hiç yapmadığım birşey yaptım.

evet taktığımın ben de farkındayım ve artık bir süre hiç ilgilenmeyeceğim bu tarz şeylerle. son tavsiyeni de uygulamaya çalıştım ama o kişileri öyle görmediğimi farkettim.
aslında son 2 görüştüğüm insan ben aramadan direkt bana gelen ve tanışmak istediğini söyleyen insanlar. ben şans vermiş oldum, olmadı, uymadı. bi de nedense insanları hep, en son bişeyler hissedip duygusal anlamda birkaç ay beni yıpratan insanla kıyaslıyorum. bunun bir hata olduğunun farkındayım. sadece şanssızım bu aralar. sanırım bunu kabul edip kimseyi de suçlamadan başka şeylere bakmam lazım bir süre.
Bence güzel bir tatile çık
Bir süre bu konuyu rafa kaldır
Kafa sakin olunca herşey geliyor merak etme
 
günaydın hanımlar, bu aralar sık konu açar oldum :) ama buradan fikir almak özellikle de yorumların doğru olduğunu görmek hoşuma gidiyor ve kendimi yalnız hissetmemiş oluyorum. yazılarım uzun oluyor haberiniz olsun ama.

en son, ilişki kurmakta zorlanıyorum diye bir konu açmıştım, merak edenler bakabilir. ilişki kurmakta zorlanıyorum o konumda, son zamanlarda görüştüğüm birinden bahsetmiştim. bu kişi tanışmayı kendisi isteyip bütün ilk adımları (ne önemi varsa) kendisi atmıştı ve ben de kesip atmak yerine şans vereyim demiştim. bir kere görüşüp kahve vs içmiştik kötü bir görüşme değildi. kendisi bana o kadar aşırı ilgi gösterip o kadar çok üstüme düştü ki bi ara, ben ciddi ciddi kaçmak istedim çünkü zırt pırt aramaları, sürekli mesaj atıp mesaj beklemeleri falan bunaltmıştı. bir iki kez de biz zıtlaşınca devam edip etmemeyi sorguladım kendi içimde. artık kendimi biliyorum, tanıyarak seven bir insanım. anlık beğenilerden ziyade karşımdakini çözdükçe seviyorum ya da uzaklaşıyorum ben. bu yüzden kimseyi ilk görüşte, ilk baş başa buluşmada elemiyorum. zıtlaşma dediklerim çok minik şeyler ama beni uzaklaştıran şeylerdi ve uzaklaşmamı istemediği için arayıp uzun uzun kendini anlatıp, konuşmaya çalışıp devam etmek için çabalıyordu. yine başka bi saçmalığında rest çekip bi daha yazma dediğimde bile ısrarla arayıp devam etmek için ikna etmişti. bu esnada bunlar 2 hafta içinde falan oldu, araya bayram girmesi ve onun il dışına gitmesi sebebiyle 2 hafta sonra ancak dün tekrar buluşabildik.

hanımlar, bu buluşmayı güyaaa karşımdaki insan iple çektiğini söylemesine rağmen hayatımdaki en kötü buluşma oldu :KK70: şu an güldüğüme bakmayın ama berbattı ve kendimi çok kötü hissettim. ve bana burada şey demiştiniz, başta çok ilgi gösterenler sonra fos çıkıyor falan demiştiniz. karşımdaki insan sanki zorla gelmiş gibiydi. arabayla aldı beni ortak bir noktadan, bi negatiflik var yani hissettim. çok yoğun bir gün geçirmişti, herhalde ondan dedim üzerime alınmadım önce. ama yani hiç hayal ettiğim gibi değildi. beni bi mekana götürdü ama trafikte ona söyleniyor buna söyleniyor, ben ortamı yumuşatmak için bi espiri yapıyorum ya da bi konu açıyorum ama sohbet edemiyoruz. bişey diyorum, bi cümle ile geçiştiriyor. zaten şeye sinir oldum, yüksek sesli müzik açmıştı ve şarkıları tamamen kendi kafasına göre değiştiriyordu. insan bi sormaz mı yanındaki kadına? belki önemsiz bişey ama çok bencil bir hareketti benim gözümde. neyse sonunda yemek için mekana gelebildik. zaten zor bulduk. gittik, doluydu, 10 dk ayakta bekledik. bu esnada biraz olsun konuşabildik karşılıklı. neyse masa boşaldı geçtik oturduk, dünya mutfağından bi yere gitmiştik. siparişin gelmesini beklerken yine bi sessizlik. sohbet muhabbet yok. bişey diyorum devamı gelmiyor, akmıyor falan aşırı tutuk. ama böyle tutuktan ziyade zorla gelmiş gibi. kendimi kötü hissettim ve yemekten sonra evlere dağılmak geldi içimden. (yemek sonrası kahve içeriz diye plan yapmıştık) bişey demedim, yemekler geldi. yemeği hiç sevmedim maalesef, damak tadımıza ters oluyor sonuçta bazı yemekler, mutfaklar. çok da aşırı aç değildim, bir iki çatal aldım bıraktım. bu yemek olayına taktı kafayı. 10 kere sordu neden yemiyorsun diye. çok sevmedim dedim, nesini sevmedin falan diyor. ay bana daral geldi kızlar öyle böyle değil. neyse onun yemesini bekledim falan yedi kalktık. kahve için bi mekana girdik. ama gerginiz yani bişey diyorum yanlış anlıyor, ters yapıyor, asla gülmüyor inanılmaz rahatsız edici bi enerji, aura var. oturduk, kahveler geldi. dedim ya sohbet edemiyoruz, yüzüme bakmıyorsun sen farkında mısın? dedim. başladı bu sen kendi tavırlarına bakmıyorsun, gelen yemeği bile yemedin, sürekli dalga geçiyorsun (espirileri dalga olarak algılamış) bi ayna olsa kendine baksan anlarsın, gıcıksın şöylesin böylesin diye konuşmaya başladı. ama öyle bi konuşuyor ki benden nefret ediyor gibi :KK70: bana dedi ki, sana günümün nasıl geçtiğini anlattım ekstradan daha ne anlatayım? ne istiyorsun? insanların içinde napayım gibi saçma sapan cümleler kurdu. o kadar gerildim, enerjim o kadar aşağı çekildi ki daha fazla katlanamadım ve çantamı alıp kalktım, daha kahvelerden bir iki yudum içilmişti. ben gidiyorum, zaman ayırdığın için teşekkürler kendine iyi bak dedim, kasada kendi kahvemi ödeyip yanından ayrıldım. çok bozuldu ama bişey demedi.

