- 1 Şubat 2017
- 791
- 364
-
- Konu Sahibi prozaclustral
- #221
Cnm terapi nasıl gidiyor faydası oluyor mu bende terapi ye başlayacağım bu hafta. Bende de özgüven eksikliği sosyal fobi var. Çok mutsuz ve umutsuzm hayata bağlanmak istiyorum ilaç kullanıyordm bıraktım gebelik den dolayı. Durumum çok kötüDaha bugün konu açmıştım bende yine. İnsanları fazla önemsiyoruz bence. Önemsemeyince daha degerli olunuyor hep. Ve özgüven sorunu var bence bizde cok düşünerek konuşup hareket ediyoruz galiba. Bende evinizdeki terapist kitabı var bide iyi hissetmek arada bakıyorum. Şimdi iki kitap daha aldım doğan cüceloğlu tavsiye ederim. Antidepresan kullanıyorum ve psikologum da var. Valla bu devirde samimiyet zaten yok ya. İnsan kendine odaklanmalı cidden kendini geliştirmeli bende yapmalıyım bunu :)
Cnm terapi nasıl gidiyor faydası oluyor mu bende terapi ye başlayacağım bu hafta. Bende de özgüven eksikliği sosyal fobi var. Çok mutsuz ve umutsuzm hayata bağlanmak istiyorum ilaç kullanıyordm bıraktım gebelik den dolayı. Durumum çok kötü
ben de aynı sizin gibiyim, keşke whatsappta grup kursak, geçmişe ne zaman dönüp baksam hep bir dışlanmışlık görüyorum ki herkese iyi davranmaya çalıştığım halde.. kırmayım derken hep kırılıyorumBu yaziyi okurken gözümden yaş geldi. Sosyal hayatta tanışsak iyi anlaşacağız belli ki. Çünkü beni anlatıyorsun. Küçüklüğümden beri ben de sosyal çevrede sorunlar yaşıyorum. Okulda herkes birbiriyle oyun oynardı tuhaf bir şekilde ben tek kalırdım birini bulamazdım. Yaşım 24. İlkokuldan beri sanki her yere fazla geldim. İnsanlar benimle 1 veya 2 kez buluşurlardi sonra ellerini ayaklarını çekerlerdi. Çalışıyorum şu an. Tek sevilmeyen insan yerine konulmayan benim. Arkadaş bulamıyorum iş yerinde sev8lmiyorum. Neden napıyorum anlamıyorum. Hep görünmez oldum. Keşke gerçek hayatta görseydim seni belki birbirimize iyi gelirdik
bu ne ya bu nasıl bi cvp siz ne saçmalıyosunuz allah aşkına...konuyu kapattırıcaksınız bu saçma muhabbet yüzünden...siz nasıl ilacı bırak dersiniz doktormusunuz kimsiniz?? çok şey yazıcamda boşu boşuna engellenmiyim şimdi...................o ilaçların intihar düşüncesini artıran yanları var lütfen onları dozunu azaltarak yavaş yavaş bırak , lütfen. youtube dan görebilirsin prozac ın zararları diye. canım Esmaül Hüsnaların belli sayıda(ebced hesabı) söylenerek iyileştirici etkisi çok fazla, mucize gibi. google a "wattpad - esmaül hüsnanın sırları" diye yazınca çıkıyor . ben tek tek ekran görüntüsü aldım. bir zikirmatikle tekrar ediyorum onları. bu arada o paylaşan kişinin uydurduğu sayılar değil onlar , o sadece bilinen bilgiyi paylaşmş. Esmaül hüsnanın sırları alimler, ulemalar tarafından hep aktarılan birşey.
hiç bir zaman yalnız hissetme , eminim bu başlığın altında cevap yazan her kime "merhaba" desen sohbet ederler ben de dahil , esasında hepimiz yalnızız zaten herkesin bencilleştiği bu dünyada.
