İğneli Epilasyon İğneli epilasyon uzmanının paylaşım alanı


Değerli cerenicious, bu kadar karmaşık soruyu bir arada sormayı nasıl başardın bilemiyorum:) ama yinede cevaplamaya çalışacağım.
1-"Bir tüyün akım gördükten sonra 2. kez çıkıp akım görmesi ortalama ne kadar zaman alır" sorunun doğru bir uygulama sonrası için net yanıtı sıfır zamandır. Çünkü tahrip edilen kökten yeni oluşum mümkün değildir.
2- Bir tur ifadesinin anlamı; uygulama yaptırılmak istenilen bölgenin uzatılabildiği kadar uzun süre uzatılması sonucunda cild yüzeyine çıkan tüm tüylere müdahale edilmesi anlamı taşır. Örneğin Kol bölgesi için 3 ay uzatılma sonrası müracaat edildiğini ve yoğunluğuna göre 6 saatte bitirileceğini farzedelim. Ama kişinin 6 saat dayanması zor olduğundan günde 2 şer saat olmak üzere 3 gün geldiğini kabul edelim. Bu örnekteki tur sayısı 3 değil 1 dir.
3-Daha önceki okuyarak sizlere aktardığım bilgilerde bahsetmiştim.Yüz bölgesinde cm2 başına 800 kıl kökü varken bedenimizde cm2 başına 50 kıl kökü bulunmaktadır. Yüz bölgesindeki kılların bir özelliği de hızlı bir yaşam döngüsüne sahip olmalarıdır. Yani diğer bölgelere göre kıllar daha hızlı uzamaktadır.Yüz bölgesi için uyuyan uyumayan kısaca çıkabilecek bütün tüyerin akım görmüş olabilmesi için ortalama süre nedir? soruna net bir cevap verebilmek mümkün değil zira bu sorunun cevabu kişiye ve cild yapısına göre çok farklılık gösterebilir. Ancak çok yüzeysel bir tahminle şunu söylemek belki doğru olabilir. 3 aylık uzatma dönemleri ile yılda 4 tur ya da uygulanabilen 1 aylık uzatma dönemleri ile yılda 12 tur uygulama yaptırılması büyük oranda bu sorunun cevabı olabilir. Bu örneğimdeki 4 tur ile 12 tur ifadelerimdeki uygulama sürelerinin birbirine eşit seviyede olacağını da belirtmemde fayda var sanırım. Ancak bu söylediğim çok ortalama bir değerdir daha az ya da daha fazla olması mümkündür.
4-İğneli epilasyona giden bir kişinin spor yapması, kapalı havuza gitmesi elbette mümkündür. Ancak uygulama yapıldıktan sonra kabuk bağlayıncaya kadar gözeneklerin açık olması nedeniyle enfeksiyon kapma riski mevcuttur. Risk mevcuttur ama bunu uygulamayan herkeste mutlaka olacak demek de yanlış tabii. Bazı arkadaşlar ben uygulamadan sonra yıkadım ama birşey olmadı gibi ifadeler kullandığı için bunu söylüyorum. Ama doğrusu risk altına girmemek ve kabuklanma oluncaya kadar yani tahminen 3 gün kadar sizin belirttiğiniz spor da dahil hatta su bile değdirilmemesini tavsiye etmekde bizim görevimiz. Ancak kabuklanma olduktan sonrası için istediğinizi yapabilirsiniz, kabukların doğal olarak dökülmelerinin sağlanmasıda gerekir. Yani kaşıma, keseleme gibi yöntemlerle kabukların olması gerekenden önce dökülmesine neden olmanında kabuk büyüklüğünde beyaz noktalar kalmasına neden olabileceği riskini de unutmamak gerekir. Sağlıcakla kalın.
 
