- 15 Temmuz 2015
- 2.391
- 4.623
- 83
- 42
- Konu Sahibi MissMoonTwilight
-
- #81
İyi geceler hanımlar.
Sizinle bugün canımı çok yakan bir olayı paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim asıl kısım hiç tanımadığım bir kimsenin beni nasıl bu kadar derinden acıtabildiği. Yazım biraz uzun olabilir, şimdiden uyarayım sizleri.
Bu akşam uzun süredir görüşmediğim üniversite arkadaşımla plan yaptık, bir avm de buluştuk. Arkadaşıma Ayşe diyelim. Ayşe ile biraz oturduktan sonra sinemaya girmeye karar verdik, biletlerimizi aldık ve seans saati gelene dek kahvelerimizi alıp avm nin terasına çıktık. O sırada Ayşe’nin bir arkadaşı da aynı şekilde terasa geldi, bizi görünce selam vermek için yanımıza uğradı ve otur istersen dememizle yanımıza oturdu, tek başınaydı. Ben kızı tanımıyorum, ona da Fatma diyelim. Neyse onlar biraz sohbet ettiler derken benim telefonum çaldı, baktım erkek arkadaşım arıyor. Kalktım biraz uzaklarına gidip erkek arkadaşımla konuştum, 5 dakika sürmedi konuşmam kapattım ve yanlarına gittim. O sırada Fatma’nın tarihi yaklaşan düğününden bahsediyorlardı. Arkadaşım bana x mi arıyor(erkek arkadaşım) dedi ben de evet dedim, bunu dememle birlikte tüm oklar bana ve benim ilişkime döndü.
Fatma Ne kadardır birlikte olduğumuzu sordu önce, 3 yıl doldu 3,5 a doğru gidiyoruz dedim. Nişanlı mısınız dedi, yok henüz yapmadık bir şey dedim. Neyi bekliyorsunuz epeyi olmuş aslında dedi. Aslında bu en irrite olduğum sorudur, çünkü haziran ayında okulumdan mezun oldum olalı küçüğünden büyüğüne herkes aynı şeyi soruyor “Neyi bekliyorsunuz?”. Yine de bozuntuya vermedim, kız tanımaz etmez ne bilsin neyi beklediğimizi dedim düzgünce “ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum bunu diyerek. Buraya kadar tolere ettim de tüm konuşulanları (erkek arkadaşım ve benim yaşım, erkek arkadaşımın ne işle meşgul olduğu, kaç senedir çalıştığı vs. tüm bunları sordu) bundan sonrası içimi çok acıttı.
Fatma bir başladı konuşmaya… “yeni mezun olmakla ne ilgisi var, ona bakarsan ben de yeni mezunum ama şimdi evleniyorum. Masrafsa herkese masraf sonuçta, hadi sen yeni mezun oldun da birikimin yok erkek arkadaşının eli armut mu topladı 1,5 senedir çalışıyor madem pekala biriktirebilirdi. Hem sen bir çeyizini yapsan yeterdi bak mesela ben çalışmadım daha o yüzden sadece çeyiz yapıp gideceğim geri kalanın hepsini nişanlım halletti. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar, benim nişanlımın da öyle 4-5 bin geliri yok ama 2 senedir yemedi içmedi her şeyi biriktirdi, geceleri de taksiye çıktı üstelik. Sigara içiyordu onu bıraktı, işe evden yemek götürdü. İsteyince oluyor yani bahaneye gerek yok” dedi. Eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.
ben ne mi yaptım? Ben kalakaldım bunca laf karşısında. Normalde herkese vardır cevabım, ama dondum resmen sadece sustum gözlerim doldu. Sonra Fatma lavaboya kalktı, ben de daha fazla dayanamadım gözlerimden yaş süzüldü, o kadar sıkmışım ki kendimi gözümden yaş gelince rahatladığımı hissettim. Arkadaşım da dona kalmıştı o laflar karşısında Miss lütfen üzülme, dengesizdir bu bozmuş kafayı evlilik ile sırf sana değil sevgilisi olan herkese aynısını yapıyor dedi. Arkadaşımdan özür diledim kalkmak istediğimi başka bir zaman plan yapabileceğimizi dile getirdim, arkadaşım bırakmak istemedi önce gel birlikte başka yere gidelim dese de yalnız kalmak istediğimi söyleyerek yanından ayrıldım.
Yürüdüm öylece sonra, kafamda hiç tanımadığım birinin yüzüme tokat gibi çarpan laflarıyla boş boş yürüdüm, düşündüm. Niye bu laflar beni bu kadar çok etkiledi diye düşündüm durdum.
