Howl'un Kitap Yorumları 📚

Madame Bovary
Roman Madam Bovary'nin inişli çıkışlı, çelişkili aşklarını ve hayatını konu almaktadır. Emma, hırs, tutku, saflık, gurur, cesaret, zayıflık ve benzeri duyguları hep birden yaşayan romantik, tutkulu, gerçek aşkı arayan gösterişli ve lüks bir hayat yaşamak isteyen bir kadındır. Hayatını tek düzelikten kurtarmak isteyen ve ideal aşkı arayan Emma kocasını aldatmaya başlar. Çünkü doktor eşi Charles’ın bile istediği şekilde yaşama ve değiştirme hakkı varken Emma’nın bunu yapmak hakkı yoktur. Erkeklerin bu özelliğine imrenen Emma, sevgilileriyle istediği hayata ulaşmaya çalışmaktadır.
 
Son düzenleme:
İnci/John Steinbeck
Yoksul bir denizci olan Kino evlidir. İlk çocuğunu amansız bir hastalık sonucu kaybetmiştir. İkinci çocuklarını da akrep sokar. Tedavi için gittikleri doktor parasız oldukları için onlarla ilgilenmez . Tek umudu inci avına çıkıp para kazanmaktır. Şansı yaver gider ve denizden eşi benzeri görülmemiş büyüklükte bir inci çıkartır. Artık çocuğunu tedavi ettirebilecektir. Gelecekleri ile ilgili güzel hayaller kurarlar.
Büyük bir korku ,heyecan ve umutlarla inciyi satmaya giderler ve olaylar böylelikle başlamış olur.
Fareler ve İnsanlar kitabı gibi kısa ama güzel ,anlamlı bir hikaye idi.

Hikaye ye de şu etkileyici satırlarla başlıyor;

“Bu öykü bir kıssaysa,belki de herkes ondan kendine göre bir anlam çıkarıyordur ,kendi yaşamını onda yorumluyordur “
 
Veronika Ölmek İstiyor
Zahiren hayatında herşey yolundaymış gibi gözüken ama aslında böyle hissetmeyen Veronika'nın intihar girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasiyla akıl hastanesine yatırılmasını ve orada yaşadıklarının hikâyesini okuyoruz.Bu süreçte Veronika'nın hayata dair bakış açısının değişimine,pişmanlıklarına,keşkelerine ve yaşama yeniden tutunma umuduna şahit oluyoruz.Hayat ve delirme arasindaki cözümlemeleri görüyoruz.
Akıl hastanesinde geçen bu süreç okura kendi hayatını da sorgulatıyor.Zaman zaman hissizlestigimiz ve bize bahşedilen ömrün değerini yitirdiği donemler olur işte bu kitapta yaşadığımız her anın özel ve değerli olduğunu anlatıyor.

Yazarımız P.Coelho,ailesi tarafindan akli dengesi bozuk sanılarak üç kez akıl hastanesine gönderilmiş,sakinekstici elektroşok gibi tedaviler uygulanmış.Kitabin bire bir aynı şeyleri yaşayan biri tarafından yazılmış olması kitabı daha çekici kılıyor.Yazara karşı Simyacı'dan gelen bir sempati olduğu için akici dilini de bilip kolayca okuyabiliyoruz.Ayrica kadın gözüyle bakıp kadınların ic dunyasinı anlatması hoşuma gitti.
Son olarak bu kitap; hayatında herşey yolunda olan ve çok mutlu olan insanlara çok anlam ifade edemeyebilir ve belki de klişe gelebilir fakat ruhen kendini az da olsa iyi hissetmeyen hayatın anlamını sorgulayanlara pozitif etkisi olabilir.
Yaşama sevinci ve umudu diliyorum herkese 😊
 
Algernon’a Çiçekler
Charlie düşük zekaya sahip bir bireydir fakat akıllı olmayı okuma yazma öğrenmeyi çok istemektedir okuma yazma eğitimi aldığı okuldan öğretmeni Alice aracılığıyla fare Algernon üzerinde denenen zeka düzeyi artırma ameliyatını olur ve hayatı değişmeye başlar fakat zamanla Algernon’da görülen garip tepkiler bir şeylerin yanlış gittiğini ortaya koyar kendi başına gelecekleri tahmin eden Charlie bu ameliyatta neyin gözden kaçırıldığını araştırmaya koyulur ve kendi tabiriyle tıp dünyasına katkıda bulunan ilk aptal olur.