tabii bu hareket benim hiç yapmadığım bişey ama o kadar dayanamadım ki yapmak zorunda hissettim kendimi. zaten evime çok uzak bir noktada buluşmuştuk ve araba olmasına rağmen beni evime bırakmayacağını söylemişti. açıkçası bu da bir flört için benim açımdan eksi bir hareket. ben erkek olsam kız arkadaşımı akşam vakti 2-3 vasıtayla evine göndermek yerine arabamla bırakırdım. erkek kadın olma meselesi de değil aslında, araba bende olsa ben de onu evine bırakırdım, hem bi faydam dokunur hem de birlikte daha çok zaman geçiririz diye düşünürdüm. neyse bu da böyle bi detay. ama ben o kadar salağım ki vicdan yapıp ona bi mesaj attım, kendimi açıkladım. hani böyle olsun istemezdim ama karşılıklı gerildik ve ben kalkıp gitmek zorunda hissettim, karşımda benimle olmak isteyen birini görmemedim (mesajdaki halinden eser yok demek istedim burada) falan yazdım. bi baktım beni sosyal medyadan silmiş :KK70: mesaja cevap vermedi sabah da numaramı sildiğini gördüm, ben de onunkini sildim.

velhasıl kelam uzun oldu ama gerçekten dediğiniz gibi, başta ilgi bombardımanına tutan insan karşıma gelince gerçekten o kadar farklıydı ki, son zamanlarda çok sayıda farklı insanla görüşmüş olmama rağmen hiç bu kadar kötüsünü yaşamamıştım. tamam yanından kalkıp gitmek kibar bi hareket değil, benim tarzım da değil çünkü ben hep nazik olmaya özen gösteririm, bana yapılsa çok üzülüp bozulurum ama ne olursa olsun ben karşımdaki insanı bu kadar germem açıkçası. o kadar sorguladım ki kendimi, yakın arkadaşımı arayıp anlattım dedim ben geren biri miyim, benim kötü bi enerjim mi var sence diye sordum. hayır aksine sen çok keyiflisin, iletişim sorunu yaşamıyorsun, belli ki siz uymamışsınız dedi.

siz ne düşünüyorsunuz, siz olsanız benim yaptığımı yapar mıydınız?
aman be kıtlık mı var enerjısı dusuklerle ugrasmayın guldurrmek ıcın ugras cabala saklabana donuyor ınsan rahatsız eden bısey bu yıllara yaydıgında.. trafıkte ya da bı ortamda hatr hutur hareket eden bagırıp cagıran karakterler de bı kac bulusmada bısey yapmaz belkı de hasta eder ınsanı. gergın ınsanla yasanmıyor. sureklı kendını ıfade etme cabası guduyorsun. ıyy dusunurken yoruldum ınan kı... sankı omrunu yıyormus gıbı hıssedıyor ınsan. senı bırakmayacagı konusuna nasıl geldıgınızı de anlamadım dırek donuste kendın gıt mı dedı? benzıne de zam gelıp duruyor valla hak vercem nerdeyse su araba sahıplerıne:KK70: kapının onunde durcak yakında sus gibi
 
Kaçıngan bağlanma stiline sahip insanlar, yakın ilişkide oldukları kişilerin psikolojilerini bozarlar. Sizin bu itilince çekilen, çekilince itilen kaçıngan haliniz de adamı yıpratmış ve sonuç olarak bu noktaya gelinmiş. Kaçınma probleminizi çözmedikçe hiçbir ilişkinizin normal ilerleyeceğini sanmıyorum :KK43:
 