Cidden sabırla cevap veriyorsunuz. Ancak benim kafamı karıştıran bir şey var, ıstanbul'da hiçbir uzmandan "doğru uygulama yapılan kıl bir daha çıkmaz" ifadesini duymadım Yaklaşık 5 tane filan, baya yoğun müşterili uzman tanımış olmama rağmen hep söylenen şey kılın ve kişinin bünyesine göre 4-5 seferde bir kılın tamamen tahrip olduğu ( bunun 1-2 sefere de inebileceği ama çok zayıf tüyler için geçerli olduğunu) söylüyorlar... Yanlış anlaşılmasın sizi yalanlamak için ya da diğer uzmanları kötülemek için değil bu farklılığın neden kaynaklandığını anlamak için paylaşıyorum durumu. Mantıksız olmasa epilasyon için ızmir'e geleceğim ama o da mümkün olamıyor :)
 

değerli uzman arkadaşım öncelikle soruları anlaşılabilir uzmanca cevaplmandan dolayı teşekkür ediyorum...ayrıca burada sizin gibi işini ciddi;uzman biliçli yapan arkadaşlar olması beni çok mutlu ediyor..size iyi çalışmalar:)
 

Evet , istanbulda görüştüğüm uzmanlar bunun mümkün olmadığını söylüyor. Sadece daha önce hiç oynanmamış ayva tüyü kıvamındaki ince tüylerde 'belki' olabileceği söyleniyor. Özellikle benim gibi lazer epilasyon sir ağda gibi tekniklerle oynanıp kökü güçlendirilen tüylerde bunun asla mümkün olmayacağını da sıklıkla duyuyorum.
 
Arkadaşlar,
Sizin tereddüt ettiğiniz bu konu gerçekten meslek yaşamımda en çok karşılaştığım soru ve bu soruyu soranlardan uygulamayı da bana yaptıranları uygulamalar neticesinde tamamıyla inandırdığımı söylemeliyim. Söylediğim konuda en ufak bir mantık dışı husus olsa bende oturup düşüneceğim ama söylediğim son derece de mantıklı geliyor. Örneğin bu soru lazer uygulaması için belirtilmiş olsa tereddütünüz mantıklı gelebilir. Zira daha önce yine okuyarak öğrendiğim ve sizlerle paylaştığım " Lazer epilasyon uygulamasında lazer ışınının kıllara rengini veren pigmentler tarafından emilerek ısıya dönüştürülmesi ve bu ısının kıl köklerine ulaşması ve kıl papilasının tahrip edilerek kökün tahrip edilmesi hedeflendiğinden bu evre lazer epilasyonun yapılabileceği en uygun evredir. Çünkü aktif büyüme dönemi kılın ısıya en duyarlı olduğu dönemdir." bilgisinde de ifade edildiği gibi kıl köklerini tahrip edebilecek yeterli ısının emilemiş olması sözkonusu olabilir. Bu nedenle bir defada kökte tahrip değil tahriş yada daha net ifadeyle yaralama oluşturulması, tahrip için gerekli olan güçlü ışının bir defada verilmesinin de cilde zarar vereceği ihtimali düşünüldüğünde birkaç uygulamaya ihtiyaç duyulması son derece mantıklı gelebilir. Ama iğneli epilasyon uygulamasında emilme gibi bir eylem yani başka bir deyişle amaç için aracı kullanılması sözkonusu olmadığından, ayrıca da cilde genel bir uygulama yapılmayıp tek tek köklerin tahrip edilmesine yönelik bir uygulama yapıldığından böyle bir ihtimal mümkün olamaz. Tabii kökü bulamaz yada bulduğunuz halde fazla akım vererek yanık oluşturma endişesinin de etkisiyle tahrip edici yeterli akımı vermez iseniz sizin belirttiğiniz tereddütü haklı çıkarırsınız. Ama bu durumda da kılın cımbızla alınışında uzman olarak başarı sağlayamadığınızı zaten anlarsınız. Benden açıklama bu kadar. Artık yorumu sizlere bırakıyorum. iyi akşamlar.
 
