ilişkiler ve çelişkiler...abartıyor muyum yoksa anlayış mı göstermeliyim?

auril

Üye
Kayıtlı Üye
30 Nisan 2013
28
0
selam kk üyeleri. sitede yeniyim arkadaşım üye takioteyiz zaten. destek akıl danışma amacıyla kayıt.
derdime gelince

31 yaşındayım şu ana kadar tek bir lişkim oldu o da görüldüğü üzere hazin son gerçekleşti. yalan, güvensizlik vs. vs. haliyle çok yıprandım.

bu ilişki nedeniyle oldukça güvensiz ve ne yazık ki özgüvensizim. görücü usulü bir kaç görüşmem oldu ama uyuşamadık biriyle.

asıl mevzuya gelelim. çok uzatmadan anlatmaya çalışacağım. yaklaşık 6 yıldır tanıdığım bir arkadaşım var (erkek).
ara ara görüşürüz, araşırız ne var ne yok işler güçler ne alemde vs diye.
biz görüştüğümüz dönemde ciddi bir ilişki içerisindeydi. sonrasında nişan filan yaptı. en başından sorunlu bir ilişkiydi ama çocuk seviyordu çok. ara ara dertleşirdik (bende bahsettiğim ilişkiden yeni çıkmıştım, depresyon halleri) o anlatırdı ben anlatırdım işte.

sonra araya zaman girdi iki yıl kadar. ortak arkadaşlarımızdan duydum nişanlısıyla ayrılmış askere gitmiş. döndüğünde ulaştı bana sosyal bir paylaşım sitesinden ne var ne yok nasılsın diye. yeniden başladık koyu muhabbetlere. aylardır devam ediyoruz normal konuşmalara ama son zamanlarda (son 1 ay) konuşmanın şekli değişti.

çocuk ağız değiştirdi yani. bir takım duygular beslediğini ve niyetinin yuva kurmak olduğunu söyledi. seninle yıllardır tanışıyoruz auril az çok tanıdık birbirimizi, dertleştik. sen beni bilirsin ben seni. sen bana kıymetlisin ben sana ama benimkinin boyutu değişti başka hissediyorum şimdi dedi.

ben en başta çok olumlu bakmasamda (hani ilişkisi biteli 1 yıl olmuş henüz yara bandı mı olurum düşüncesiyle) bayağı bir ittim çocuğu ama diretti. ben yanına geleceğim (ayrı şehirlerdeyiz) yüzyüze konuşup bir şekilde orta yolu buluru bana güvenmeni ve inanmanı sağlayacağım bir şekilde ama bize biraz zaman ver detayları konuşmak için şu an stresliyim dedi (hayallerine ulaşmak için geçmesi gereken bir sınav var ona hazırlanıyor).

bende düşündüm,
bu adamı tanıyorum ve iyi biri olduğundan eminim
daha önceki ilişkisine verdiği emeği bildiğimden ilişki dahilinde nasıl davranıyor biraz fikrim var
temiz bir aileye sahip kendi halinde bir insan
niye olmasın dedim.

hergün olmasa bile daha sık görüşmeye başladık. ara ara galeyana gelip duygularının derinleştiğini filan ifade etti. ben eskiden kalan korkularım nedeniyle mümkün olduğunca kendimi frenledim.

hayallerinden bahsetti, beklentilerinden, yaşadıklarının ağırlığından, ayrılığından, toparlanmak için neler yaptığından. sınav günü geldi çattı sonra açıklandı ve barajı geçememiş istediği olmadı yani.
o aşamadan sonra psikolojik olarak bir düşüş yaşadı ve ben yanında olmaya çalıştım uzaktan uzağa ne kadar olursa artık. konuşuyorum anlatıyorum etkisi 24 saat sürüyor sora yine aynı.

