- 13 Temmuz 2020
- 114
- 216
-
- Konu Sahibi meredithgrey
- #21
Bu söz beni iyice sinirlendiriyor; çocuk bezleri, kadın pedleri(kumaş ped kullanıyorum) yüzyıllarca doğada kalınca, zaten az olan suyu kirletince, toprağı zehirleyince sorun yok, çünkü onlar depolama sahalarında. Evet yazın koku oluyor ama zaten bakan insanlar genelde temizliyor.Dünya ve insanlardan inanılmaz nefret ediyorum, başını okşadığım kediye bön bön bakarak kakaları etrafı kirletiyor kadının kafasını kaldırıma sürtesim geliyor bahçe mi bıraktık hayvanlara diyerek.
Yaradılani severim yaradandan ötürü demis yunus emre. İnsan olabilmek icinde sevgi,sevkat ve merhamet barindirabilmektir. Zaten arastirmalara gore suc isleyen psikopat kisiliklerin bi cogunun gecmisinde hep bi hayvana iskence zarar verme siddet egilimi tespit edilmis.Korkmak başka, sevmemek de başka ama zarar vermek bambaşka. Hele de kendine Müslüman diyenlerin bunları yapması çok çok başka!
Hele şükür
Şimdi bende aynı şeyi yazacaktım. Aynı videoyu kızım göndermiş "anne birini olsun alalım" diye. Biri evde (küçük ırk) diğeri bahçede iki köpeğimiz var. (Eskiden köpek görünce fobimden ötürü kaldırım değiştiren ben şimdi sokakta gördüğümle oynamaya, sevmeye başladım)Ne tesaduf ki ben de su an ayni seyleri hissediyordum.
Bir video gordum az once. Bir ormanlik alana yaklasik 40 tane yavru kopek atilmis. Bazilari donarak ölmüs bazilarinin durumu kotu.Yuksek ihtimal barinakta dogan yavrular anneleinden ayirilip atilmis.
En sinirime dokunan da istese hepsini kurtaracak gucteki insanlarin bir story atip isin icinden siyrilmasi, duyarli gibi gorunup iki yuzlu olmalari.
Icim aciyor.
Şimdi bende aynı şeyi yazacaktım. Aynı videoyu kızım göndermiş "anne birini olsun alalım" diye. Biri evde (küçük ırk) diğeri bahçede iki köpeğimiz var. (Eskiden köpek görünce fobimden ötürü kaldırım değiştiren ben şimdi sokakta gördüğümle oynamaya, sevmeye başladım)
İçim acıya acıya, insanlığımı sorgulayarak reddettim ama gerçekten bir üçüncüye bakabilecek durumda değilim.
Hadi bir tane daha diyeyim ama sonu yok ki. Yine bir yerlerde sokağa terkedilen, annesi öldürülen, zarar verilen canlar olacak.
İnsanların mühürlenmiş kalplerine çare bulmak lazım.
Iyice yasanmaz bir hal aldi bu gezegen ve daha niceleri Dicle Hoca gibi yasamayi reddecektir.
Hayvanları sevmeyen ,insanları asla sevmez .Hayvanlara işkence haberleri görmek benimde psikolojimi bozdu.Bu yasanın acilen ,çıkması lazım .Ülkemiz manyaklarla dolu .Yurtdışında sokak hayvanları yok .Barınaklar var .Zaten sokaklarda aç ,susuz gezen bu yavrucuklar ,birde insan denemeyecek canavarların ,işkencesine zulmüne maruz kalıyor .Aldıkları cezalarsa ,oldukça hafif .Bugün hayvana işkence eden ,tecavüz eden .Yarın öbür gün insanlarada zarar verir .Bu psikopat manyaklıklar böyle ufak ufak başlıyor zaten .Ülkemizin geneli müslüman insanlardan oluşuyor .Dinimizde ,hayvanların Allah’ın sessiz kulları olduğu söylenir .Peki toplum olarak neden bu hale geldik .Devlet neden bu yasayı çıkaramıyor .Tespit edilen canilere, neden ?bu kadar hafif cezalar veriyor .İnsan düşündükçe çıldırıyor .Merhabalar, umarım herkes iyidir olabildiğince. Kafama zaten çok taktığım bir konu son günlerde iyice kalbimi ağrıtır olduğu için bir kaç teselli cümlesi duymak ümidi ile yazıyorum. Derdim sokak hayvanları, işkenceler, tecavüzler ve çıkmayan, çıkartılmayan yasa!
İnsanların tüm dünyanın sahibi gibi davranmasından nefret ediyorum. Oturduğum apartmandan bir gün taşınırsam sırf bu sevgisiz ve cahil insanlardan kurtulduğum için sevineceğim. İki sene önce bahçede sadece bir kedi beslediğim için yönetici ile tartıştık, koyduğum mama kaplarını ben koydum onlar attı. En sonunda vebali boynunuza diyerek kediciği sadece geldiği ve gördüğüm zamanlarda beslemeye başladım.
