• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İş ve şehir değişikliği, kararsızlık

Mihail Zoscenko

Nirvana
Pro Üye
29 Aralık 2010
8.416
23.875
548
Selam kızlar,

Ankara’da okudum ve güzel bir işte çalışıyordum, eski eşime aşık oldum evlendik toyca bir fedakarlık yaparak onun yanına gidebilmek için uzun uğraşlar sonucu memleketim olan bu şehirde şimdiki işime geçtim. Şimdiki aklım olsa kendimi bu kadar paralamazdım ama cahillik işte, nitekim buraya geldikten 3 hafta sonra da ayrıldık, aynı evde yaşayamadan boşandık yani detayı eski konularımda var sizi sıkmayım. Neyse danışmak istediğim konu şu, şu anda eski işime dönme olanağı doğdu ama ikilemdeyim şöyle ki,

1. Ben bu işe başladığımda malum içim enkaz gibiydi ama işyerine kısa zamanda alıştım, sağolsunlar beni çabuk benimsediler ben de onları sevdim saydım, ortamı güzel ve huzurlu, kalifiye insan çok çoğu iyi okullardan mezun mühendisler kişilik olarak da iyiler, iş yoğun ama bir şekilde yürüyor insanlar birbirini idare ediyor. 5’te kafamız rahat çıkarız mesai pek yapmayız. Yöneticimiz iyi, baskı çok az. İzinlerimi istediğim zaman kullanabilirim bir ay kesintisiz izin alabilirim, işimi yıl içinde istediğim gibi planlayabilirim. İşini düzgün yaptığın sürece giriş çıkış saatine kılık kıyafetine karışan olmaz. Ufak tefek sürtüşmeler dedikodular döner ama büyük katakulliler olmaz kimse kimseyle pek uğraşmaz. Kendime ait odam var. Maaşım eski işimdekinden daha az ama yine de hamdolsun piyasaya göre iyi kazanıyorum memleketimde aileme yakın olduğumdan masrafım da daha az. Kötü tarafları ise uğraştığımız kitlenin profili genellikle epey düşük, sinirlerimizi bozacak bir tip her gün muhakkak çıkar birileriyle kavga etmediğimiz bir allahın günü yok. Saçma sapan şikayetlerle sürekli uğraşırız. Sanayi bölgesinde eski köhne bir binadayız. Burası gelişmiş bir şehir ama tutucu da bir anadolu kenti, aman aman duramam buralarda demesem de bazen boşanmış bir kadın olarak toplum baskısını hissediyorum, gelecekte sanki burada yaşamasam mı diyorum.

2. Eski işim ankarada bir plazada, boşanmış/bekar bir kadın olarak daha rahat edebilirim (şimdi de rahatsız değilim ama şu an yaşım genç gelecekte böyle olmayabilir), yurt içi yurt dışı bir sürü yer görme imkanım var, maaşım da biraz daha yüksek ama afaki bir fark değil ki ankarada masrafım daha fazla kira vs. Hedef kitle profili daha nezih, bir kısmı yabancı zaten ki yazışmalar görüşmeler çoğunlukla ingilizce olduğundan körelmeye başlayan dilimi tekrar düzeltebilirim. Ayrı oda yok açık ofis, öyle kotla falan işe gidemem. İnisiyatif kullanmak daha zor oturmuş bir sisteme uyacağım. İş tatmini daha fazla gelişime daha açık. Fakat yoğun bir stres var, yöneticiler sık sık baskı uygulayabiliyor, akşam haftasonu sürekli mesai yapman isteniyor, eve pert şekilde geliyorsun, kavga dövüş senede iki hafta izin kullanabiliyorsan şanslı sayılıyorsun ki o kadar kullanamadığın da oluyor. Biraz da lümpen bir plaza hayatı var samimiyetten uzak, bizim dönemimizde böyle değildi ama eski arkadaşlardan pek kimse kalmadı.

