Hükümet KPSS'yi kaldırıyor

Kurum sınavlarına girmiş biri olarak bunun açık açık torpil demek olduğunu en iyi ben bilirim sanırım. En az 3 çocuk devam...
 
Güne güzel başlamıştım ders çalışıyordum. Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın

En sonunda bende yapacam torpili o olacak

Hakkımla gireyim derken hepten aç kalacaz bu gidişle
 
Tam ders çalışmaya oturacaktım.

Şu hükümete zerre hakkım geçtiyse haram zıkkım olsun.Yıllardır çalışmaktan çırpınmaktan helak oldum.Lanet olsun sizin sisteminize.

Ayni durumdayım ve Her bir kelimesine katiliyorum....


Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamuda ilk kez atanacaklarla ilgili yönetmelik değişikliği konusunda sunum yaptı. Çelik’in, kamuda çalışanlara mecburi hizmet niteliğinde maddeler içeren çalışması tartışılırken, Başbakan Erdoğan, personel alımına ilişkin tüm KPSS sistemini değiştiren çalışma yapılması talimatı verdi.

Tüm sistemin değiştirilmesi gündemde
Hükümetin gündemine zaman zaman gelen KPSS sınavının değiştirilmesi yeniden gündeme taşındı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın öğretmenler açısından farklı bir sınav sistemi getirilmesiyle ilgili çalışma başlattıklarını açıklamasının ardından, tüm kamu personel sınav sisteminin değiştirilmesi ve bu konudaki yetkinin bakanlıklara verilmesi tartışmaya açıldı.

En az 3 yıl görev yapma zorunluluğu

Geçen pazartesi günkü Bakanlar Kurulu toplantısında sunum yapan Çelik, kamuda ilk kez işe başlayacaklarla ilgili yönetmelikte yapmayı planladıkları çalışmaları anlattı. Çelik’in hazırladığı yönetmelik değişikliğinin ana unsurunu, ilk kez kamuda işe başlayanların bulundukları yerde en az 3 yıl görev yapması da yer alıyor.

Bir kez kurum değiştirme hakkı

Yapılan çalışmaya göre, bir kamu çalışanı işe başladığında bir kez kurum değiştirme hakkına sahip olacak. Kamu personelinin, kişisel tercihlerine bağlı olarak kurum değiştirmesinin önüne geçilmesi planlanıyor. Bu düzenlemeye gerekçe olarak, bazı kurumlarda iş ve ücret farkı nedeniyle yoğunluklar yaşanırken, bazı kurumlarda özelikle uzman personel açığının yaşanması gösterildi.

Bakanlıklar ayrı ayrı sınav yapacak

Bu çalışma yapılırken, Erdoğan, düzenlemenin sadece kamuda ilk kez işe başlayanlar açısından değil, tüm KPSS sistemi için yapılması gerektiğini söyledi. Personelin çalışacağı alanın ihtiyaçlarına göre sorulara yanıt vermesi ve kişisel becerilerinin de dikkati alınması için KPSS yerine bakanlıkların ayrı ayrı sınav yapmasının önünün açılması tartışıldı.
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/26290383.asp
 
Kızlar,
yanlış anladıysam düzeltirsiniz, sistemi tam bilmediğimden hatalı yazabilirim, şimdi sizin yazdıklarınıza göre şunu anlıyorum, diyelim ki öğretmensin performansına bakılacak, iş güvenliği olmayacak, eğer öğretmeni bir şekilde gözleri tutmazsa sözleşme yenilenmeyip işine son verilebilecek, maaşlar performansa dayalı olacak, memuriyet kalkacağı için iş garantisi de otomatikman kalkacak.
 

Fazlası var,eksiği yok müdürüm.Doğru anlamışsın.
 


Aynen budur.Öğretmenlik için yani.Bu ülkede torpil,adam kayırma cirit atıyor.Avrupadaki performans sistemin getirilmesi için bu ülke hazır değil.Hiç değil hemde.Müfettişler bile okula gelirken sınıfa girmeden hangi sendıkadan olduguna bakıp oyle giriyordu sınıfa.Türkiye buna hiç hazır değil.
 
gerçekten torpilsiz olsa bu sistem çok çok daha iyi ama malesef bizde torpilsiz adım atılmazzz bunu çoook iyi biliyorum :26:
 
Bir dönem sonra olacak.......bir sonraki aşamada şunu diyecekler........bu öğretmen bize uygun değildi gönderdik veliler ücreti ödeyebilirse bir öğretmen buluruz gibi akıl sınîrlarını zorlayan durumlar yaşanabilir
 
Benim girmek istedigim devlet kurumu kpss ye ek olarak kendi sinavini yapiyordu zaten. Demek ki bunun alistirmalarini yapmislar.
 
