• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İş ve şehir değişikliği, kararsızlık

Selam mihail, seni çok eskiden beri tanıyorum forumdan..öncelikle umarım neyi tercih edersen et çok mutlu olmanı dilerim..az önce İstanbullu gelin dizisindeki psikolog diyordu”bizi mutlu eden şeyler yaşadıklarımız değil bakış açılarımızdır” diye
Ben de bir dönem çok yoz olduğunu düşündüğüm ve bir an önce kurtulmak için can attığım küçücük Anadolu ilçesini o kadar çok özlüyorum ki, ordaki yaşantıma dönmek için nelerimi vermezdim bilemezsin. Yıllar sonra geriye dönüp baktığında anlıyor insan sanırım neydi ne değildiyi..Ama o zaman ordan ayrılırken de şimdi de ordan ayrılmam gereken zaman gelmişti zaten diyorum. Çünkü doymuştum oraya, artık bi çıkayım burdan duygusu ağır basmıştı.
Tercihini belirleyecek olan şey burda senin duygusal olarak neye ihtiyaç hissettiğin ve fiziki/motivasyonel olarak Ankara’daki iş temposunu kaldırıp kaldıramayacağın. 20 li yaşlarımda ve bekarken böyle bir ikilemde kalsam koşa koşa Ankara’ya giderdim ben de(bekarsam hala 30 lar da kurtarabilir..evliyken de kurtarabilirdi ama kocam çocuğu idare edemez :KK45: abartmayım daha fazla çocuklu/anneli hayatı ama geç saatlere kadar çalışırım yaaa nolcak bana meşguliyet lazım diyorsan kaç git.
Sevgiler :KK200:
Not: üniv.1.sınıfta Konya bana da dar gelmişti yatay geçişle ben de ordan başka bir üni ye geçmiştim.
Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için, yani memleket sonuçta iyi tarafına da kötüsüne de alışkınım, esasında biraz da ön yargı var konyaya karşı ama gerçekten de hoşuma gitmeyen şeyler var burada. İş ortamları arasındaki fark kafamı kurcalamasa hiç düşünmeden ankaraya giderdim, gidersem çok çok yoğun ve stresli çalışmam gerekecek ve alışma sürecini atlatana kadar şimdiki işyerimi çok özleyeceğim bundan eminim. En azından denemem gerek ama.
 
Kesinlikle ankaraya gelme derim burda yasamak artik cok zor ve bosanmis kadin baskisi heryerde emin ol..uzun yillar ankarada calistim ve nefret ede ede sonra evlenip isimi biraktim.kafan rahatsa bulundugun yerde kal arkadasim buyuk sehirde insanlar daha sahte daha cikarci ve tek basina yasayan bir bayan icin bi hayli zor.Hem şehir yoruyor hem insanlar bir yil farkli bir sehirde calismistim oyle sevmistim ki o is ortamini o sicakligi ve insanlari..ankarada hic birini bulamadim inan.Is ortami cok onemli isinde huzur yoksa tum hayatin etkileniyo kendini hic zorlama derim tabi karar senin hakkinda hayirlisi olsun
Eaki işyerimde güzel dostluklar kurdum hepimiz oradan ayrıldık ve hala görüşürüz ama genel ortam daha sahte idi buna katılıyorum. Tek başıma yaşayacağım o da zor gelecek başta, şimdi de tekim ama ailemle aynı şehirdeyim kardeşim sürekli benimle en azından.

Boşanmış biri olarak esasında şimdiye kadar büyük zorluklar yaşamadım, ama küçük şeyler can sıkıyor nasıl anlatsam mesela evliler evlilerle bekarlar bekarlarla görüşüyor, bu beni üzüyor. Yakın çevremde şükür böyle bir durum yok çocukluk arkadaşlarımız akrabalarımızla medeni halimiz fark etmeksizin hep birlikteyiz ama mesela iş arkadaşlarımı sevsem de çift olmadığım için dışarıda görüşmem görüşsem belki eşleri yanlış anlar diye düşünürüm ve böyle hissetmem üzücü.
 