***Not: Sizin de benim gibi kitaba başlamadan son sayfayı okuma gibi bir alışkanlığınız varsa lütfen okumayın yazım stilinden kitabın sonunun nasıl olacağını tahmin ettim. (okuyanlar anladı 😉)
 
Beyaz Geceler-Dostoyevski
Hayalperest isimli genç bir erkekle Nastenka isimli genç bir kızın kısa ve tuhaf arkadaşlığı güzel bir biçimde anlatılmış. Kitap kısa olmasına rağmen güzel bir anlatımı var. Açıkçası değişik duygular (güzel anlamda) bıraktı. Dostoyevskinin duygusal yönünü ortaya koymuş bir nevi. Rahat okunuyor, muhakkak listenizde olsun derim
 
Katip Bartlebey-Herman Melville
Bir hukuk bürosuna gelen genç bir katibin zamanla değişimini konu eden bir kitap. Gizemli bir kitap. Ancak sonunda da Bartlebey'in tavırlarının sebebini tam olarak anlayamadım. Kitabın en fazla sarf edilen cümlesi "Yapmamayı tercih ederim". Günlük hayatımızda farkında olmadan istemediğimiz bir çok şeyi toplum baskısı sebebiyle reddedemiyoruz. Bu reddedemeyişlerimiz kişisel mutsuzluğumuza sebep oluyor. Bu kitap, kısa da olsa düşünmemizi sağlıyor. Kasvetli bir havanın hakim olması kitap hakkında olumlu ya da olumsuz düşünme konusunda kararsız bıraktı beni.
 
Kırmızı Pazartesi-Gabriel García Márquez
Kitabın olay örgüsü tersten işlenmiş. Önce sonucu yazılmış, sonra öncesine gidilerek olay örgüsü açıklanmış. Kitap akıcı bir anlatım diline sahip. Bir namus cinayetini konu alan kitapta ilgimi çeken kısım bizim toplumumuzdan izler taşıması oldu. Açıkçası yabancılarda bize yakın bir anlayış olması beni şaşırttı. Cinayete kurban giden adamın suçlu olup olmadığı çok net belirtilmemiş. Yazara ait okuduğum ilk kitaptı. Diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum
 
Siddhartha - Hermann Hesse
Siddhartha'n benliğini arayışını konu alıyor kitap. Dostuyla birlikte çıktığı yolda, tek başına devam ediyor arayışına.
Öğrenmeyi hedefliyor Siddhartha, tek öğreticiden yapmıyor bunu.
Kimi zaman bir tüccardan, kimi zaman bir yolcudan, taştan, topraktan, yapraktan, ırmaktan...
Kendi içinde arıyor kendisini çoğu zaman hepimizin yaptığı gibi, hislerine ayak uyduruyor doğruyu buluyor, buldukça aramaya devam ediyor..

Kişisel gelişim demek ne kadar doğru bilemiyorum ama bu alanda okuduğum en iyi kitap olur kendisi.
Yazar anlatmak istediğini o kadar iyi aktarıyor ki okuyucuya, karakter ile birlikte aydınlanıyor insan kitabı okurken.
Kitap Nobel ödülünün hakkını fazla fazla veriyor.
Çok çok tavsiyedir!
 
ARZUHAL

Kitabın dili akıcı ve sade. Bir çırpıda okunuyor. Kitabın içeriğine gelirse, Ömer ve İmam-ı Rabbani hakkında iki ayrı bölüm olarak, Bursa'dan Hindistan'a uzanan bir hikaye. Hindistan'da fakir bir ailesi olan Ömer bir gün babasının para bulma hırsı yüzünden dedesinin ve annesinin öldürülmesiyle babasıyla Bursa'ya kaçarlar. Burada Hace Aleddin ile karşılaşan Ömer ve babası onun dergahına yerleşir. Burada Hace'nin yeğeni Zühre ile güzel arkadaşlıklar kurarlar ama büyümeye başladıklarında hayat onları farklı yerlere sürüklemeye başlar.

İmam-ı Rabbani hikayesine gelirsek de, Hindistan'da batıl yükselmekte ve buna dur denememektedir. dini değerler hiçe sayılıp camiler yıkılmakta Müslümanlığa ters kanunlar çıkartılıp buna uyulması istenmekte uymayanlar ise zindana atılıp işkenceler görmektedir. Ekber Şah ölünce yerin gelen oğlu Selim Cevahir bu düzeni bozmaya çalışsa da etrafındakilerin etkisine girerek kendini yüksekte görmeye başlamıştır. İmam-ı Rabbani'yi huzuruna çağırıp onu zindana attırmıştır. Zindanda geçirdiği bir yıl
boyunca o cehennemi cennete çevirmiştir. sonunda Selim Cevahir gerçeği bir şekilde görüp ( spolier) zindandan çıkartıp savaşlarda yanında olmasını istemiştir. Yaşamının geri kalanında savaş çadırlarında geçiren İmam-ı Rabbani son nefesini de 63 yaşında vermiştir.

