Hiç tanınmayan bir kişi insanın canını nasıl bu kadar acıtabilir=

valla ben hanfendiye hakveriyorum. hayati boyunca calismayi aklindan bile gecirmemis o kadar cok kadin var ki. varsin bu laflara alinsinlar. ki alinmalilar. Ailesi kafes arkasinda buyutur evlere kapatir okutmaz anlarim ama bile bile okumayan amaaaan bana zor geliyor deyip liseyi bile bitirmeyen sonra kocam getirsin ben lupleteyim diyen altin gununden cikmayan kadin sayisi daha fazla bence.

Ben hic katılmıyorum ya. herkesin düşüncesi farklıdır buna saygı duyarım ama hakarete varmış söyledikleri o yüzden yazma ihtiyacı hissettim
 
Böyle densiz insanlara çok kızıyorum, "herşeyin mükemmelini biz yaptık, biz düşündük" edası ile gezerler.
Hele bi evlensin, ondan sonra görürüm ben onun bu "çok bilmiş" edalarını.
Hayat o kadar kolay değil.

Sana tavsiyem başkalarının lafı ile nişanlını üzme.
Siz planınız ne ise o yönde devam edin.
Sen de doya doya bekarlığının tadını çıkart, sonra tek başına gezmeye arkadaşlarınla buluşmaya bile vakti kalamıyor insanın.
Çalışmaya başlamadan sakın evlenme, kendi maddi özgürlüğün olsun.
Boşu boşuna mı okudun onca zaman.

O çok konuşan tanımadığın kişi de, o kadar biliyor madem maddi özgürlüğün ne demek olduğunu da biliyordur inşallah... "Çalışmıyorum ama.... "diye başlayan cümlesi ilerde hazin bir üzüntü ile sonuçlanmasın da.

İnsanların tanımadığı hayatlarına bu kadar yorum yapanın sonunun pek iyi olacağını düşünmüyorum ben.

Bak ben 35 yaşımdayım.
3 buçuk sene görüştük eşim ile, çalıştığım halde ve eşim de çalıştığı halde (30 yaşında nişanlandım) beklemek zorunda kaldık. Bana da herkes dedi "neyi bekliyorsunuz" maddiyat deyince de "e herşeyi kendiniz alırsınız çalışıyorsunuz" dediler, başka gerekçeleri de belirttiğim halde "ne canım bu böyle beklenir mi bu kadar" dediler.

Ben o durumları çok iyi bilirim, ben de kendimi ve eşimi zamanında çok strese soktum.
Fakat gerek yok, gerçekten.
Er ya da geç eğer nasibindeyse zaten oluyor, iyi veya kötü, gerçekten su yolunu buluyor.
Sen sıkma canını, hiç gereksiz yere de üzme kendini.

Hayırlısı ile bir iş bulup birikimlerine başla ve mümkünse kendin için de kenarında para bulundur.
Hakkında hayırlısı olsun.
 
ya asalak gibi herşeyi erkek yapar diyenlere gıcık oluyorum. ha çalışmıyor olabilir kadın o zaman da ailesi yapar efendim.
yani sizin kesinlikle işe başlamanız gerekti. benim rahmetli babam okumayan, çalışmayan insanları sevmezdi. beni biraz sıka sıka okuttu , üzerime çok geldi iş bulmam için falan. o zaman onu anlamamıştım ama şimdi çok iyi anlıyorum. 4 yıllık evliyim ve diyorum ki bir bayan ayakları üzerinde durmadan evlenmemeli. siz boş yere kendinizi üzmüşsünüz.
 
Böyle densiz insanlara çok kızıyorum, "herşeyin mükemmelini biz yaptık, biz düşündük" edası ile gezerler.
Hele bi evlensin, ondan sonra görürüm ben onun bu "çok bilmiş" edalarını.
Hayat o kadar kolay değil.