En iyi tanışma yüzyüze tanışmadır.şu ana kadarki bende etki bırakan ilişkilerimin tamamı yüzyüze tanıştığım ilişkilerdi. Ama bir umut bu şekilde de deniyoruz işte.10 tanesinden 9'u da tutmuyor zaten. Baştan kabullenmek lâzım.tabi gönül isterdi ki erkeklerimiz özgüvenli olsa, ilişki yaşamayı bilse, günlük hayatın içinde yüzyüze tanışabilsek.hem ısınma sorunu da ortadan kalkıyor bu şekilde.bizim ülkenin halleri.
 
evet bu sıkıntı bende mi olayını son dönemde ben çok yapar oldum. ama hayır, bende olmadığına karar verdim artık.
ama ona göre benim her şeyim anormal. kedimi çok seviyorum demem ona garip gelmişti mesela. tabaklar dolusu yemek yemiyor olmam da garipti ona göre. telefonda mesai saati içinde konuşurken bana acil bir iş yolladıklarında ona "şimdi işe dönmem lazım, sonra konuşuruz yine" demem de garipti. tavuk gibi erkenden uyumuyor olmam, onu hayatımın merkezine almamış olmam, aileme, hobilerime, işime, kendime zaman ayırıyor olmam...

Ay benim evlenmeden onceki iliskimsi bir seyimdeki sahis da en cok kopegini seviyorsun, en cok onunla zaman geciriyorsun diye bana trip atiyordu surekli o aklima geldi simdi. Oyle yapacagim tabii oglum o benim deyince de kusuyordu falan, ha bi de bu tipin bir onceki iliskisinden kendi oglu vardi ona ragmen benim kopegimi kiskanirdi :))
Kalkip giderek iyi yapmissiniz, ben olsam o son mesaji atmazdim ama.
 
Daha sabah arkadaşlarımla benzer bir konu konuştuk. Buluşmada evden alma bırakma mevzu üzerine.
Kusura bakmayın da adam bunu demişken üstüne gidip buluşmak biraz bile bile lades demek. Tek buluşma yeri orası mı nedir? Düşüncesiz olduğunu zaten belli etmiş. Yanlış kişiye şans vermişsiniz.
yok benimkisi öyle beni evden al falan tarzı değil. araba ailesine ait, bu ara sıra kullanıyor. işyeri ile evi arası normalde servisle gidip geliyor. işyeri zaten şehrin bi ucunda. benim yaşadığım yer de onun hem evine hem de işine uzak. araçla 30-40 dk öyle diyeyim evi ile benim ev. ben evden çalışıyorum, bazen ofiste çalışıyoruz. normalde ben hafta sonu görüşelim dedim ama laf arasında pazartesi ofise gidicem deyince bana, senin ofis bana yakın, istersen ben işten çıktığımda seni ofisnden alayım buluşalım dedi. benim ofis de evime bayağı bi uzak toplu taşıma ile 3 vasıta falan. neyse işte bu öyle araba bende olacak falan deyince ben de tamam dedim, dönüşte beni eve bırakıp oradan kendi evine geçer diye düşündüm ve ona da öyle söyledim. bana dedi ki, ben seni eve bırakamam yolda çok zaman geçer dedi. böyle deyince o zaman başka zaman buluşalım çünkü ben akşam saati oralaradan (buluştuğumuz yer benim ofise yakındı) eve 3 vasıta uğraşmak istemiyorum hafta sonu görüşelim ortak bir noktada, dedim. bunun üzerine sitem etmeye başladı, hafta sonuna daha çok var ama ben seni görmek istiyorum falan filan. biz buluşmasak da sen evine toplu taşımayla döneceksin zaten ne farkeder ha gündüz dönmüşsün ha akşam dönmüşsün falan dedi. ben de samimiyetine inandım aptal gibi. evet haklısın en başından bana böyle saçmalayan birine zaman ayırmamam gerekiyordu.
 
aman be kıtlık mı var enerjısı dusuklerle ugrasmayın guldurrmek ıcın ugras cabala saklabana donuyor ınsan rahatsız eden bısey bu yıllara yaydıgında.. trafıkte ya da bı ortamda hatr hutur hareket eden bagırıp cagıran karakterler de bı kac bulusmada bısey yapmaz belkı de hasta eder ınsanı. gergın ınsanla yasanmıyor. sureklı kendını ıfade etme cabası guduyorsun. ıyy dusunurken yoruldum ınan kı... sankı omrunu yıyormus gıbı hıssedıyor ınsan. senı bırakmayacagı konusuna nasıl geldıgınızı de anlamadım dırek donuste kendın gıt mı dedı? benzıne de zam gelıp duruyor valla hak vercem nerdeyse su araba sahıplerıne:KK70: kapının onunde durcak yakında sus gibi
araba ailesine ait, bu ara sıra kullanıyor. işyeri ile evi arası normalde servisle gidip geliyor. işyeri zaten şehrin bi ucunda. benim yaşadığım yer de onun hem evine hem de işine uzak. araçla 30-40 dk öyle diyeyim evi ile benim ev. ben evden çalışıyorum, bazen ofiste çalışıyoruz. normalde ben hafta sonu görüşelim dedim ama laf arasında pazartesi ofise gidicem deyince bana, senin ofis bana yakın, istersen ben işten çıktığımda seni ofisnden alayım buluşalım dedi. benim ofis de evime bayağı bi uzak toplu taşıma ile 3 vasıta falan. neyse işte bu öyle araba bende olacak falan deyince ben de tamam dedim, dönüşte beni eve bırakıp oradan kendi evine geçer diye düşündüm ve ona da öyle söyledim. bana dedi ki, ben seni eve bırakamam yolda çok zaman geçer dedi. böyle deyince o zaman başka zaman buluşalım çünkü ben akşam saati oralaradan (buluştuğumuz yer benim ofise yakındı) eve 3 vasıta uğraşmak istemiyorum hafta sonu görüşelim ortak bir noktada, dedim. bunun üzerine sitem etmeye başladı, hafta sonuna daha çok var ama ben seni görmek istiyorum falan filan. biz buluşmasak da sen evine toplu taşımayla döneceksin zaten ne farkeder ha gündüz dönmüşsün ha akşam dönmüşsün falan dedi. ben de samimiyetine inandım aptal gibi. evet haklısın en başından bana böyle saçmalayan birine zaman ayırmamam gerekiyordu.
 