bu sınavı takıntı haline getirmiş durumda (eski ilişkisi nedeniyle bir gurur meselesi gbi bir şey)
ne söylersem olmuyor.
ben işe yaramazın tekiyim allah beni kahretsin işe yaramam niye yaşıyorum ki ben gibi şeyler depresif durumlar yani.
çok paralıyor kendini çok yıpratıyor bu sınav için herşeyden (sağlığındn, sosyal hayatından herşeyden vazgeçmiş durumda)

dün koptu ama tam anlamıyla. sana sevgili olmayı beceremiyorum, eş olarak karşına çıkamam bile (işsiz şu an ondan bahsediyor) ne verenilirim ki sana, herkes aldı yürüdü ben mal gibi (ki bu söz çok üzdü beni) dolaşıyorum. ne cüretle senin karşına çıkarım, baban yüzüme tükürmez mi deyip deyip duruyor.

iyisi mi sen yine dostum olarak kal beni kendine bir engel olarak düşünme eğer iyi biri çıkarsa karşına beni düşünüp vazgeçme. hayatımın şansısın sen hediyemsin ama seni bu girdaba nasıl sokarım. sana bunu nasıl yaparım başta saır göstersen bile sonra ehhhhhhh yetti be diyeceksin bunu duymaya katlanamam dedi, dedi, dedi...

ne yaparsam yapayım her insanın aynı olmadığını anlatamıyorum. bunları söylüyor ardından seni çok seviyorum sen benim hediyemsin deyiveriyor.
güya bu aşamada beni yıpratmamak için kendini uzak tutması gerekiyormuş. onun buhranlarına şahit olup benim de üzülmemi istemiyor.
bu sınavı geçip karşına dimdik çıkacağım ama inşallah hala orada olursun filan diyor.
allak bullak etti beni.
acaba duygularının gerçek olmadığını anladı da uzaklaşmaya mı çalışıyor yoksa samimi mi?
o kadar karışığım ki.

bir de acayip inatçı birisi. dediğim dedik. istediğim olacak ya ölürüm ya yaparım kıvamında.
ne yapayım kızlar nedir düşünceniz.
 
selam kk üyeleri. sitede yeniyim arkadaşım üye takioteyiz zaten. destek akıl danışma amacıyla kayıt.
derdime gelince

31 yaşındayım şu ana kadar tek bir lişkim oldu o da görüldüğü üzere hazin son gerçekleşti. yalan, güvensizlik vs. vs. haliyle çok yıprandım.

bu ilişki nedeniyle oldukça güvensiz ve ne yazık ki özgüvensizim. görücü usulü bir kaç görüşmem oldu ama uyuşamadık biriyle.

asıl mevzuya gelelim. çok uzatmadan anlatmaya çalışacağım. yaklaşık 6 yıldır tanıdığım bir arkadaşım var (erkek).
ara ara görüşürüz, araşırız ne var ne yok işler güçler ne alemde vs diye.
biz görüştüğümüz dönemde ciddi bir ilişki içerisindeydi. sonrasında nişan filan yaptı. en başından sorunlu bir ilişkiydi ama çocuk seviyordu çok. ara ara dertleşirdik (bende bahsettiğim ilişkiden yeni çıkmıştım, depresyon halleri) o anlatırdı ben anlatırdım işte.

sonra araya zaman girdi iki yıl kadar. ortak arkadaşlarımızdan duydum nişanlısıyla ayrılmış askere gitmiş. döndüğünde ulaştı bana sosyal bir paylaşım sitesinden ne var ne yok nasılsın diye. yeniden başladık koyu muhabbetlere. aylardır devam ediyoruz normal konuşmalara ama son zamanlarda (son 1 ay) konuşmanın şekli değişti.