Sana tavsiyem başkalarının lafı ile nişanlını üzme.
Siz planınız ne ise o yönde devam edin.
Sen de doya doya bekarlığının tadını çıkart, sonra tek başına gezmeye arkadaşlarınla buluşmaya bile vakti kalamıyor insanın.
Çalışmaya başlamadan sakın evlenme, kendi maddi özgürlüğün olsun.
Boşu boşuna mı okudun onca zaman.

O çok konuşan tanımadığın kişi de, o kadar biliyor madem maddi özgürlüğün ne demek olduğunu da biliyordur inşallah... "Çalışmıyorum ama.... "diye başlayan cümlesi ilerde hazin bir üzüntü ile sonuçlanmasın da.

İnsanların tanımadığı hayatlarına bu kadar yorum yapanın sonunun pek iyi olacağını düşünmüyorum ben.

Bak ben 35 yaşımdayım.
3 buçuk sene görüştük eşim ile, çalıştığım halde ve eşim de çalıştığı halde (30 yaşında nişanlandım) beklemek zorunda kaldık. Bana da herkes dedi "neyi bekliyorsunuz" maddiyat deyince de "e herşeyi kendiniz alırsınız çalışıyorsunuz" dediler, başka gerekçeleri de belirttiğim halde "ne canım bu böyle beklenir mi bu kadar" dediler.

Ben o durumları çok iyi bilirim, ben de kendimi ve eşimi zamanında çok strese soktum.
Fakat gerek yok, gerçekten.
Er ya da geç eğer nasibindeyse zaten oluyor, iyi veya kötü, gerçekten su yolunu buluyor.
Sen sıkma canını, hiç gereksiz yere de üzme kendini.

Hayırlısı ile bir iş bulup birikimlerine başla ve mümkünse kendin için de kenarında para bulundur.
Hakkında hayırlısı olsun.

Çok teşekkür ederim yorumunuz için, bebeğinizi sağlıcakla kucaklayın.

ya asalak gibi herşeyi erkek yapar diyenlere gıcık oluyorum. ha çalışmıyor olabilir kadın o zaman da ailesi yapar efendim.
yani sizin kesinlikle işe başlamanız gerekti. benim rahmetli babam okumayan, çalışmayan insanları sevmezdi. beni biraz sıka sıka okuttu , üzerime çok geldi iş bulmam için falan. o zaman onu anlamamıştım ama şimdi çok iyi anlıyorum. 4 yıllık evliyim ve diyorum ki bir bayan ayakları üzerinde durmadan evlenmemeli. siz boş yere kendinizi üzmüşsünüz.

Kesinlikle boş yere üzdüm daha da emin oldum.
Ve evet benim de babam kesinlikle çalışmayan insanı sevmez ki beni de bu karakterde yetiştirdi.
Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
Sen gayet makul nedenlerden evlilik işini erteliyorsun. Ama o tüm masrafı nişanlısına yıkıp bir an önce evlenmek peşinde. Mantıklı davranan sen onun etkisinde kalıp neden ilişkini kendini sorguluyorsun. Hem de arkadaşın bile değil...
 
İyi geceler hanımlar.
Sizinle bugün canımı çok yakan bir olayı paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim asıl kısım hiç tanımadığım bir kimsenin beni nasıl bu kadar derinden acıtabildiği. Yazım biraz uzun olabilir, şimdiden uyarayım sizleri.


Bu akşam uzun süredir görüşmediğim üniversite arkadaşımla plan yaptık, bir avm de buluştuk. Arkadaşıma Ayşe diyelim. Ayşe ile biraz oturduktan sonra sinemaya girmeye karar verdik, biletlerimizi aldık ve seans saati gelene dek kahvelerimizi alıp avm nin terasına çıktık. O sırada Ayşe’nin bir arkadaşı da aynı şekilde terasa geldi, bizi görünce selam vermek için yanımıza uğradı ve otur istersen dememizle yanımıza oturdu, tek başınaydı. Ben kızı tanımıyorum, ona da Fatma diyelim. Neyse onlar biraz sohbet ettiler derken benim telefonum çaldı, baktım erkek arkadaşım arıyor. Kalktım biraz uzaklarına gidip erkek arkadaşımla konuştum, 5 dakika sürmedi konuşmam kapattım ve yanlarına gittim. O sırada Fatma’nın tarihi yaklaşan düğününden bahsediyorlardı. Arkadaşım bana x mi arıyor(erkek arkadaşım) dedi ben de evet dedim, bunu dememle birlikte tüm oklar bana ve benim ilişkime döndü.