Kaçıngan bağlanma stiline sahip insanlar, yakın ilişkide oldukları kişilerin psikolojilerini bozarlar. Sizin bu itilince çekilen, çekilince itilen kaçıngan haliniz de adamı yıpratmış ve sonuç olarak bu noktaya gelinmiş. Kaçınma probleminizi çözmedikçe hiçbir ilişkinizin normal ilerleyeceğini sanmıyorum :KK43:
yok ya ben öyle düşünmüyorum. normal seviyede ilgi gösterildiğinde rahatsız olmuyorum ama boğucuydu onunki. toplantıdayım dememe rağmen zır zır arayan, çalışıyorum yoğunum dediğimde bozulan, aileme zaman ayırdım diye trip yapan hatta onunla aynı saatte uyumuyorum diye laf eden birinden bahsediyorum. sence bunlar ilgi göstermek mi yoksa başka bişey mi?
 
Neden size asiri uzak bir yer sectiniz, onun fikri miydi?
Gerci sizin fikriniz bile olsa eve birakmamayi daha bastan mizmizlanarak yol cok uzak diyerek soylemesi beni de moddan dusururdu ama bu, bu bulusma icin cok minnos bir sorun olarak kalmis. Ben bile gerildim.

Bence adamin reddedilmeye karsi asiri bir takintisi ve korkusu var ve o yuzden yaptiginiz her hareketi reddedilmek olarak algilayip sahsilestirmis.
Hatta cok dolu ve tavirli gelmis sanki. Ben kesinlikle o gunku modunu size yansittigini dusunmuyorum, kasitli kotu davranmis cunku doldurmus kendini, pasif agresif davranmayi secmis.
Neye kizdigi neye kizacagi belli olmayan bir tipmis bana kalirsa ve bu tarz insanlar siz her seyin yolunda gittigini dusunurken birden tepe taklak edebilirler.

Analiz kastım ama dumduz enerjiniz de tutmamis olabilir tabii.
Bende uyanan intibasi bu sekilde yine de.

Hayirlisi olsun.
 
Ay benim evlenmeden onceki iliskimsi bir seyimdeki sahis da en cok kopegini seviyorsun, en cok onunla zaman geciriyorsun diye bana trip atiyordu surekli o aklima geldi simdi. Oyle yapacagim tabii oglum o benim deyince de kusuyordu falan, ha bi de bu tipin bir onceki iliskisinden kendi oglu vardi ona ragmen benim kopegimi kiskanirdi :))
Kalkip giderek iyi yapmissiniz, ben olsam o son mesaji atmazdim ama.
benim eski flörtlerimden birinin de köpeği vardı ve gün boyu o işte olduğu için köpek evde yalnız kalırdı. yanımda 1 saat kalıp köpeğim evde yalnız sabahtan beri diyerek gitmişliği çok oldu, hiç de ses etmedim. kıskanmadım da.
 
Neden size asiri uzak bir yer sectiniz, onun fikri miydi?
Gerci sizin fikriniz bile olsa eve birakmamayi daha bastan mizmizlanarak yol cok uzak diyerek soylemesi beni de moddan dusururdu ama bu, bu bulusma icin cok minnos bir sorun olarak kalmis. Ben bile gerildim.

Bence adamin reddedilmeye karsi asiri bir takintisi ve korkusu var ve o yuzden yaptiginiz her hareketi reddedilmek olarak algilayip sahsilestirmis.
Hatta cok dolu ve tavirli gelmis sanki. Ben kesinlikle o gunku modunu size yansittigini dusunmuyorum, kasitli kotu davranmis cunku doldurmus kendini, pasif agresif davranmayi secmis.
Neye kizdigi neye kizacagi belli olmayan bir tipmis bana kalirsa ve bu tarz insanlar siz her seyin yolunda gittigini dusunurken birden tepe taklak edebilirler.

Analiz kastım ama dumduz enerjiniz de tutmamis olabilir tabii.
Bende uyanan intibasi bu sekilde yine de.