çocuk ağız değiştirdi yani. bir takım duygular beslediğini ve niyetinin yuva kurmak olduğunu söyledi. seninle yıllardır tanışıyoruz auril az çok tanıdık birbirimizi, dertleştik. sen beni bilirsin ben seni. sen bana kıymetlisin ben sana ama benimkinin boyutu değişti başka hissediyorum şimdi dedi.

ben en başta çok olumlu bakmasamda (hani ilişkisi biteli 1 yıl olmuş henüz yara bandı mı olurum düşüncesiyle) bayağı bir ittim çocuğu ama diretti. ben yanına geleceğim (ayrı şehirlerdeyiz) yüzyüze konuşup bir şekilde orta yolu buluru bana güvenmeni ve inanmanı sağlayacağım bir şekilde ama bize biraz zaman ver detayları konuşmak için şu an stresliyim dedi (hayallerine ulaşmak için geçmesi gereken bir sınav var ona hazırlanıyor).

bende düşündüm,
bu adamı tanıyorum ve iyi biri olduğundan eminim
daha önceki ilişkisine verdiği emeği bildiğimden ilişki dahilinde nasıl davranıyor biraz fikrim var
temiz bir aileye sahip kendi halinde bir insan
niye olmasın dedim.

hergün olmasa bile daha sık görüşmeye başladık. ara ara galeyana gelip duygularının derinleştiğini filan ifade etti. ben eskiden kalan korkularım nedeniyle mümkün olduğunca kendimi frenledim.

hayallerinden bahsetti, beklentilerinden, yaşadıklarının ağırlığından, ayrılığından, toparlanmak için neler yaptığından. sınav günü geldi çattı sonra açıklandı ve barajı geçememiş istediği olmadı yani.
o aşamadan sonra psikolojik olarak bir düşüş yaşadı ve ben yanında olmaya çalıştım uzaktan uzağa ne kadar olursa artık. konuşuyorum anlatıyorum etkisi 24 saat sürüyor sora yine aynı.

bu sınavı takıntı haline getirmiş durumda (eski ilişkisi nedeniyle bir gurur meselesi gbi bir şey)
ne söylersem olmuyor.
ben işe yaramazın tekiyim allah beni kahretsin işe yaramam niye yaşıyorum ki ben gibi şeyler depresif durumlar yani.
çok paralıyor kendini çok yıpratıyor bu sınav için herşeyden (sağlığındn, sosyal hayatından herşeyden vazgeçmiş durumda)

dün koptu ama tam anlamıyla. sana sevgili olmayı beceremiyorum, eş olarak karşına çıkamam bile (işsiz şu an ondan bahsediyor) ne verenilirim ki sana, herkes aldı yürüdü ben mal gibi (ki bu söz çok üzdü beni) dolaşıyorum. ne cüretle senin karşına çıkarım, baban yüzüme tükürmez mi deyip deyip duruyor.

iyisi mi sen yine dostum olarak kal beni kendine bir engel olarak düşünme eğer iyi biri çıkarsa karşına beni düşünüp vazgeçme. hayatımın şansısın sen hediyemsin ama seni bu girdaba nasıl sokarım. sana bunu nasıl yaparım başta saır göstersen bile sonra ehhhhhhh yetti be diyeceksin bunu duymaya katlanamam dedi, dedi, dedi...

ne yaparsam yapayım her insanın aynı olmadığını anlatamıyorum. bunları söylüyor ardından seni çok seviyorum sen benim hediyemsin deyiveriyor.
güya bu aşamada beni yıpratmamak için kendini uzak tutması gerekiyormuş. onun buhranlarına şahit olup benim de üzülmemi istemiyor.
bu sınavı geçip karşına dimdik çıkacağım ama inşallah hala orada olursun filan diyor.
allak bullak etti beni.
acaba duygularının gerçek olmadığını anladı da uzaklaşmaya mı çalışıyor yoksa samimi mi?
o kadar karışığım ki.

bir de acayip inatçı birisi. dediğim dedik. istediğim olacak ya ölürüm ya yaparım kıvamında.
ne yapayım kızlar nedir düşünceniz.

sınavı senden önce geliyor hayatını buna bağlamış.zavallı gel gitler yaşıyor..arkadaşı ol yeter böylesi daha güzel..sende boşver gitsin daha gençsin.
 
