Her Telden Ekonomi...

Bak şimdi bunu okuyunca bir heyecanlandım şimdi, çünkü;

Havuzlu, bahçeli bir ev, önünde bir jeep, dünya turu gibi hayallerim var:KK48:

Bir şey sormak istiyorum canım, bizlerin dünya malı için dua etmesi, esma yada 313 ayetel kürsi, 4444 salavatı tefriciye gibi tesbihler çekmesi doğru mu? Ya da dua şeklimiz nasıl olmalı, nasıl istemeliyiz? Nedense sen bilirsin gibi geldi yada bilen arkadaşlar varsa yazarsa çok sevinirim.

canım benim öncelikle şunu söyleyeyim hayallerimiz yalnızca maddi şeylerden oluşursa gerçek mutluluğa hiç bir zaman ulaşamayız.... misal ben işim gereği bazen öyle şeyler yaşıyorum ki, her hangi bir şekilde mutlu ettiğin bir insanın yüzündeki gülümsemeyi o an trilyonlarla değişir misin deseler,değişmem...

şimdi konumuza dönersek, insanın hayalleri ne kadar büyük olursa, ulaştıklarının da o kadar büyük olacağına inanırım ben.. Allah ın hazinesi sonsuz... neden sınırlı isteyelim ki..! saray istemek varken kulübe istemek, ferrari istemek varken kartal a talip olmak gibi... :) ha razı olmak ayrı konu... biz isteriz ama sonunda verdiğine de razı oluruz,olmalıyız... aza kanaat eder şükrünü yapabilirsek çok zaten kendiliğinden gelecektir...

bi de en güzel dua,sayıyla, isimle,lisanla vs. ile olan değil, gönülden, samimi duygularla, dilin döndüğü, kalbin coştuğu hatta bazen sadece tefekkür ederek yapılan duadır bence...
 
canım benim öncelikle şunu söyleyeyim hayallerimiz yalnızca maddi şeylerden oluşursa gerçek mutluluğa hiç bir zaman ulaşamayız.... misal ben işim gereği bazen öyle şeyler yaşıyorum ki, her hangi bir şekilde mutlu ettiğin bir insanın yüzündeki gülümsemeyi o an trilyonlarla değişir misin deseler,değişmem...

şimdi konumuza dönersek, insanın hayalleri ne kadar büyük olursa, ulaştıklarının da o kadar büyük olacağına inanırım ben.. Allah ın hazinesi sonsuz... neden sınırlı isteyelim ki..! saray istemek varken kulübe istemek, ferrari istemek varken kartal a talip olmak gibi... :) ha razı olmak ayrı konu... biz isteriz ama sonunda verdiğine de razı oluruz,olmalıyız... aza kanaat eder şükrünü yapabilirsek çok zaten kendiliğinden gelecektir...

bi de en güzel dua,sayıyla, isimle,lisanla vs. ile olan değil, gönülden, samimi duygularla, dilin döndüğü, kalbin coştuğu hatta bazen sadece tefekkür ederek yapılan duadır bence...

Meyracım cevabın için çok teşekkür ediyorum, ben belli sayıda esma yada dua okumayı seviyorum sanırım, çünkü bu şekilde sürekli Allah'ı anmış oluyorum yoksa bu duaları bir gün yapar bir gün unuturum.

Burası ekonomi topiği olduğu için maddi isteklerimi belirttim, yanlış anlaşılmasın hayat sadece mal mülk değil, bunların dışında da manevi anlamda yapmak istediğim çok şey var elbette. Belki bir gün onlarıda yazarım...

Dediğin gibi canım Allah'ın hazinesi sonsuz maddi manevi bizim ve herkesin hayrına olan dileklerimizi Allah'ım kabul eylesin inaşallah :KK68:
 
Meyracım cevabın için çok teşekkür ediyorum, ben belli sayıda esma yada dua okumayı seviyorum sanırım, çünkü bu şekilde sürekli Allah'ı anmış oluyorum yoksa bu duaları bir gün yapar bir gün unuturum.

Burası ekonomi topiği olduğu için maddi isteklerimi belirttim, yanlış anlaşılmasın hayat sadece mal mülk değil, bunların dışında da manevi anlamda yapmak istediğim çok şey var elbette. Belki bir gün onlarıda yazarım...