Selam kızlar,

Ankara’da okudum ve güzel bir işte çalışıyordum, eski eşime aşık oldum evlendik toyca bir fedakarlık yaparak onun yanına gidebilmek için uzun uğraşlar sonucu memleketim olan bu şehirde şimdiki işime geçtim. Şimdiki aklım olsa kendimi bu kadar paralamazdım ama cahillik işte, nitekim buraya geldikten 3 hafta sonra da ayrıldık, aynı evde yaşayamadan boşandık yani detayı eski konularımda var sizi sıkmayım. Neyse danışmak istediğim konu şu, şu anda eski işime dönme olanağı doğdu ama ikilemdeyim şöyle ki,

1. Ben bu işe başladığımda malum içim enkaz gibiydi ama işyerine kısa zamanda alıştım, sağolsunlar beni çabuk benimsediler ben de onları sevdim saydım, ortamı güzel ve huzurlu, kalifiye insan çok çoğu iyi okullardan mezun mühendisler kişilik olarak da iyiler, iş yoğun ama bir şekilde yürüyor insanlar birbirini idare ediyor. 5’te kafamız rahat çıkarız mesai pek yapmayız. Yöneticimiz iyi, baskı çok az. İzinlerimi istediğim zaman kullanabilirim bir ay kesintisiz izin alabilirim, işimi yıl içinde istediğim gibi planlayabilirim. İşini düzgün yaptığın sürece giriş çıkış saatine kılık kıyafetine karışan olmaz. Ufak tefek sürtüşmeler dedikodular döner ama büyük katakulliler olmaz kimse kimseyle pek uğraşmaz. Kendime ait odam var. Maaşım eski işimdekinden daha az ama yine de hamdolsun piyasaya göre iyi kazanıyorum memleketimde aileme yakın olduğumdan masrafım da daha az. Kötü tarafları ise uğraştığımız kitlenin profili genellikle epey düşük, sinirlerimizi bozacak bir tip her gün muhakkak çıkar birileriyle kavga etmediğimiz bir allahın günü yok. Saçma sapan şikayetlerle sürekli uğraşırız. Sanayi bölgesinde eski köhne bir binadayız. Burası gelişmiş bir şehir ama tutucu da bir anadolu kenti, aman aman duramam buralarda demesem de bazen boşanmış bir kadın olarak toplum baskısını hissediyorum, gelecekte sanki burada yaşamasam mı diyorum.

2. Eski işim ankarada bir plazada, boşanmış/bekar bir kadın olarak daha rahat edebilirim (şimdi de rahatsız değilim ama şu an yaşım genç gelecekte böyle olmayabilir), yurt içi yurt dışı bir sürü yer görme imkanım var, maaşım da biraz daha yüksek ama afaki bir fark değil ki ankarada masrafım daha fazla kira vs. Hedef kitle profili daha nezih, bir kısmı yabancı zaten ki yazışmalar görüşmeler çoğunlukla ingilizce olduğundan körelmeye başlayan dilimi tekrar düzeltebilirim. Ayrı oda yok açık ofis, öyle kotla falan işe gidemem. İnisiyatif kullanmak daha zor oturmuş bir sisteme uyacağım. İş tatmini daha fazla gelişime daha açık. Fakat yoğun bir stres var, yöneticiler sık sık baskı uygulayabiliyor, akşam haftasonu sürekli mesai yapman isteniyor, eve pert şekilde geliyorsun, kavga dövüş senede iki hafta izin kullanabiliyorsan şanslı sayılıyorsun ki o kadar kullanamadığın da oluyor. Biraz da lümpen bir plaza hayatı var samimiyetten uzak, bizim dönemimizde böyle değildi ama eski arkadaşlardan pek kimse kalmadı.

Annem git ankara dediğin şurası en kötü ne olabilir döner gelirsin diyor (görevlendirmeyle gideceğim geri dönme imkanım var ama ha deyince olmayabilir), biraz da zamanında ex için o işi bırakmama kızmıştı. Kardeşim ben olsam düzenimi bozmam niye baştan şehir değiştiresin buranın ankaradan büyük bir farkı mı var diyor. Babama kafam netleşmeden söylemedim çünkü beni kararsız görürse gitme der. İş arkadaşlarımın bir kısmı buranın eksikleri olsa bile yıpratıcı değil gitme diyor, bir kısmı da bu stres tolere edemeyeceğin birşey değil sanki canını mı alacaklar, ilerisi için ankarada yaşaman senin için daha iyi olur diyor. Eski işyerinden arkadaşlarım da kafayı mı yedin başka iş mi kalmadı diyor. Yani herkes farklı bişey söyleyip kararsızlığıma kararsızlık katıyor.