Öncelikle,eski ilişkisi biteli 1 yıl olmuş.Az bir zaman değil.Seni yara bandı olarak gördüğünü sanmıyorum
Fakat seni ağlama duvarı yapmış olabilir diyecektim ki şunları yazmışsın :

..........güya bu aşamada beni yıpratmamak için kendini uzak tutması gerekiyormuş. onun buhranlarına şahit olup benim de üzülmemi istemiyor.
bu sınavı geçip karşına dimdik çıkacağım ama inşallah hala orada olursun filan diyor. ....


Bu satırlara kadar,seni sadece dert anlatmak için aradığını düşündüm.
Ama ayrı kalmayı kendisinin teklif etmesi güzel.

Aslına bakarsan 30 unu geçmiş bir erkeğin işsiz güçsüz hele de depresyonda olanı hiç çekilmez.
Dediği gibi,hayatını düzene koysun,ondan sonra karşına çıksın.
Hem bu arada sen de duygu ve düşüncelerini tartmış olursun.
İlişkiniz tamamen güvenli sular ve alışkanlık üzerine kurulmuş olabilir.
Bakarsın konuşmayınca etkisinden kurtulursun,anlamı kalmaz.
 
açıkcası çok ama çok güveniyorum ona bir insan olarak.
kaybetmek istemem
 
Dediği gibi akışına bırak, kendine çekidüzen versin öyle çıksın senin karşına...
 
Erkeğin dik duranı makbuldür her zaman.

Sürekli depresif insana -katı bir düşünce farkındayım- pek tahammül gösteremem, erkeğe işe hiç tahammül gösteremem.
Özellikle kendisine öyle sözler sarf etmesi benim için soğuma sebebidir.

Erkek güçlü olacak ki kadın da güvende hissetsin kendini.
Düşse bile kalkıcam sen merak etme demeli, tek taraflı destek çok zor.
 
Kendi açısından haklı, 30 lu yaşlarda işsizlik,parasızlık daha hayatın bir ucundan tutamamış olmak insanı demoralize edecek bir durum. Hırs yapıp bir yerlerden başlaması gerek normal şartlarda ama içinde bulunduğu duruma seni de sürüklememek istemesi bence güzel bir davranış. Ayrıca endişelerinde de haklı çünkü evlenmek maddiyat işi, erkeğin hiç bir şeye gücü olmadığı zaman bir müddet sonra sende yorulacaksın ve sorunlar çıkacak.

Bence duygularında samimi ve kendini tartabilecek kadar akıllı bir adam. Bu dönemi kendi başına geçirmesi ve hayatına bir yön vermesi gerek o açıdan davranışının anlaşılmayacak bir yanı yok. Bazı adımları atmadan bir süre uzak durun, şu an ki depresif halin üzerine bir de ilişki artı bir sorun yumağı haline dönüşebilir. Ve tabii sen bunu ne kadar götürebilirsin. Sürekli yakınma halinde olup gayretini yitiren bir insana destek vermek zor, kendini toparlasın kısmetse zaten tekrar gelecektir karşına.
 
Kendi açısından haklı, 30 lu yaşlarda işsizlik,parasızlık daha hayatın bir ucundan tutamamış olmak insanı demoralize edecek bir durum. Hırs yapıp bir yerlerden başlaması gerek normal şartlarda ama içinde bulunduğu duruma seni de sürüklememek istemesi bence güzel bir davranış. Ayrıca endişelerinde de haklı çünkü evlenmek maddiyat işi, erkeğin hiç bir şeye gücü olmadığı zaman bir müddet sonra sende yorulacaksın ve sorunlar çıkacak.

Bence duygularında samimi ve kendini tartabilecek kadar akıllı bir adam. Bu dönemi kendi başına geçirmesi ve hayatına bir yön vermesi gerek o açıdan davranışının anlaşılmayacak bir yanı yok. Bazı adımları atmadan bir süre uzak durun, şu an ki depresif halin üzerine bir de ilişki artı bir sorun yumağı haline dönüşebilir. Ve tabii sen bunu ne kadar götürebilirsin. Sürekli yakınma halinde olup gayretini yitiren bir insana destek vermek zor, kendini toparlasın kısmetse zaten tekrar gelecektir karşına.