İlişkimi düşündüm, erkek arkadaşımı sonra. Acaba dedim sahiden imkanı vardı da mı yapmadı. Ama yok bence imkanı yoktu. 3 senenin 1 senesi askerlik, 8 ayı da işsizlikti. 1,5 sene önce işe girdi ama yakamızdan aksilikler eksik olmadı. İş için akıllı telefon alması gerekti önce, SGK borcu çıktı sonra, kaza yaptı onun ödemesi oldu, askere gitmeden önce dağıttığı tüm kıyafetlerinin yenisini alması gerekti, adağını yerine getirdi, babasının dolandırılmasıyla onu bu bataktan kurtarmak için birikimini verdi sonra… daha da aklıma gelmeyen nicesi vardır. Zaten öyle çok bir maaşı yok. 4-5 bin kazanıp bir kuruş atamıyor değildi yani. Evet biriktirdi bayağı ama bu, seneye hayatımızı birleştirecek kadar değil, kaldı ki daha ben işe girmedim benim birikimim yok. Ama bunu şu hiç tanımadığım kız dahil çevremde kimseye anlatamıyorum. Ağzını açan bir şey yapmayacak mısınız artık diyor, ben gerekçelerimi sununca da imalı bir “hımmm” geliyor sonra. Ben o lafın altında ne yattığını biliyorum.
en çok canımı yakan da bu hiç tanımadığım kızdan yediğim laf oldu “isteyince her şey oluyor, bu işin bahanesi” diyerek çevremdeki insanların dilinin varmadığı şeyi söylemiş oldu. İstemiyor demek ki, oyalıyor seni değil de ne demektir bu?
Kendi kendimi, ilişkimi sorgulama noktasına gelmek de sinirimi bozdu. Bunu yapmamalıydım haksızlık bu erkek arkadaşıma diyerek kendimi yiyorum şu saat oldu.
sanki suçlusu oymuş gibi erkek arkadaşımın telefonlarını da açmadım bu akşam, ağlarken duysun istemedim. Yorgun olduğumu uyumak istediğimi mesajla söyledim, bir şeylerin ters gittiğini anladı ama bir şey söylemedi, yarın konuşuruz dedi.
çaresi var mı sizler nasıl yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama sadece anlatmak istedim. Çok uzun oldu, buraya kadar okuyabilenler hakkını helal etsin.
Şimdiden teşekkür ederim…
İyi geceler hanımlar.
Sizinle bugün canımı çok yakan bir olayı paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim asıl kısım hiç tanımadığım bir kimsenin beni nasıl bu kadar derinden acıtabildiği. Yazım biraz uzun olabilir, şimdiden uyarayım sizleri.
Bu akşam uzun süredir görüşmediğim üniversite arkadaşımla plan yaptık, bir avm de buluştuk. Arkadaşıma Ayşe diyelim. Ayşe ile biraz oturduktan sonra sinemaya girmeye karar verdik, biletlerimizi aldık ve seans saati gelene dek kahvelerimizi alıp avm nin terasına çıktık. O sırada Ayşe’nin bir arkadaşı da aynı şekilde terasa geldi, bizi görünce selam vermek için yanımıza uğradı ve otur istersen dememizle yanımıza oturdu, tek başınaydı. Ben kızı tanımıyorum, ona da Fatma diyelim. Neyse onlar biraz sohbet ettiler derken benim telefonum çaldı, baktım erkek arkadaşım arıyor. Kalktım biraz uzaklarına gidip erkek arkadaşımla konuştum, 5 dakika sürmedi konuşmam kapattım ve yanlarına gittim. O sırada Fatma’nın tarihi yaklaşan düğününden bahsediyorlardı. Arkadaşım bana x mi arıyor(erkek arkadaşım) dedi ben de evet dedim, bunu dememle birlikte tüm oklar bana ve benim ilişkime döndü.
Fatma Ne kadardır birlikte olduğumuzu sordu önce, 3 yıl doldu 3,5 a doğru gidiyoruz dedim. Nişanlı mısınız dedi, yok henüz yapmadık bir şey dedim. Neyi bekliyorsunuz epeyi olmuş aslında dedi. Aslında bu en irrite olduğum sorudur, çünkü haziran ayında okulumdan mezun oldum olalı küçüğünden büyüğüne herkes aynı şeyi soruyor “Neyi bekliyorsunuz?”. Yine de bozuntuya vermedim, kız tanımaz etmez ne bilsin neyi beklediğimizi dedim düzgünce “ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum bunu diyerek. Buraya kadar tolere ettim de tüm konuşulanları (erkek arkadaşım ve benim yaşım, erkek arkadaşımın ne işle meşgul olduğu, kaç senedir çalıştığı vs. tüm bunları sordu) bundan sonrası içimi çok acıttı.