Annem git ankara dediğin şurası en kötü ne olabilir döner gelirsin diyor (görevlendirmeyle gideceğim geri dönme imkanım var ama ha deyince olmayabilir), biraz da zamanında ex için o işi bırakmama kızmıştı. Kardeşim ben olsam düzenimi bozmam niye baştan şehir değiştiresin buranın ankaradan büyük bir farkı mı var diyor. Babama kafam netleşmeden söylemedim çünkü beni kararsız görürse gitme der. İş arkadaşlarımın bir kısmı buranın eksikleri olsa bile yıpratıcı değil gitme diyor, bir kısmı da bu stres tolere edemeyeceğin birşey değil sanki canını mı alacaklar, ilerisi için ankarada yaşaman senin için daha iyi olur diyor. Eski işyerinden arkadaşlarım da kafayı mı yedin başka iş mi kalmadı diyor. Yani herkes farklı bişey söyleyip kararsızlığıma kararsızlık katıyor.

Bense 5 sene önceki mihail değilim artık değişiklik yapmaya gözüm basmıyor, bir de duygusalca ama bu işyerinde çok mutlu çok huzurlu oldum sağolsunlar çoğu yaramı bana hissettirmeden gözüme sokmadan sardılar, boşanma aşamasında olduğumu işe başlar başlamaz kendim söylemiştim. Kuyruğu dik tutmaya çalışsam da :) acılı olduğumu belli etmişim ki beni yeni tanımalarına rağmen hep neşelendirdiler, masama şifalı otlar çaylar çiçekler doğal taşlar kitaplar taşıdılar, eski eşimin şirketine ait evrakları mihail görmesin üzülür diye farklı işleme tabi tutmaları gibi çoğunu sonradan tesadüfen öğrendiğim iyi davranışlarını gördüm ve onlara minnet besliyorum esasında, çoğu da yaşça benden çok büyük insanlar. Kötü tipler de var ama iyilerle kat kat fazla muhatap oldum. Ama bir yandan da mantığım bu kadar duygusallığın iş hayatı için doğru olmadığını, ankaraya ve eski işime dönmenin geleceğim için daha mantıklı olacağını söylüyor ve mantığımı dinlemekte zorlandığımdan bu konuda ikna edilmeye ihtiyacım var.

Uzun ettiysem affola, fikirleriniz için şimdiden saolun kızlar.
 
Son düzenleme:
Benim bile kafam cok karisti ya bende suan Ankarama geri donmek istiyorum o yuzden Ankara demek istedin ama orasi da cok yogunmus kaldirabilir misin.Bi zamandan sonrada insan biraz huzur ve rahatlik istiyor.
 
Değiştirmeyin derim ben. Fazla artısını göremedim. Ailenizle aynı şehirdesiniz, iş ortamınız rahat. Daha ne? Boşanmış olmak konusunda da bence gençken rahatsız etmiyorlarsa yaşınız ilerleyince kimse ilişmez rahat olun. İki yüzlü insanlarla huzursuz bir ortamda çalışmaya değmez.
 
Selam kızlar,

Ankara’da okudum ve güzel bir işte çalışıyordum, eski eşime aşık oldum evlendik toyca bir fedakarlık yaparak onun yanına gidebilmek için uzun uğraşlar sonucu memleketim olan bu şehirde şimdiki işime geçtim. Şimdiki aklım olsa kendimi bu kadar paralamazdım ama cahillik işte, nitekim buraya geldikten 3 hafta sonra da ayrıldık, aynı evde yaşayamadan boşandık yani detayı eski konularımda var sizi sıkmayım. Neyse danışmak istediğim konu şu, şu anda eski işime dönme olanağı doğdu ama ikilemdeyim şöyle ki,

1. Ben bu işe başladığımda malum içim enkaz gibiydi ama işyerine kısa zamanda alıştım, sağolsunlar beni çabuk benimsediler ben de onları sevdim saydım, ortamı güzel ve huzurlu, kalifiye insan çok çoğu iyi okullardan mezun mühendisler kişilik olarak da iyiler, iş yoğun ama bir şekilde yürüyor insanlar birbirini idare ediyor. 5’te kafamız rahat çıkarız mesai pek yapmayız. Yöneticimiz iyi, baskı çok az. İzinlerimi istediğim zaman kullanabilirim bir ay kesintisiz izin alabilirim, işimi yıl içinde istediğim gibi planlayabilirim. İşini düzgün yaptığın sürece giriş çıkış saatine kılık kıyafetine karışan olmaz. Ufak tefek sürtüşmeler dedikodular döner ama büyük katakulliler olmaz kimse kimseyle pek uğraşmaz. Kendime ait odam var. Maaşım eski işimdekinden daha az ama yine de hamdolsun piyasaya göre iyi kazanıyorum memleketimde aileme yakın olduğumdan masrafım da daha az. Kötü tarafları ise uğraştığımız kitlenin profili genellikle epey düşük, sinirlerimizi bozacak bir tip her gün muhakkak çıkar birileriyle kavga etmediğimiz bir allahın günü yok. Saçma sapan şikayetlerle sürekli uğraşırız. Sanayi bölgesinde eski köhne bir binadayız. Burası gelişmiş bir şehir ama tutucu da bir anadolu kenti, aman aman duramam buralarda demesem de bazen boşanmış bir kadın olarak toplum baskısını hissediyorum, gelecekte sanki burada yaşamasam mı diyorum.

