olduklarını yorulduklarını bunaldıklarını anlıyorlar mı? hepsinin bir hayatı olduğunun, kimisinin evli kimisinin nişanlı olduğunu bir çok derde hayale sahip olduğunu falan düşünüyorlar mı?
polis yapmasın.. herkes her şeyi yapsın ama polis yapmasın....
ben bu düşünceyi hiçbir zaman anlamadım anlamayacağım da...
onlar da insan.. onlarda birilerinin canı... onların da bekleyenleri sevenleri var... onların da canı yanıyor.. onlar da kendilerini savunmak durumunda... onlar da emir altında... onlar sağlamak zorunda bir şekilde ortamda ki güvenliği...
çok mu zor anlamak? onların da insan olduğunu hesaba katmak ?
ama yok bunu kimse ne görüyor ne anlıyor.... herkes vuruyor polise.. herkes kızıyor polise...
uykusuz mu acıkmış mı, yorulmuş mu , evini yurdunu özlemiş mi, korkmuş üzülmüş mü... hiç biri umrunda değil bazı insanların...
biliyorum çok uzattım sözü.. ama o kadar çok içimi kanatan kısımlar var ki...
görevli yapılan işle keyfi olarak yapılan işi karşılaştırmalarından o kadar bunaldım ki...
polise hakaret edilmesinden o kadar sıkıldım ki...
ateş düştüğü yeri yakıyor... kim ne derse desin...
ama bizlerin bekleyen insanların yüreği her daim yangın yeri... her an korku dolu...
şu an biraz empati yapsalar insanlar... herkes kocasıyla oturmuş çaylarını içerken ne olacak bu ülkenin hali diye sohbet edip oturup üzülüyorlar di mi ülkenin haline...
peki ben ne yapıyorum? benim gibiler ne yapıyor?
telefona yapışık bir şekilde haber bekliyorum... bir sesi bir nefesi bir mesajı olsun diye bekliyorum... ne zaman bitecek bu görev, ne zaman dönecek diye merakla endişeyle karışık halde yaşıyorum... korkmamaya, kötü şeyler düşünmemeye çalışıyorum....
görev diye evinden kalkıp 1000 km öteye gitmiş bilmediği bir memlekette bilmediği sokaklarda bilmediği insanlarla olan bir adamdan ufacık bir nefes bekliyorum...
kimse hafife almasın polisi.. polis olmayı.... onların gözünden de hayata bakmak lazım...
sıcak yatağını bırakıp sevdiklerini bırakıp vatan diyerek bilmedikleri yerlere gitmelerini anlamak lazım...
bunları anlamak için de insan olmak lazım...
kusura bakmayın çok uzattım... helal edin hakkınızı ...
est helal olsun
sizi çok iyi anlıyorm, anlamayan insanların bir gün hatta bir saat bu mesleğin içine sokmak lazım , dışardan anlaşılmıyor çünkü.
zaten pkk yandaşlarının derdi polis ve askerle , peki bu insanlar hem kendilerini hem çevreyi korumasın mı ,
polis gaz atıyor tamam da , keyfine mi atıyor , gaz kokusunu polis çok mu seviyor
zaten olaylarda ilk önce gruba dağılmaları konusunda anons yapılır , eğer grup dağılmazsa taşkınlık yapmaya devam ederse gaz başlar , benim canımı ve kendi canını korusun da ister gaz atsın ister su sıksın , polis gaz atarken benim vatandaşımın güvenliğini canını koruyor bundan neden rahatsız olayım ben...
sabırlı olmaya çalışın , güçlü olun , çok fazla üzmeyin yıpratmayın kendinizi biliyorum zor ama alışmalısınız , soğuk kanlı olmaya ve güçlü olmaya .. polis ve askerlik mesleği çok zor meslekler biliyorum her meslek zor ama bu biraz daha tehlikeli. bu meslekteki insanlara karşı biraz daha sağduyulu olmak lazım herşeyden önce mesaileri yok , 12 saat nöbet tutarsın tam eve gelirsin yatacağım diye bir telefon gelir hiç uyumadan aynen göreve devam edersin ...
boşverin söylenenlere kulak asmayın , bu da bir oyun polisi halkın gözünde kötü göstermek için bir oyun ..
çok kafaya takmayın siz sevgilinizi ve kendinizi düşünün onlar konuşmaya devam etsinler
zaten bu konuşanlar cesur olsalardı ordan burdan konuşmak yerine sokağa inip madem gaz dan rahatsız oluyorlar gurubu ikna yoluyla mı dağıtırlar gül mü verirler nasıl dağıtırlarsa dağıtırlar dı ..
birkaç kötü örnek yüzünden tüm polisleri aynı kefeye koyamazsın kesinlikle..kötü örneklerdende insanlar çok çekiyor..gezi de bir genç kıza taciz etmeye çalışan gibi..
15 sene önce istanbulda kiracımız polisti 6 ay kira vermeme şartı koştu evi boşaltmamak için..kötü örenekler her meslekte var ..ama bu iyileri karalamaya yetmez tabii..