Fatma bir başladı konuşmaya… “yeni mezun olmakla ne ilgisi var, ona bakarsan ben de yeni mezunum ama şimdi evleniyorum. Masrafsa herkese masraf sonuçta, hadi sen yeni mezun oldun da birikimin yok erkek arkadaşının eli armut mu topladı 1,5 senedir çalışıyor madem pekala biriktirebilirdi. Hem sen bir çeyizini yapsan yeterdi bak mesela ben çalışmadım daha o yüzden sadece çeyiz yapıp gideceğim geri kalanın hepsini nişanlım halletti. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar, benim nişanlımın da öyle 4-5 bin geliri yok ama 2 senedir yemedi içmedi her şeyi biriktirdi, geceleri de taksiye çıktı üstelik. Sigara içiyordu onu bıraktı, işe evden yemek götürdü. İsteyince oluyor yani bahaneye gerek yok” dedi. Eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.
ben ne mi yaptım? Ben kalakaldım bunca laf karşısında. Normalde herkese vardır cevabım, ama dondum resmen sadece sustum gözlerim doldu. Sonra Fatma lavaboya kalktı, ben de daha fazla dayanamadım gözlerimden yaş süzüldü, o kadar sıkmışım ki kendimi gözümden yaş gelince rahatladığımı hissettim. Arkadaşım da dona kalmıştı o laflar karşısında Miss lütfen üzülme, dengesizdir bu bozmuş kafayı evlilik ile sırf sana değil sevgilisi olan herkese aynısını yapıyor dedi. Arkadaşımdan özür diledim kalkmak istediğimi başka bir zaman plan yapabileceğimizi dile getirdim, arkadaşım bırakmak istemedi önce gel birlikte başka yere gidelim dese de yalnız kalmak istediğimi söyleyerek yanından ayrıldım.
Yürüdüm öylece sonra, kafamda hiç tanımadığım birinin yüzüme tokat gibi çarpan laflarıyla boş boş yürüdüm, düşündüm. Niye bu laflar beni bu kadar çok etkiledi diye düşündüm durdum.
İlişkimi düşündüm, erkek arkadaşımı sonra. Acaba dedim sahiden imkanı vardı da mı yapmadı. Ama yok bence imkanı yoktu. 3 senenin 1 senesi askerlik, 8 ayı da işsizlikti. 1,5 sene önce işe girdi ama yakamızdan aksilikler eksik olmadı. İş için akıllı telefon alması gerekti önce, SGK borcu çıktı sonra, kaza yaptı onun ödemesi oldu, askere gitmeden önce dağıttığı tüm kıyafetlerinin yenisini alması gerekti, adağını yerine getirdi, babasının dolandırılmasıyla onu bu bataktan kurtarmak için birikimini verdi sonra… daha da aklıma gelmeyen nicesi vardır. Zaten öyle çok bir maaşı yok. 4-5 bin kazanıp bir kuruş atamıyor değildi yani. Evet biriktirdi bayağı ama bu, seneye hayatımızı birleştirecek kadar değil, kaldı ki daha ben işe girmedim benim birikimim yok. Ama bunu şu hiç tanımadığım kız dahil çevremde kimseye anlatamıyorum. Ağzını açan bir şey yapmayacak mısınız artık diyor, ben gerekçelerimi sununca da imalı bir “hımmm” geliyor sonra. Ben o lafın altında ne yattığını biliyorum.
en çok canımı yakan da bu hiç tanımadığım kızdan yediğim laf oldu “isteyince her şey oluyor, bu işin bahanesi” diyerek çevremdeki insanların dilinin varmadığı şeyi söylemiş oldu. İstemiyor demek ki, oyalıyor seni değil de ne demektir bu?
Kendi kendimi, ilişkimi sorgulama noktasına gelmek de sinirimi bozdu. Bunu yapmamalıydım haksızlık bu erkek arkadaşıma diyerek kendimi yiyorum şu saat oldu.
sanki suçlusu oymuş gibi erkek arkadaşımın telefonlarını da açmadım bu akşam, ağlarken duysun istemedim. Yorgun olduğumu uyumak istediğimi mesajla söyledim, bir şeylerin ters gittiğini anladı ama bir şey söylemedi, yarın konuşuruz dedi.
çaresi var mı sizler nasıl yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama sadece anlatmak istedim. Çok uzun oldu, buraya kadar okuyabilenler hakkını helal etsin.