Aysel hanim, kil koku bulunuyor ama verilen akim yetersiz oluyor bu durumda cogunlukla. Ben akim verildikten sonra tuyun alinisini hissetmiyorum ama o tuylerin incelerek ciktigini soylemeliyim. Izmirli epilasyon uZmanlarinin slogani bu hep gözlemlediğim kadarıyla : tek seansta o kılın yok olması. Hiç leke bırakmadan tek seferde oldurucu darbeyi indiren akimin şiddeti yüz bölgesi için ne kadar olmalidir bunu bizle paylasabilirmisniz? Siz kullandığınız makinede yüz bölgesi icin ne kadar akım uyguluyorsunuz mesela? Evet her makinei için değişir bu ama hem biz müşteriler için hem uzmanlar için referans olur dusuncesindeyim.
 

tek seansta hiç bir kıl asla tahrip olmaz kim ne derse desin böyle bir uygulama yoktur ben hiç böyle bir şey duymadım meslek hayatımda nedense birden bire tek atışa indi iğneli uygulaması yıllardır hiç tek seans olmadıki şimdiki makineler son sistem nuhtan kalma makinelerle çalışmıyorki uzmanlar ve makineler kendileri bölgeye göre akımı ayarlıyor yanlışmı yapmışlar acaba makineleri üretenlereyvahedigeldismile napıcaz biz şimdi makinayı son akım şiddetine ayarlayıp öyle akım vericez cilt bir güzel yansın kabuk olsun o zaman görün bak kıl çıkarmı hiç kabuklarla lekelerle yaşayın bekleyinki 15 gün kabuk dökülsün insanlar bunlara inanıcakmıki herşeyin doğrusu varken bunlara kim inanır burda sayfalarca yazılsa ne olucak yok kabuklanma normal falan değil arkadaşlar cildiniz yanıyor ve leke kalma ihtimali yüksek epilasyonun doğrusunda sporda yaparsınız duşada girersiniz ne bu neyle temizleneceğinizi düşünmeniz çok saçma ben size burda gerçekleri yazıyorum doğrusu bu epilasyonda bazı ciltler haricinde kabuk oluşmamalı eğer oluşuyorsa bu hatalı yapılan epilasyondur normali yapılamıyorsa kabuklanmayıda normal gösteriyorlar.
 
Son düzenleme:

:umursamaz: yani doğru mu anlıyorum, eğer yanlış anladıysam lütfen düzeltin, akımı verin dayanabildiği en yüksek sınıra kadar kılın kökü 1 kerede tahrip olsun, siz rahat biz rahat! 1 kerede işlem tamam! ben anlamadım bu işten birşey açıkçası. ben 5 seanstır gidiyorum ama ne yüzümde-ki 4 tanesi sırf erkek sakalından farksızdı:)- ne kollarımda ne koltukaltımda ne de göbeğimde tek bir kabuk veya yara veya nokta kadar bile iz oluşmadı. çünkü benim gittiğim uzman her sefer gittiğimde hımm diyo bakalım durumları nasıl bi akım ayarlıyo veriyo cımbızla yokluyo bakıyo ki kıl gelmiyo bi milim daha çıkartıyo baktı ki gene aynı bir milim daha arttırıyo derecesini cihazın ne zamanki verdiği akımla kıl hemen geliyo yanındaki 1-2 tane de aynıysa tamam diyo bugün bu akımla çalışıyoruz. çünkü böyledir referans değerler herzaman vardır ama önemli olan kişinin kıl yapısına göre cilt yapısına göre ve hatta acı eşiğine göre hareket etmek gerekir. Bu arada uzmanımın yöntemini anlatıp da ona iyilik mi ettim kötülük mü bilinmez:)) yani işte böylece hiç bir iz olmuyor ve aynı gün banyo yapıyorum(aynı gün keselenmek sakıncalı olabilir tabi tahriş olabilirsiniz) sabun da değse hiç bir iltihap su toplama vs. olmuyor. tabi sanırım bir de deriye değil kılın kökü tutturulmalı. Ben şahsen normal birşeymiş gibi bahsedilen kabuk olayını yaşasaydım psikolojik bunalıma girerdim heralde bekle ki 1 ay kabukların dökülsün:)) hele şu su değdirmemek olayı hiç bana göre değilmiş. Banyomu yapıyorum ben aynı gün 5 seans bitti yarın da 6. seans yarın da banyo yapcam, sonucu size yazarım kızlar :1hug:
 
Son düzenleme:
Aslında bir kaç kez yapılan uygulamayı da izledim, akım verildikten sonra cımbızla yağdan kıl çeker gibi geliyorlar yani yanlış bir uygulama gibi durmuyor. Ama siz de bu kadar emin konuşuyorsunuz kafam karışıyor neyse :)
 

evet cımbızla yağdan kıl çeker gibi geliyor normali o ama hiç bir zaman bu kadar kabuk olamaz tek vuruşuda gördük çıkıyor yine dendi olay bitti tabiki çıkıcak yok öyle bir şey lütfen herşeye inanmayın .
 