çok teşekkür ederim yorumunuz için.
görüşüyoruz şu an çok duygusal sohbetlere girmemeye karar verdik. arada yeniliyoruz ama toparlıyoruz sonra.
hayırlısı olsun inşallah
 
Erkeğin dik duranı makbuldür her zaman.

Sürekli depresif insana -katı bir düşünce farkındayım- pek tahammül gösteremem, erkeğe işe hiç tahammül gösteremem.
Özellikle kendisine öyle sözler sarf etmesi benim için soğuma sebebidir.

Erkek güçlü olacak ki kadın da güvende hissetsin kendini.
Düşse bile kalkıcam sen merak etme demeli, tek taraflı destek çok zor.

haklısınız aslında ama sabır ve tahammül olayı kişiden kişiye değişiyor. eski hallerini bildiğimden şu halinin geçici olduğunu düşünerek destek olmaya çalışıyorum genelde itiyor beni. bu benim sorunum senin uğraşmana gerek yok az zaman ver halledicem diyor ama işte benim olayları akışına bırakamama gibi bir huyum var.
taş taşa denk geldi sanırım
 
Neden işleri yolunca gitmeyen ve dibe doğru batan insanlara bir tekme de biz vurmaya çalışırız?
Sevilen insana "git, işini gücünü ayarla öyle gel" diyebilmek büyük bir soğukkanlılık.

Kendisi illa ki işlerimi yoluna koyduktan sonra çıkarım karşına diyorsa öyle olabilir ama bence zor zamanlarında destek olmak kadar güzel bir şey yoktur. Tabi bu adam senin ne eşin ne nişanlın, sıfatsız bir durumdayken ne kadar destek verebilirsin orasını bilemem. Belki sana hayatının en güzel ilişkisini yaşatacak belki de en kötü hüznünü, bilemeyiz. Duyguların çok yoğun değilse beklemeni öneririm. Yok doğru insan diye düşünüyorsan da destek olmanı.

Ayrıca bu durumun geçici olup olmadığını da bilemezsiniz. Benim ilişkimde 4. senem ve ilk bir kaç ay çok neşeli olan adam sonradan çökmüş bir insana dönüştü(askerlik, işsizlik, parasızlık). Hala da toparlamaya çalışıyorum ama bir türlü memnun olmuyor. Bu "ben bi işe yaramam, yaşamam bile anlamsız" psikolojisi üzerine yapıştı kaldı. Zaman zaman bana da diyor "sen kendi hayatını kurtar, benden adam olmaz" şeklinde. Tabi ki kendi haline bırakmıyorum onu. Bana göre insanların değerleri işleriyle, ünvanlarıyla, maddiyatla ölçülmez. Belki bu düşüncem yüzünden çok sıkıntı çekip üzülürüm ama yine de düşüncem değişmeyecek. Biri iyi bir insansa hak ettiği değer verilmeli. Ben her zaman onun karakteriyle, ne iş yaparsa yapsın işiyle gurur duyarım. O yüzden her türlü sıkıntısında yanında olurum, ne kadar bizim de büyük kavgalarımız kızgınlıklarımız olsa da düşüncem değişmiyor :)

 
Konu içeriği nedeniyle ilgili başlığa taşınmıştır.
 
Neden işleri yolunca gitmeyen ve dibe doğru batan insanlara bir tekme de biz vurmaya çalışırız?
Sevilen insana "git, işini gücünü ayarla öyle gel" diyebilmek büyük bir soğukkanlılık.

Kendisi illa ki işlerimi yoluna koyduktan sonra çıkarım karşına diyorsa öyle olabilir ama bence zor zamanlarında destek olmak kadar güzel bir şey yoktur. Tabi bu adam senin ne eşin ne nişanlın, sıfatsız bir durumdayken ne kadar destek verebilirsin orasını bilemem. Belki sana hayatının en güzel ilişkisini yaşatacak belki de en kötü hüznünü, bilemeyiz. Duyguların çok yoğun değilse beklemeni öneririm. Yok doğru insan diye düşünüyorsan da destek olmanı.

