BÜYÜKLERE PROZAC ÇOCUKLARA RıTALıN“
Doktor söylüyorsa doğrudur” diyerek çocuklarına Ritalin vermenin gerekliliğini savunan anne babaların arasında alkol ve/veya hapla duygusal sorunlarını bastıranların oranı yüzde 83. Hap çözümler arayışı içinde Prozac toplumunun yetişkinleri kendilerini haplarla, yasal olan ya da olmayan maddelerle uyarırken ve uyuştururken, çocuklarını haplardan uzak tutmalarını nasıl bekleyebiliriz? Büyüklere Prozac, Xanax, Seroxat, Valium, içki, çocuklara Ritalin, Dexedrine, Adderall. Sonuç: Uyuşmuş bir toplum.
NEVROTıK BıYOPSıKıYATRıNıN YALANLARI
Psikiyatristlerimizin çoğu, Amerika’nın vahşi kapitalizm anlayışıyla uyguladığı her şeyi gözü kapalı doğru kabul ediyor. Zaten ilaç sanayii olmasa psikiyatristler varlıklarını nasıl sürdürebilirler ki! Psikiyatriste gidip de eline reçete tutuşturulmayan kaç kişi tanıyorsunuz?
Okulların ve eğitim sisteminin zavallı durumu içinde öğretmenler ilgi ve sevgi açlığı çeken bu çocuklara nasıl yaklaşacağını bilmiyor. ışte burada psikiyatrinin başı çektiği akıl sağlığı kurumları ve ilaç firmaları ailenin, okulun, toplumun ve devletin veremediği ilgi ve dikkat eksikliği boşluğunu, ağzının suyu akarak doldurmak için pusuda bekliyor…. ve hiperaktivite ve dikkat eksikliği (HADE) diye bir hastalık
uyduruluyor.
Bu yazıya sığmayacak kadar uzunlukta dönen dolaplar sonucu bu hastalık(!) psikiyatri el kitabına yasal olarak giriyor. Girmesi gerekiyor, çünkü Amerikan sağlık sisteminin doktor-ilaç firmaları-sigorta saç ayağının tıkırında işlemesi için hastalığın resmiyet kazanması gerekiyor.
Çocuğun ilgi ihtiyacının ifadesi olan yaramazlık ve sağlıklı kanalize edilememiş enerji fazlalığının adı “hiperaktivite”, özgüven eksikliğinden kaynaklanan utangaçlığın adı “sosyal fobi” gibi hastalık ismine büründükçe doktorlar psikotropik ilaç denilen yasal uyuşturucu/uyarıcıları hastaya yazabiliyor ve sigorta şirketi bunu karşılıyor. Bu yüzden de Amerika’da Ritalinin önlenemez yükselişi ilk anda fakir, zenci ve erkek çocuklarına hiperaktivite tanımı konularak başladı. Nasıl olsa ilacın parasını devlet ödüyordu ve çocuklar okullarda iyice ehlileşiyordu.
Psikolojide projeksiyon denilen bir savunma mekanizması vardır. Kişi kendinde olan olumsuz bir özelliği başkalarına yansıtır. Psikiyatri, çocuk-kurbanı suçlayarak, ebeveynlerin, ailenin, okulun ve toplumun “dikkat eksikliği”ni çocuklara yansıtarak, yetişkinleri ve sistemi sorumluluktan kurtardı.
Çocuklara teşhis koyarak, ilaçla uyuşturarak reforma acil ihtiyaç duyan yetişkin kurumlarını aklamayı seçti. Çünkü psikiyatri de aynı reforma ihtiyaç duyan sistemin içinde yer alıyor. Aile, okul sistemi sütten çıkmış ak kaşık. Çocuklar ise suçlu. Hastalık, hastalığı görenin kendi gözündedir.