Şimdiden teşekkür ederim…
Aslında anlayabiliyorum seni o an şaşkınlık ve şok olma durumu olunca aklina hicbirsey gelmiyor. Sonradan düşününce keske şöyle deseydim diyorsun. Ama bence ayseyle görüştüğünde laf açılırsa bu düşüncelerini aynen söyle. Emin ol ayse, fatmaya yetistirecektir :)
Hem doğru olan seninki. Hayat müsterektir demisler. Evlenecek olan ikinizsiniz neden tüm yükü sevgilin çeksin ki? Sen evde yat sevgilin geceleri bile ek iş yapsin yemesin içmesin biriktirsin. Bu cok bencillik degil mi? Bi de kalkmis bunla övünüyor pis buldumcuk. Tabiki sen de iş bulup sevgiline yardim etmelisin. Normal olan sensin zaten.
O kizin evlilik hayatini tahmin ettim az cok. Kocasina zorla altin takı aldirip sonra her yerde "ay bakın kocam bana ne aldi" diye herkese gösteren tiplerden olur. Sürekli esya yenileyen herkese biseylerle hava atma çabasinda, sürekli kendini öven tiplerden. Koşarak yanindan kaçılması gereken arkadas tiplerinden
Senin gibi evlilik budalası, koca manyağı olsaydım şimdiye çoktan evlenmiştim merak etme, ama ben yeni mezun oldum biraz hayatımı yaşayacağım evlilik nasıl olsa olacak, sen kendi derdine yan deseydin keşke... Çok sinirlendim gerçekten... Takma kafana böyle gerizekalının lafını, sonuçta erkek arkadaşını sen tanıyorsun onlar değil..
Merhaba,
aynılarını yaşadım. tam 6 yıl beklemek zorunda kaldım. öğrencılık, ıssızlık, para bırıktırme, aılelerı razı etme bla bla bla
ıs bulmasına mı yardımcı olmadım, cv lermı yazmadım, yok 'o senı yeterınce sevmıyor, senı oyalıyor' vs vs vs..
ağlama krızlerı, kendını acıklayamama, ona karşı laflardan dolyı çok çok dolma, ama ona bırsey dıyememe vs derken..
ne söz ne nısan, 2 ay ıcınde düğün yaptık okadar yılın sonrasındaelbette o laf sokan arkadaşlarıma da davetiyemı atıp, onu konuğum olarak ılgılenıp, halay bile cektım onlarla
ah mı ettım ne, şimdide onllar yıllardır beklıp, dıkış tutturamıyorlar
üzülme, olur, çok da güzel olur.. acı dan nefessız kaldığım gunler olurdu, kahıııırrr kahııııırr ağladığım günler... şımdı ıse gecelerı uyanıp uyanıp, sükredıp yıne uyuyorum..
edit: o lafları ımaları edıp, suan kendısı yıllardır bekledığı arkadaslarımdan bırısı, doğum ebem olucak
Ben bazı insanlar gibi evlenme manyagı degilim diyemedin mi? Bunun uzerine aglaman bile garip geldi ne yalan soyleyeyim...
bak fatmacım ben evliliğimi senin gibi aceleye getirmek istemiyorum.senin nişanlında neymiş bacım yememiş içmemiş ben söyleyim bu evlenincede yemez içmez pinti adamda çekilmez yazık üzüldüm deseydin.
Böyle patavatsız tipleri susturmayı öğrenmelisin .O ağlasın ,sen değil .
Şimdiki aklım olsa kesinlikle bir yıl iki yıl bekler o sıkıntıyı evlendikten sonra çekmezdim. Hiç canını sıkma. Ben anlattıklarını bahane olarak değil realite olarak gördüm.
İnsanlar hep konuşur konuşur konuşur..
Saklama...
Bu tip durumlarda verecek hazır bir cevabın olsun. Şak diye yapıştır. Mesela "biz böyle uygun gördük. Böyle mutluyuz. 3. Şahıslara da b.k yemek düşer" diyip tatlı tatlı gülümse.
Kendini üzme. Sevgilinden sinirini çıkarma. Kıyamam sana yaa.