Sonra bu sene bahçemize siyah bir kedi gelip yatmay başladı, ben de havalar soğuyunca en azından sıcak bir şeyin üstünde yatsın diye çardağın köşesine yastık indirdim ve onu da attılar! Ve bu bende artık kırılma noktası oldu. Hepsinin yüzüne siz kimsiniz kim oluyorsunuz diye bağırasım var. Çok zoruma gitti küçücük bir yastık ya küçücük.
Ne zaman sokakta kedi sevsem birisi laf atıyor, evimde üç kedim olduğunu bilenler zaten ıyy pis olmuyor mu ev diye gözlerini belertiyor. Apartmanda crazy cat lady olarak görülüyorum zaten.
Herneyse bunların üstüne son okuduğum haberler de eklenince ben çok kötü hissetmeye başladım. Patileri kesilen kedi, yakılan yavru köpekler, göğsünden vurulan köpek Pera, Diyarbakır Avm’de Atasun Optik’in yok ettiği kedi... Liste uzun. Bu dünya ve insanlardan inanılmaz nefret ediyorum, başını okşadığım kediye bön bön bakarak kakaları etrafı kirletiyor kadının kafasını kaldırıma sürtesim geliyor bahçe mi bıraktık hayvanlara diyerek.
Dünyayı ve insanı bu denli iyi tanımazdan evel hümanisttim ama görüyorum ki büyük hataymış. Elimde olsa mahalledeki tüm kedileri kısırlaştırırım ve bir barınma evi açarım. Tüm hayvanlara insanların onlara vermediği şefkati vermek istiyorum.
İnsanlığıma dair her bir parçam okuduğum bir hanerle ölüyor. Daha fazla canım yanamaz derken yine yanıyor. Ki ben zaten anksiyete sahibi bir insanım, inanın yaşamak zul gelmeye başladı. Kaldıramıyorum, çok acı var diye intihar eden profesörü daha iyi anlıyorum şimdi. Gerçekten de çok acı var...
Aslinda belediyeler sitelerin yada apartmanlarin yoneticileri basvurduklarinda su sekilde kedi evleri gelip birakiyorlar. Yonetici ile konussaniz talep etse kabul etmez mi? Hem bahce de daginik bir kirlilik olusmamis oluyor hemde pisiler magdur olmamis oluyor. Biz talepde bulunduk 1 hafta icinde getirip biraktilar.
O sınırdayım.
Bu savaşı tam 22 yıldır veriyorumMerhabalar, umarım herkes iyidir olabildiğince. Kafama zaten çok taktığım bir konu son günlerde iyice kalbimi ağrıtır olduğu için bir kaç teselli cümlesi duymak ümidi ile yazıyorum. Derdim sokak hayvanları, işkenceler, tecavüzler ve çıkmayan, çıkartılmayan yasa!
İnsanların tüm dünyanın sahibi gibi davranmasından nefret ediyorum. Oturduğum apartmandan bir gün taşınırsam sırf bu sevgisiz ve cahil insanlardan kurtulduğum için sevineceğim. İki sene önce bahçede sadece bir kedi beslediğim için yönetici ile tartıştık, koyduğum mama kaplarını ben koydum onlar attı. En sonunda vebali boynunuza diyerek kediciği sadece geldiği ve gördüğüm zamanlarda beslemeye başladım.
Sonra bu sene bahçemize siyah bir kedi gelip yatmay başladı, ben de havalar soğuyunca en azından sıcak bir şeyin üstünde yatsın diye çardağın köşesine yastık indirdim ve onu da attılar! Ve bu bende artık kırılma noktası oldu. Hepsinin yüzüne siz kimsiniz kim oluyorsunuz diye bağırasım var. Çok zoruma gitti küçücük bir yastık ya küçücük.
Ne zaman sokakta kedi sevsem birisi laf atıyor, evimde üç kedim olduğunu bilenler zaten ıyy pis olmuyor mu ev diye gözlerini belertiyor. Apartmanda crazy cat lady olarak görülüyorum zaten.
Herneyse bunların üstüne son okuduğum haberler de eklenince ben çok kötü hissetmeye başladım. Patileri kesilen kedi, yakılan yavru köpekler, göğsünden vurulan köpek Pera, Diyarbakır Avm’de Atasun Optik’in yok ettiği kedi... Liste uzun. Bu dünya ve insanlardan inanılmaz nefret ediyorum, başını okşadığım kediye bön bön bakarak kakaları etrafı kirletiyor kadının kafasını kaldırıma sürtesim geliyor bahçe mi bıraktık hayvanlara diyerek.
Dünyayı ve insanı bu denli iyi tanımazdan evel hümanisttim ama görüyorum ki büyük hataymış. Elimde olsa mahalledeki tüm kedileri kısırlaştırırım ve bir barınma evi açarım. Tüm hayvanlara insanların onlara vermediği şefkati vermek istiyorum.
İnsanlığıma dair her bir parçam okuduğum bir hanerle ölüyor. Daha fazla canım yanamaz derken yine yanıyor. Ki ben zaten anksiyete sahibi bir insanım, inanın yaşamak zul gelmeye başladı. Kaldıramıyorum, çok acı var diye intihar eden profesörü daha iyi anlıyorum şimdi. Gerçekten de çok acı var...