mücerred buldum seni faceden ya sen kendine hayran arıyorsun ya da olmayacak bi aşkın peşinden gidiyorsun sonun karanlık vazgeç bu sevdadan aydınlıklara çık
bu şiir de sana ait galiba
Bir yarim vardı benim..
Saçları gece gibi, simsiyah..
Gözleri ve kirpikleri kömür karası...
Biraz büyükçe ama ona yakışan burnu vardı...
Biçimli dudakları, onu öpme hissini uyandırırdı kimsenin olmadığı zamanlarda...
Teni vardı sıcacık...
Dokunduğunda yüreğimi ısıtan..
Birde yüreği vardı,
Beni zerre sevmeyen ama seviyor-muş gibi görünen..
Başlarda mutluyduk..
Beraber ağlar, beraber gülerdik...
Onunlayken yolda değil, bulutların üstünde yürürdüm..
Yüzünün her santimetre karesini ezbere bildiğim adamdı..
Ayrılamazdım yanından, saatler sali'se gibi geçerdi..
Akreple yelkovan birbirine düşman kesilirdi..
Kov'alarlardı birbirlerini camın arkasında...
Kov'madım, kov'amadım onu yüreğimin derinliklerinden...
Hala yaşatıyor sevdasını,
Kendisi yok ama acısı içimde hala...
Az izlemedim denizi, başımı omzuna koyup...
Elleri ellerimden ayrılınca, kendimi yetimhane köşelerine bırakılmış bir çocuk kadar kimsesiz hissederdim..
Ki zaten çocuktum..
Yüreğim ve gözlerim yaş'lanmamıştı...
Saçlarım, dökülmezdi dert deryasına...
Gözyaşının o kekremsi tadından bi haberdi dilim...
Lal olmuştu ayrılığın arefesinde...
Hasretim sanadır yar..
Yüreğim sevda kurşunlarının yüzünden delik deşik oldu...
Ve her gece gözümden akan yaşlar, o deliklerden sızıyor...
Alt komşu bile rutubet var sanıyor odasının tavanında..
Geçen gün söyleniyordu, nerden damlıyor bu su!
Havalar da iyi, yağmurlar kesildi diye..
Oysa bilmiyor ki, gözümden akıp yüreğime giden yaşlar,
Yüreğimin delik deşikliğinden sızıp alt komşuyu bile ıslatıyor..
Onlar gözyaşlarımı yağmur sanıyor..
Oysa yağmurlar sadece benim yanaklarımı ıslatıyor...
Ciğerlerimi bitirdi hasretin..
Yar sevmek, verem olmayı da beraberinde getiriyormuş demek ki..
Kanlı mendilim sende mi hala ?
Yoksa attın mı okyanuslara ?
Sattın mı seni sevmeyen başka kadınlara ?
Gösterdin mi arkadaşlarına ?
Güldüler mi arkamdan ?
Yanıyorum,
Allah kitap şahid olsun ki yanıyorum karagözlüm sana....
Özledim, çok izledim..
Kirpiklerinin her teline sevdalı olduğum adam....
Tekrar gideceksen dönme,
Seni sevmem için sana ihtiyacım yok ama
Birgün gerçekten pişman olursan, yüreğin acır,
Beyninde bunu doğrularsa, kapım her zaman açık sana....
İlk sevdiğim, paşam, karagözlüm, vefasız'ım..
Sızım sızım sızlantında yüreğimi, bir sızlamadı kalbin!
Kalbin var ama yüreğin yok kabul et..
Yürek başka birşey, o bırakmaz ardında yaşlı gözlerle bir kadını..
Ama sen o küçük kadını, satırlarının arasında boğulmaya bıraktın..
Bunlar son can' çekişmelerim...
Ölüyorum can,
Ölüyorum.....
Toprağa girmeden,
Son nefesimi veriyorum . . .
MİRAY FENERLİ