bencede :) bende aynıyım......ben de aynı sizin gibiyim, keşke whatsappta grup kursak, geçmişe ne zaman dönüp baksam hep bir dışlanmışlık görüyorum ki herkese iyi davranmaya çalıştığım halde.. kırmayım derken hep kırılıyorum
Gerçekten hiç sebebi yokmu. Bende yaşadım buna benzer şeyler hala yaşıyorum da. Bende sebep bulamadım. Sizde eminmisiniz bir sebep olmadığına?Çoğu kişi fark etmeyecek bu başlığı fark edenler de okumaya üşenecek belki, ama ben gene de yazacağım çünkü içimdekileri bu kadar uzun bir yazıya dökecek kadar doldum. Bu kadar dolmama neden olan yaşadıklarımdan ziyade bu yaşadıklarımın kısır döngü olduğu ve bu döngüden hiç kurtulamayacağım düşüncesi. Yaşadığım her şey ve kendi zayıflığım bu düşünceyi sürekli körüklediğinden ve kuvvetlendirdiğinden artık bu düşüncenin doğruluğuna kendimi inandırdım. Belki bu yazıyı okuyan biri çıkar, belki benle benzer durumları yaşayanlar vardır. Bunlar da dert mi diye düşünecek kişiler de olacak belki ama bizzat yaşayan bilir, bunlar çok ağır geliyor insana ve ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım.
Küçüklüğümden beri hep grupların dışında kaldım, girdiğim grupların da zayıf halkası hep ben oldum. Bir kişi oyun grubu oluştururdu, ben oluşturmaya kalksam kimse katılmazdı bile. Sanki yokmuşum gibi. Arkadaş gruplarında bir yere gidileceği zaman unutulan tek kişi ben olurdum. Öğle teneffüsü olurdu, grupça kantine inilirdi, işi uzayan sona kalan kim olursa olsun grup o kişiyi beklerdi, benim dışımda. Eğer sona kalan ben isem grubun çok umrunda olmaz ve sınıfa çıkarlardı. Sona kalan Ayşe, Fatma bilmem kim ise onlar beklenirdi. Bu çocukluk zamanlarımla sınırlı kalmayıp ergenliğime de sıçradı. En iyi arkadaşım dediğim kişilerin en iyi arkadaşları hiçbir zaman ben olmadım. Ergenlik dönemimde beraber sinemaya gidelim diyeceğim ya da beni davet edecek bir arkadaşım hiç olmadı. Elimden geleni de yapıyordum halbuki, sıcakkanlı davranıyordum, fazla yılışmıyordum her şeyi kararında götürüyordum ya da ben öyle sanıyordum. Ne zaman biriyle tanışsam ilk zamanlarda sıcak davranan bu biri, ileriki zamanlarda sanki hakkımda utanç verici bir dedikodu dönmüş gibi benden hızla uzaklaşıyordu. Lisenin bahar şenliklerine " yanımda kimse yok tek başıma nasıl eğleneceğim ki" deyip hiç gitmedim. Yalnızlığımdan utanırdım ama kaçamıyordum da üstümde bir kara büyü varmış gibi. Okulda ya da dershanede sanki vebalıymışım gibi sınıfta yanı boş olan kişi hep ben oldum,istisnasız, inanın.