Bana pek mantıklı gelmedi,ciltte gözeneklerdeki kıl köküne giren bir iğne ve bir akım var ve hiiiiiiiiiiiç kabuklanma olmuyor filan?Mümkün mü ya allah aşkına ?? Hehe sanki hiç bi işlem görmemiş gibi.Mantık denen bişey var.Kabuklanma cilt tipine göre değişir bence cildin çok kuvvetlidir kabuklanmazsın hatta kızarıklığın bile çabuk geçer O ciltten cilde değişir yani ama bunu iyi epilasyon kabuklanmaz şeklinde yorumlamak saçma çünkü çok hassas ciltler var bir tutuyorsun morarıyor.Genellemenin manası yok bence ve de ayrıyetten önemli olan kabuklanmanın en kısa sürede geçmesi.
 
bugün 5.seansım ve bacaklara başladık ve bacak için belirtilen referans değerin üstünde çalıştı uzmanım ama eminimki yine kabuk olmayacak. Sebebi çok basit bunun: uzman çalışırken ayağını pedala bastığında saniye miktarı vermiş oluyor akımı ve akım kesildikten sonra iğneyi çekiyor, eski tip cihazlarda ise durum şöyleymiş, sen ayağını pedaldan çekene kadar akım gitmeye devam ediyomuş ve iğneyi çekerken ayağını fazladan 1 sn pedalda tutsan bile iğneyi dışarı çekerken dış deriyi yakmaya yetiyormuş akım, ve bu da kabuk oluşumuna sebep oluyormuş. Bana böyle açıkladı durumu bugün. Aklınızdaki soru işaretini giderebildiysem eğer ne mutlu bana boshayallersmile banyo da yapacaktım ama üzerinize afiyet bugün çok fena hastalandım seans sırasında tir tir titredim falankafamçokkarıştı terleyince de epey düzeldim ve şimdi size yazıyorum. Bu arada yarın 14:30 dan akşam 8 e kadar falan yine çalışcaz, bu sefer diğer bacağıma ve 1 gün önce yaptırdığım, 1 hafta önce yaptırdığım işlemlerin sonucunu görebilirsiniz eğer müsait olup gelebilirseniz:)) 1 gün önce yaptırdığım yerde kızarıklıklar olcak yine muhtemelen, 1 hafta öncekinde de(kolum) hiç bir iz yok. yeri biliyosunuz büyük ihtimalle Bağdat caddesinde Göztepe parkının hemen yanında. Gül Abbasoğlu diye google da arattığınızda ismi numarası çıkıyor zaten ordan da arayıp alabilirsiniz adresi. Gelenlere ücretsiz bir seans da yapıyor Gül Hanım, denemesi bedava:)) bizzat kendi cildinizde gözlemleyebilirsiniz durumu.a.s.:lepi:
 
peki aysel epilasyona giden kujum neden tüylerin tekra çıktığını söylüyor,tabii oda ilk seans gitt,i,ama birdaha çıkmazlığa bende inanamıyorum.iyi akım verilmiyor olabilir tabii,iz kalmaması için. ikisinin ortasını nasıl anlayıp uygulatacağız ki... offf
 
tüylerin birazı çıkdı arkadaşlar hepsi değil ilk seansda bu kadar olması bıle benı şaşırttı
 
onlarda belki alttan çıkanlardır,dinlenmiş,yeni anajen döneme geçen. evet çıksa bile eskisinden iyi olması güzel.sevindim adına kujum.
cildin nasıl toparlandı mı? nekadarda toparlandı.krem kullandın mı... şimdi daha da yenilenmesi için,senasa gidene kadar hergün akşamları kantaron yağı sür krem yerine,o en iyi nemlendirici hücre yenileyici...