Hayirlisi olsun.
diğer üyelere yazdım sana da direkt kopyalıyorum aynen şu şekilde oldu:
araba ailesine ait, bu ara sıra kullanıyor. işyeri ile evi arası normalde servisle gidip geliyor. işyeri zaten şehrin bi ucunda. benim yaşadığım yer de onun hem evine hem de işine uzak. araçla 30-40 dk öyle diyeyim evi ile benim ev. ben evden çalışıyorum, bazen ofiste çalışıyoruz. normalde ben hafta sonu görüşelim dedim ama laf arasında pazartesi ofise gidicem deyince bana, senin ofis bana yakın, istersen ben işten çıktığımda seni ofisnden alayım buluşalım dedi. benim ofis de evime bayağı bi uzak toplu taşıma ile 3 vasıta falan. neyse işte bu öyle araba bende olacak falan deyince ben de tamam dedim, dönüşte beni eve bırakıp oradan kendi evine geçer diye düşündüm ve ona da öyle söyledim. bana dedi ki, ben seni eve bırakamam yolda çok zaman geçer dedi. böyle deyince o zaman başka zaman buluşalım çünkü ben akşam saati oralaradan (buluştuğumuz yer benim ofise yakındı) eve 3 vasıta uğraşmak istemiyorum hafta sonu görüşelim ortak bir noktada, dedim. bunun üzerine sitem etmeye başladı, hafta sonuna daha çok var ama ben seni görmek istiyorum falan filan. biz buluşmasak da sen evine toplu taşımayla döneceksin zaten ne farkeder ha gündüz dönmüşsün ha akşam dönmüşsün falan dedi. ben de samimiyetine inandım aptal gibi.

yol meselesi haricinde, tamam onu dert etmedim sorun etmedim. ama gerçekten dolu gibi geldi bana da ya. ya da dümdüz karakteri bu belki de, böyle bir insandır. ben iğneleyici konuşuyormuşum bi de öyle dedi. kimseden duymadığım lafları duydum ben bu şahıstan kendim hakkında. yorumuna katılıyorum ya, gerçekten ömür törpüsü biriydi bence.
 
yok ya ben öyle düşünmüyorum. normal seviyede ilgi gösterildiğinde rahatsız olmuyorum ama boğucuydu onunki. toplantıdayım dememe rağmen zır zır arayan, çalışıyorum yoğunum dediğimde bozulan, aileme zaman ayırdım diye trip yapan hatta onunla aynı saatte uyumuyorum diye laf eden birinden bahsediyorum. sence bunlar ilgi göstermek mi yoksa başka bişey mi?
Konu sadece bu adam değil ki, önceki konunuzu çok sağlam takip etmiştim bağlanma kuramına ilgimden dolayı. Söylediğim çıkarımdan eminim o yüzden. Benim için de aynı durum kaygılı bağlanmada geçerliydi, bağlanma stilimi güvenliye çekmek için çok çabaladım daha iyiyim şimdi ilişkilerimde. Bu yanlış bağlanma stilim yüzünden 9 senemi iğrenç bir adamla geçirdim mesela. Kimse farkındalıkla düzeltilebilecek bir durum yüzünden mutsuz olsun istemem o yüzden belirtmek istedim :KK43:
 
günaydın hanımlar, bu aralar sık konu açar oldum :) ama buradan fikir almak özellikle de yorumların doğru olduğunu görmek hoşuma gidiyor ve kendimi yalnız hissetmemiş oluyorum. yazılarım uzun oluyor haberiniz olsun ama.

en son, ilişki kurmakta zorlanıyorum diye bir konu açmıştım, merak edenler bakabilir. ilişki kurmakta zorlanıyorum o konumda, son zamanlarda görüştüğüm birinden bahsetmiştim. bu kişi tanışmayı kendisi isteyip bütün ilk adımları (ne önemi varsa) kendisi atmıştı ve ben de kesip atmak yerine şans vereyim demiştim. bir kere görüşüp kahve vs içmiştik kötü bir görüşme değildi. kendisi bana o kadar aşırı ilgi gösterip o kadar çok üstüme düştü ki bi ara, ben ciddi ciddi kaçmak istedim çünkü zırt pırt aramaları, sürekli mesaj atıp mesaj beklemeleri falan bunaltmıştı. bir iki kez de biz zıtlaşınca devam edip etmemeyi sorguladım kendi içimde. artık kendimi biliyorum, tanıyarak seven bir insanım. anlık beğenilerden ziyade karşımdakini çözdükçe seviyorum ya da uzaklaşıyorum ben. bu yüzden kimseyi ilk görüşte, ilk baş başa buluşmada elemiyorum. zıtlaşma dediklerim çok minik şeyler ama beni uzaklaştıran şeylerdi ve uzaklaşmamı istemediği için arayıp uzun uzun kendini anlatıp, konuşmaya çalışıp devam etmek için çabalıyordu. yine başka bi saçmalığında rest çekip bi daha yazma dediğimde bile ısrarla arayıp devam etmek için ikna etmişti. bu esnada bunlar 2 hafta içinde falan oldu, araya bayram girmesi ve onun il dışına gitmesi sebebiyle 2 hafta sonra ancak dün tekrar buluşabildik.