Üniversitede de bu durumdan kurtulamadım. Bu sefer bir tane arkadaş edinebilmiştim kendime ancak o arkadaşın da bir arkadaşlığını göremedim. Yine de yalnızlıktan iyidir deyip attığı kazıklara rağmen yanında olmaya devam ettim. İlk defa sinemaya gittiğim arkadaşım oydu, cafeye gittiğim de. Asosyal değildim ama bilmediğim bir sebepten insanlar hep benden uzaklaşıp bana karşı tiksinti ya da acıma dolu bakışlar atıyordu. Tanımadığı kişiyle bile notlarını paylaşan öğrenciler nedense bende hep bir bahane buluyordu. Mezuniyet günümde de bu dışlanılmışlığın utancını ve kaygısını yaşadım. Diploma için ismi anons edilen her kişi alkışlanıyordu. Ben ise alkışlanmayacağımı biliyordum ve ailemin bu dışlanmışlığa şahit olmasının vereceği ağır utanç duygusu beni daha da streslendiriyordu. Evet dışlandığımdan utanıyordum ve ailemin de bu dışlanmışlığımı ve ezikliğimi görmesinden çok korkuyordum. Ama ilginçtir orada ismim anons edildiğinde alkış sesleri geldi çok olmasa da. Sanki hiç hazırlanmadığım çok önemli bir sınav birkaç ay sonraya ertelenmiş gibi müthiş bir rahatlık ve mutluluk yaşadım. Bu alkış herkes için olağandı ama benim için imkansız gibi bir şeydi.
Şu an 23 yaşındayım ve çalışmaktayım. Ofiste 6 kişiyiz. Tahmin edeceğiniz gibi tek dışta kalan kişi benim. Günaydınına cevap verilmeyen iyi akşamlarına kem küm ses çıkartılan kişi benim. Yemekhanede genelde yalnız yemek yiyen, ya da ofisteki grubuyla gittiğinde sona kalırsa beklenmeyen tek kişi benim. Hiç sevgilim de olmadı, dostum da. Sadece arada bir iki yazdığım üniversite arkadaşım var yukarıda bahsettiğim.
Bunları hak etmek için ne yaptım bilmiyorum, hayatımın her anında ve her ortamda böyle ezik ve dışlanmış olmak için bilmeden insanlara hakaret falan yağdırıyorum herhalde. Milletin telefonları susmazken bana haftada anca bir iki kere gelen whatsapp mesajı, ona da şükür diyorum aylarca kimsenin mesaj attığı olmadığı zamanları da yaşadım çünkü. Daha fazla böyle devam edebilir miyim bilmiyorum. Birkaç kez intihara kalkışmıştım ergenken, şu an da aklıma gelip gelip gidiyor. Nickimi de bilinçli böyle aldım, prozac kullanıyorum, yaşadıklarımı bir nevi takmamamı sağlıyordu ama artık o da yetmiyor. Hiçbir psikolog psikiyatr da çözüm etmiyor sanki hepsi para tuzağıymış gibi, boş boş dinliyorlar ve seans bitimini bekliyorlar.
Muhabbet ederken ne konuşuyorsunuz? Ben çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum konuşacak bişey bulamıyorum mesela.Bu tarz şeyleri aslında herkes yaşamıştır ama hepsi bi arada ve sistematik olarak devamlı olunca cok yıpratıyor sanırım insanı,ben eşim bana aşık olduğunda bundan 11 yıl önce tüm bunları yendim sanırım,özgüvenim garip bi şekilde yerine geldi,21 yaşındaydım,kulaklarım kepçe diye saçım hep açık olurdu at kuyrugu yapmaya başladım,bacaklarımı beğenmezdim artık favori kıyafetim mini eteklerdir mesela vs vs.. birisi tarafından sevilmek çok iyi geldi bana,sonra sanırım yaydığım enerji farklılaştı bütün ilişkilerim düzene girdi,şimdilerde çoğu zaman kendim insan seçerim negatif enerji yaydığını düşündüğüm insanları yok sayarım bu yoksayma ve işler yolunda gitmiyorsa o insanlarla görüşmeyi kesme de garip bi coolluk mu verdir nedir,biçok insanı çok kolay tavlıyorum muhabbet etmek için çok gönüllü oluyorlar. Önce kendinizin farkına varın sonrasında devamı çok kolay gelir bence.
Ben de durup dururken konu açıp saatlerce sohbet eden insanlara özenerek bakıyorum.Muhabbet ederken ne konuşuyorsunuz? Ben çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum konuşacak bişey bulamıyorum mesela.