şimdi asıl sorun tüyler minikçe çıktığında hemen yeni seansa gitmek,cilt tam toparlanıyor hadii bi daha...kısır döngü gibi...çevremizde kimse de bizi anlamıyor,boşver yaptırma diyenler oluyor,karışmalarına bozuluyorummm. ben de 3.seanstayım şimdiden bıktımmm.
 
Değerli üyeler ve misafir katılımcılar,

Burada bulunma nedenimi bir kez daha açıklamak istiyorum. Gerek Lazer epilasyon yöntemi konusundaki insafsız denebilecek reklam kampanyaları neticesinde, gerekse öğrenmesi ve uygulaması son derece sabır gerektiren iğneli epilasyon mesleğine olan ilginin azalması ve kötü niyetli olmasalar bile kısa süreli kurslarla bu mesleğe başlayıp sağlık gibi son derece hassas bir konuda hanımlarımıza çok acı deneyimler yaşatanların sayılarının önemsenecek boyutlara gelmesi neticesinde aslında en etkili yöntem olan iğneli epilasyon yöntemine olan ilginin zamanla azaldığı gerçeğini gören, yıllarını iğneli epilasyon mesleğine vermiş bir kişi olarak denizde bir damla bile olsa görev üstlenerek bilgilendirme yapmam gerektiğini düşündüğüm için buradayım. Buradayım çünkü maalesef ülkemizde insana ve insan sağlığına gereken özenin yeterince gösterilmediğine inanıyorum. Buradayım çünkü emeğe gereken değerin verilmediğine inanıyorum. Bireylerin yaşam seviyelerini yükseltebilmelerinin sadece kendileri için çaba sarf etmekle mümkün olamayacağını , en az kendileri kadar ülke ekonomisine de imkanları ölçüsünde katkı sağlayarak bunun mümkün olabileceğini bildiğim için buradayım.
İnandıklarım için sabrım ve gücüm yettiğince burada bulunmaya da devam edeceğim.

Son birkaç gün içinde yapılan değerlendirmelerin yanlış yorumlara neden olmaması maksadıyla bazı açıklamalar yapmam gerektiğini düşünüyorum.