Ayrıca bu durumun geçici olup olmadığını da bilemezsiniz. Benim ilişkimde 4. senem ve ilk bir kaç ay çok neşeli olan adam sonradan çökmüş bir insana dönüştü(askerlik, işsizlik, parasızlık). Hala da toparlamaya çalışıyorum ama bir türlü memnun olmuyor. Bu "ben bi işe yaramam, yaşamam bile anlamsız" psikolojisi üzerine yapıştı kaldı. Zaman zaman bana da diyor "sen kendi hayatını kurtar, benden adam olmaz" şeklinde. Tabi ki kendi haline bırakmıyorum onu. Bana göre insanların değerleri işleriyle, ünvanlarıyla, maddiyatla ölçülmez. Belki bu düşüncem yüzünden çok sıkıntı çekip üzülürüm ama yine de düşüncem değişmeyecek. Biri iyi bir insansa hak ettiği değer verilmeli. Ben her zaman onun karakteriyle, ne iş yaparsa yapsın işiyle gurur duyarım. O yüzden her türlü sıkıntısında yanında olurum, ne kadar bizim de büyük kavgalarımız kızgınlıklarımız olsa da düşüncem değişmiyor :)



bu kişi benim yıllardır tanıdığım biri. eski hallerini biliyorum. şu an ki çaresiz ve çökmüş durumu benim "bana ne ya" diyebileceğim bir durum değil.
aramızdakinin adı sadece arkadaşlıkken bile kendi haline bırakmadım şimdi de bırakmam ama dedim ya itip duruyor.

ben bi kurtulabilsem şu sıkıntımdan ikimiz çok güzel olucaz diyor, sonrasında da senin hayatını bu şekilde geciktirmeye hakkım yok diyor.
mantığıyla duygularının savaşını izlemekten başka bir şey yapamıyorum şu an.
adı konulsa aslında benim yerim de genişler ama kokruyor işte.
 
çok kötü durumdayım
itekaka ilerletiyorum irtibatı ne zamandır.
öyle sözler söylüyor ki yok ben yanlızlığımı seviyorum, yok ben sana engel değilim, daha iyilerine layıksın falan filan
aramasam aramıyor, sormasam sormuyor.
yaşadığım şehire gelecekti beni görmek için ondan da vazgeçti. beni görmemesi gerekiyormuş, görürse işler kontrolden çıkarmış vs vs vs
ses çıkarmadan bekledim tam 1 hafta ne aradı ne sordu. bugün mesaj attım kırıcı olmadan böyle diyorsun ama şöyle yapıyorsun sen benim neyimsin biz neyiz onu bile bilmiyorum dedim.
sonuna da bu böyle olmaz bir şey yapacaksak adam gibi olsun.
ya güzelce başlar yürütürüz
ya da bu konu bir daha açılmamak üzere kapansın dedim
yazdığı cevap şu,
söylenecek çok şey var ama susmak en iyisi
şu an iyi değilim eminim sende değilsindir
beni kötü bilme
görüşmek dileği ile

olur mu böyle hanımlar, yapılır mı bu. o kadar hayal kurdurduktan sonra, seviyorum dedikten sonra hiç mi çaba harcamaz insan bitişi engellemeye hiç mi uğraşmaz.
 