Dediğin gibi canım Allah'ın hazinesi sonsuz maddi manevi bizim ve herkesin hayrına olan dileklerimizi Allah'ım kabul eylesin inaşallah :KK68:

amiiiin... :)
işte ben de tam onu demeye çalışıyorum maddi mutluluğun yolu da bi anlamda manevi doyumdan geçiyor... bak ne güzel dedin esma, dua vs ile Allah tan istiyorum...inan,çalış,gayret et,çaba sarfet,dua et ve maddi/manevi anlamda güzellikleri bekle... :) verdiğine de şükret...
 
birikim anlamında şu günlerde kendimi rolantiye aldım...alınan alınsın,satılan satılsın bi önümü göreyim diyorum...sonra tekrar sıfıra yakından başlarım diye düşünüyorum... :) hayırlısı...
bi de önüne bi hedef koyup onun için birikim yapanları gıptayla izliyorum...bir an önde bir hedef bulmam lazım... :)
 
Her daim en büyük zenginliğim önce inancım sonra eşim ve ailem sağlığımız ve huzurumuz derim. Dilerim Allah bu yoldan hiç ayırmasın.
Ödeme gücü verdiği sürece borcumdan bile hiç korkmam.

Bir dönem çok sıkışmıştık. İnanılmaz üzülüyordum. Bir yerden beklediğimiz ama ne zaman netleşeceği belli olmayan yülü bir meblağ var, eşim beni teselli ederken 'ona mı güveniyorsun' dediğim de, ben sadece Allah'a güveniyorum, öyle kapılar açar ki şaşar kalırsın demişti. Silkelendim o sözüyle.
Çok şükür aza kanaat etmeyi biliyoruz. Para idaresini biliyoruz. Hiç kendimizi sıkmadan yapabildiğimiz kadar birikim yapabiliyoruz borçlarımızı öderken.

Bir arkadaş demişti kim tam hatırlamıyorum, imtahınımız para ile olsun yeter ki diye.
Gerçekten öyle.

Rabbim kendinden başkasına maddi manevi muhtaç etmesin bizleri.

Güzel günlerde kullanacağımız birikimler olsun inşallah.
 
Her daim en büyük zenginliğim önce inancım sonra eşim ve ailem sağlığımız ve huzurumuz derim. Dilerim Allah bu yoldan hiç ayırmasın.
Ödeme gücü verdiği sürece borcumdan bile hiç korkmam.

Bir dönem çok sıkışmıştık. İnanılmaz üzülüyordum. Bir yerden beklediğimiz ama ne zaman netleşeceği belli olmayan yülü bir meblağ var, eşim beni teselli ederken 'ona mı güveniyorsun' dediğim de, ben sadece Allah'a güveniyorum, öyle kapılar açar ki şaşar kalırsın demişti. Silkelendim o sözüyle.
Çok şükür aza kanaat etmeyi biliyoruz. Para idaresini biliyoruz. Hiç kendimizi sıkmadan yapabildiğimiz kadar birikim yapabiliyoruz borçlarımızı öderken.

Bir arkadaş demişti kim tam hatırlamıyorum, imtahınımız para ile olsun yeter ki diye.
Gerçekten öyle.

Rabbim kendinden başkasına maddi manevi muhtaç etmesin bizleri.

Güzel günlerde kullanacağımız birikimler olsun inşallah.


kesinlikle doğru düşünüyorsun...sağlığın ve huzurun varsa aşılmayacak engel yoktur... Rabbim hastalıkla imtihan etmesin,ettiklerine de şifa, sabır, dayanma gücü versin...

parayla imtihan bana da imtihanların en kolayı gibi gelir ama büyük konuşmaktan da korkarım..

"Medine halkından Salebe çok fakirdi. Her sabah mescide erken gelir, namazını Peygamberimizle birlikte kılar ve giderdi. Gel zaman git zaman, Salebe artık fakirlikten sıkıldı. Aklına koymuştu bir kere, mutlaka zengin olmak istiyordu. Ama bu isteğini gerçekleşmesi için Peygamberimizden bir dua istiyordu. Bunu birkaç kez tekrar etti. Peygamberimiz, duymazdan gelmişti.
Yine bir sabah namazı sonrası Efendimiz'den (a.s.v.) zengin olması için dua istemiş, hatta en sonunda yemin ederek şöyle demişti:

"Seni hak Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, beni zengin ederse fakirin hakkını fazlasıyla vereceğim, yoksullara yardımda bulunacağım. Yeter ki bana istediğim zenginliği versin."