1- Teknolojik gelişmeler karşısında hiçbir zaman önyargılı bir kişi olmadım. Ancak günümüz dünyasında ekonominin ne denli önem taşıdığının da herkes kadar farkındayım. Bu nedenle felsefem , ihtiyaç duyduğum , fayda sağlayacağına inandığım kadar teknolojiye sahip olmak olmuştur. Evimde hala tüplü televizyon var ama işyerimde yer darlığı nedeniyle LCD ekran. İhtiyaç duymadığım için kısa bir süre önceye kadar cep telefonum yoktu, şu an mevcut olan da son derece basit bir model, katalogunda yazdığı halde okumayıp bir kenara atacağım haberleşme dışında ihtiyacım olmayan bir sürü özellik için neden birilerinin daha fazla kazanmasına katkı sağlayayım ki. Gün gelir de bu özelliklere de ihtiyaç duyar ve etkin olarak kullanacağıma inanırsam değiştiririm tabii.
İğneli epilasyon yöntemi için yıllardır aynı cihazı kullanmamın nedeni de bu felsefemdir. Bu cihazın görevi elektrik üretmektir. Cihaz üreticisi firmaların satış elemanı tecrübesi ile yazan arkadaşların verdiği bilgilerden de anlaşılacağı gibi yeni model cihazlarda esas amacına ilave olarak konulmuş bazı farklı özellikler mevcut. Peki nedir bu ilave özellikler ve benim bunlara gerçekten ihtiyacım var mı? Uygulama yapılacak bölgeye göre akım şiddetini kendisi ayarlıyormuş. Bunu yapabilmesinin bence iki yolu var. İğneli epilasyon uygulamasına ihtiyaç duyabilecek dünyadaki tüm insanların kıl kökü yapılarına ait bilgilerinin cihazın hafızasına yüklenmiş olması veya halihazırda tıp dünyasında önemli ameliyatlarda kullanılan yöntem gibi iğne ucuna mini bir kamera yerleştirilerek uygulama anında gördüklerini cihaza aktarıp cihazın otomatik karar vermesini sağlaması. Mantıklı gelmiyor değil mi? Olsa olsa istatistiksel çalışmalar neticesinde tespit edilmiş bazı referans yani tahmini değerler olabilir. Belki de hiçbiri. O zaman satış elemanı bilgisine sahip arkadaşlarımızdan bizi aydınlatmalarını rica edelim. Açıklaması çok daha kolay bir başka özelliği daha var bu yeni model cihazların. Ayarladığınız süreye göre akımı kendisi otomatik kesiyor.
Bu belirtilen özelliklere mesleğinde tecrübe sahibi olmuş hiçbir uzmanın ihtiyaç duyacağına inanmıyorum. Bir tahmini değer de ben vereyim. 24 yıllık meslek yaşantımda 50 milyondan fazla kıl kökünü tahrip ettim. (Bu değeri nasıl bulduğumu merak eden olursa hemen hesabını açıklarım.) Hangi cihaz üreticisi referans değerleri için bu miktarda bir istatistik çalışma yapmış olabilir. Akım şiddeti kadar, akımın uygulandığı sürenin de son derece önemli olduğu bir gerçek ama lütfen bu yazıyı okuyanlar herhangi bir bölgelerinde mevcut kılları büyülteç altında incelesinler, çıplak gözle aynı gibi gözüken yapıların bile büyülteç altında yan yana iki kıl da dahi aslında hiç de aynı olmadığını göreceksiniz. Akım şiddetini sürekli olarak değiştirmek zamanla yarışılan bir uygulama da çok etkili bir yöntem olamayacağı için bu farklılığa ait çözümünde süreyle elde edildiğini belirtmeliyim. Kendi uygulamamda, bölgeye göre değişmekle birlikte bir kıl kökünü tahrip edebilmek için toplam 1-2 saniye gibi bir süreyle çalıştığım ilave bilgisini de vermem gerekiyor sanırım. Peki süreyi cihazın otomatik kesmesine müsaade edecek uzman olsanız hangi süreyi belirleyip cihaza yüklersiniz.. Ben olsam yakma riskine karşı o bölgedeki en zayıf yapı için gerekeni yüklerim. Bu durumda daha güçlü olan köklere ne derece etkili olabilirim sorusuna benim cevabım belli.
Birileri oturmuş kafa yormuş cihazları geliştirmiş, ihtiyaç olmasa taleplisi de olmaz neden boş yere çaba sarf etsinler diye düşünenler olabilir. Elbette bu sorunun cevabı var. Bende bugün bu mesleğe kısa süreli kurslarla yeni başlayan birisi olsam tecrübe edinmeden insanların sağlığını riske atmamak için etkisini göz ardı ederek hiç düşünmeden bu cihazları tercih ederdim. Yeterlimi derseniz değil tabii ki. Dikkat edilecek olursa bu cihazlarda bile en önemli husus konusunda imkan yok. Yani kıl köküne ulaşma, kök dışında başka bir yerde akım vermeme konusu hala uzmanın becerisi. Aklıma gene kameralı sistem geliyor keşke şu araçlara takılıp insanların istedikleri yere gitmesini sağlayan sistem gibi bir sistemi bu cihazlara da uygulamayı başarabilseler de kimse yanlış uygulama yapmasa/ yanlış uygulamaya maruz kalmasa.
Bu cihazı temin etmenin mesleğinde yeterli tecrübeye sahip, gerçek uzmanlara tek bir faydası olabilir. Göz boyamak.
2- Uygulamaya yönelik bazı yanlış belki de kasıtlı değerlendirmelere de kısa yanıtlar vermek istiyorum.
a. En uygun akım şiddeti, dayanılabilen en yüksek akım demek asla değildir.
b. Kabuklanmanın yara yapmak, iz bırakmakla en ufak bir ilgisi yoktur.
c. En iyi cihaz ya da en iyi uzman da olsa hata olasılığı her zaman mevcuttur. Ama bu olasılık uygulatanların değerlendirmelerinde de her zaman söz konusu olabilir.
d. Bu nedenle ister samimi, ister reklam amacına yönelik bir düşünce olsun “Uygulamadan hemen sonra banyo yaptım hiçbir şey olmuyor gibi” insanların sağlığını riske atıcı ifadeler kullanmaya kimsenin hakkı olmamalıdır.

