Her gün bir ayet,bir hadis,bir dua❤️

image.jpeg
 
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda canlarıyla, mallarıyla cihad edenler Allah katında daha büyük dereceye sahiptirler. Kurtuluşa erecek olanlar da onlardır. Tevbe / 20

Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te yüz derece vardır. Tüm alemler o derecelerin birin de toplanmış olsalar onların hepsini içerisine alır.” (Müsned: 10806)
Âlem = Allah’ın dışındaki herkes ve her şeydir.
žTirmizî: Bu hadis garibtir.

Cennette yüz derece vardır. Bir tanesi bütün âlemleri içine alır. (Ramuz el-Ehadis-1 s. 125/8)
 
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mü’min, Cennet’te çocuk arzu ettiği vakit, gebeliği, doğumu ve yaşı dilediği şekilde bir anda tamamlanacaktır.” (Dârimî, Rıkak: 110; İbn Mâce, Zühd: 39)
 
Sabır üçtür: Musîbete sabır, taate, ibâdet yapmaya sabır ve günah işlememeye sabır. Musîbete sabredene, Allahü teâlâ üç yüz derece ikrâm eder. Her derece arası yerden göğe kadar mesafedir. Taate sabredene, Allahü teâlâ, altı yüz derece ihsân eder. Her derece arası, yerin dibinden, Arş’a kadardır. Günah işlememeye sabredene, Allahü teâlâ, dokuz yüz derece verir. Her derece arası, yerin dibinden Arş’ın üstüne kadardır. (Ebuşşeyh)
 
Hak Teala kutsî hadiste azametle şöyle buyurmuştur: "Ey insanoğlu! Sen dünyaya nice rağbet ve iltifat edersin ki, o fanidir. Nimetleri geçicidir, hayatı sınırlıdır. Gerçekten benim katımda, bana itaat eden insan için sekiz cennet hazırlamışımdır. Kapıları dahi sekizdir. Her bir cennette zaferandan yetmiş bin bahçe vardır. Her bir bahçede inci ve mercandan yetmiş bin belde vardır. Her bir belde içinde kırmızı yakutta yetmişbin saray vardır. Her bir sarayda zebercetten yetmişbin daire vardır. Her bir dairede sarı altından yetmişbin oda vardır. Her bir oda içinde sarı yakuttan yetmiş bin yatak vardır. Her bir yatak üzerinde süslü ipekten yetmiş bin döşek döşenmiştir. Her bir döşek üzerinde bir huri kızı ve her bir hurinin önünde sarı altından bir sini vardır. Her bir sinide renkli cevherlerde yitmişbin tabak vardır. Her bir tabakta başka çeşit yemek vardır. Her bir saray altında akan dört nehir vardır. Bunlardan biri su, biri süt, biri şarap, biri saf baldır. Her bir nehrin kenarında yetmiş bin ağaç vardır. Her bir ağacın yetmişbin çeşit meyvesi ve yetmişbin renk yaprağı vardır. Her bir ağaç üzerinde renkli kuşlardan yetmişbin çeşit kuş vardır. Her bir kuş yetmişbin çeşit sada ile bana tesbih eder. Benim itaatkâr kullarıma bunlardan başka her bir saatte yetmişbin çeşit hediye bahşederim ki, ne gözler görmüş, ne kulaklar işitmiş ve ne gönüllerden geçmiştir. Cennetliklerin elbiseleri yetmiş kat cennet elbisesidir. Bunlar, incelik ve zerafetlerinden dolayı biribirini gizlemeyip, alttaki elbiselerin renkler pırıl pırıl olup, üsttekilerin renkleriyle karışarak ortaya çıkar. Cennetlikler, cennetlerden ne çıkarlar, ne de ölüm görürler; ne ihtiyarlar, ne gam yerler. Ne korku, ne hüzün çekerler. Ne namaz kılarlar, ne oruç tutarlar. Ne hastalanırlar, ne ağlarlar. Ne küçük su dökerler, ne büyük su; ancak gül suyu gibi ter dökerler. O halde, kim ki benim rızamı ve cennetimi isterse, dünyadan az ile kanaat edip, dünyanın gâni olan izzet ve lezzetlerini terk etsin. Habibime uyarak, onun yolunda gitsin." ( Bezzar, el-Bahru’z-zehhar, 9/43; Taberani, el-Kebir, 18/160 )
 
Rabbinizden büyük bir mağfiret (kazandıracak İslâm, ihlâs ve tevbey)e, bir de (bir Müslüman`a veri lecek yerin) eni (bile), göklerle yerler (kadar geniş) olan yüce bir cennete (kavuşmak için yarışırcasına) koşuşun ki o, takvâ sahipleri için hazırlanmıştır. (İMRÂN , 133 , Ruhul Furkan Tefsiri)
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:

“İlk peygamberlerden beridir halkın hatırında kalan ve devamlı söylene gelen bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” (Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78.)
 
Allah onlara, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklar. İşte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/89)

Süddî der ki: Eğer gökler ve yerler kırılıp dökülecek ve hardal yapılacak olursa, her bir hardal tanesi karşılığında eni gökle yerin eni kadar olan bir cennet ortaya çıkar. (El-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an)


Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te öyle ağaçlar vardır ki binitli bir kişi onun gölgesinde yüz yıl yürür.” (Buhari, Bed-il Halk: 8; Müslim, Cennet: 1)
 
X