Cnm ya böyle dengesiz birinin söylediği boş laflara takılıp kendini sıkıp üzmüşsün. İnan hiç değmez ve gereksiz o evlilik buhranı içerisinde kendi nişanlısıyla karşısındakileri kıyaslamaya çalışarak egosunu tatmin etmeye çalışıyor. Bunlar ezik tipler. 3.5 yıl çokta uzun zaman değil zaten dediğin gibi okul vs bu zamnlarda daha cahilce olunuyor asıl hayata atılınca insanlar birbirlerini daha iyi tanıyor hem hemen evlenilecek die bişey yok ne zaman hazır hissedilirse ozmn evlenilir. Bende senin zamanlar gibi zamnlar geçirdim 4 sene sonra evlendim. Mesela ben rahat özgür bir ailem olmuş olsaydı daha geç evlenirdimEvlilik güzel ama sorumlulukları çook fazla yani hiç aldırış etme millete
siz de aynı şeyleri düşünüyomuşsunuz ki bu kızın söylediğinden bu kadar etkilenmişsiniz.
bence de erkek arkadaşının olayı biraz bahane.
evlenmek isteyen bi kuru ekmeğe de razı olup evleniyor yani mesele illa nikah kıyıp aynı evde oturmaksa.
ama her şey tam olsun dersen beklersin de beklersin o ayrı.
yine de niyeti ciddi olan adamın en azından bi nişan takması gerekirdi diye düşünüyorum bu zamana kadar.
Bu fatmadaki hava araba lastigindede var. Zavalli kiz zannediyir kii herseyi nisanlisi aldi basina kakilmicak. Yeri gelicek onun basina bi guzel o nisanlisi kakicak herseyi ben aldim sen ne yaptin dicek. Sende o tatli canini uzme sakin en mantiklisini yapiyorsun. Paranizi toplayin sonra evleniN. Bak biz esimle sadece nikah yaptik . Sadece 2 oda duzduk ve 13.000 tuttu. Normalde guzel bi ev ve dugun nerden baksan 40-50 milyar. O yuzden kimseye aldiris etme sevgilinle paranizi toplayin her seyin en guzelini alin.:)
ayyy kiyamam kuzum ya nasil uzuldum. bir de o kadar icli anlatmissin kiDunyada var oyle kafayi evlilikle bozmus dengesizler. Isterler ki herseyi erkek yapsin erkege suluk gibi yapissin somursun de somursun. ama bak sen ne guzel ben de birikim yapacagim ise girecegim diyorsun. Ve inanilmaz takdir ettim seni. Boyle dusunerek mutlulugunu da garanti altina aliyorsun. Cevrendeki insanlari takma bence kafana cunku en egitimlisi bile e evlenmyecek misin artik diyor. Millet delirmis yeminle. Evlenince basi goge ermiyor ki insanin. Ben 31 yasina kadar bekledim evlenmek icin. Ve cevremden yedigim laflari imali sozleri bakislari anlatsam burdan koye yol olur. hem de duble :) Beklerken de gezdim tozdum tatillere gittim harcadim keyif cattim. sonra kendi kizlarinin anca ruyasinda gorecegi bir adamla evlendim. Demem o ki sen kendini ve sevgilini bildikten sonra gerisi bos. Herkesin sartlari farkli. Her manyagi kafaya takacak olsaydik hayat yasanmaz bir hal alirdi. Bence sen kendine odaklan. Isini bul birkac ay sonra soz nisan yapin. Birikime devam tabii. sonra da az bucuk bisey toplayinca evlenirsiniz. Onemli olan karsilikli anlayis ve ayni frekansta bulusmak. Sevgilin de zor zamanlar atlatmis eminim o da istiyordur bir an once evlenmek ama kendini guvenceye almadan cikmak istemiyordur ailenin karsisina. Sen icini ferah tut. :)
ayy koylu kezbanin ne dedigine bakiyorsun o nisanli evlenince kuru ekmek yedirir gorursun gencligime yazik ettim der sonra
Ayy deseydin ya ona işin yok gücün yok daha ne bu acelen koca kaçıyomuymuş bi sorsaydın. Deli mi ne. Evlenince başı göğe ermiycek.
okurken daraldım onemsenecek bi durum yok he he dıyıp geçmeliydiniz herkesın yolu ayrı evi ayrı...
Haklısınız kızlar çok teşekkür ederim.
Yukarıda belirtmiştim ama bir daha yazayım olaydan, anlatılanlardan ziyade hiç tanımadığım birinin ima etmeye çalıştığı şeydi canımı yakan. Belki alınganlıktır belki de haklıyımdır bilemem ama "sadece sevgilim olduğunu" bilenler dahi sorularıyla aynı imayı yapıyorlarmış gibi geliyor.
İşte siz de şu herkesin yaptığı imayı yapıyorsunuz şuan. Niyeti ciddi değil diyorsunuz hiç tanımadığınız birine, bir ilişkiye. Merakınızı giderecekse söyleyeyim, nişan konusu defalarca gündeme geldi. Ama ben reddettim evlenecek imkanımız yok şuan ben 2-3 sene öyle beklemek istemiyorum, önce biriktirelim sonra arka arkaya yaparız diye.