Son düzenleme:
Zaten öğretmenlik için kpss.yi kazandıktan 1 yıl sonra mülakata girileceği kararı çıktı bu yıl..

bizim için yeni bir şey yok aslında diğer kurumlar nasıl olur bilmiyorum.
 
işler hep torpılle donuyo torpıl hakkımı helal etmıyorum bu nasıl sıstem daha bugun esımı arkadası arayıp su beledıyede alım varmıs tanıdıgım bı kac kısı alınmıs ıse sende gıt basvur hemen demıs adam bu sıkıntıda atlamıs hemen takısye gıtmıs beledıyeye ıs ıcın ınsan kaynaklarıına sormus alım varmı yokmu cevap ne var demıs ne yok bılmıyorum ama degerlendırılır demıs esımı yazı ıslerınemı ne gondrmıs dılekcenı oraraya ver demıs sınırden hatırlamıyorum kadın yası bıraz buyuk esım sormus alım varmı basvurmaya bayan demıs buyuk ıhtımal red cevabı gelıcek esım demıs neden ben daha yenı alım oldugunu ogrendım kadının cvbı tanıdgın varmı yukarlarda buyuk bırılerı veya bedeıyede veya ılce teskılatında tanıdıgın varmı esım demıs kımsem yok tanıdık demıs ozaman red cv gelıcek bosuna kendını yorma... bu nasıl adelet bu nasıl haksızlık hakkımı helal etmıyorum allah sorsun hesabını dırek beledıyelere ve devet memurluguna gecıs hakkı oldugu halde yasa oldugu halde torpıl ıstenıyo bunasıl adelet
 
Fazlası var,eksiği yok müdürüm.Doğru anlamışsın.



Doğru anlamışım demek.
Performans neye göre değerlendirilecek ki? Sizlerin performansı yüksek mi düşük mü kim neye göre karar verecek?
Bir sürü soru oluştu kafamda, Allah yardımcınız olsun.

Chelzy,
Performans sistemi Avrupa'da nasıl?

Merak edip soruyorum çünkü gerçekten sizler adına, sizler için endişe ediyorum, sizleri ve kpss'ye hazırlanıp emek harcayan pekçok gencimizi de etkileyecek bir sistem gibi algıladım.
 

Benim de bir tanıdığım var, belediyeye torpille girdi sınavsız puansız. Sonra da kadroya geçti şu son yasayla. İki yıllık mezunu, çok da iyi maaş alıyor. Ne kadar şanslıyım ya hiç uğraşmadan girdim diye geziyor bir de biz de iş bulalım diye sağlığımızdan olalım.
 
Allahim senelerce oku emek harca sinavlara hazirlan o sinavlara bir o kadar da para yatir sonra torpili olan gelsin senin herseyini elinden alsin bu nasil bir adalet ya bu ülkede torpil gibi bir demirbaş vatken artik hiç umudum kalmadi

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Mune

Devlet elini saglik ve egitimden cekmek istiyor.İlk adim saglikta aile hekimligine gecildi.Bu da bir nevi performansa dayali cunku doktor secme hakki verildi.Bu durum doktorlari bile kukla etmeye yetti.Kendi aile hekimliginde kalsin diye havadan raporlar,kafadan ilac yazdirmalarmvs vs.Simdi aynisi milli egitimin basinda.İlk adim sinavi artik ben yapmayacagim diyor.Bakanliklar isterse yapacaklar yazili ya da mulakat !!!

Nette cok guzel bir yazi var sistemi harika elestirmis daha dogrusu ozetlemis.Okuyalim bakalim.