Kendi tecrübelerimden yola çıkarak yorum yapmak istiyorum, benim 5 senelik bir ilişkim oldu ve sevgilim benim tüm yaşam enerjimi sömürdü "ben bir baltaya sap olamıyorum, hayallerime kavuşamıyorum, başarısızım, bi halta yaramam" diye diye. Tam 5 sene (dile kolay) her anlamda destekledim, cesaretlendim, yanında durdum .. ne yaptıysam ne ettiysem umutsuzluğuna karamsarlığına çaresizliğine derman olamadım.. benden o kadar çoook şey götürdü ki... parlarken söndüm, içim kapkara oldu.. 4. yılın sonunda beni karşısına alıp "benden sana yar olmaz benim gelecekten hiçbir beklentim yok... bana bel bağlama" dedi. Onca seneden sonra bunları duymak reva mı ? gururum ağır bastı ve onu terk ettim .. tabi hatalarımı anladım tekrar deneyelim diye çok üstüme düşünce dayanamadım geri döndüm.. çok değil 3 ay sonra yeniden zuhur etti o karamsar haller. Sürekli "benden iyilerine layıksın, ben seni hak etmiyorum, beni bırak git işi gücü olan bir adamla evlen yuva kur...." Tekrar tekrar hatırlamak bile istemiyorum aslında ama ama ama... lütfen yaşam enerjinizi düşüren, karamsar, umutsuz, tek yönlü düşünen, çabuk pes eden biri için senelerinizi heba etmeyin. Siz de sonra ona benziyorsunuz ve durum sanıldığından daha vahim bir hal alıyor. Her şey o sınav üzerine mi kurulu ? Bu kadar mı basit ? Ne oldu neden hayatı kararmış gibi davranıyor. Neden bu "mutsuz adam" hallerinden sıyrılamıyor? Neden "kurban / zavallı" adam rolünü oynuyor ? Canın sıkılır üzülürsün ama sevdiğin insana sımsıkı sarılır ondan da güç alır başka alternatifler düşünürsün. Nedir bu ocaği sönmüş gibi davranmalar... gitmeyin üzerine, kendi haline bırakın. unutmayın mutlu olmak istemeyen birini ne yaparsanız yapın mutlu edemezsiniz. Beraber olduğunuz insan en az sizin kadar olumlu düşünen, sorunlarla daha yaratıcı biçimde baş edebilen, güçlü biri olsun. Hayat zor çok zor evet ama her engelde oturup içe kapanan, zavallı şanssız adam moduna giren biri ciddi anlamda mutlu olamaz, mutlu da edemez.
 
Kendi tecrübelerimden yola çıkarak yorum yapmak istiyorum, benim 5 senelik bir ilişkim oldu ve sevgilim benim tüm yaşam enerjimi sömürdü "ben bir baltaya sap olamıyorum, hayallerime kavuşamıyorum, başarısızım, bi halta yaramam" diye diye. Tam 5 sene (dile kolay) her anlamda destekledim, cesaretlendim, yanında durdum .. ne yaptıysam ne ettiysem umutsuzluğuna karamsarlığına çaresizliğine derman olamadım.. benden o kadar çoook şey götürdü ki... parlarken söndüm, içim kapkara oldu.. 4. yılın sonunda beni karşısına alıp "benden sana yar olmaz benim gelecekten hiçbir beklentim yok... bana bel bağlama" dedi. Onca seneden sonra bunları duymak reva mı ? gururum ağır bastı ve onu terk ettim .. tabi hatalarımı anladım tekrar deneyelim diye çok üstüme düşünce dayanamadım geri döndüm.. çok değil 3 ay sonra yeniden zuhur etti o karamsar haller. Sürekli "benden iyilerine layıksın, ben seni hak etmiyorum, beni bırak git işi gücü olan bir adamla evlen yuva kur...." Tekrar tekrar hatırlamak bile istemiyorum aslında ama ama ama... lütfen yaşam enerjinizi düşüren, karamsar, umutsuz, tek yönlü düşünen, çabuk pes eden biri için senelerinizi heba etmeyin. Siz de sonra ona benziyorsunuz ve durum sanıldığından daha vahim bir hal alıyor. Her şey o sınav üzerine mi kurulu ? Bu kadar mı basit ? Ne oldu neden hayatı kararmış gibi davranıyor. Neden bu "mutsuz adam" hallerinden sıyrılamıyor? Neden "kurban / zavallı" adam rolünü oynuyor ? Canın sıkılır üzülürsün ama sevdiğin insana sımsıkı sarılır ondan da güç alır başka alternatifler düşünürsün. Nedir bu ocaği sönmüş gibi davranmalar... gitmeyin üzerine, kendi haline bırakın. unutmayın mutlu olmak istemeyen birini ne yaparsanız yapın mutlu edemezsiniz. Beraber olduğunuz insan en az sizin kadar olumlu düşünen, sorunlarla daha yaratıcı biçimde baş edebilen, güçlü biri olsun. Hayat zor çok zor evet ama her engelde oturup içe kapanan, zavallı şanssız adam moduna giren biri ciddi anlamda mutlu olamaz, mutlu da edemez.