2. Eski işim ankarada bir plazada, boşanmış/bekar bir kadın olarak daha rahat edebilirim (şimdi de rahatsız değilim ama şu an yaşım genç gelecekte böyle olmayabilir), yurt içi yurt dışı bir sürü yer görme imkanım var, maaşım da biraz daha yüksek ama afaki bir fark değil ki ankarada masrafım daha fazla kira vs. Hedef kitle profili daha nezih, bir kısmı yabancı zaten ki yazışmalar görüşmeler çoğunlukla ingilizce olduğundan körelmeye başlayan dilimi tekrar düzeltebilirim. Ayrı oda yok açık ofis, öyle kotla falan işe gidemem. İnisiyatif kullanmak daha zor oturmuş bir sisteme uyacağım. İş tatmini daha fazla gelişime daha açık. Fakat yoğun bir stres var, yöneticiler sık sık baskı uygulayabiliyor, akşam haftasonu sürekli mesai yapman isteniyor, eve pert şekilde geliyorsun, kavga dövüş senede iki hafta izin kullanabiliyorsan şanslı sayılıyorsun ki o kadar kullanamadığın da oluyor. Biraz da lümpen bir plaza hayatı var samimiyetten uzak, bizim dönemimizde böyle değildi ama eski arkadaşlardan pek kimse kalmadı.

Annem git ankara dediğin şurası en kötü ne olabilir döner gelirsin diyor (görevlendirmeyle gideceğim geri dönme imkanım var ama ha deyince olmayabilir), biraz da zamanında ex için o işi bırakmama kızmıştı. Kardeşim ben olsam düzenimi bozmam niye baştan şehir değiştiresin buranın ankaradan büyük bir farkı mı var diyor. Babama kafam netleşmeden söylemedim çünkü beni kararsız görürse gitme der. İş arkadaşlarımın bir kısmı buranın eksikleri olsa bile yıpratıcı değil gitme diyor, bir kısmı da bu stres tolere edemeyeceğin birşey değil sanki canını mı alacaklar, ilerisi için ankarada yaşaman senin için daha iyi olur diyor. Eski işyerinden arkadaşlarım da kafayı mı yedin başka iş mi kalmadı diyor.

Bense 5 sene önceki mihail değilim artık değişiklik yapmaya gözüm basmıyor, bir de duygusalca ama bu işyerinde çok mutlu çok huzurlu oldum sağolsunlar çoğu yaramı bana hissettirmeden gözüme sokmadan sardılar, boşanma aşamasında olduğumu işe başlar başlamaz kendim söylemiştim. Kuyruğu dik tutmaya çalışsam da :) acılı olduğumu belli etmişim ki beni yeni tanımalarına rağmen hep neşelendirdiler, masama şifalı otlar çaylar çiçekler doğal taşlar kitaplar taşıdılar, eski eşimin şirketine ait evrakları mihail görmesin üzülür diye farklı işleme tabi tutmaları gibi çoğunu sonradan tesadüfen öğrendiğim iyi davranışlarını gördüm ve onlara minnet besliyorum esasında, çoğu da yaşça benden çok büyük insanlar. Kötü tipler de var ama iyilerle kat kat fazla muhatap oldum. Ama bir yandan da mantığım bu kadar duygusallığın iş hayatı için doğru olmadığını, ankaraya ve eski işime dönmenin geleceğim için daha mantıklı olacağını söylüyor ve mantığımı dinlemekte zorlandığımdan bu konuda ikna edilmeye ihtiyacım var.