Efendimiz her defasında, "Şükrünü yaptığın az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır Salebe!" diye ikaz ediyordu.

Bu ikaza rağmen Salebe Efendimiz'den ısrarla zengin olması için dua istedi. Anlaşılan o ki Salebe'yi vazgeçirmek mümkün değildi, nihayet Efendimiz (a.s.v) de istediği duayı yaparak, "Salebe'yi istediği mala kavuştur Ya Rab" diye niyazda bulunmuştu.

Salebe bu duadan sonra bir koyun aldı. Kısa zamanda bu koyun çoğaldı. Salebe'nin sürüsü kısa zamanda öylesine çoğaldı ki, mescidden çıkmadığı için "cami kuşu" adı verilen Salebe, artık Cuma'lara dahi gelemiyor, çölde koyun sürüsünün peşinde kaybolup gidiyordu.

Efendimiz (a.s.v.) mescidde zaman zaman Salebe'yi soruyor, "Çölde koyun sürüsünün ardından ayrılamıyor" denince, "Yazık oldu Salebe'ye!" diyerek üzüntüsünü dile getiriyordu.

İşte tam bu zaman diliminde zekat ayeti geldi. Efendimiz, servet sahiplerine zekat memurlarını gönderdi. Zekatlarını toplayıp hazineye getirecekler, oradan da ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtılacaktı. Salebe'ye de memurlar gönderdi. Onu çölde sürüsünün peşinde bulan zekat memurları, gelen ayetin emri gereği olarak zenginlerin malının kırkta birini zekat olarak toplayıp götürmeye geldiklerini anlattılar.

Salebe gelen memurları şöyle bir süzdü. Gözlerini kıstı ve "Mal benim, çöllerde bu sıcaklarda sürünerek dolaşıp kazanan benim. Size ne oluyor ki, benden harac ister gibi koyunlarımın kırkta birini istiyorsunuz? Bu sizin yaptığınız düpedüz haraç istemektir!"

Salebe, vaktiyle verdiği sözü adeta inkar etmişti.

Salebe'nin bu sözlerini duyan Resulullah Hazretleri, Salebe'nin sözlerini birkaç kez tekrar ettirdi.

"Yazık oldu Salebe'ye... Zengin olmayı istemese, hakkımda hayırlısı ne ise onu ver ya Rab diyebilseydi."

Bu olay üzerine Tevbe Süresi ayet 75 geldi:

"Münafıklardan bazıları da mal verip zengin ettiği takdirde Allah'a daha çok itaat edip fakir fukaraya daha fazla yardım yapacaklarını söylerler. Fakat Allah, onlara istedikleri serveti ihsan edince cimrilik edip verdikleri sözleri unuturlar."

Bu ayet indiği sırada Salebe'nin bir akrabası da oradaydı. Hemen Salebe'ye gitti. "Senin yüzünden ayet indi" diyerek Salebe'yi zekat vermesi için uyardı. Salebe koşarak Peygamber Efendimizin yanına geldi. Zekatını getirdiğini ve yoksulların hakkını getirdiğini söyleyince Efendimiz (a.s.v.) üzüntü ile "Senin yardımını alamam artık Salebe" dedi.

Bu dehşetli bir olaydı. Salebe'nin zekat memurlarına "Sizin yaptığınız haraç istemekten başka birşey değildir manasına gelen sözleri Resulullah'a çok dokunmuş, incinmişti.

Efendimiz'in vefatından sonra da sırasıyla Hazreti Ebu Bekir'e müracaat eden Salebe, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a da müracaat etti ise de hepsinden, "Resulullah'ın kabul etmediğini biz nasıl kabul edebiliriz" cevabıyla karşılaştı.

Hz.Osman (r.a) zamanında ölen Salebe'nin son anlarını yaşadığı sıralarda kulaklarına Resulullah'ın tekrar ettiği ilk ikazları yankılanıyordu:

"Şükrünü yaptığın az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır Salebe!"

Salebe artık "zekatı kabul edilmeyen zengin" olarak tarihe geçmişti. Böylece bu olayla, zekatını vermekte nazlanan cimri zenginlere dehşetli bir ibret dersi veriliyordu."




özellikle de yukarıda bahsi geçen olayı öğrendikten sonra....
 
kesinlikle doğru düşünüyorsun...sağlığın ve huzurun varsa aşılmayacak engel yoktur... Rabbim hastalıkla imtihan etmesin,ettiklerine de şifa, sabır, dayanma gücü versin...

parayla imtihan bana da imtihanların en kolayı gibi gelir ama büyük konuşmaktan da korkarım..