Son sözlerim değerli meslektaşıma,
Başarıyı başkalarının başarısızlığında arayanlar hiçbir zaman gerçek başarıyı yaşayamazlar ve yaşatamazlar da. Amacınız ne olursa olsun rahatsız edici bir üslup kullanarak buna ulaşacağınızı sanıyorsanız sadece kendinizi aldatırsınız.
Saygılarımla.
 
madem teknolojiyi kullanmıyorsunuz neden interneti kullanıyorsunuz o zaman bilgisayar teknoloji değilmi teknolojiye karşıyım diyenler teknolojiyle tüm dünyaya reklamını bir güzel yapabiliyor ben bunu anlamadım siz anladınızmı arkadaşlar benim için teknolloji çok önemli hayatımızı kolaylaştırmak varken neden kullanmayalım ki tabi teknolojide paraya dayanıyor biraz o makineler yüzlerce testten geçirilmişlerdir her kes bilirki piyasaya bir makine sürülünce hemen sürülmez bir sürü testen geçirilir. istanbulda bu makineleri kullanan bir sürü uzman var eminimki hepside mesleğinde iyi uzmanlardır. hiç bir zaman duş olayınada katılmıyorum eğer işlem düzgün yapılırsa duş yapılır insanları nasıl sosyal yaşamdan kısıtlarsınız doğru söyleyene bile inanmıyorsunuz herkes önyargılı olmuş artık neye inananıcaklarını şaşırmışlar kafaları karışmış gerçek uzman kabuklanmadan yapabilmeli işini yapamıyorsa bilemicem ister inanın isterseniz inanmayın size kalmış zararını zaten bu tür yanlış bilgilere inananlar çekiyor.insanlar aya gidiyor siz kalın yaya teknolojiden uzak yaşayın netide kullanmayın ozaman burdan tüm arkadaşlara soruyorum teknoloji olmasaydı ne olurdu sizce inasıl irtibat kurucaktı insanlar mektuplamı anlaşıcaktı birbiriyle bu yazılanlara çocuklar bile güler boşa çaba burası istanbul başka istanbul yok biz bunlara inanmayalım arkadaşlar teknoloji olmasaydı bu kadar insan burda buluşup yorum yapamazdı öyle değilmi öyleyse dediklerimi düşünün derim
 
Son düzenleme:
Çok afedersiniz ama sirden sonra bile su değdirince cildim sivilceleniyor, diyen insanlar var.ığne batıp çıkıcak akım verilicek ve kabuk olmayacak?? Birde banyo yapacak:S yapmayın lütfen.Sir gibi basit bir işlemden sonra bile yüzümü yıkamıyorum birkaç saat.ığneli gibi bir işlemde 1 gün yıkanmamışım çok mu?
 

madem öyle gider denersiniz siz denemeden yargı yapıyorsunuz çünki kabuklu yaşamaya alışmışsınız bundan sonrada düzeninizi değiştirmeyin bence aynı şekilde devam edin sadece kabuk değil burdaki konu teknoloji olmadı insanları toknolojiye karşı çıkın diye kandırıcaklar bakın hemen yorumlar yapılmış teknolojiye bahane yapan yarı yolda kalır teknoloji olmasaydı cevabınız mektupla 1 hafatada gelirdi ayrıca duş olayı doğrudur ama siz yapmayın duş hergün duş yapanlardan değilseniz sorun yok o zaman ben hergün duş yapmadan duramam benim gibi çok insan vardır 3 gün yapmasam duramam duranlar var demek .bende sizi istanbula beklerim o kadar merak ediyorsanız sonuçları görürsünüz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…