• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İngilizce ve gramer ....topiğimiz hayırlı olsun :)

kitaplarda while kalıp olarak öğretilirken biri continious biri past olarak verildiğini zannediyorum, hatta kurallı gidersek benim yazdığım da yanlış olmuş galiba :35: doğrusu past continious ve past perfect olabilir gibime geliyor :26: ama anlam olarak bakarsak ikisini de past continous kullanmak da olabilir ama sınavda yazarsanız olmaz

:53:

diğer cümleyi "get used to" ile kullanır mısınız? ben beceremedim.

aynı cümleyi ben kursam;
i am not used to waking up so early, it was so difficult to get out of the bed
gibi bir şey kullanırdım herhalde

Nacizane fikrim ;

My husband watched matches while i was studying

2 cümlede de süreklilik olduğu için '' while I was studying, my husband was watching match '' de kullanılabilirdi.

to be used to yerine de get used to daha mı uygun olurdu ne ???
 
kitaplarda while kalıp olarak öğretilirken biri continious biri past olarak verildiğini zannediyorum, hatta kurallı gidersek benim yazdığım da yanlış olmuş galiba :35: doğrusu past continious ve past perfect olabilir gibime geliyor :26: ama anlam olarak bakarsak ikisini de past continous kullanmak da olabilir ama sınavda yazarsanız olmaz

:53:

diğer cümleyi "get used to" ile kullanır mısınız? ben beceremedim.

aynı cümleyi ben kursam;
i am not used to waking up so early, it was so difficult to get out of the bed
gibi bir şey kullanırdım herhalde

Şimdi şöyle anlatayımm,

when ' li cümleler past tense while ' li cümleler past cont. tense olarak kullanılır. Örneğin ben eve geldiğimde eşim maç seyrediyordu deseydik '' when I came home, my husband was wathing match '' demeliydik ama burda şöyle bir durum var ders çalışması boyunca eşide maç seyrediyordu o yüzden 2 cümlele de süreklilik var ve süreklilik cümlelerinde while kullanılır.

bu '' used to '' lar biraz komplike kalıplardır. O yüzden türkçe düşünmemek gerekir. Mesela cümleyi çevirdiğimizde to be used to doğru gibi geliyor ki yanlış olduğunu da söyleyemem zaten. Ama Ben cümleyi yazan arkadaşın tam olarak demek istediğini bilmediğim için get used to daha uygun olur dedim niye derseniz '' to be used to '' bir şeye alışkın olmak, get used to da bir şeye alışmak demek. For ex: I don't get used to getting up early.
 
Sağol açıklama için. umarım öğrenen arkadaşlar da anlıyordur, ben de gramer tekrarı yapmış oluyorum :52:

Arkadaşın yazdığı cümle şöyleydi:
I went to school at 1.30 pm. I woke up to very difficult because i am not used.

Ben burda get used to kullanımı olur mu diye düşündüm ama bulamadım. burda söylenmek istenen zaten alışkın olmadığı için zor uyanmış. Erken uyanmaya alışamadım demek istemiyor.

Şimdi şöyle anlatayımm,

when ' li cümleler past tense while ' li cümleler past cont. tense olarak kullanılır. Örneğin ben eve geldiğimde eşim maç seyrediyordu deseydik '' when I came home, my husband was wathing match '' demeliydik ama burda şöyle bir durum var ders çalışması boyunca eşide maç seyrediyordu o yüzden 2 cümlele de süreklilik var ve süreklilik cümlelerinde while kullanılır.

bu '' used to '' lar biraz komplike kalıplardır. O yüzden türkçe düşünmemek gerekir. Mesela cümleyi çevirdiğimizde to be used to doğru gibi geliyor ki yanlış olduğunu da söyleyemem zaten. Ama Ben cümleyi yazan arkadaşın tam olarak demek istediğini bilmediğim için get used to daha uygun olur dedim niye derseniz '' to be used to '' bir şeye alışkın olmak, get used to da bir şeye alışmak demek. For ex: I don't get used to getting up early.
 
Bir yanlışları bol olan cümleyle daha karşınızdayım sevgili dostlar :1:

If i m listen to music and subtitles films for develop my english, faydası olur mu diyecektim buraya da, yapamadım:5:

Kurmak istediğim cümle, ingilizcemi geliştirmek için müzik dinlersem ve altyazılı film izlersem faydası olur mu ? idi...
 
Bir yanlışları bol olan cümleyle daha karşınızdayım sevgili dostlar :1:

If i m listen to music and subtitles films for develop my english, faydası olur mu diyecektim buraya da, yapamadım:5:

Kurmak istediğim cümle, ingilizcemi geliştirmek için müzik dinlersem ve altyazılı film izlersem faydası olur mu ? idi...

Ben boyle derdim:
Is it helpful to listening english songs and watching subtitled movies in order to improve(practise de denebilir, pratik anlaminda) my english?
 
Can – be able to (-e bilmek)

Genel anlamda, yapabildiğimiz ve/veya gücümüzün yettiği eylemleri anlatırken ''can'' yardımcı fiilini kullanırız.

He can cook.
He can not cook.
Can he cook?

I can sing a song.
I can’t sing a song.
 
Son düzenleme:
I can make up.

I can't play tennis.

I can make cookies.

I can play chess.

I can ride a bike.

I can't speak German.

I can't repair my car.

I can drive.

I can't play piano.
 
I can speak english
I can play the guitar
I can walk.
I can swim.
I can play the piano.
I can sing.
I can drive.


soru şekli .
Can you play chess ?
Can surrender play any instrument ?
Can you dance well ?
Can you sing?
 
Bunlar da bende olsun :3:

You can find information this book.

John can sing a song.

Doruk can't speak.

Nisa can walk but can't run.
 
Back