hanımlar, bu buluşmayı güyaaa karşımdaki insan iple çektiğini söylemesine rağmen hayatımdaki en kötü buluşma oldu :KK70: şu an güldüğüme bakmayın ama berbattı ve kendimi çok kötü hissettim. ve bana burada şey demiştiniz, başta çok ilgi gösterenler sonra fos çıkıyor falan demiştiniz. karşımdaki insan sanki zorla gelmiş gibiydi. arabayla aldı beni ortak bir noktadan, bi negatiflik var yani hissettim. çok yoğun bir gün geçirmişti, herhalde ondan dedim üzerime alınmadım önce. ama yani hiç hayal ettiğim gibi değildi. beni bi mekana götürdü ama trafikte ona söyleniyor buna söyleniyor, ben ortamı yumuşatmak için bi espiri yapıyorum ya da bi konu açıyorum ama sohbet edemiyoruz. bişey diyorum, bi cümle ile geçiştiriyor. zaten şeye sinir oldum, yüksek sesli müzik açmıştı ve şarkıları tamamen kendi kafasına göre değiştiriyordu. insan bi sormaz mı yanındaki kadına? belki önemsiz bişey ama çok bencil bir hareketti benim gözümde. neyse sonunda yemek için mekana gelebildik. zaten zor bulduk. gittik, doluydu, 10 dk ayakta bekledik. bu esnada biraz olsun konuşabildik karşılıklı. neyse masa boşaldı geçtik oturduk, dünya mutfağından bi yere gitmiştik. siparişin gelmesini beklerken yine bi sessizlik. sohbet muhabbet yok. bişey diyorum devamı gelmiyor, akmıyor falan aşırı tutuk. ama böyle tutuktan ziyade zorla gelmiş gibi. kendimi kötü hissettim ve yemekten sonra evlere dağılmak geldi içimden. (yemek sonrası kahve içeriz diye plan yapmıştık) bişey demedim, yemekler geldi. yemeği hiç sevmedim maalesef, damak tadımıza ters oluyor sonuçta bazı yemekler, mutfaklar. çok da aşırı aç değildim, bir iki çatal aldım bıraktım. bu yemek olayına taktı kafayı. 10 kere sordu neden yemiyorsun diye. çok sevmedim dedim, nesini sevmedin falan diyor. ay bana daral geldi kızlar öyle böyle değil. neyse onun yemesini bekledim falan yedi kalktık. kahve için bi mekana girdik. ama gerginiz yani bişey diyorum yanlış anlıyor, ters yapıyor, asla gülmüyor inanılmaz rahatsız edici bi enerji, aura var. oturduk, kahveler geldi. dedim ya sohbet edemiyoruz, yüzüme bakmıyorsun sen farkında mısın? dedim. başladı bu sen kendi tavırlarına bakmıyorsun, gelen yemeği bile yemedin, sürekli dalga geçiyorsun (espirileri dalga olarak algılamış) bi ayna olsa kendine baksan anlarsın, gıcıksın şöylesin böylesin diye konuşmaya başladı. ama öyle bi konuşuyor ki benden nefret ediyor gibi :KK70: bana dedi ki, sana günümün nasıl geçtiğini anlattım ekstradan daha ne anlatayım? ne istiyorsun? insanların içinde napayım gibi saçma sapan cümleler kurdu. o kadar gerildim, enerjim o kadar aşağı çekildi ki daha fazla katlanamadım ve çantamı alıp kalktım, daha kahvelerden bir iki yudum içilmişti. ben gidiyorum, zaman ayırdığın için teşekkürler kendine iyi bak dedim, kasada kendi kahvemi ödeyip yanından ayrıldım. çok bozuldu ama bişey demedi.

tabii bu hareket benim hiç yapmadığım bişey ama o kadar dayanamadım ki yapmak zorunda hissettim kendimi. zaten evime çok uzak bir noktada buluşmuştuk ve araba olmasına rağmen beni evime bırakmayacağını söylemişti. açıkçası bu da bir flört için benim açımdan eksi bir hareket. ben erkek olsam kız arkadaşımı akşam vakti 2-3 vasıtayla evine göndermek yerine arabamla bırakırdım. erkek kadın olma meselesi de değil aslında, araba bende olsa ben de onu evine bırakırdım, hem bi faydam dokunur hem de birlikte daha çok zaman geçiririz diye düşünürdüm. neyse bu da böyle bi detay. ama ben o kadar salağım ki vicdan yapıp ona bi mesaj attım, kendimi açıkladım. hani böyle olsun istemezdim ama karşılıklı gerildik ve ben kalkıp gitmek zorunda hissettim, karşımda benimle olmak isteyen birini görmemedim (mesajdaki halinden eser yok demek istedim burada) falan yazdım. bi baktım beni sosyal medyadan silmiş :KK70: mesaja cevap vermedi sabah da numaramı sildiğini gördüm, ben de onunkini sildim.

velhasıl kelam uzun oldu ama gerçekten dediğiniz gibi, başta ilgi bombardımanına tutan insan karşıma gelince gerçekten o kadar farklıydı ki, son zamanlarda çok sayıda farklı insanla görüşmüş olmama rağmen hiç bu kadar kötüsünü yaşamamıştım. tamam yanından kalkıp gitmek kibar bi hareket değil, benim tarzım da değil çünkü ben hep nazik olmaya özen gösteririm, bana yapılsa çok üzülüp bozulurum ama ne olursa olsun ben karşımdaki insanı bu kadar germem açıkçası. o kadar sorguladım ki kendimi, yakın arkadaşımı arayıp anlattım dedim ben geren biri miyim, benim kötü bi enerjim mi var sence diye sordum. hayır aksine sen çok keyiflisin, iletişim sorunu yaşamıyorsun, belli ki siz uymamışsınız dedi.

siz ne düşünüyorsunuz, siz olsanız benim yaptığımı yapar mıydınız?
Abla benzin kac para olmus biliyon mu sen? Yemek ismarla kahve ismarla arabayla km lerce uzaga evine birak bunlar artik gercekten erkeklerin yaptigi zor seyler sartlar cok agirlasti. Ben sizden pek elektrik almadigini dusundum.
 