Nişan takmak 2 saatlik iş. Ama ben o nişandan sonra en geç 1 sene içerisinde hayatımı birleştiremeyeceksem o nişanı yapmam, net. Nişanlanmak, evlenmek veya aynı evi paylaşmak değil sonuçta.
Nişan bari taksaydı lafı şu toplum dayatmasından ileri geliyor diye düşünüyorum.
Yine de teşekkür ederim.
ay Allah'ımmm yeminlen bu insanlar evlilikle kafayı yemiş. 3 yıl çok uzun bir süre değil ki bir ilişkinin evliliğe doğru gitmesi için. kaldı ki bundan sonrası daha hızlı gelişir, iş-güç yerine oturunca gerisi paraya bakar. paranız neye yeterse onu alır, yuvanızı kurarsınız.
insanların hadsizliklerine ve saygısızlıklarına hiç gelemiyorum da sizin gibi kendini böyle güzel ifade edebilen kadınların bu saçmalıklara kulak asması, can sıkması üzüyor beni.
evlenince ne olacak. hızlı, çabuk evlenince ödül mü verecekler? para mı verecekler. ohh ne güzel flört dönemi iyidir. suyunu çıkarıp ta 7-8 sene flört etmedikçe gezin, tozun, gece dışarı çıkın, konserlere gidin. daha ne. evlenince bunların tadı daha farklı oluyor, şimdi daha heyecanlıdır.
bi de öle "ben sadece çeyizimi yapıp gidecem, adam gece taksiye çıktı" demek çok ta övünülecek bişi değil. elbet bir gün mutlaka o adam da, ailesi de "biz keriz miydik de eşek gibi çalıştık, sen ne diye iki kıçı kırık oyalı havlu ile geldin" diyecekler. çünkü şartlar değişti artık. erkek ne ise kadın da neredeyse o. hani erkeğin çok zengin olduğu istisnai durumlar olmadıkça, herkes elinden geldiğince üstüne düşeni yapacak. kimse enayi değil.
sakın sevgilinizi bunaltmayın. tamam sizi oyalamasın. işler yoluna girince yavaştan girin nişan işlerine. öyle şu borcumuz bitsin, bi de şunu alalımla olmuyor, eksik-gedik olacak tabi ama yazık, günah. huzurluysanız böyle boş-beleş şeyleri kafaya takmayın, sinema biletini de bi daha yakmayın. evlenip çocuğa karışınca nası kıymetlenir o bilet nası.
evli misiniz bilemiyorum ama bu devirde işe girip çalışsan bile, birikimin de olsa aile desteği olmadan borca girmeden evlenemezsin zaten naparsan yap.düğünü, gelinliği, masrafları, ev kurması ortalama en az 40-50 bin demek.ikisi de 2-3 yıldır çalışıyor olsa da gene de borçsuz evlenemezler yani.ben sevip sevmediğiyle ilgili bi yorum yapmadım bu konu nerden çıktı?insanlar yokluk içinde de evleniyolar eğer mesele evlenmekse dedim, yoksa tabii ki herkes her şeyi tam olarak evlenmek ister.laflarımı başka yere çekmeyin lütfen.
kimse borç içinde evlenmek istemez ama devir böyle bi devir.aileler çıkarıyosa evini alıp döşeyip düğünü de yapıyolarsa borçsuz evlenirsin tabi.kız üç buçuk senedir bekliyomuş en azından ciddiyet göstergesi olarak nişan takabilir bu çok zor değil.ayrıca kim 25-26 yaşında 5 bin maaş alıyo yani.biraz gerçekçi olun. bu şartlar altında herkes ite kaka nişanlanıp evleniyo zaten.
adamın durumu buysa zaten 2-3 sene içerisinde evlenebilecek duruma gelmesi de pek olası gözükmüyor maddi açıdan.
sanırım siz de evlenmeyi çok istiyorsunuz ki bu kadar alınıp üzülmüşsünüz. ben olsam hiç kafama takmazdım.ağlayacağıma sanane der sustururdum kızı.
tabi haklı olduğu yanlarda var bence.ama ilk tanıştığınız birinin söyleyeceği laflar değil.
daha 22 yaşında bile değil bu kız
hiç canını sıkmaya değmez inan.7 yıl çıktıktan sonra evlendim bende ne olmuş yani.7 yıl doya doya gezdim tozdum tadını çıkardım iyiki öyle yapmışım.kimsenin lafına bakarak hareket etme sakın.İyi geceler hanımlar.
