Gecenin bu saatinde çok hüzünlendim dayanamadım yazmak istedim. Bazı mesajlarıma rastlayan olduysa bilen olabilir. Bundan 1 yıl önce kızkardeşimi kaybettim. Onunla beraber çocukluğum da gitti.. İçimde keşkeler, pişmanlıklar dopdolu. Daha çok gençti, yaşayacak günleri vardı. 2 çocuğu kaldı geriye. O kadar ki içim paramparça..Bunları yazarken de çok zorlanıyorum. Nefes alamıyorum.
Hiçbir sebep yokken gitti. Ne hastaydı, ne hastalığı vardı. Durup dururken bir gece öldü...En acı yanı da, öldüğünde pandemi nedeniyle 1 yıldır görmüyorduk zaten birbirimizi..Yani hasretimiz sonsuz oldu. Çok pişmanım bazı şeylere. Keşke gitseydim yanına, keşke görüşseydik, keşke arasaydım. Geçtiğimiz yaz yeni ev almıştım. Sonbahar başında taşınmıştık. Kardeşimi çağıracak oldum, çalıştığı için ve çocukların da okulu olduğu için yormayayım dedim ve çağırmadım. Eşim de destekledi. "Adamları haftasonu için yorma" dedi, zira 4-5 saat uzaklıkta oturuyordu. Evimi de tam düzenleyeyim öyle çağırayım dedim. Olmadı kısmet olmadı, ne evimi gördü ne bizleri...Hayatta şunu öğrendim hiçbirşeyi ertelemeyecekmişsin. Özellikle ailen söz konusuysa erteleyemeyeceksin. Pandemi başlamadan önceki yaz aylarında tatil planı yaparken beraber gitsek mi diye düşündük..Günler uymadı biraz da eşler uymadı diyeyim..Benim eşim yalnız tatil yapalım istedi. Ben de başka zaman onlarla yaparız diye düşündüm..Hatta kızkardeşimle bu planı konuşurken "Allah'ın başka günü mü yok?, başka zaman gideriz beraber tatile" dedim. Meğer bizim günümüz yokmuş. Şu an hatırladıkça bu diyalogu sinirden gülüyorum..Pandemi başlayınca yaşlı olan dayım ve teyzem için endişelenmiştim..Aklımın ucundan geçmezdi kızkardeşimin öleceği..
Vefattan sonra evine gittiğimizde eski mobilyalar ile bir ömür geçirdiğini gördüm...İçim daha çok parçalandı. Varsa yoksa çocukları için yaşadı..Yaşarken farketmiyorsunuz bazı şeyleri, kişi ölünce aslında hiç yaşamamış olduğunu anlıyorsunuz. Ne yaşadı ki diyorum. Daha kızının saçlarını tarayacak, oğlunu ders çalışmıyor diye paylayacaktı (azarlayacaktı). İzleyeceği filmler, dinleyeceği müzikler, gezeceği yerler, konuşacağı kelimeler, yapacağı alışverişler hepsi yarım kaldı...Hayaller yarım, biz yarımız, çocukları yarım...Sözün bittiği yer ne denebilir ki? Burada bunu konuşmak doğru mu? bilmiyorum. Onun ölümünden sonra ölüm, yaşam gibi konuları çok okudum, araştırdım...Dini şeyler de okudum...Sonunda inancım daha çok zayıfladı..Bu sebepten ötürü "Onu bir daha göreceğim nasıl olsa" diye bir düşüncem yok. İnanç belki de insanların ölüm acısını daha kolay atlatmalarını sağlıyor. Tabiki bu acıyı yaşayan sadece ben değilim. Daha dün 4 kadın bu dünyadan göçtü. Hepsine de çok üzülüyorum özellikle ölen kişi genç, kadın ve bir anne ise...Babam vefat ettiğinde bu kadar üzülmemiştim..Onu da 5 sene önce kaybetmiştim. İşyerimden bir arkadaşım hatta "sana da çok oldu be!" diye ölüme tepki gösterdi. Aklımdan ve kalbimden geçenler bunlar..Okuyana ve yorum yapana çok teşekkür ederim. Hayatınızın kıymetini bilin ve doya doya yaşayın. Asla ertelemeyin sevdiklerinizi..