Ben çok severek okudum
 
USTA VE MARGARİTA

Şeytanın Moskova'yı kendine karargah olarak seçmesiyle başlıyor olaylar. Üç bölümden oluşuyor. ilk bölümü; Profesör Woland'ın ve ekibinin gelmesiyle ardı arkasına sır dolu olaylar yaşanmaya başlıyor. İnsanların en büyük tutkuları ortaya çıkıyor ve insanoğlunun ne kadar şeytanlaştığını ve onları kandırmadan yoldan çıkarabildiğini fark ediyor.

ikinci bölüm; Usta'nın kitabında geçen Kudüs yaşanan olayı, kitapta Ha_Notsri olan Hz.Isa'nin Pontius Pilatus'un idam kararını verdikten sonra çarmıha gerilmesi anlatılıyor Üçüncü bölümde ise; Usta ve Margarita'nın aşkını anlatıyor. Usta yazdığı kitaptan dolayı akıl hastanesine yatırılmıştır. O artık başka bir boyuta geçmiş. Ona kavuşmak isteyen sevgilisi Şeytan ile anlaşma yapıp yaşadığı çeşitli olaylardan sonra sevgilisi Usta'ya kavuşur.
Mistik olaylar ile dolu bu kitabı baştan anlamlandıramasamda okudukça içine çekti. Bu kitapta favorim Kedi Begemot
 
KİMLİK - MİLAN KUNDERA

Birbirine yabancılaşma ve güvensizliğin oluştuğu bir ilişkide kadın ve erkeğin kimliklerini sorgulamalarını anlatan bir kitap.
Aşkın bitmesiyle birbirlerinin kimliklerini sorgulamaya başlayan ve bu sorgulamada bilmedikleri kimlikleriyle karşı karşıya kalan sevgililerin bu yeni durumda verdikleri kararların hayatlarını nasıl etkilediğini görüyoruz.
 
UĞULTULU TEPELER

Uğultulu tepelerde yaşayan aileye Heathcliff katılmasıyla huzursuzluklar başlamıştı aile içinde. Her ne kadar aile içinde abi ve anne tarafından sevilmese de Catherine ile Heathcliff çok iyi dost olmuşlardı. Hiç ayrılmıyorlardı ta ki Catherine başkasıyla evlenene kadar. Bundan sonra Heathcliff için sonsuz bir intikam duygusuyla doldu. Catherine nın etrafında kim varsa yok etmeye ant içmişti. Bunun için ilmek ilmek işlediği planını devreye soktu. Aşkının nefrete dönüşmesiyle ortalığı yakıp kül etti
Aşk ile intikam üzerine yazılmış muazzam bir kitap. Okuyun okutturun.
 
DAVAM

Necmettin Erbakan'ın milli sanayileşme için ne kadar mücadele ettiğini ve bu uğurda neleri feda ettiğini anlatmış. İlk motor fabrikasını kurarken bir çok engelle karşılaşmıştır. siyasete bir toplantı sonrası katılmaya karar vermiştir. Körfez savaşı ve Kıbrıs Barış hareketinde çok önemli rollerde oynamıştır.
Bence herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.
 
OTOSTOPÇUNUN GALAKSİ REHBERİ

Galaksiler arası kestirme yol yapmak için dünyanın yıkılmasıyla birlikte başlıyor olaylar.

Baş kahraman olan Arthur bu yıkımdan arkadaşı Ford sayesinde kurtuluyor ve bir anda kendini uzayda buluyor. Bundan sonrası tam bir karmaşa
Bir o gemiden bir o gemiye geçerken ölümle burun buruna geliyor. Yerkürenin asıl kurulma amacını öğrenen Arthur'u bundan sonra nasıl maceralar bekliyordu. Bunu diğer kitaplarda öğreneceğim sanırım
 