Devlet, çocuklarımıza “uyuşturucuya hayır” kampanyaları düzenliyor. Ama öte yandan kendi eliyle uyuşturucu vermeye hazırlanıyor. Bu ne yaman çelişki! Gerçek tedavi ne peki?
• Eğitim sisteminin çocukların ilgi ve merakını çekecek şekilde, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarına da yönelik olması.
• Annenin babanın çocuklarına göstereceği gerçek ilgi ve sevgi. Ne ilaç ne psikoterapi, bunun yerini tutamaz. Ne yazık ki çoğu anne baba gerçek ilgi ve sevgiyi kendisi yaşamamış ki, çocuğuna verebilsin. Kendisi ilgi ve sevgiye muhtaç bir “yetişkin çocuk.” Kendisi olamayan insanların kendisi olmaya izin verilmeyen çocuklarının hastalığının adı da ya HADE oluyor, ya sosyal fobi.
Özgüven ve öz-değer geliştirerek değerlilik ve yeterlik duygusunu arttırmalarına yardımcı olmaktır gerçek çözüm desem size? Bununla ilgili eğitim almak, okumak, araştırmak, kendimizle yüzleşmek, kendimizi tanımak için emek ve çaba göstermek gerek desem size. Üff, yok mu bunun hapı? Yaşasın psikiyatri ve ilaçlar.
YENı HASTALIKLAR PAZARA ÇIKMAYA HAZIRLANIYOR
Psikiyatristlerin ıncil’i DSM-V 2010 yılında çıkacak. Orada Amerika’nın taze yarattığı yeni hastalıkların yer alması çalışmalarına şimdiden başlandı bile. Hastalıklar kitapta yer almalı ki, ilaç, tıp ve sigorta şirketleri üçlüsü insanların hastalıklarından para kazansın. ışte önerilen yeni hastalıklardan biri: ılişki bozukluğu hastalığı.
Şaka yapmıyorum. Ciddiyim. Eminim ilaç şirketlerinin finans ettiği araştırmalar sonucu ilişkilerimizi bir türlü sağlıklı yürütememizin nedeni biz değil, beynimizdeki “biyokimyasal dengesizlik” olacak. Tamam hasta damgası yiyeceğiz ama karşılığında sorumluluktan ve suçluluk duygusundan kurtulacağız. Yaşasın psikiyatri ve ilaçlar. Ben size hepimiz toptan hastayız dememiş miydim? 2010′a az kaldı doktorum nerde?
ÇOCUĞUNUZA HAP ALMAYI ÖĞRETıRSENıZ ONLAR DA HAPÇI OLUR.
Günümüz toplumu hasta bir toplum. Nüfusunun üçte ikisinin obez olduğu Amerika’nın jandarmalığını yaptığı dünya insanı hasta. Eğitim sistemi hasta, sağlık sistemi hasta, değerleri hasta bir dünyada yaşıyoruz.
Beyinlerde hastalık var. Ama çocukların değil, bu hasta düzeni inatla sürdürmeye çalışan yetişkinlerin beyinlerinde. Derin ve emek gerektiren çözümler yerine hap çözümlerle günü kurtararak var olmaya çalışan yetişkinlerin dünyasında öncelikli değerlerin acilen sorgulanması gerek.
Ama sorgulayan beyin tehlikelidir günümüzün hasta sisteminde. “Kral Çıplak” diyebilecek kadar uyanık olmamalı çocuklar. Büyüdüğünde boyun eğmeyi öğrenemez yoksa. ıtaatkar çocuk iyi çocuktur.
Ritalin’in yüzde 90′ını tüketen Amerikalı çocukların ebeveynlerinin obezite, alkolizm, işkolizm gibi yasal hastalıklarının boyutlarına eriştiğimiz gün, bizim çocuklarımızın da HADE ve Ritalin alma oranı onlara benzer olacaktır.