Abla benzin kac para olmus biliyon mu sen? Yemek ismarla kahve ismarla arabayla km lerce uzaga evine birak bunlar artik gercekten erkeklerin yaptigi zor seyler sartlar cok agirlasti. Ben sizden pek elektrik almadigini dusundum.
hayatım yemeği ödemedi :) ilk buluşmadaki yemeği ve kahveyi de ödemedi. ayrı ayrı ödedik.
bu kez de yemeği ayrı ayrı ödedik. kahveyi de aynı şekilde. kart bile uzatmadı.
yani yorum yapmadan önce bi düşünsek öyle mi konuşsak acaba?
elektrik alamayan insan ilk buluşmadan sonra her dk yazma kafasına girmezdi.
neyse dün bayağı bi çarptı onu merak etme sen.
 
Konu sadece bu adam değil ki, önceki konunuzu çok sağlam takip etmiştim bağlanma kuramına ilgimden dolayı. Söylediğim çıkarımdan eminim o yüzden. Benim için de aynı durum kaygılı bağlanmada geçerliydi, bağlanma stilimi güvenliye çekmek için çok çabaladım daha iyiyim şimdi ilişkilerimde. Bu yanlış bağlanma stilim yüzünden 9 senemi iğrenç bir adamla geçirdim mesela. Kimse farkındalıkla düzeltilebilecek bir durum yüzünden mutsuz olsun istemem o yüzden belirtmek istedim :KK43:
ben kaçınganlara tavsiye edilen şeyleri uygulamaya çalıştım açıkçası. ha artık bir süre ara vericem bu işlere o ayrı konu da.
mesela bizim kafamızda idealize ettiğimiz bir profil oluyormuş, o profilden çıkın gibi bir öneri var. ve bir ilişkiye başlamak için her şeyin mükemmel olmasını ya da çok derin hisler yaşamayı beklemeyin, öyle böyle bir ilişkiye başlayın diyorlar. zaten bu hödüğe şans verme sebebim buydu. bende hemen kesip atma huyu vardı, çok zorladım kendimi kesip atmamak için. yaşadığım en ufak bişeyde işi ilişkiyi bitirmeye götüren bir insandım. bunda bunu yapmamak için çok uğraştım ama o kadar yoruldum ki anlatamam. hatta ters teptiğini bile düşünüyorum kendimde bunun. bende mesela hayatta eve girip çıkarken, bir yere giderken haber verme gibi bişey yoktu ve bu nedenle hep tepki alıyordum. kendiliğimden arayıp sormazdım bu konuda da başkalarından tepki aldım. bunları iyileştirmeye çalıştım mesela. ya bana denk gelenler ya aşırı umursamaz ya da boğucu oluyor. bu ilk başlarda çok boğuyordu mesela beni. aşırı bıkkınlık veriyordu. günde 5-6 kez arıyordu sesini duyucam bilmem ne diyerek. ben ilk başlarda açmıyordum, neden açmıyorum diye olay çıkarıyordu. sonra sonra açmaya başladım telefonu. ben açtıkça o daha az aramaya başladı bence dengeli olmaya başlamıştı. yaptığı bir iki saçmalık sonucu ben kaçar gibi oldum, baktı gidiyorum uzun uzun anlattı, konuşmaya çalıştı falan bi çaba gösterdi. ben de dedim kendi kendime herhalde gerçekten değer veriyor ki bak kendini anlatıyor. sonra bunun hayatı biraz daha dolmaya başladı ailevi işlerle falan. bana boğar gibi mesaj atamaz oldu. aşırı aramaz oldu. yine konuşuyorduk ama öyle dk başı değildi. bu denge hoşuma gitti mesela böyle olunca benim de onu özlemeye fırsatım oluyordu, atıyorum birkaç saat konuşmamışsak ben yazıyordum, ben arıyordum falan. o da bana şey demişti, bak sende olumlu değişim var falan diye. fena değildik şu buluşma olana kadar. sonrasını biliyorsun zaten.
 