Uzun ettiysem affola, fikirleriniz için şimdiden saolun kızlar.

ben kesinlikle huzurlu olan yeri seçerdim
plaza hayatını iyi bilirim, yıllarca çalıştım :)
gerçi tutucu bir şehirde olmak da zor olabilir tabi ama gece mesai, hafta sonu mesai nereye kadar
fazladan kazandığın da kiraya gidecek zaten
tarif ettiğin iş ortamı çok hoş, bence her an hepimiz profesyonel düşünmek zorunda değiliz, hepimiz kariyer basamaklarını birer birer tırmanıp çok üst düzey titlelar almak zorunda değiliz, bence huzur bunlardan çok daha önemli
ha ama Ankara'yı da çok severim, o ayrı
 
Ankara'da 3 sene yaşadım.
Özlediğim iki arkadaşımdan başka hiç bir şeyi, aman aman imkanları yok bana göre.
İstanbul'dan sonra tabi :)

Bu nedenle ben kesinlikle rahatımı bozmazdım.
Senin şartlarında da git hadi diyesim gelmedi açıkçası.

Benim iş ortamında en önem verdiğim şey samimi iş arkadaşları, anlayışlı yöneticilerdir çünkü..
Maaş falan en sonda geliyor..


Her şekilde çok mutlu olmanı dilerim canım ;)
 
Ben de o radikal karari alip bikac ay once yillardir alistigim is ortamimin cok rahat oldugu,yipranmadigim ve maddi olarak cok rahat oldugum bi sehirden kendi memleketim olan sehre geldim.Ayni sizin gibi dusunerek daha buyuk daha iyi bi sehirde yasayalim zirvalariyla.Simdi esime soylemesem de cok cok pismanim duzenimi bozduguma.Oyleki yeni calistigim yer oncekine oranla tam merkezde evime 10 dk bile degil daha yakin,sehir guzel kendi memleketim amaa ciddi bir kira oduyoruz masraf artti ustune calistigim yer feci yorucu aylardir stresten kas agrilari yasiyorum hic severek calismiyorum ortam berbat bir tane dogru duzgun insan yok..Tum bunlara karsin alismaya calisiyorum cunku geri donme sansim yok.Tavsiyem duzeni bozmayin isyerinde huzur cok onemli
 
Ben de o radikal karari alip bikac ay once yillardir alistigim is ortamimin cok rahat oldugu,yipranmadigim ve maddi olarak cok rahat oldugum bi sehirden kendi memleketim olan sehre geldim.Ayni sizin gibi dusunerek daha buyuk daha iyi bi sehirde yasayalim zirvalariyla.Simdi esime soylemesem de cok cok pismanim duzenimi bozduguma.Oyleki yeni calistigim yer oncekine oranla tam merkezde evime 10 dk bile degil daha yakin,sehir guzel kendi memleketim amaa ciddi bir kira oduyoruz masraf artti ustune calistigim yer feci yorucu aylardir stresten kas agrilari yasiyorum hic severek calismiyorum ortam berbat bir tane dogru duzgun insan yok..Tum bunlara karsin alismaya calisiyorum cunku geri donme sansim yok.Tavsiyem duzeni bozmayin isyerinde huzur cok onemli

Gerçekten uzak olsun yol falan git ama seve seve git.
Huzur olsun içinde.
Çok önemli bir şey.
Bende yürüyerek 8 dkda gidiyorum.
Ama tatilleri iple çekiyorum resmen.
Eskiden araçla 40 dk giderdim ama tatillerde özlerdim bile iş ortamını..
Pazartesi sendromu ne bilmezdim..
 
Gerçekten uzak olsun yol falan git ama seve seve git.
Huzur olsun içinde.
Çok önemli bir şey.
Bende yürüyerek 8 dkda gidiyorum.
Ama tatilleri iple çekiyorum resmen.
Eskiden araçla 40 dk giderdim ama tatillerde özlerdim bile iş ortamını..
Pazartesi sendromu ne bilmezdim..
Kesinlikle bunu gec anladim hayirlsi artik 2-3 sene cekicem ben de sonrasi daha iyi bi yer olabilir kismet
 
