marilyn monroe
kuruluş yükseliş ve çöküş dönemlerinde farklı farklı durumlar.
matbaaya geç geçiş yapılmasının nedeni, yazarlık (kitap yazımı ile geçinen esnafın durumunu zorlaştırmadan aşamalı geçiş) sınıfını mağdur etmemek olarak geçiyor.
günümüzde bazı kanunların uygulanması için vatandaşa, işverene mühlet tanınması, gerekirse tehir edilmesi gibi.
kuruluş ve çöküş dönemlerinde sistematik bir devlet yönetimi henüz söz konusu olamayacağına göre okur yazarlık çok düşük seviyede olabilir. ancak devletin artık olgunlaştığı dönemde her şeyin kurallara bağlandığı, yazılı emirler dönemine geçildiğini düşününce, camilerin hem medrese, hem istişare mekanı olarak işlev gördüğünü, imamların aynı zamanda o bölgenin yöneticisi, akil ekibinden olduğunu düşününce, bir de üstüne sübyan mektebinin bazı dönemler zorunlu olduğu, halkın en azından derdini ifade edecek, okuyacak kadar okur yazarlık düzeyine sahip olduğu sonucu çıkarılabilir.
bugün camiler yalnızca cuma namazı ve Kuran öğretimi için kullanılsa da geçmişte bir nevi okul olduğuna göre sadece Kuran öğretiliyordu diyemeyiz, islami özellikle günlük hayatta lazım olacak ilm-i hal dediğimiz derslerin verildiği belirtiliyor.
hattatlık güzel yazı sanatı. halk şu anda olduğu gibi kendi el yazısıyla arap harflerini kullanarak Türkçe kelimelerle okur yazarlık sınıfına dahil oluyor.
bilemiyorum herhangi bir ilimizde güzel yazı dersi var mı, bildiğim kadarıyla yok. ama bizler yani ilkokula yolu düşen herkes latin alfabesini kullanarak Türkçe kelimelerle derdini ifade ediyor.
(alıntı yapmayı unutmuşum)