Konu sadece bu adam değil ki, önceki konunuzu çok sağlam takip etmiştim bağlanma kuramına ilgimden dolayı. Söylediğim çıkarımdan eminim o yüzden. Benim için de aynı durum kaygılı bağlanmada geçerliydi, bağlanma stilimi güvenliye çekmek için çok çabaladım daha iyiyim şimdi ilişkilerimde. Bu yanlış bağlanma stilim yüzünden 9 senemi iğrenç bir adamla geçirdim mesela. Kimse farkındalıkla düzeltilebilecek bir durum yüzünden mutsuz olsun istemem o yüzden belirtmek istedim :KK43:
ek olarak tamam kaçıngan, kaygılı vs bunların etkileri muhakkak vardır ama benim karşıma çıkanlar da ayarsız bence. zaten zor hisseden bir insanım, geçen yaz bişeyler hissettiğim insanın aklının hala eski sevgilisinde olması ve benden bu yüzden uzaklaşması. tam da bunu doğrular nitelikte benim yakın zamanda onların barıştığını öğrenmem mesela... sonra başka biri vardı, iyiydi hoştu, ben daha da iyiye gider diye düşünürken bi baktım başka birinden hoşlanmaya başlamış falan öyle dedi. şimdi buna ne yapabilirim? ondan sonraki zaten aşırı kontrolcü ve egoist idi, hesap soruyordu resmen, ben onun kalıplarına uymadım diye ayrıldık. o da biraz bu en sonuncuya benziyordu sıkboğaz etme konusunda. en son da bu konuda bahsettiğim şahıs işte. aralarda sadece bir kez görüşüp beğenmediklerimi, iletişimi kestiklerimi saymadım bile. ben ne olursa olsun eğer doğru insan ve doğru bir ilişki ise insanı fazla yormamalı, iletişim ve duygular akıp gitmeli diye düşünüyorum. akmıyorsa demek ki bi tıkanıklık var ve bu da hislerle alakalı oluyor çoğu zaman. tabii ki ilişkide zaman zaman emek harcanması gereken noktalar olabilir ama daha ennnn başından bu kadar zorlayıcı olmamalı. açıkçası bu olan şeyler hepsi beni çok soğuttu ve bir süre tamamen kendi kabuğumda olmak istiyorum. tamam ben zaten kaçıngan isem bu bir sorun ama doğru insanın denk gelmemesi de sorun...
 
Mesaj atmanız gereksiz olmuş. Kafeden cıkınca numarasını silip yolunuza bakmalıydınz mesaj atarak bi umut beslemişssiniz ama adam gibi o da fos cıkmış
 
Mesaj atmanız gereksiz olmuş. Kafeden cıkınca numarasını silip yolunuza bakmalıydınz mesaj atarak bi umut beslemişssiniz ama adam gibi o da fos cıkmış
umut besledim mi açıkçası bunu ben hiç düşünmedim ama şimdi düşününce, sanırım bi özür dileyebilirdi beni gerdiği için. ya da benim yazdığım şeyleri kabul edebilirdi en azından, evet ya haklısın gerildik diyebilirdi. ama zaten beni suçlayan biriydi o yüzden evet, mesaj konusunda çok ikilemde kalmış olmama rağmen attım, keşke atmasaydım. gereksiz vicdan yaptım. benim başıma gelse yani karşımdaki insan kalkıp gitse herhalde çok çok üzülürdüm ve özgüvenim zedelenirdi. bu kadar mı berbat bişey yani benimle şurada 1-2 saat geçirmek diye düşünürdüm. o fincandaki kahveyi bitirmeye bile değmeyecek biri miyim yani ben derdim kendi kendime. böyle davranmasında benim ne kadar payım var diye düşünürdüm. ama diğer hareketlerini de göz önünde bulundurunca bence flörtten zerre anlayan biri değildi.
 
hayatım yemeği ödemedi :) ilk buluşmadaki yemeği ve kahveyi de ödemedi. ayrı ayrı ödedik.
bu kez de yemeği ayrı ayrı ödedik. kahveyi de aynı şekilde. kart bile uzatmadı.
yani yorum yapmadan önce bi düşünsek öyle mi konuşsak acaba?
elektrik alamayan insan ilk buluşmadan sonra her dk yazma kafasına girmezdi.
neyse dün bayağı bi çarptı onu merak etme sen.
Ay valla ekonomi kötü herşey pahalı ok ama flörtümle flörtümsü buluşmada yemeği o ödemiyorsa kaçardım heralde.
 
hayatım yemeği ödemedi :) ilk buluşmadaki yemeği ve kahveyi de ödemedi. ayrı ayrı ödedik.
bu kez de yemeği ayrı ayrı ödedik. kahveyi de aynı şekilde. kart bile uzatmadı.
yani yorum yapmadan önce bi düşünsek öyle mi konuşsak acaba?
elektrik alamayan insan ilk buluşmadan sonra her dk yazma kafasına girmezdi.
neyse dün bayağı bi çarptı onu merak etme sen.
Ben yorum yapmadan once dusunurum netden bilebilirim ki oyle oldugunu. Valla dun beni degil sizi carpmis bence yoksa biz neyiz niye boyle oldu dusuncelerine sahip olup buralara konu acmazdiniz.. Ayricada masadan kalkip gittikten sonrabtekrar msj atan siz olmussunuz bu cok muamma olmus. Madem bi harekette bulundunuz arkasinda dursaydiniznya da yapmicakdanz kalkip gitmek yerine duygu ve dusuncelerinizi daha anlasilir sekde onunla konussaydiniz. Adam iletisim bile kurmamis ki sizle saga sola bakinmis surekli. Var boyle sunepeler yalniz kalmayi hak ediyor onlar iliski yasamayida beceremezler iletisim kurup kadina kendini iyi hissettirmeyide..
 
X