"Medine halkından Salebe çok fakirdi. Her sabah mescide erken gelir, namazını Peygamberimizle birlikte kılar ve giderdi. Gel zaman git zaman, Salebe artık fakirlikten sıkıldı. Aklına koymuştu bir kere, mutlaka zengin olmak istiyordu. Ama bu isteğini gerçekleşmesi için Peygamberimizden bir dua istiyordu. Bunu birkaç kez tekrar etti. Peygamberimiz, duymazdan gelmişti.
Yine bir sabah namazı sonrası Efendimiz'den (a.s.v.) zengin olması için dua istemiş, hatta en sonunda yemin ederek şöyle demişti:

"Seni hak Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, beni zengin ederse fakirin hakkını fazlasıyla vereceğim, yoksullara yardımda bulunacağım. Yeter ki bana istediğim zenginliği versin."

Efendimiz her defasında, "Şükrünü yaptığın az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır Salebe!" diye ikaz ediyordu.

Bu ikaza rağmen Salebe Efendimiz'den ısrarla zengin olması için dua istedi. Anlaşılan o ki Salebe'yi vazgeçirmek mümkün değildi, nihayet Efendimiz (a.s.v) de istediği duayı yaparak, "Salebe'yi istediği mala kavuştur Ya Rab" diye niyazda bulunmuştu.

Salebe bu duadan sonra bir koyun aldı. Kısa zamanda bu koyun çoğaldı. Salebe'nin sürüsü kısa zamanda öylesine çoğaldı ki, mescidden çıkmadığı için "cami kuşu" adı verilen Salebe, artık Cuma'lara dahi gelemiyor, çölde koyun sürüsünün peşinde kaybolup gidiyordu.

Efendimiz (a.s.v.) mescidde zaman zaman Salebe'yi soruyor, "Çölde koyun sürüsünün ardından ayrılamıyor" denince, "Yazık oldu Salebe'ye!" diyerek üzüntüsünü dile getiriyordu.

İşte tam bu zaman diliminde zekat ayeti geldi. Efendimiz, servet sahiplerine zekat memurlarını gönderdi. Zekatlarını toplayıp hazineye getirecekler, oradan da ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtılacaktı. Salebe'ye de memurlar gönderdi. Onu çölde sürüsünün peşinde bulan zekat memurları, gelen ayetin emri gereği olarak zenginlerin malının kırkta birini zekat olarak toplayıp götürmeye geldiklerini anlattılar.

Salebe gelen memurları şöyle bir süzdü. Gözlerini kıstı ve "Mal benim, çöllerde bu sıcaklarda sürünerek dolaşıp kazanan benim. Size ne oluyor ki, benden harac ister gibi koyunlarımın kırkta birini istiyorsunuz? Bu sizin yaptığınız düpedüz haraç istemektir!"

Salebe, vaktiyle verdiği sözü adeta inkar etmişti.

Salebe'nin bu sözlerini duyan Resulullah Hazretleri, Salebe'nin sözlerini birkaç kez tekrar ettirdi.

"Yazık oldu Salebe'ye... Zengin olmayı istemese, hakkımda hayırlısı ne ise onu ver ya Rab diyebilseydi."

Bu olay üzerine Tevbe Süresi ayet 75 geldi:

"Münafıklardan bazıları da mal verip zengin ettiği takdirde Allah'a daha çok itaat edip fakir fukaraya daha fazla yardım yapacaklarını söylerler. Fakat Allah, onlara istedikleri serveti ihsan edince cimrilik edip verdikleri sözleri unuturlar."

Bu ayet indiği sırada Salebe'nin bir akrabası da oradaydı. Hemen Salebe'ye gitti. "Senin yüzünden ayet indi" diyerek Salebe'yi zekat vermesi için uyardı. Salebe koşarak Peygamber Efendimizin yanına geldi. Zekatını getirdiğini ve yoksulların hakkını getirdiğini söyleyince Efendimiz (a.s.v.) üzüntü ile "Senin yardımını alamam artık Salebe" dedi.

Bu dehşetli bir olaydı. Salebe'nin zekat memurlarına "Sizin yaptığınız haraç istemekten başka birşey değildir manasına gelen sözleri Resulullah'a çok dokunmuş, incinmişti.