Sizinle bugün canımı çok yakan bir olayı paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim asıl kısım hiç tanımadığım bir kimsenin beni nasıl bu kadar derinden acıtabildiği. Yazım biraz uzun olabilir, şimdiden uyarayım sizleri.
Bu akşam uzun süredir görüşmediğim üniversite arkadaşımla plan yaptık, bir avm de buluştuk. Arkadaşıma Ayşe diyelim. Ayşe ile biraz oturduktan sonra sinemaya girmeye karar verdik, biletlerimizi aldık ve seans saati gelene dek kahvelerimizi alıp avm nin terasına çıktık. O sırada Ayşe’nin bir arkadaşı da aynı şekilde terasa geldi, bizi görünce selam vermek için yanımıza uğradı ve otur istersen dememizle yanımıza oturdu, tek başınaydı. Ben kızı tanımıyorum, ona da Fatma diyelim. Neyse onlar biraz sohbet ettiler derken benim telefonum çaldı, baktım erkek arkadaşım arıyor. Kalktım biraz uzaklarına gidip erkek arkadaşımla konuştum, 5 dakika sürmedi konuşmam kapattım ve yanlarına gittim. O sırada Fatma’nın tarihi yaklaşan düğününden bahsediyorlardı. Arkadaşım bana x mi arıyor(erkek arkadaşım) dedi ben de evet dedim, bunu dememle birlikte tüm oklar bana ve benim ilişkime döndü.
Fatma Ne kadardır birlikte olduğumuzu sordu önce, 3 yıl doldu 3,5 a doğru gidiyoruz dedim. Nişanlı mısınız dedi, yok henüz yapmadık bir şey dedim. Neyi bekliyorsunuz epeyi olmuş aslında dedi. Aslında bu en irrite olduğum sorudur, çünkü haziran ayında okulumdan mezun oldum olalı küçüğünden büyüğüne herkes aynı şeyi soruyor “Neyi bekliyorsunuz?”. Yine de bozuntuya vermedim, kız tanımaz etmez ne bilsin neyi beklediğimizi dedim düzgünce “ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum bunu diyerek. Buraya kadar tolere ettim de tüm konuşulanları (erkek arkadaşım ve benim yaşım, erkek arkadaşımın ne işle meşgul olduğu, kaç senedir çalıştığı vs. tüm bunları sordu) bundan sonrası içimi çok acıttı.
Fatma bir başladı konuşmaya… “yeni mezun olmakla ne ilgisi var, ona bakarsan ben de yeni mezunum ama şimdi evleniyorum. Masrafsa herkese masraf sonuçta, hadi sen yeni mezun oldun da birikimin yok erkek arkadaşının eli armut mu topladı 1,5 senedir çalışıyor madem pekala biriktirebilirdi. Hem sen bir çeyizini yapsan yeterdi bak mesela ben çalışmadım daha o yüzden sadece çeyiz yapıp gideceğim geri kalanın hepsini nişanlım halletti. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar, benim nişanlımın da öyle 4-5 bin geliri yok ama 2 senedir yemedi içmedi her şeyi biriktirdi, geceleri de taksiye çıktı üstelik. Sigara içiyordu onu bıraktı, işe evden yemek götürdü. İsteyince oluyor yani bahaneye gerek yok” dedi. Eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.
ben ne mi yaptım? Ben kalakaldım bunca laf karşısında. Normalde herkese vardır cevabım, ama dondum resmen sadece sustum gözlerim doldu. Sonra Fatma lavaboya kalktı, ben de daha fazla dayanamadım gözlerimden yaş süzüldü, o kadar sıkmışım ki kendimi gözümden yaş gelince rahatladığımı hissettim. Arkadaşım da dona kalmıştı o laflar karşısında Miss lütfen üzülme, dengesizdir bu bozmuş kafayı evlilik ile sırf sana değil sevgilisi olan herkese aynısını yapıyor dedi. Arkadaşımdan özür diledim kalkmak istediğimi başka bir zaman plan yapabileceğimizi dile getirdim, arkadaşım bırakmak istemedi önce gel birlikte başka yere gidelim dese de yalnız kalmak istediğimi söyleyerek yanından ayrıldım.
Yürüdüm öylece sonra, kafamda hiç tanımadığım birinin yüzüme tokat gibi çarpan laflarıyla boş boş yürüdüm, düşündüm. Niye bu laflar beni bu kadar çok etkiledi diye düşündüm durdum.