Benim bile kafam cok karisti ya bende suan Ankarama geri donmek istiyorum o yuzden Ankara demek istedin ama orasi da cok yogunmus kaldirabilir misin.Bi zamandan sonrada insan biraz huzur ve rahatlik istiyor.
İşte o yoğunluk kafamı kurcalıyor, hala orada olan bir arkadaşım ‘dün akşam sekizde çıktım sizin ofisin (eski ofisim yani) ışıkları hala yanıyordu’ deyince acı bir şekilde hatırladım :) öte yandan burada da sanayinin ortasındayız kolay kolay da çıkmayız buradan, anlaşılan biraz daha kararsızlık çekecem gibi
 
Değiştirmeyin derim ben. Fazla artısını göremedim. Ailenizle aynı şehirdesiniz, iş ortamınız rahat. Daha ne? Boşanmış olmak konusunda da bence gençken rahatsız etmiyorlarsa yaşınız ilerleyince kimse ilişmez rahat olun. İki yüzlü insanlarla huzursuz bir ortamda çalışmaya değmez.
Belki de yeniden evleneceğim bunları düşünmeme gerek bile kalmayacak ama hayat bu ya ben yalnız da yoluma devam edersem (ki böyle şu anda çok mutluyum) -amiyane tabir için özür- bu yoz yobazların arasında kadar be mihail diyorum :olamaz: esasında yakın çevrem bu şehrin profilinden epey farklı ama burada yaşıyoruz sonuçta. Mesela bu durumda siz olsaydınız yakındaki büyük şehire mi giderdiniz ailenizle aynı şehirde mi kalırdınız? Beni asıl düşündüren şehir değişikliği
 
Ben bile kararsız kaldım okuyunca
Şu anki yaşadığınız şehri söyleme imkanınız var mı daha net cevaplar alırsınız
Empati kuruyorum sanırım ben olsam eski iş yerimi tercih ederdim
 
ben kesinlikle huzurlu olan yeri seçerdim
plaza hayatını iyi bilirim, yıllarca çalıştım :)
gerçi tutucu bir şehirde olmak da zor olabilir tabi ama gece mesai, hafta sonu mesai nereye kadar
fazladan kazandığın da kiraya gidecek zaten
tarif ettiğin iş ortamı çok hoş, bence her an hepimiz profesyonel düşünmek zorunda değiliz, hepimiz kariyer basamaklarını birer birer tırmanıp çok üst düzey titlelar almak zorunda değiliz, bence huzur bunlardan çok daha önemli
ha ama Ankara'yı da çok severim, o ayrı
Haklısınız ve de ben esasında işe dair büyük hırsları olan biri değilim, normalde huzur ve mutluluğu ön plana koyarım hep, ama niyeyse bu iş değişikliği benim için bir fırsatmış da ben kendimi kandırarak bunu tepiyormuş gibi hissediyorum.
 
Ankara'da 3 sene yaşadım.
Özlediğim iki arkadaşımdan başka hiç bir şeyi, aman aman imkanları yok bana göre.
İstanbul'dan sonra tabi :)

Bu nedenle ben kesinlikle rahatımı bozmazdım.
Senin şartlarında da git hadi diyesim gelmedi açıkçası.

Benim iş ortamında en önem verdiğim şey samimi iş arkadaşları, anlayışlı yöneticilerdir çünkü..
Maaş falan en sonda geliyor..


Her şekilde çok mutlu olmanı dilerim canım :KK66:
İnsan öğrenciliğinin geçtiği şehri genelde sever nomu, ben de ankarayı o yüzden çok severim. İstanbul bambaşka bir dünya kıyas kabul etmez tabi ankarayla. İş ortamı güzel olmasına güzel de, abartma mihail bir yönetici değişmesine bakar o güzel ortam, uzun vadeli düşün ileride daha iyi şartların olabilir diyorum kendime. Saolasın nomu hepimiz çok mutlu olalım inşallah
 
Kariyeri parayı boşver, ailenle huzurlu iş yerinde ol. Eşim Ankara dan ben İstanbul dan İzmir e geldik, kazancımız azaldı ama gider de azaldı, huzur içindeyiz. En güzeli kendi memleketinde olmak.
Öyle mi dersiniz? Emekliliğe yakın bir iş arkadaşımın ‘henüz küçüksün tekrar başa alabilirsin, hayatını burada kurma ankarada kur’ demesi aklımı çeldi. 5 sene önce memlekete dön deseler baya tepinirdim, şimdiyse bu şehre bayılmadığım halde dışarı gitmeye gözüm basmaz oldu. Sizce ailemle olduktan sonra çok bayılmasam da memlekette kalmak daha mı iyi?
 
