Merhaba, günlerce burada yazılanları okuduktan sonra malesef ben de kötü bir tecrübemi uyarı olması için sizinle paylaşacağım. Mart ayında Nişantaşı Rumeli Caddesinde Epifirst isimli sadece iğneli epilasyon yapan bir epilasyon merkezine gittim. Nagihan Aslan hem merkezin sahibi hem de işlemleri yapan kişi. Uygulamayı favori bölgeme yaptırmak istiyordum ne kadar süreyle gitmem gerektiğini, herhangi bir komplikasyon oluşup oluşmayacağını ve lekelenme tehlikesi olup olmadığını sordum. Kendisi de bana güneşe çıkmadığım, kabukları koparmadığım takdirde asla bir sorun yaşamayacağımı, kullandığı iğnesinin ince ve kişiye özel olduğunu söyledi. Merkezde yalnızca bu işlem yapılmasına ve internette hiç kötü yorum olmamasına güvenerek ben de iğneliye başladım. Kendisi 15er dakikalık 5-6 seansta sonuç alacağımızı vaat etmişti.
İlk seans korkarak gittim ama kabuklanmalar 2 hafta sonra geçti, herhangi bir leke de yoktu bir hafta daha bekledim sonra tekrar birer hafta aralıklarla Mart ve Nisan ayı boyunca seanslara gittim. İlk uygulamada bir sorun çıkmamasına güvenerek kol altıma ve bacaklarıma da yaptırdım. Bu arada favori bölgemi kontrol etmiyordum çünkü bir hafta aralıklarla yaptırdığım için zaten kabuklar düşmemiş ve yenileri eklenmiş oluyordu. Çok özen gösteriyordum, kadının bana 1 gün yeterli demesine rağmen 3 gün su değdirmiyordum, güneşe maruz bırakmıyordum, herhangi bir krem sürme dediği için hiçbir şey uygulamıyordum vs vs.
6 seans favori bölgesi için gittikten sonra bana söylenen sayıya ulaştım ve havalar da ısındığı için bıraktım.
Birkaç gün sonra fark ettim ki iğnenin girdiği yerlerde minik minik çukurlar ve kırmızılıklar var! Başımdan aşağı kaynar sular döküldü en korktuğum şey o kadar dikkat etmeme rağmen başıma gelmişti! Ertesi gün merkeze gittim Nagihan Hanım kontrol edip gayet sakin bir şekilde merak etmememi bunların doğal olduğunu, madecassol sürersem ve güneşten korursam geçeceğini söyledi. Bütün yaz resmen güneşe çıkmadım, çıkıyorsam da şapkalar, eşarplar, güneş kremleriyle korunmuş halde çıkıyordum. Fakat 3 ay geçmesine, her gün iki kere madecassol kullanmama rağmen hiçbir şey değişmedi. İzmirde olduğum için bu sefer de fotoğraflarımı yollayıp bir değişiklik olmadığını ne yapacağımı sordum. Bana kılların kökü yok olduğu için oralarda boşluklar kaldığını zamanla kapanacağını söyledi! Tabi ki artık inanmayıp bir dermatologa gittim. Doktor bana cildim ciddi şekilde tahrip olduğu, kortizol içerikli bir kremi bir ay boyunca kullanmamı söyledi. Bir ay sonra gittiğimdeyse ameliyat izi yaraları için kullanılan dermatix adlı bir silikon kremi reçete etti.
Bu arada benim psikolojim berbat yüzümde çukurlar geçmek bilmiyor, bacaklarımda özellikle diz bölgemde ve kol altımda kocaman benek benek kırmızılıklar var. Bütün yaz etek ne şort giyebildim ne de denize girebildim. Güneşten kaçıp durdum. Bu bahsettiğim kremin de 15 ml'si 60 lira. Yüzüm için 4 tüp bitirdim. (İyi geldi bu arada aynı dertten mustaripseniz öneririm). Bacağım için kullanamadım bile o kadar geniş bir alana o kremi nasıl yettireyim? Bütün bunlardan sonra İstanbula döndüğümde Nagihan Hanıma gidip de en azından bacağım için bu kremi almasını rica ettiğimde bile beni para koparmaya çalışmakla suçladı!!! Gidelim eczaneye beraber krem alalım dediğim halde!!! Hala siyah kalın kıllar var favorimde, cımbızla koparırken sinirim o kadar bozuluyor ki... Hem o kadar para ver acı çek sonrasında bir de doktor doktor gezip deliklerle lekelerle uğraş, kremlere para harca hem de gelsin kendisini uzman ilan eden biri beni bununla suçlasın. Neymiş kendisinin bir suçu yokmuş benim cilt tipim buymuş! Neymiş doktor iğneli yapmadığı için bilemezmiş... Art niyetli olmasa, kendi hatası olduğunu düşünmese çukurları gösterdiğimde en azından beni bir dermatologa yönlendirirdi.
Bu arada bu kadının gözünü öylesine para hırsı bürümüş ki Kadınlar Kulübünde de başka başka isimlerle lazer mağduru olduğunu söyleyip kendi reklamını yapıyor. Bir hesabını site yönetimi kapatmış ama başka hesap açıp reklama devam etmiş. Hatta başka birisi de siz Nagihan Hanımın kendisiniz demiş, ona da değilim diye yalan söylemiş. Ama buraya yazdığı hikayeleri bana da anlatmıştı yani aynı kişi olduğu o kadar belli ki... Neslihan Aslan adıyla google hesabı almış mesela. Aynı ismi hem burada hem de başka bir yerde kendi iş yerini överken görmüştüm.
Bir de her şeyi kanunsuz yapıyormuş, ne fatura ne fiş kesiyordu, Allahtan banka kartıyla ödemiştim de mahkemeye başvurmak için delilim var. Belediyeyi aradım ruhsatsız olduğu ortaya çıktı. Şikayet edebildiğim her yere şikayet ediyorum. Burada da yazayım ki benim gibi "birisini yaksaydı mutlaka şikayet yorumu olurdu" gibi düşünenler baştan kurtulsun. İnsanların iyi niyetinden faydalanıp onları mağdur etmek neymiş görsünler. Lütfen siz de böyle durumlarda hakkınızı arayın!