Efendimiz'in vefatından sonra da sırasıyla Hazreti Ebu Bekir'e müracaat eden Salebe, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a da müracaat etti ise de hepsinden, "Resulullah'ın kabul etmediğini biz nasıl kabul edebiliriz" cevabıyla karşılaştı.

Hz.Osman (r.a) zamanında ölen Salebe'nin son anlarını yaşadığı sıralarda kulaklarına Resulullah'ın tekrar ettiği ilk ikazları yankılanıyordu:

"Şükrünü yaptığın az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır Salebe!"

Salebe artık "zekatı kabul edilmeyen zengin" olarak tarihe geçmişti. Böylece bu olayla, zekatını vermekte nazlanan cimri zenginlere dehşetli bir ibret dersi veriliyordu."




özellikle de yukarıda bahsi geçen olayı öğrendikten sonra....

Rabbim doğru olanı bulmayı nasip etsin, doğruluktan ayırmasın diye duamı ederim bu hikayenin üstüne.

Bir arkadaşımdaydım 3 gündür gelirken yanıma özellikle sadece 50 tl aldım. İlk gün yemek alışverişini ben yaptım 25 tl. Dün 5 tl daha harcadım. Bu gece evimize geçeceğim. Kalan 20 tl ' yi kumbaraya atacağım.
Mayıs ayında olan düğünler için 3 çeyrek alacağım. İşe başlamama da 10 gün kaldı nasipse. Nisan ayında biraz sıkışacak gibi olsak da, idare edebiliriz diye düşünüyorum.

Eski iş yerimden kalan maaşımı da bugün yatıracaklar.

Hepinize güzel bir gün dilerim kızlarcım. :)
 
Rabbim doğru olanı bulmayı nasip etsin, doğruluktan ayırmasın diye duamı ederim bu hikayenin üstüne.

Bir arkadaşımdaydım 3 gündür gelirken yanıma özellikle sadece 50 tl aldım. İlk gün yemek alışverişini ben yaptım 25 tl. Dün 5 tl daha harcadım. Bu gece evimize geçeceğim. Kalan 20 tl ' yi kumbaraya atacağım.
Mayıs ayında olan düğünler için 3 çeyrek alacağım. İşe başlamama da 10 gün kaldı nasipse. Nisan ayında biraz sıkışacak gibi olsak da, idare edebiliriz diye düşünüyorum.

Eski iş yerimden kalan maaşımı da bugün yatıracaklar.

Hepinize güzel bir gün dilerim kızlarcım. :)

amin....

yaşını,mesleğini vs. bilmiyorum ama yazılarından tanıyabildiğim kadarıyla para idaresi konusunda çok iyisin... her türlü idare edebilecek kapasite görüyorum sende maşallah... :) ne kadar kazanırsan kazan idare etmesini bilmiyorsan iki yakan bir araya gelmez... :) gençler, (senin de genç olduğunu düşünüyorum :) ) yeni nesil bu konularda çok iyiyiz (iyiyiz diyeyim de kendimi de katayım gençler arasına :) )
 
amin....

yaşını,mesleğini vs. bilmiyorum ama yazılarından tanıyabildiğim kadarıyla para idaresi konusunda çok iyisin... her türlü idare edebilecek kapasite görüyorum sende maşallah... :) ne kadar kazanırsan kazan idare etmesini bilmiyorsan iki yakan bir araya gelmez... :) gençler, (senin de genç olduğunu düşünüyorum :) ) yeni nesil bu konularda çok iyiyiz (iyiyiz diyeyim de kendimi de katayım gençler arasına :) )

Çok teşekkür ederim. Genciz tabii ki. 30 yaşımı dolduruyorum Rabbim'in izni ile. :) Evlendim 5 yaş gençleştim, bir de anne olursam 5 yaş daha gençleşmeyi düşünüyorum. :21:

Para idaresi konusunda eşim de çok destek, bilinçlenmem de çok etkili oldu sağ olsun. Bazen biraz abarttığımı düşünse de ortak bir nokta da buluşmayı beceriyoruz şükür.

Benim lükslerim farklı. Çanta ve ayakkabı takıntım kendimi bildim bileli hiç olmadı. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine biraz fazla para harcardım. O konuda da kendimi eğittim şükür. Taze taze fresh fresh kullanıyorum şimdi.

Sağlıklı beslenince mutfak masrafının yarı yarıya (neredeyse) düştüğünü farkettik zamanla.