Selam mihail, seni çok eskiden beri tanıyorum forumdan..öncelikle umarım neyi tercih edersen et çok mutlu olmanı dilerim..az önce İstanbullu gelin dizisindeki psikolog diyordu”bizi mutlu eden şeyler yaşadıklarımız değil bakış açılarımızdır” diye
Ben de bir dönem çok yoz olduğunu düşündüğüm ve bir an önce kurtulmak için can attığım küçücük Anadolu ilçesini o kadar çok özlüyorum ki, ordaki yaşantıma dönmek için nelerimi vermezdim bilemezsin. Yıllar sonra geriye dönüp baktığında anlıyor insan sanırım neydi ne değildiyi..Ama o zaman ordan ayrılırken de şimdi de ordan ayrılmam gereken zaman gelmişti zaten diyorum. Çünkü doymuştum oraya, artık bi çıkayım burdan duygusu ağır basmıştı.
Tercihini belirleyecek olan şey burda senin duygusal olarak neye ihtiyaç hissettiğin ve fiziki/motivasyonel olarak Ankara’daki iş temposunu kaldırıp kaldıramayacağın. 20 li yaşlarımda ve bekarken böyle bir ikilemde kalsam koşa koşa Ankara’ya giderdim ben de(bekarsam hala 30 lar da kurtarabilir..evliyken de kurtarabilirdi ama kocam çocuğu idare edemez :KK45: abartmayım daha fazla çocuklu/anneli hayatı ama geç saatlere kadar çalışırım yaaa nolcak bana meşguliyet lazım diyorsan kaç git.
Sevgiler :KK200:
Not: üniv.1.sınıfta Konya bana da dar gelmişti yatay geçişle ben de ordan başka bir üni ye geçmiştim.
 
Selam kızlar,

Ankara’da okudum ve güzel bir işte çalışıyordum, eski eşime aşık oldum evlendik toyca bir fedakarlık yaparak onun yanına gidebilmek için uzun uğraşlar sonucu memleketim olan bu şehirde şimdiki işime geçtim. Şimdiki aklım olsa kendimi bu kadar paralamazdım ama cahillik işte, nitekim buraya geldikten 3 hafta sonra da ayrıldık, aynı evde yaşayamadan boşandık yani detayı eski konularımda var sizi sıkmayım. Neyse danışmak istediğim konu şu, şu anda eski işime dönme olanağı doğdu ama ikilemdeyim şöyle ki,

1. Ben bu işe başladığımda malum içim enkaz gibiydi ama işyerine kısa zamanda alıştım, sağolsunlar beni çabuk benimsediler ben de onları sevdim saydım, ortamı güzel ve huzurlu, kalifiye insan çok çoğu iyi okullardan mezun mühendisler kişilik olarak da iyiler, iş yoğun ama bir şekilde yürüyor insanlar birbirini idare ediyor. 5’te kafamız rahat çıkarız mesai pek yapmayız. Yöneticimiz iyi, baskı çok az. İzinlerimi istediğim zaman kullanabilirim bir ay kesintisiz izin alabilirim, işimi yıl içinde istediğim gibi planlayabilirim. İşini düzgün yaptığın sürece giriş çıkış saatine kılık kıyafetine karışan olmaz. Ufak tefek sürtüşmeler dedikodular döner ama büyük katakulliler olmaz kimse kimseyle pek uğraşmaz. Kendime ait odam var. Maaşım eski işimdekinden daha az ama yine de hamdolsun piyasaya göre iyi kazanıyorum memleketimde aileme yakın olduğumdan masrafım da daha az. Kötü tarafları ise uğraştığımız kitlenin profili genellikle epey düşük, sinirlerimizi bozacak bir tip her gün muhakkak çıkar birileriyle kavga etmediğimiz bir allahın günü yok. Saçma sapan şikayetlerle sürekli uğraşırız. Sanayi bölgesinde eski köhne bir binadayız. Burası gelişmiş bir şehir ama tutucu da bir anadolu kenti, aman aman duramam buralarda demesem de bazen boşanmış bir kadın olarak toplum baskısını hissediyorum, gelecekte sanki burada yaşamasam mı diyorum.