Bense 5 sene önceki mihail değilim artık değişiklik yapmaya gözüm basmıyor, bir de duygusalca ama bu işyerinde çok mutlu çok huzurlu oldum sağolsunlar çoğu yaramı bana hissettirmeden gözüme sokmadan sardılar, boşanma aşamasında olduğumu işe başlar başlamaz kendim söylemiştim. Kuyruğu dik tutmaya çalışsam da :) acılı olduğumu belli etmişim ki beni yeni tanımalarına rağmen hep neşelendirdiler, masama şifalı otlar çaylar çiçekler doğal taşlar kitaplar taşıdılar, eski eşimin şirketine ait evrakları mihail görmesin üzülür diye farklı işleme tabi tutmaları gibi çoğunu sonradan tesadüfen öğrendiğim iyi davranışlarını gördüm ve onlara minnet besliyorum esasında, çoğu da yaşça benden çok büyük insanlar. Kötü tipler de var ama iyilerle kat kat fazla muhatap oldum. Ama bir yandan da mantığım bu kadar duygusallığın iş hayatı için doğru olmadığını, ankaraya ve eski işime dönmenin geleceğim için daha mantıklı olacağını söylüyor ve mantığımı dinlemekte zorlandığımdan bu konuda ikna edilmeye ihtiyacım var.

Uzun ettiysem affola, fikirleriniz için şimdiden saolun kızlar.
Geleceğini ankara da daha parlak görüyorum kesinlikle ankaraya gitmelisin Duygusallığı kenara bırak mantıklı olan ankara benim fikrime göre
 
Eaki işyerimde güzel dostluklar kurdum hepimiz oradan ayrıldık ve hala görüşürüz ama genel ortam daha sahte idi buna katılıyorum. Tek başıma yaşayacağım o da zor gelecek başta, şimdi de tekim ama ailemle aynı şehirdeyim kardeşim sürekli benimle en azından.

Boşanmış biri olarak esasında şimdiye kadar büyük zorluklar yaşamadım, ama küçük şeyler can sıkıyor nasıl anlatsam mesela evliler evlilerle bekarlar bekarlarla görüşüyor, bu beni üzüyor. Yakın çevremde şükür böyle bir durum yok çocukluk arkadaşlarımız akrabalarımızla medeni halimiz fark etmeksizin hep birlikteyiz ama mesela iş arkadaşlarımı sevsem de çift olmadığım için dışarıda görüşmem görüşsem belki eşleri yanlış anlar diye düşünürüm ve böyle hissetmem üzücü.
Çiftlerin görüşme durumu her yerde var , Ankara’da yapayalnız napacaksın ki
 
Çiftlerin görüşme durumu her yerde var , Ankara’da yapayalnız napacaksın ki
Her yerde yok, çiftlerin görüşmesi derken gizli bir dışlanma hali bunu hissedebiliyorsunuz ve bu çok yanlış, böyle bir durum benim büyüdüğüm çevrede yok mesela. Ankarada da yalnız sayılmam iyi kötü bir çevrem var ama burası kadar değil tabi, hayırlısı olsun.
 
Öyle mi dersiniz? Emekliliğe yakın bir iş arkadaşımın ‘henüz küçüksün tekrar başa alabilirsin, hayatını burada kurma ankarada kur’ demesi aklımı çeldi. 5 sene önce memlekete dön deseler baya tepinirdim, şimdiyse bu şehre bayılmadığım halde dışarı gitmeye gözüm basmaz oldu. Sizce ailemle olduktan sonra çok bayılmasam da memlekette kalmak daha mı iyi?
Kesinlikle daha iyi, ailen sıkmıyorsa arabanı evini alırsın,tatiline gidersin, elün işinin ameleliğini çektiğin bi şeye değer. Ankara da hayat kuracağım dersen Çankaya da evim eşyalı kiralık :KK70:
 
Mihailcim yeni gordum konunu! Karar verdin mi? Yeniden bekar kaldigimda yapmadigim ufak tefek seyler yuzunden su anda minnak pismanlikla duyuyorum, mesela is degistirmek gibi, ama is ile birlikte sehirde degistirmek isterdim. Evlilikle beraber belirli bir rahatliga erisebilmek icin is saatlerimi dusurdum filan, evden calisma olanagim var haftada bir gun, e bu rahatliktan simdi hic vazgecemiicem galiba haha.
Yani hala boyle bir dusuncen var ise, degisiklik insana bi ferahlik katar, nebilim hos olabilir gibi. Ailende desteklerse nefis iste.
 