İlişkimi düşündüm, erkek arkadaşımı sonra. Acaba dedim sahiden imkanı vardı da mı yapmadı. Ama yok bence imkanı yoktu. 3 senenin 1 senesi askerlik, 8 ayı da işsizlikti. 1,5 sene önce işe girdi ama yakamızdan aksilikler eksik olmadı. İş için akıllı telefon alması gerekti önce, SGK borcu çıktı sonra, kaza yaptı onun ödemesi oldu, askere gitmeden önce dağıttığı tüm kıyafetlerinin yenisini alması gerekti, adağını yerine getirdi, babasının dolandırılmasıyla onu bu bataktan kurtarmak için birikimini verdi sonra… daha da aklıma gelmeyen nicesi vardır. Zaten öyle çok bir maaşı yok. 4-5 bin kazanıp bir kuruş atamıyor değildi yani. Evet biriktirdi bayağı ama bu, seneye hayatımızı birleştirecek kadar değil, kaldı ki daha ben işe girmedim benim birikimim yok. Ama bunu şu hiç tanımadığım kız dahil çevremde kimseye anlatamıyorum. Ağzını açan bir şey yapmayacak mısınız artık diyor, ben gerekçelerimi sununca da imalı bir “hımmm” geliyor sonra. Ben o lafın altında ne yattığını biliyorum.
en çok canımı yakan da bu hiç tanımadığım kızdan yediğim laf oldu “isteyince her şey oluyor, bu işin bahanesi” diyerek çevremdeki insanların dilinin varmadığı şeyi söylemiş oldu. İstemiyor demek ki, oyalıyor seni değil de ne demektir bu?
Kendi kendimi, ilişkimi sorgulama noktasına gelmek de sinirimi bozdu. Bunu yapmamalıydım haksızlık bu erkek arkadaşıma diyerek kendimi yiyorum şu saat oldu.
sanki suçlusu oymuş gibi erkek arkadaşımın telefonlarını da açmadım bu akşam, ağlarken duysun istemedim. Yorgun olduğumu uyumak istediğimi mesajla söyledim, bir şeylerin ters gittiğini anladı ama bir şey söylemedi, yarın konuşuruz dedi.
çaresi var mı sizler nasıl yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama sadece anlatmak istedim. Çok uzun oldu, buraya kadar okuyabilenler hakkını helal etsin.
Şimdiden teşekkür ederim…
Neden ağladın ki? Sende onun gibi düşünüyorsun o zaman.
Kızın yaptığı zaten başlıbaşına saçma,ama senin bunu ciddiye alıp ağlaman ayrıca saçma geldi bana.
Hayatında bir kere gördüğün ne olduğu belirsiz birinin yaptığı yorumları ciddiye almışsın,oturup ağlamışsın.
Kadını haklı çıkarıyorsun bu şekilde,sanki senin de bu konuda yaran varmış gibi olmuş.
Deli mi ne ? diyip geçip gitmek varken,oturup dertlenmişsin.
Boşversene sen milleti,herkesin kötü yorumuna takılırsan işin zor.
Al bir koca meraklisi daha!!!!! Bu kafayla boyle boyle ilk gelene atliyorlar, 5 ayda 6 ayda koca kitligi varmis gibi soz nisan dugun borc ustune borc katarak anne baba, kv kp tum sulale birbirlerine girip rezilligin dibi gorerek esya altin ev aldiriyorlar, sonrada 6 ayda hizlandirilmis evlilik sureci ellerinde patlayinca belalarini bulup gelip burda konu aciyorlar. Yok dugunumde soyle ettiler, yok kv kp boyle dedi yok kocam cok degisti, vs vs
Sen akli basinda birine benziyorsun bu koca meraklisi manyaklarin lafina bakma, kendini hayatini garantiye almadan kendin ve sevgilin saglam islere girmeden iliskinden karsindakinden kendinden emin olmadan, maddi manevi kimseye el avuc acmadan agiz egmek zorunda kalmadan bir evlilik yapacaksin ve inan bana o kocam meraklisi kizlarin iliskisinden daha da saglam olacaktir evliligin.
Kendini bilmezlerin lafina bakma sen. Turk insani ne cok seviyor elalemin ozel hayatina maydonoz olmaya dimi...
ben niyeti ciddi değil demedim.en azından bi nişan takılmasını teklif edebilirdi dedim.sonuçta bi kız bunu bekler herkes bi ciddiyet göstergesi görmek ister üç buçuk seneden sonra ve bu çok normal.anlatım tarzınız beklentileriniz var ama gerçekleşmediği için içten içe kırılmışsınız gibi.böyle bi algı oluşturduğunuz için bunu söyledim.eğer teklif edildiyse ve siz istemediyseniz o ayrı bi konu o zaman sorun yok zaten.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?