Var tabi ki beni mutlu eden şeyler de hayatımda lakin burası bdv ya,canım sıkıldıiında bunaldığımda yazıyorum mutlu olduğum konuları yazmıyorum.
Babasına gelince evet kızıma söylemiyorum çünkü üzülsün istemiyorum yada babam beni sevmiyor veya neden sevmiyor diye düşünmesini istemiyorum. O daha küçücük böylesine büyük birşeyi onun omuzlarına nasıl yükleyeyim? İleride zaten kendi görüp anlayacak babasnın ne olduğunu.
Yapmıyor nasılsa diye de bırakıp çocuk yokmuşçasına yaşamasına da izin veremem. Benim kızım babamın evinden getirilmedi sonuçta,sorumluluklarını bilmiyorsa inatla da hatırlatırım.
:))) Bu senin kontrolünde değil. Fakat ben seni yine de aydınlatayım:
1.Ödenmiş nafakaları ödenmedi diye yeniden icraya verip dolandırabilirsin.
2.Maliyeye şikayet edersin oradan inceleme başlatırlar bir suç varsa ortaya çıkar.
3. Nafakasını geciktirirse icra başlatırsın, arttırım için de dava açarsın.
Eski eşin çocuk yok gibi yaşayacak. Yaşıyor da. Bir üye vardı burada çocuğu zorla düğüne göndermeye çalışıyordu, "çocuksuz" gibi evlenemesin diye, herkes görsün diye. İnsanlar üzülmüştü orada çocukla ilgilenebilecek biri yok, çok daha büyük travma diye. Hırs bazen insanların gözünü kör ediyor gerçekten.
Jameya geçen konunda söylemiştim, ben senin şiddet gördüğüne de aldatıldığına da asla inanmıyorum. Yukarıda 3. madde için herkes seni destekler, ama sana defalarca hem fiziksel, hem psikolojik şiddet uyguladığını, ağzın yüzün mor gezdiğini, kızın için ayrıldığını her konunda iddia eden sen;
nedense adama tehdit, şantaj, inat, hakaret hiçbir şeyden çekinmiyorsun.
Bak senin iddia ettiğin gibi bir örnekte arkadaşımın çok yakın arkadaşı boşanmanın ardından 3 yıl sonra silahla vuruldu eski eşi tarafından, mucize eseri ölmedi, haberlere bile çıktı, kariyerli bir kadın bir de. O da tıpkı senin gibiydi adamla inatlaştı durdu, adamla irtibatı kesmek varken, tıpkı senin gibi davalar, tehditler şantajlar. Adam şu an hapiste. Eğer boşandıktan sonra madem bu adam manyak yoluma bakayım nafakamı her şeyimi avukat yoluyla halledeyim, bulaşmayayım deseydi şu an vurulmuş olmazdı. Şans eseri hayatta kaldı, ama öldürmeye teşebbüsten adam çok uzun ceza aldı. Bakalım ne zaman çıkacak? Ve çıkarsa ne olacak?
Ben sana bu örneği anlatıyorum, bak sen bize her ne kadar yalan söylesen de yok dövdü, yok takıntılı bilmem ne gerçeği biliyorsun kendine çok güveniyorsun. Maliyeye şikayet tehdidiyle kartını kullanıyorum, fırsat bu diyorsun. Yolun çok yanlış Jameya. Bir bardak bir günde dolmaz, senin bir şeyde kontrol gücün yok, nasılsa dövmedi, sövmedi diye meydanı boş buldun, tehditler hakaretler.
Bak "takıntılı, saplantılı" dediğin, senin ağzını yüzünü mor eden (?) bu adama bulaşma. Sen burada yine mağduru oyna, ama ben adım gibi biliyorum, adam sana "kızımın annesi" kontenjanından fiziksel bir şey de yapmıyor, suç da işlemiyor. Seninle dalaşıp konuyu kapatıyor. Fakat bu hırsın sonu kötü olur.
Çocuğun senin yükün değil. Çocuk ceza da değil. Bak benim dayım 2 çocuğu varken çok genç yaşta vefat etti, 2 kız çocuğu yengeme kaldı, yengem ceza olarak olarak görmedi. İyi ki varlar dedi.
İntikam olarak "çocuksuz olamaz" diye takıntı yaptığın ilişkiler seni en son tahmin ettiğinden daha ürkütücü durumlara getirebilir.