Fatma Ne kadardır birlikte olduğumuzu sordu önce, 3 yıl doldu 3,5 a doğru gidiyoruz dedim. Nişanlı mısınız dedi, yok henüz yapmadık bir şey dedim. Neyi bekliyorsunuz epeyi olmuş aslında dedi. Aslında bu en irrite olduğum sorudur, çünkü haziran ayında okulumdan mezun oldum olalı küçüğünden büyüğüne herkes aynı şeyi soruyor “Neyi bekliyorsunuz?”. Yine de bozuntuya vermedim, kız tanımaz etmez ne bilsin neyi beklediğimizi dedim düzgünce “ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum bunu diyerek. Buraya kadar tolere ettim de tüm konuşulanları (erkek arkadaşım ve benim yaşım, erkek arkadaşımın ne işle meşgul olduğu, kaç senedir çalıştığı vs. tüm bunları sordu) bundan sonrası içimi çok acıttı.

Fatma bir başladı konuşmaya… “yeni mezun olmakla ne ilgisi var, ona bakarsan ben de yeni mezunum ama şimdi evleniyorum. Masrafsa herkese masraf sonuçta, hadi sen yeni mezun oldun da birikimin yok erkek arkadaşının eli armut mu topladı 1,5 senedir çalışıyor madem pekala biriktirebilirdi. Hem sen bir çeyizini yapsan yeterdi bak mesela ben çalışmadım daha o yüzden sadece çeyiz yapıp gideceğim geri kalanın hepsini nişanlım halletti. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar, benim nişanlımın da öyle 4-5 bin geliri yok ama 2 senedir yemedi içmedi her şeyi biriktirdi, geceleri de taksiye çıktı üstelik. Sigara içiyordu onu bıraktı, işe evden yemek götürdü. İsteyince oluyor yani bahaneye gerek yok” dedi. Eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.


ben ne mi yaptım? Ben kalakaldım bunca laf karşısında. Normalde herkese vardır cevabım, ama dondum resmen sadece sustum gözlerim doldu. Sonra Fatma lavaboya kalktı, ben de daha fazla dayanamadım gözlerimden yaş süzüldü, o kadar sıkmışım ki kendimi gözümden yaş gelince rahatladığımı hissettim. Arkadaşım da dona kalmıştı o laflar karşısında Miss lütfen üzülme, dengesizdir bu bozmuş kafayı evlilik ile sırf sana değil sevgilisi olan herkese aynısını yapıyor dedi. Arkadaşımdan özür diledim kalkmak istediğimi başka bir zaman plan yapabileceğimizi dile getirdim, arkadaşım bırakmak istemedi önce gel birlikte başka yere gidelim dese de yalnız kalmak istediğimi söyleyerek yanından ayrıldım.


Yürüdüm öylece sonra, kafamda hiç tanımadığım birinin yüzüme tokat gibi çarpan laflarıyla boş boş yürüdüm, düşündüm. Niye bu laflar beni bu kadar çok etkiledi diye düşündüm durdum.