üzüldüm verdiğiniz emek karşısında gördüğünüz muameleye.
bu adam sadece bana karşı depresyonda yoksa maçını izler, seyahate gider, düğüne gider eğlenir vs. vs.
sıra bana gelince of puf.
azıcık trip atınca da hani anlayışlıydın hani sabırlıydın ne oldu demeler filan
anladım ki çok ama çok egoist biri ve aksine benim de hiç benlik takıntım yok.
öyle zoruma gidiyor ki
bu kadar kolay mı birinin hayatına giriyorsun, hayaller kurdurtuyorsun, aklına gelmeyen şeyleri yüreğine düşürüyorsun sonra da dirsek dayıyorsun.
ve bu işi benim 5 yıllık arkadaşım. hassasiyetlerimi üzüntülerimi herşeyi biliyor.

nasıl davranmalı nasıl toparlanmalı bilemedim ki ben
 
üzüldüm verdiğiniz emek karşısında gördüğünüz muameleye.
bu adam sadece bana karşı depresyonda yoksa maçını izler, seyahate gider, düğüne gider eğlenir vs. vs.
sıra bana gelince of puf.
azıcık trip atınca da hani anlayışlıydın hani sabırlıydın ne oldu demeler filan
anladım ki çok ama çok egoist biri ve aksine benim de hiç benlik takıntım yok.
öyle zoruma gidiyor ki
bu kadar kolay mı birinin hayatına giriyorsun, hayaller kurdurtuyorsun, aklına gelmeyen şeyleri yüreğine düşürüyorsun sonra da dirsek dayıyorsun.
ve bu işi benim 5 yıllık arkadaşım. hassasiyetlerimi üzüntülerimi herşeyi biliyor.

nasıl davranmalı nasıl toparlanmalı bilemedim ki ben

Arkadaşlık, dostluk başka gönül işleri bambaşka. Bir insan iyi bir arkadaş, kardeş, akraba olabilir ama iyi bir sevgili olamayabilir. Benim eski sevgilim de bence dünyanın en harika dostlarından biriydi. Zaten bizim aramızda çok köklü bir dostluk bağı olduğu için bunca sene sabır gösterdim ben. Zor zamanlarımda yanımda olan, benle ağlayip benle gülen, tüm ailevi sıkıntılarımı rahatça anlatabileceğim bir dostumdu aynı zamanda.. ama iş yuva kurmaya gelince sorumluluktan kaçardı.. hep işsizliğini şanssızlığını bahane ederdi. Evet iyi bir dosttu ama hiçbir zaman iyi bir sevgili olamadı.. İyi bir eş de olamayacaktı. Bunlar çok farklı rollerdir o yüzden dostluğunuzla gönül muhabbetinizi hiç kıyaslamayın. Bir de insanlar gelir, vaatler verir, hayaller kurmamıza sebep olur, ama sonra üzebilirler.. Hiç kimse bizim duygularımızı düşünmek zorunda değildir aslında. Burda sorumluluk her zaman size aittir. İzin vermeyeceksiniz. Çizeceksiniz sınırınızı, kaybetmekten yalnız kalmaktan korkmayacaksınız. Yalnızlık, Sağlıksız huzursuz mutsuz bir ilişkiden daha iyidir.
 
X