2. Eski işim ankarada bir plazada, boşanmış/bekar bir kadın olarak daha rahat edebilirim (şimdi de rahatsız değilim ama şu an yaşım genç gelecekte böyle olmayabilir), yurt içi yurt dışı bir sürü yer görme imkanım var, maaşım da biraz daha yüksek ama afaki bir fark değil ki ankarada masrafım daha fazla kira vs. Hedef kitle profili daha nezih, bir kısmı yabancı zaten ki yazışmalar görüşmeler çoğunlukla ingilizce olduğundan körelmeye başlayan dilimi tekrar düzeltebilirim. Ayrı oda yok açık ofis, öyle kotla falan işe gidemem. İnisiyatif kullanmak daha zor oturmuş bir sisteme uyacağım. İş tatmini daha fazla gelişime daha açık. Fakat yoğun bir stres var, yöneticiler sık sık baskı uygulayabiliyor, akşam haftasonu sürekli mesai yapman isteniyor, eve pert şekilde geliyorsun, kavga dövüş senede iki hafta izin kullanabiliyorsan şanslı sayılıyorsun ki o kadar kullanamadığın da oluyor. Biraz da lümpen bir plaza hayatı var samimiyetten uzak, bizim dönemimizde böyle değildi ama eski arkadaşlardan pek kimse kalmadı.

Annem git ankara dediğin şurası en kötü ne olabilir döner gelirsin diyor (görevlendirmeyle gideceğim geri dönme imkanım var ama ha deyince olmayabilir), biraz da zamanında ex için o işi bırakmama kızmıştı. Kardeşim ben olsam düzenimi bozmam niye baştan şehir değiştiresin buranın ankaradan büyük bir farkı mı var diyor. Babama kafam netleşmeden söylemedim çünkü beni kararsız görürse gitme der. İş arkadaşlarımın bir kısmı buranın eksikleri olsa bile yıpratıcı değil gitme diyor, bir kısmı da bu stres tolere edemeyeceğin birşey değil sanki canını mı alacaklar, ilerisi için ankarada yaşaman senin için daha iyi olur diyor. Eski işyerinden arkadaşlarım da kafayı mı yedin başka iş mi kalmadı diyor. Yani herkes farklı bişey söyleyip kararsızlığıma kararsızlık katıyor.

Bense 5 sene önceki mihail değilim artık değişiklik yapmaya gözüm basmıyor, bir de duygusalca ama bu işyerinde çok mutlu çok huzurlu oldum sağolsunlar çoğu yaramı bana hissettirmeden gözüme sokmadan sardılar, boşanma aşamasında olduğumu işe başlar başlamaz kendim söylemiştim. Kuyruğu dik tutmaya çalışsam da :) acılı olduğumu belli etmişim ki beni yeni tanımalarına rağmen hep neşelendirdiler, masama şifalı otlar çaylar çiçekler doğal taşlar kitaplar taşıdılar, eski eşimin şirketine ait evrakları mihail görmesin üzülür diye farklı işleme tabi tutmaları gibi çoğunu sonradan tesadüfen öğrendiğim iyi davranışlarını gördüm ve onlara minnet besliyorum esasında, çoğu da yaşça benden çok büyük insanlar. Kötü tipler de var ama iyilerle kat kat fazla muhatap oldum. Ama bir yandan da mantığım bu kadar duygusallığın iş hayatı için doğru olmadığını, ankaraya ve eski işime dönmenin geleceğim için daha mantıklı olacağını söylüyor ve mantığımı dinlemekte zorlandığımdan bu konuda ikna edilmeye ihtiyacım var.

Uzun ettiysem affola, fikirleriniz için şimdiden saolun kızlar.
Kesinlikle ankaraya gelme derim burda yasamak artik cok zor ve bosanmis kadin baskisi heryerde emin ol..uzun yillar ankarada calistim ve nefret ede ede sonra evlenip isimi biraktim.kafan rahatsa bulundugun yerde kal arkadasim buyuk sehirde insanlar daha sahte daha cikarci ve tek basina yasayan bir bayan icin bi hayli zor.Hem şehir yoruyor hem insanlar bir yil farkli bir sehirde calismistim oyle sevmistim ki o is ortamini o sicakligi ve insanlari..ankarada hic birini bulamadim inan.Is ortami cok onemli isinde huzur yoksa tum hayatin etkileniyo kendini hic zorlama derim tabi karar senin hakkinda hayirlisi olsun
 
Back