Mihailcim yeni gordum konunu! Karar verdin mi? Yeniden bekar kaldigimda yapmadigim ufak tefek seyler yuzunden su anda minnak pismanlikla duyuyorum, mesela is degistirmek gibi, ama is ile birlikte sehirde degistirmek isterdim. Evlilikle beraber belirli bir rahatliga erisebilmek icin is saatlerimi dusurdum filan, evden calisma olanagim var haftada bir gun, e bu rahatliktan simdi hic vazgecemiicem galiba haha.
Yani hala boyle bir dusuncen var ise, degisiklik insana bi ferahlik katar, nebilim hos olabilir gibi. Ailende desteklerse nefis iste.
Canım selam :)
Yarın mülakata gireceğim, hayırlısı olsun inşallah. İş arkadaşlarım ailem hepsi dua etti benim için, sadece babam biraz gönülsüz gitme ihtimalim olduğu için, şurda gözümüzün önündeydin iyidi ama sen istiyorsun bu işi dene o yüzden dedi. Belki alırlar belki almazlar ama bir kez daha anladım ki beni seven düşünen insanlarla birlikte olduğum için ne kadar şükretsem az, ya nasip diyerek gideceğim yarın :)
 
Ankara’da yaşıyorum. Boşanmış değilim ama boşanmış arkadaşlarım var. Burası da çok rahat bir yer değil maalesef. Emin olun diğer illerden bir farkı yok bu anlamda. Ben olsam huzurlu olabildiğim ve karşılıksız mesai yapmak zorunda olmadığım iş ortamını tercih ederdim.
 
Canım selam :)
Yarın mülakata gireceğim, hayırlısı olsun inşallah. İş arkadaşlarım ailem hepsi dua etti benim için, sadece babam biraz gönülsüz gitme ihtimalim olduğu için, şurda gözümüzün önündeydin iyidi ama sen istiyorsun bu işi dene o yüzden dedi. Belki alırlar belki almazlar ama bir kez daha anladım ki beni seven düşünen insanlarla birlikte olduğum için ne kadar şükretsem az, ya nasip diyerek gideceğim yarın :)
Hadi bakalim hayirlisi olsun insallah, mevlam neylerse guzel eyler elbette, basarilar canim!
 
Selam kızlar,

Ankara’da okudum ve güzel bir işte çalışıyordum, eski eşime aşık oldum evlendik toyca bir fedakarlık yaparak onun yanına gidebilmek için uzun uğraşlar sonucu memleketim olan bu şehirde şimdiki işime geçtim. Şimdiki aklım olsa kendimi bu kadar paralamazdım ama cahillik işte, nitekim buraya geldikten 3 hafta sonra da ayrıldık, aynı evde yaşayamadan boşandık yani detayı eski konularımda var sizi sıkmayım. Neyse danışmak istediğim konu şu, şu anda eski işime dönme olanağı doğdu ama ikilemdeyim şöyle ki,

1. Ben bu işe başladığımda malum içim enkaz gibiydi ama işyerine kısa zamanda alıştım, sağolsunlar beni çabuk benimsediler ben de onları sevdim saydım, ortamı güzel ve huzurlu, kalifiye insan çok çoğu iyi okullardan mezun mühendisler kişilik olarak da iyiler, iş yoğun ama bir şekilde yürüyor insanlar birbirini idare ediyor. 5’te kafamız rahat çıkarız mesai pek yapmayız. Yöneticimiz iyi, baskı çok az. İzinlerimi istediğim zaman kullanabilirim bir ay kesintisiz izin alabilirim, işimi yıl içinde istediğim gibi planlayabilirim. İşini düzgün yaptığın sürece giriş çıkış saatine kılık kıyafetine karışan olmaz. Ufak tefek sürtüşmeler dedikodular döner ama büyük katakulliler olmaz kimse kimseyle pek uğraşmaz. Kendime ait odam var. Maaşım eski işimdekinden daha az ama yine de hamdolsun piyasaya göre iyi kazanıyorum memleketimde aileme yakın olduğumdan masrafım da daha az. Kötü tarafları ise uğraştığımız kitlenin profili genellikle epey düşük, sinirlerimizi bozacak bir tip her gün muhakkak çıkar birileriyle kavga etmediğimiz bir allahın günü yok. Saçma sapan şikayetlerle sürekli uğraşırız. Sanayi bölgesinde eski köhne bir binadayız. Burası gelişmiş bir şehir ama tutucu da bir anadolu kenti, aman aman duramam buralarda demesem de bazen boşanmış bir kadın olarak toplum baskısını hissediyorum, gelecekte sanki burada yaşamasam mı diyorum.