Sistemin özeti şu: Önce öğretmen, okul ve yönetim birimleri belirlenmiş ölçütlere göre elektronik ortamda değerlendirilecek( yazi bu haber cikmadan once yazilmistir ama goruldugu gibi kendini dogrulasmistir). Ardından da performansı yüksek bulunana az, yetersiz bulunan daha az ücretle ödüllendirilecek! Peki değerlendirmeyi kimler yapacak; öğrenci ve öğrenci velisi ayrı ayrı olmak üzere öğretmenleri; öğretmenler, kendilerini, zümre arkadaşlarını, diğer personeli (personel diğerlerini değerlendiremeyecek) ve okul yönetimini, müfettişleri; okul yönetimi, kendi kendini, öğretmeni, diğer çalışanları, müfettişleri, il/ilçe müdürlüğünü; ilçe müdürlüğü kendini, bağlı okulları ve il müdürlüğünü(!)… Velhasıl, aşağıdan yukarıya herkes birbiri hakkında zabıt tutacak. Fakat değerlendirme ölçütleri öyle pedagojiyle falan ilgili değil; okulun finansman sorununu devlete muhtaç olmadan çözenin performanslı bulunacağı cinsten… Bundan dolayı üç değerlendirme formunun beşer başlık altındaki ölçütlerinin ilki, “Çevrenin Desteğini Sağlamak İçin Çalışma Yapabilme”.

Milli Eğitim Bakanlığı, değerlendirme sonuçlarının ödüllendirmede dikkate alınacağını, fakat “yeterli performansı” göstermeyenlerin cezalandırılmayacağını söylüyor. Yalan tabi, yalan ama öyle olsa bile aynı işi yapan iki kişiden birini ödüllendirmek zaten diğerini cezalandırmak değil mi? Şu anda ücretlendirmenin de performans değerlendirme sonucuna göre yapılacağı söylenmiyor; Sağlık Bakanlığı deneyiminden biliyoruz ki bu da yalan; Sağlık Bakanlığı, pilot uygulamanın ardından itiraf etmişti sistemin özünü: “Sistemin çıkış noktası, personele hizmete sağladığı katkı oranında ek ödeme yapılarak sağlık hizmeti sunumunda kaliteyi ve verimi arttırmaktır.”

Projenin önce sağlık, ardından eğitim kurumlarında uygulanmasının nedeni de gayet açık: Devlet bu iki büyük maliyet unsurundan sıyrılmak, eğitim ve sağlığı vatandaşa sunmak zorunda olduğu hizmet alanlarından çıkarmak istiyor.

Neoliberal dönemin, çalışma hayatında “eşit işe, eşit ücret” politikasından “esnek çalışma, performansa göre ücretlendirme” dönemine geçiş anlamına geldiğini biliyoruz. Demek ki Performans, bu dönemin ücretlendirmede kullandığı ölçütlerin adıdır. (AVM’lerde karşılaştığımız kredi kartı pazarlamacıları bankaların elemanı değildir. Banka ihtiyaç duyduğu sürece geçici olarak çalışır ve ikna etmeyi başardığı müşteri sayısı oranında kazanır.)

Öğretmenin performansı ölçülebilir mi?

Eğitim gibi her biri ayrı bir dünya olan öğrencilere yaşama becerisi kazandırma faaliyetinden nesnel sonuçlar beklenemeyeceğine, öğretmen de lig tv satıcısı olmadığına göre performansını nasıl ölçeceğiz. Öğrenci sayısına, girdiği ders saatine, okulda geçirdiği zamana, öğrencisinin yaşına/düzeyine, veliden kopardığı bağışa, dersin müfredattaki ağırlığına göre mi? Yoksa müdürüne, öğretmen arkadaşına, öğrencisine, velisine sevimli görünmesi mi belirleyici olacak.

Etnik kimlik, dini aidiyet, ideolojik bakış bugün Türkiye’de hemen hemen herkesin en basit konularda bile yargısını oluşturmada belirleyici unsurdur. Bunu herkes bilir de ülkeyi yönetenler bilmez mi? Acaba diyorum, öğrenci ve velisini işe dahil ederek demokratik görünüm altında eğitim çalışanları çoğunluğun egemenliği altında hizaya mı getirilmek isteniyor? “Ulan ben sizi yola getiremedim, hakkınızdan ancak bu halk gelir!” mi demek isteniyor? Öyle ya, halkımızdan geçer not almak için öğretmenlerin onlara benzemesi mi sağlanmaya çalışılıyor…

Eğitim Sen Hatay şubesi tehlikenin farkında

Hiç şakası yok! Eğitim emekçilerini kötü günler bekliyor. Vakit geçirmeden Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim iş ve Eğitim Bir Sen hariç diğer sendikalar bakanlığın bu uygulamasına şiddetle tepki vermelidir.( ki yazmis oldugu gibi iktidarim sendikasi egitim bir sen haric tepkimizi ortaya koyduk)