İlişkimi düşündüm, erkek arkadaşımı sonra. Acaba dedim sahiden imkanı vardı da mı yapmadı. Ama yok bence imkanı yoktu. 3 senenin 1 senesi askerlik, 8 ayı da işsizlikti. 1,5 sene önce işe girdi ama yakamızdan aksilikler eksik olmadı. İş için akıllı telefon alması gerekti önce, SGK borcu çıktı sonra, kaza yaptı onun ödemesi oldu, askere gitmeden önce dağıttığı tüm kıyafetlerinin yenisini alması gerekti, adağını yerine getirdi, babasının dolandırılmasıyla onu bu bataktan kurtarmak için birikimini verdi sonra… daha da aklıma gelmeyen nicesi vardır. Zaten öyle çok bir maaşı yok. 4-5 bin kazanıp bir kuruş atamıyor değildi yani. Evet biriktirdi bayağı ama bu, seneye hayatımızı birleştirecek kadar değil, kaldı ki daha ben işe girmedim benim birikimim yok. Ama bunu şu hiç tanımadığım kız dahil çevremde kimseye anlatamıyorum. Ağzını açan bir şey yapmayacak mısınız artık diyor, ben gerekçelerimi sununca da imalı bir “hımmm” geliyor sonra. Ben o lafın altında ne yattığını biliyorum.
en çok canımı yakan da bu hiç tanımadığım kızdan yediğim laf oldu “isteyince her şey oluyor, bu işin bahanesi” diyerek çevremdeki insanların dilinin varmadığı şeyi söylemiş oldu. İstemiyor demek ki, oyalıyor seni değil de ne demektir bu?


Kendi kendimi, ilişkimi sorgulama noktasına gelmek de sinirimi bozdu. Bunu yapmamalıydım haksızlık bu erkek arkadaşıma diyerek kendimi yiyorum şu saat oldu.

sanki suçlusu oymuş gibi erkek arkadaşımın telefonlarını da açmadım bu akşam, ağlarken duysun istemedim. Yorgun olduğumu uyumak istediğimi mesajla söyledim, bir şeylerin ters gittiğini anladı ama bir şey söylemedi, yarın konuşuruz dedi.
çaresi var mı sizler nasıl yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama sadece anlatmak istedim. Çok uzun oldu, buraya kadar okuyabilenler hakkını helal etsin.


Şimdiden teşekkür ederim…



Davulun sesi uzaktan hos gelirmis insanlara. Hicbir sey bilmeden car car car konusmak en kolayi. Kendi nisanlisi yapmis hanimefendinin iyi ne guzel aferin ona. Ama bi eldeki bes parmagin besi de bir degilse karsi taraftan da yaptigin birikimlerin aynisini ya da daha fazlasini yapmasini bekleyemezsin. Sacmalik. Erkek arkadasiniz o kadar disinmis ugrasmis, az da olsa kenara para atmayi da becermis. Daha nolsun? Millet konusur da konusur. Acaba bi sikintilari var mi? Acaba ekonomik durumlari iyi mi? Vs diye dusunmezler... Yapilabilecek en guzel sey ya sert sert laf soylemek ya da hi hi diyip gecmek.
3 senedir evliyim, cok sukur artik sormuyorlar da, onceden sirf karsi taraf mal mal kalsin diye niye cocuk yapmiyorsun diyenlere cocugum olmuyor benim diyesim geliyordu. Sorf boyle kalakalsinlar ne diyeceklerini bilemesinler diye... O hesap sizin de yapabileceginiz en guzel sey hic umursamamak. Okulunuz yeni bitmis daha hayatin tadini cikarip beraber gezip tozmak varken neden evlenmek icin acele edesin ki? Benim imkanim olsaydi esimle sevgiliyken ya da nisanliyken gezip tozmayi, vakit gecirmeyi vs isterdim...
 
Sen gayet makul nedenlerden evlilik işini erteliyorsun. Ama o tüm masrafı nişanlısına yıkıp bir an önce evlenmek peşinde. Mantıklı davranan sen onun etkisinde kalıp neden ilişkini kendini sorguluyorsun. Hem de arkadaşın bile değil...

Çok haklısınız, ben de şuan bunun için kendime kızıyorum.
Dün de pişman oldum zaten üzüldüm diye, bugün sakinleyince pişmanlığım iyice arttı.
 