Dedim ya lükslerim farklı. Bir orman gezisini, bisiklet sürmeyi, yüzmeyi çok severiz. Avmlere hiç tıkılmayız. Aklıma durduk yere alışveriş yapayım diye gelmez.

Kitap ve çiçekler konusunda biraz zaafım var. Onlara para harcıyorum. Benim lüksüm bu.

Şu anda içimizde kalan ( aslında kalan demek çok doğru olmaz, zamanı var diyeyim.) gezmek istediğimiz yerler var. Kredimiz olduğu için bir süre erteleniyor. Eşim de ben de çok severiz gezmeyi. Artık nasipse kredimizden sonra onları da gerçekleştireceğiz.

Burada herkesten bir çok şey öğreniyoruz.

İyi ki varız, güzel kadınlarız. :)
 
Çok teşekkür ederim. Genciz tabii ki. 30 yaşımı dolduruyorum Rabbim'in izni ile. :) Evlendim 5 yaş gençleştim, bir de anne olursam 5 yaş daha gençleşmeyi düşünüyorum. :21:

Para idaresi konusunda eşim de çok destek, bilinçlenmem de çok etkili oldu sağ olsun. Bazen biraz abarttığımı düşünse de ortak bir nokta da buluşmayı beceriyoruz şükür.

Benim lükslerim farklı. Çanta ve ayakkabı takıntım kendimi bildim bileli hiç olmadı. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine biraz fazla para harcardım. O konuda da kendimi eğittim şükür. Taze taze fresh fresh kullanıyorum şimdi.

Sağlıklı beslenince mutfak masrafının yarı yarıya (neredeyse) düştüğünü farkettik zamanla.

Dedim ya lükslerim farklı. Bir orman gezisini, bisiklet sürmeyi, yüzmeyi çok severiz. Avmlere hiç tıkılmayız. Aklıma durduk yere alışveriş yapayım diye gelmez.

Kitap ve çiçekler konusunda biraz zaafım var. Onlara para harcıyorum. Benim lüksüm bu.

Şu anda içimizde kalan ( aslında kalan demek çok doğru olmaz, zamanı var diyeyim.) gezmek istediğimiz yerler var. Kredimiz olduğu için bir süre erteleniyor. Eşim de ben de çok severiz gezmeyi. Artık nasipse kredimizden sonra onları da gerçekleştireceğiz.

Burada herkesten bir çok şey öğreniyoruz.

İyi ki varız, güzel kadınlarız. :)

alış-veriş takıntım benim de olmadı hiç, üniversite yıllarında har vurup harman savururken bile... :) alış-veriş bana işkence gibi gelir, ihtiyacım neyse zorunlu olarak alır çıkarım...

amma velakin arkadaşlarla gezeyim, en lüks yerlerde yiyeyim içeyim..... hiç acımazdım paraya...şimdi de öyleyim... :)
gezme,tozma,hediye alma,birinin bir işini görme söz konusu olunca kıyarım paraya...en acılısından... :)

üç günlük dünya belki üç gün bile değil....yediğin ve verdiğin dışında hiç bir şey senin değil... olaya böyle bakmalı ve çok kasmadan,fazla zorlamadan,isteklerinden çok fazla mahrum kalmadan, hem harcama hem birikim yapmalı... :KK55:
 
Bende çocuklarımın sünnet düğününü yapıp bir sürü borçtayken farkettim
Birikim yapmak gerektiğini,
Çocuklarım 8 ve 3
Ben 30 olmuştum,6 ay oldu
Ama çok şükür borçlar düzene girdi
Şimdilik çeyrek altın paraları biriktiriyorum, düğünler ve Doğumlar için
 
arkadaşlar acil olarak Antalya da bildiğiniz kalınabilecek güzel otel var mı tavsiye edebileceğiniz...
hafta sonu için Antalya ya bir kaçamak fırsatı doğdu da az önce... :)
 
Bende çocuklarımın sünnet düğününü yapıp bir sürü borçtayken farkettim
Birikim yapmak gerektiğini,
Çocuklarım 8 ve 3
Ben 30 olmuştum,6 ay oldu
Ama çok şükür borçlar düzene girdi
Şimdilik çeyrek altın paraları biriktiriyorum, düğünler ve Doğumlar için

hepimiz aynıyız...bi yerden başlamak gerek...zararın neresinden dönülürse kardır... :)
 
X