Hatay, pilot uygulamanın yapıldığı illerden biri; Eğitim Sen şubesi, tehlikeyi fark etmiş ve üyelerini bilgilendirip ortak bir tutum geliştirme çabasında. Ben de onların bu çabasına, Cumartesi günü düzenledikleri panelin konuşmacısı olarak katıldım. Bence bu konu pilot uygulama yapılıyor diye sadece Hatay Eğitim Sen şubesinin sorunu olarak kalmamalı. Ve hatta sadece görevdeki eğitim çalışanları değil, öğretmen adayları, öğrenci velileri de müdahil olmalı. Çünkü çalışma barışını bozacak bu uygulamanın sonuçlarından en çok etkilenecek olan çocuklar olacak.

***

Öğretmenlerden başka “kesintisiz eğitimi keselim” diyen kalmadı

Performans Yönetim Sistemiyle ilgili yazımda ‘Eğitim Bir Sen hariç’ diye bir ifade kullandım. Nedenini burada açıklayayım: Her ne kadar sendika adı altında örgütlenilmiş olsa da bu oluşumun sendika kavramıyla uzak yakın bir ilişkisi yok. Bana göre ömrü bu hükümetle sınırlı bakanlığın herhangi bir birimidir. AKP sonrası ortaya çıkabilecek yeni koşula uyum sağlayamazsa, şu sıralar biriktirdikleri aidat paralarıyla sadece dirimsel varlığını sürdürebilir. Bir sendika düşünün ki AKP döneminde hayata geçirilen ne TKY (Toplam Kalite Yönetimi) ne İKS (İlköğretim Kurumları Standartları) ne de PYS (Performans Yönetim Sistemi) gibi örgütlü olduğu işkolunu ilgilendiren yaşamsal konular hakkında bir çift laf etmesin! Yine de haksızlık etmeyelim, destek yazıları yok değil. ( bahsettigi tyk,iks de performansa dayali sistemin on adimi ilk basamagidir)

Hâlâ kesintisiz eğitime geçişe ağıt yakmakla meşguller. 3 ayda bir yayımlanan Eğitime Bakış adlı dergilerinin son sayısında yer alan yazıların tümü bu konuya ayırmışlar. Yalan yanlış bilgilerle kesintili eğitimi savunuyorlar. Bir profesör, derginin son sayısında kesintisiz eğitimin dünyada sadece 20 üçüncü dünya ülkesinde uygulandığını, Batı’da ilköğretimin kesintili olduğunu yazıyor. Oysa aynı derginin önceki sayılarından birinde yer alan Avrupa Birliğinde Eğitim ve Türkiye başlıklı yazıda “Tüm üye ülkelerde eğitim ortalama 10-12 yıl zorunlu” deniyor (Derginin sayısını vermiyorum, merak eden arayıp bulsun). Bunlar, AKP’nin o yıllarda AB ile dirsek temasının üyelik arzusundan kaynaklandığını sanmışlar. Partileri yan çizince onunla birlikte AB eleştirisi geliştirmeye çalışıyorlar.


Alintidir.

Biraz uzun ama konu hakkinda en sade en anlasilir yazi oldugunu dusunuyorum.


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 

Performans=Kimlerdensin gardaş ? Gerisi hikaye ablacım.

Hükümet yanlısı olacaksın,sendikasına üye olacaksın gerisi hikaye.Ben zaten son kozlarımı oynuyorum.Olmazsa alsınlar kadrolarını,başlarına çalsınlar.

10 bin lira kredi borcum var,o düşündürüyor beni.

Zorla özel sektöre,çalışmamaya mecbur edecekler insanı.Yazık,artık tepki bile veremiyorum ben haberlere.Daha kötüsü olamaz dedikçe hep daha kötüsü çıkıyor.
 
aynen valla bır bucuk senedır maf olduk basvuru yapıyoruz sureklı... esım ben ısten gelınce anllatı oturdum agladım canım mıllet torpılle ıse basvurdugunun ertesı gunu ısbası yapıyo esımın arkadalarının cogu oyle gırdı ama torpıl oldugunuda soylemıyorlarda bızlerde uzulup kostusturmamızla yıpranmamızla kalıyoruz haksızlık adaletsızlık...
 
O değil sayemizde devlet zengin oldu

her sene sınav için 120 liradan kişi başı düşünün artık
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…