Ya bir de takıldığım kısım şu açıkçası tamam ilişki 3 yıl olmuş da, ben sevgilimle ilişkiye başladığımda 19 yaşındaydım şimdi 22. Ben öğrenciydim, o daha yeni uzun dönem askere gidecekti. İşin garibi kız bunları da sordu ama bunları hiç dikkate almadan yorum yaptı. Çalışmadan evlenmek kendi tercihidir. Benim tercihim değildi.
Hani benim eksikliğimmiş gibi davranması canımı sıktı.
ay 22 mi? ne evlenmesi ya? gezin, tozun, para kazanın, o paranın tadını çıkarın. evlilik hep olur ama hayata bir kere geliyor insan.
 
Malesef toplum bu şekilde.. İnsanları kalıplara sokmaya çalışıyorlar. Kalıbın dışında kalanlara da, psikolojik baskı uyguluyorlar.. Okul biter, ne zaman evleneceksin?. Evlenirsin, Ne zaman çocuk? Çocuk olur, ne zaman araba alacaksın? Araba alırsın, Ne zaman ev alırsın? Ev alırsın, ne zaman ikinci çocuk. hatta üçüncü çocuk. Tüm bunlar olur, üstüne ne zaman yazlık alacaksın? gibi gibi.. Bu liste uzak gider...
Malesef bizim insanımız bu şekilde. İnsanlarda saygı yok.. Her lafı, sözü söylemeye kendilerine hak görüyorlar.. Cevabını vereceksin, hatta sende onu kendi silahı ile vuracaksın.. Gerekirse de tersle.. İnsanlar başka türlü anlamaz..
 
Yazdıklarınızdan ve üslubunuzdan zarif, saygılı, duyarlı biri olduğunuz izlenimini edindim. Fatma türündeki kadınlar insan sarrafı olur, sizin şirret biri olduğunuzu düşünseydi hiç bulaşmazdı eminim, korktuğundan değil sizi üzemeyeceğini bildiğinden..böyle besleniyor çünkü kötü ruhu..inciterek. Büyük olasılıkla sizi kırdığını farkedip büyük bir zafer duygusuyla dolup taşmıştır, sizinle birlikte ben de üzüldüm ve biraz da kızdım size böylesi bir insana o duyguyu yaşattığınız için. İyilikler dilerim.
 
Malesef toplum bu şekilde.. İnsanları kalıplara sokmaya çalışıyorlar. Kalıbın dışında kalanlara da, psikolojik baskı uyguluyorlar.. Okul biter, ne zaman evleneceksin?. Evlenirsin, Ne zaman çocuk? Çocuk olur, ne zaman araba alacaksın? Araba alırsın, Ne zaman ev alırsın? Ev alırsın, ne zaman ikinci çocuk. hatta üçüncü çocuk. Tüm bunlar olur, üstüne ne zaman yazlık alacaksın? gibi gibi.. Bu liste uzak gider...
Malesef bizim insanımız bu şekilde. İnsanlarda saygı yok.. Her lafı, sözü söylemeye kendilerine hak görüyorlar.. Cevabını vereceksin, hatta sende onu kendi silahı ile vuracaksın.. Gerekirse de tersle.. İnsanlar başka türlü anlamaz..
Yazdıklarınızdan ve üslubunuzdan zarif, saygılı, duyarlı biri olduğunuz izlenimini edindim. Fatma türündeki kadınlar insan sarrafı olur, sizin şirret biri olduğunuzu düşünseydi hiç bulaşmazdı eminim, korktuğundan değil sizi üzemeyeceğini bildiğinden..böyle besleniyor çünkü kötü ruhu..inciterek. Büyük olasılıkla sizi kırdığını farkedip büyük bir zafer duygusuyla dolup taşmıştır, sizinle birlikte ben de üzüldüm ve biraz da kızdım size böylesi bir insana o duyguyu yaşattığınız için. İyilikler dilerim.

Teşekkür ederim iyi dilekleriniz ve desteğiniz için.
 