Küçük Amerika olmak değil mi rüyalarımız? Çocuğunuza hap almayı öğretirseniz onlar da hapçı olur. Uyuşturulan beyinler, daha iyi yönetilir. Ebeveynler de okul yönetimi de, sistem de rahat eder. Ama vicdanlar hangi uyuşturucuyla susturulabilecek? Nereye kadar?
KURT COBAıN DE BıR RıTALıN ÇOCUĞUYDU
Bir zamanlar, enerji dolu, yaratıcı, özgür ruhlu zeki bir çocuk olan Kurt Cobain’in tipik bir zeki çocuk davranışları sergilemesinden hoşlanmayan bir psikiyatrist, onu sessizce oturtmak için, çocukluğunu bastırması için güçlü bağımlılık yaratan tehlikeli bir hapla onu “iyileştirmeye” başladı.
Ritalin Cobain’ de uykusuzluk yarattı. Bu kez de rahat uyuyabilmesi için başka ilaçlar verildi. Sakinleştiriciler.
Psikiyatristler, Ritalin’in çocuğun derslerini çalışmasına yardım ettiğini iddia etmelerine rağmen, Cobain, zayıf bir öğrenci olmaya devam etti ve nihayet okuldan atıldı. Cobain’in diğer uyuşturuculara bağımlılığı, vahim fiziksel sorunları, garip davranışları ve nihayet intihara kadar uzanan yolculuğu işte böyle başladı.
Yıllar süren reçeteli ilaç alma alışkanlığı, onu sokak uyuşturucularına yönlendirdi. Ritalin alan çocukların sıkça yaşadığı bir sonuçtu bu.
Tıpkı aktris Jill Ireland’ın hiperaktif olduğu için Ritalin verilen oğlunun daha sonra kokain ve eroine geçiş yaptığı gibi. Artık büyümüş olan eski bir Ritalin çocuğu şimdiki kokain bağımlılığını şöyle açıklıyor; “şimdi ancak kokain ve speed alırsam kendimi “normal” hissediyorum.”
Cobain de eroin bağımlılığıyla yıllarca mücadele etmeye çalıştı. Bırakmayı çok kez denedi ama başaramadı.
Ritalin’in yarattığı tıbbi sorunlar onu hayatı boyunca etkiledi. Omuriliği eğriliği, boynuna asılı gitarın etkisiyle daha da arttı. Yanan midesi ve mide bulantısı, onda intihar isteği yaratıyordu. Cobain, eroini “midesinde yanan ateşi söndürebilen tek madde” olarak övüyordu. Ama kimse ona mide ağrısının Ritalin alan çocuklarda sıkça görülen bir yan etki olduğundan bahsetmemişti.
Doğuştan sahip olduğu artistik dehasıyla okulu bıraktıktan hemen sonra bir album yaptı ve Geffen Records ile kontrat imzaladı. Ama reçeteli ilaçlarla başlayan bağımlılık yolculuğuna yasadışı uyuşturucularla devam ettiğinde , Cobain’in uyuşturucu sorunu kritik duruma ulaşmıştı.
Eşi Courtney Love ve arkadaşları onu umutsuzca bir bağımlılık tedavisi merkezine yatırdı. Merkeze yattığından 36 saat sonra, Cobain, programı bıraktı ve Seattle’in sakin bir bölgesinde yer alan evinin garajının üstündeki küçük odada başına tek bir kurşun sıkarak intihar etti. Otopside kanında eroin ve yine bağımlılık yaratan reçeteli bir drag olan Valium bulundu.
ıntihar notunda, onu intihara sürükleyen iki şeyi şöyle açıklıyordu. Yıllarca çektiği mide ağrısı ve artık tutkusunu yitirdiği müzikle beslenememesi. Kimyasal olarak uyuşmuş Cobain’i müzik terk etmişti. Cobain, varoluş amacından, hayata sunmak üzere doğarken beraberinde getirdiği armağanından yoksun kalmaya dayanamamıştı..
Nil Gün[/url]
--alıntıdır--