MONTE CRİSTO KONTU

Okumakta çok geç kaldığımı düşündüğüm bir kitaptı. Kalınlığı gözümü korkuttuğu için hep ertelemişti. Ama su gibi okunan bir kitap.
İntikam üzerine bir kitap. Denizci Dantes Esmond'ın bir iftiraya kurban gidip her şeyin kaybederek zindana atılmasıyla başlıyor olay. Sonrasında en sevdiklerini kaybediyor. Dantes'in artık kaybedecek sadece canı kalmıştır. Canından olacağı düşüneceği bir zamanda bir ışık beliriyor ve bir anda Monte Cristo'ya dönüşüyor. Bundan sonra onun hayatını bitirenlerden intikam zamanı. İntikamını öyle ince ince öyle kuralına uygun alıyor ki şaşırmamak elde değil. Nakış gibi işliyor sanki. Her sayfası heyecan dolu bu kitabı severek okuyacaksınız
 
İMPARATOR ÇAY BAHÇESİ

Bu kitapta Nazlı Eray'ın hayal dünyasına girmeye hazır mısınız? Fantastik ögelerle dolu bu kitabın genel konusu aşk. Kitabın genel simgesi Afrika menekşesi, bu menekşe konuşuyor dertleşiyor sizinle. Etrafımızda gördüğümüz her şey canlı bu kitapta.

Bir anda gece olup gökyüzünde süzülerek şehir şehir dolaşırken bir anda 30 yıl önce aşkına karşılık bulamayıp intihar edip kendini öldüren İrfan'ı mezarından çıkarıp onunla aşkını arayabiliyorsunuz.
Severek okuduğum bir kitap oldu. Türüne göre çok iyiydi.
 
ATEŞTEN GÖMLEK

Osmanlı Devleti'nin dağılmasının ardından işgal altında olan yurdun, işgalcilerle mücadelesini anlatmaktadır. Peyami, İhsan ve Ayşe'nin etrafında dönen hikayede Ayşe eşi ile İzmir'de yaşamaktadır. Yunanlılar bir gece eşinin ve çocuğunu katleder, bu katliamdan Ayşe yaralı kurtulur. Bundan sonra Ayşe'nin tek amacı vardır. İzmir'i işgalden kurtarılmasına rol oynamak. Bu yüzden hemşire olup yaralı askerlerin tedavilerini üstlenmiştir.


Kitapta çok fazla eski kelime var bu yüzden odaklanmakta bazen zorlandım gerçi kelimelerin anlamları kitabın sonunda var bu da güzel bir ayrıntı olmuş
 
BOZKURTLAR

Atsız'ın kalemini çok severim. Bu kitap da beni yanıltmadı. Türklerin bozkırda verdikleri mücadeleler, ahlakı ve toplumsal yaşamları hakkında geniş bilgiler içeriyor. Çinliler ile savaşmaları, boyların birbirinden ayrılması ve sonunda dağılmalarıyla sonuçlanıyor. Kür şad ve 40 adamının yeniden Göktürkleri ayağa kaldırmak için yaptığı fedakarlık sonrası Türkleri tekrar er meydanına çıkarmıştır.

Kitapta ilgimi çeken yerlerden kadınların konumları çok yükseklerde ve çok saygı duyulduğu.
Genel olarak beğendim bir kitap oldu. Türk tarihini merak edenler için keyifle okuyacakları bir kitap olacak.
 
FRANKENSTEİN YA DA MODERN PROMETHEUS

Victor Frankenstein ölümü alt ederek kendi yarattığı bir yaratığı yeniden canlandırabileceğini düşünmektedir. Bu düşüncesini hayata geçirmek için çalışmalara başlamıştır. kendini o kadar kaptırmıştır ki can vereceği yaratığı mümkün olduğunca görkemli yapmaya karar vermiştir


Yaptığı çalışma sonucu bu yaratığa can vermiş ama onu canlı gördüğü zaman yarattığı yaratıktan midesi bulanmış ve onu kaderine terk etmiştir.

Bundan sonrası ise bu yaratık ile arasındaki intikamı anlatmaktadır. Bu hikayede kim haklıydı. Kaderine terk edilip toplumun genel kurallarından ve ahlaktan yoksun çirkin bir çehreyle tek başına kılavuzsuz yaşamaya mahkum edilen yaratık mı yoksa ona can veren ama bir iblis yarattığını düşünerek bir an önce ölmesi gerektiği düşünen Frankenstein mı?
 
GÖRMEK

Körlük salgınından sonra 4 yıl geçmiştir. Devlet yönetimi yeni bir salgınla karşı karşıyadır bu sefer insanların değil devlet yönetiminin salgın ile mücadele yöntemleri anlatılmaktadır.
Körlük kadar akıcı değildi ama devamında ne olduğunu merak edenler için okunabilecek bir kitap
 
X