"yeeyip içmeyip biriktiri" lafı bi bana mı itici geliyor ya? nişanlımdan hiç bi zaman böyle bişey beklemedim, ben kendim de uygulamadım valla. asosyal, ot gibi yaşayıp evlenmek için para biriktirip daha evlenmeden yıpranacağıma 1 sene geç evlenirim ya da eksik eşyayla evlenir tamamlarım sonradan, ne olacak ki yani?
konu sahibi siz bu konuda kendinizi bastırıyordunuz da bu sözleri başkasından duyunca mı patladınız ki? yoksa elalemin densizi çok da takılacak bi durum yok bence ortada :KK51: eğer gerçekten bu konuda oyalandığınızı düşünüyorsanız da sevgilinize üstü kapalı olarak bu konuyu anlatın, tepkisini ölçün. yok eğer normal zamanda hiç kafaya taktığınız bir durum değilse de elin hadsizlerini düşünmeyin. o da kocasının hayrını görsün :işsiz:
 
o evleneceği adam bence cimrinin teki olmuştur :KK14:
Ben okadar biriktirdim sen ne yaptın der evlenince bol bol :KK4:

Bence hiç bunların seni üzmesine izin verme. Bi an önce iş bulmaya dahada odaklan.:KK60:
 
"yeeyip içmeyip biriktiri" lafı bi bana mı itici geliyor ya? nişanlımdan hiç bi zaman böyle bişey beklemedim, ben kendim de uygulamadım valla. asosyal, ot gibi yaşayıp evlenmek için para biriktirip daha evlenmeden yıpranacağıma 1 sene geç evlenirim ya da eksik eşyayla evlenir tamamlarım sonradan, ne olacak ki yani?
konu sahibi siz bu konuda kendinizi bastırıyordunuz da bu sözleri başkasından duyunca mı patladınız ki? yoksa elalemin densizi çok da takılacak bi durum yok bence ortada :KK51: eğer gerçekten bu konuda oyalandığınızı düşünüyorsanız da sevgilinize üstü kapalı olarak bu konuyu anlatın, tepkisini ölçün. yok eğer normal zamanda hiç kafaya taktığınız bir durum değilse de elin hadsizlerini düşünmeyin. o da kocasının hayrını görsün :işsiz:

Teşekkür ederim yorumunuz için.
Son sözüne gelene kadar kötü değildim aslında. Ne zamanki o ima etmeye çalıştığı şeyi açıkça söyledi o canımı yaktı biraz.
Çevreden de gerekli gereksiz ne zaman? diye soru duymak sanırım gerdi biraz beni.
Bu laflar için üzüldüğüme şuan kendim de kızıyorum.
 
Teşekkür ederim yorumunuz için.
Son sözüne gelene kadar kötü değildim aslında. Ne zamanki o ima etmeye çalıştığı şeyi açıkça söyledi o canımı yaktı biraz.
Çevreden de gerekli gereksiz ne zaman? diye soru duymak sanırım gerdi biraz beni.
Bu laflar için üzüldüğüme şuan kendim de kızıyorum.

bu tipleri aynı şekilde vurmak lazım aslında. mesela "hayatı yaşamayı bekliyoruz, keyfimiz gelince evleneceğiz" vs. gibi.
yorumlara şimdi göz atıyorum da bazı arkadaşlar demişler o kız evlenince kocasından laf duyacak diye, aynen de öyle olacak. şuan diyelim ki adam çok aşık gözü bişey görmüyor, bir süre sonra görmeye başlayacak. "ben it gibi çalışırken sen anca tabak çanak aldın şimdi ne hakla karışıyorsun bana" diyecek. ama siz daha sağlam olacaksınız, doymuş olacaksınız birçok şeye, bastırılmış olmayacaksınız yani. gezdiniz, yemek istediğinizi yediniz ve öyle evlenmiş olacaksınız. bu bile sizi daha sağlam yapacaktır.
 
Keskin bir şekilde biz böyle uygun gördük deyip lafi ağzına tiksaydin keşke terbiyesizin. Ne kadar güzel birsey herşeyi sevgilinin üzerine yıkmak gibi bir derdin yok. En doğrusu. O hatun evlensin iki gün sonra görür neyin ne olduğunu. Adamdan bi tekme yedimi aptal kafam diye diz döver.
 
X