2. Eski işim ankarada bir plazada, boşanmış/bekar bir kadın olarak daha rahat edebilirim (şimdi de rahatsız değilim ama şu an yaşım genç gelecekte böyle olmayabilir), yurt içi yurt dışı bir sürü yer görme imkanım var, maaşım da biraz daha yüksek ama afaki bir fark değil ki ankarada masrafım daha fazla kira vs. Hedef kitle profili daha nezih, bir kısmı yabancı zaten ki yazışmalar görüşmeler çoğunlukla ingilizce olduğundan körelmeye başlayan dilimi tekrar düzeltebilirim. Ayrı oda yok açık ofis, öyle kotla falan işe gidemem. İnisiyatif kullanmak daha zor oturmuş bir sisteme uyacağım. İş tatmini daha fazla gelişime daha açık. Fakat yoğun bir stres var, yöneticiler sık sık baskı uygulayabiliyor, akşam haftasonu sürekli mesai yapman isteniyor, eve pert şekilde geliyorsun, kavga dövüş senede iki hafta izin kullanabiliyorsan şanslı sayılıyorsun ki o kadar kullanamadığın da oluyor. Biraz da lümpen bir plaza hayatı var samimiyetten uzak, bizim dönemimizde böyle değildi ama eski arkadaşlardan pek kimse kalmadı.

Annem git ankara dediğin şurası en kötü ne olabilir döner gelirsin diyor (görevlendirmeyle gideceğim geri dönme imkanım var ama ha deyince olmayabilir), biraz da zamanında ex için o işi bırakmama kızmıştı. Kardeşim ben olsam düzenimi bozmam niye baştan şehir değiştiresin buranın ankaradan büyük bir farkı mı var diyor. Babama kafam netleşmeden söylemedim çünkü beni kararsız görürse gitme der. İş arkadaşlarımın bir kısmı buranın eksikleri olsa bile yıpratıcı değil gitme diyor, bir kısmı da bu stres tolere edemeyeceğin birşey değil sanki canını mı alacaklar, ilerisi için ankarada yaşaman senin için daha iyi olur diyor. Eski işyerinden arkadaşlarım da kafayı mı yedin başka iş mi kalmadı diyor. Yani herkes farklı bişey söyleyip kararsızlığıma kararsızlık katıyor.

Bense 5 sene önceki mihail değilim artık değişiklik yapmaya gözüm basmıyor, bir de duygusalca ama bu işyerinde çok mutlu çok huzurlu oldum sağolsunlar çoğu yaramı bana hissettirmeden gözüme sokmadan sardılar, boşanma aşamasında olduğumu işe başlar başlamaz kendim söylemiştim. Kuyruğu dik tutmaya çalışsam da :) acılı olduğumu belli etmişim ki beni yeni tanımalarına rağmen hep neşelendirdiler, masama şifalı otlar çaylar çiçekler doğal taşlar kitaplar taşıdılar, eski eşimin şirketine ait evrakları mihail görmesin üzülür diye farklı işleme tabi tutmaları gibi çoğunu sonradan tesadüfen öğrendiğim iyi davranışlarını gördüm ve onlara minnet besliyorum esasında, çoğu da yaşça benden çok büyük insanlar. Kötü tipler de var ama iyilerle kat kat fazla muhatap oldum. Ama bir yandan da mantığım bu kadar duygusallığın iş hayatı için doğru olmadığını, ankaraya ve eski işime dönmenin geleceğim için daha mantıklı olacağını söylüyor ve mantığımı dinlemekte zorlandığımdan bu konuda ikna edilmeye ihtiyacım var.

Uzun ettiysem affola, fikirleriniz için şimdiden saolun kızlar.

Rahat ve huzurlu oldugunuz yeri secin.

Giderseniz bir suru seye yeniden baslayacaksiniz. Eve, ise, ortama vs vs.

Ne kadar cazip gelse de buyuksehir eksisi cok fazla.

Ben olsam gitmezdim.
 
Back